Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 940-960 / Aktif Sayfa : 48
Bu eserin hazırlanış gayesi Asım Usun 11 Ekim 1956 tarihli Mustafa Kemale atfettiği şu sözlerin cevabını bulmaktan ibarettir. İstiklal tarihinin başı ve başlangıcı olmak üzere benim İstanbuldaki faaliyet ve temaslarım henüz herkesçe malum değildir. Bu hassas dönemi inceleyenler yapmış oldukları kıymetli araştırmalarda bazı noktaları eksik bırakmışlar, bu durum ise Mustafa Kemal Paşanın Anadoluya geçmesinin sebep ve sonuçları hususunda hâlâ tartışmaların devam etmesine neden olmuştur. Mustafa Kemal Paşanın n
Tükendi
Biz bu çalışmamızda Sevgi Pınarı Edebali'nin Osman Bey'e ve oğluna söylediği ve şimdiye kadar hiçbirine yorum getirilmemiş bu altın öğütleri, nasihatleri, tek tek ele alarak yapılmamışı yapmaya çalıştık. Gönül doktorunun her öğüdünü kendi çapımızda yorumlamaya çalıştık ve böylece ortaya ilginç bir çalışma çıkmış oldu. Osmanlı Devletine manevi güç veren, bu soylu devletin ilk kadısı ve müftüsü olan Şeyh Edebali; Osman Gazi'nin her hususta istişare edip danıştığı bu gönül adamının, Osman Bey'e nasihati, gerç
Tükendi
Tarihte başarılar ve zaferlerden çok yenilgi ve felaketlerin, hatalardan ders çıkarmak ya da en basit ifadeyle "yaşananları unutmamak" için anılması ve yeni gelen nesillere aktarılması gerekmektedir. İşte elinizde tuttuğunuz bu kitap, Türk Tarihi'nde görülmüş en büyük yenilgilerden biri olan Balkan Harbi ile alakalıdır. Bu hezimetle birlikte yaklaşık 8 ay içinde 5 asırlık Türk hakimiyetinin olduğu Rumeli toprakları kaybedilmiş; Selanik kurşun atılmadan Yunanlılara teslim edilmiş, Osmanlı İmparatorluğu'na ba
Binlerce yıllık sürekliliğe sahip Türk stratejik kültüründe, bir ince ayar niteliği taşıyan Atatürk'ün pragmatik eyleminin ruhu şu bileşik cümlede yer alıyor: "Maksadını doğru belirle, safhalı çözüm üret, cesaretle ve esnek uygula; Süreç boyunca maksadından sapma!"
Dörtdivan, Bolu'nun geçmişi çok eskilere dayanan güzel bir ilçesidir. İlçe, yüzyıllardan beri Türklerin en yoğun olarak yerleştiği yerlerden birisidir. Bunu köy ve diğer yerleşim yerlerinin isimlerinden, konuşulan Türkçenin barındırdığı zengin hatıralardan anlamak mümkündür. Dörtdivan'ın ismi de haddi zatında Türklerin burayı fethetmesinin hatıralarını taşımaktadır. Kitapta, Dörtdivan'ın yer isimlerinden coğrafyasına, tarihi eserlerinden tarihi şahsiyetlerine, halk edebiyatı ürünlerinden halk kültürüne değ
Girit kültürü kendine özgüdür. İçinde, eski dönemlerden Miken, Minos, Roma, Hellen, Bizans ve biraz da Arap kültürü barındırır. Ortaçağ ve hemen sonrasında, bu kadim kültürün üstüne kalın bir Venedik kültürü katmanı eklenmiştir. Bu senteze son olarak da Osmanlı kültürü katıldı. Bütün bunlar Akdeniz mirasının özgün bir parçası haline gelen Girit kültürünü oluşturdu. Değerli akademisyenler Ayşe Nükhet Adıyeke ve Nuri Adıyeke'nin otuz yıllık Girit tarihi çalışmalarının son ürünü olan Osmanlı Dönemi Kısa Girit
Tükendi
Toprak ilk Akdeniz halklarının kültürel temeliydi; toprağa bağlı ve yakın olduklarını kabul ediyor, doğayı çeşitli şekillerde işlenen kırsal dünya içerisinden kavrıyorlardı. Sahip oldukları bu doğa imgesi, ticaretten sosyal yaşama, dini ritüellerden tarım etkinliklerine kadar hayatın her alanına nüfuz etmişti. Binlerce yıl boyunca insanlık ile ona ev sahipliği yapan toprak arasında keskin bir ayrım yoktu. Doğayla büyük ölçüde uyumlu bir ilişkinin var olduğunu kabul eden yaygın bir uzlaşı vardı. Antik Akdeni
Fransız 3.Cumhuriyetinin fikri zeminini oluşturan "Solidarizm" akımının öncülerinden felsefe tarihçisi Alfred Fouillee (1838-1912) tarafından 1903 yılında Paris'te yayınlanmış olan eser; "Avrupa Milletlerinin Ruhiyatı" adıyla TBMM hükümetince de 1923'te önemli görülen bölümleri Türkçe'ye çevirtilerek Osmanlı alfabesiyle yayınlanmıştır. Bu yayın, Milli Mücadele'yi yürüten kadroların, mücadele ettikleri Avrupalıları aynı zamanda tanımanın gerekliliğine de inandıklarını göstermektedir. Nitekim Mustafa Kemal
Tükendi
Bu kitap, ilkokul öğretmeni olarak yetişmek üzereyken, Birinci Dünya Harbinde savaşa katılan ve sonra Büyük Turan`ı kurmak yolunda Kafkas, :Hazer ülkelerie koşan bir Türk gencinin hikayesidir. Şimdi bu yeni baskısını sunduğumuz bu eserin yazarı Şevket Süreyya Aydemir; Rusya`da, Sovyet inkılabı cereyan ederken, aralarında Enver Paşanın da bulunduğu önemli şahsiyetlerle karşılaşmıştı. Yazar, Rusya`da tahsilini tamamlayarak memleketine dönmüş, hayatın acı ve tatlı çeşitli olaylarını yaşamıştır. Sonra devletin
TARİHE YÖN VEREN 100 KADIN 2 TEKRAR BASKI Kadınlar vardır... Kadınlar dayanıklıdır, yaratıcıdır, vericidir. Tarihten bugüne kadınlar, bin bir türlü zorlukla karşılaştıkları halde dirayet göstermiş, dik durmuş ve olağanüstü işler başarabilmişlerdir. Bu eserde yer alan "Tarihe Yön Veren 100 Kadın"ın ortak özelliği de hepsinin "dirayetli" ve "yürekli" oluşudur. Herkesten farklı olmak büyük cesaret ister, hedefe kilitlenmek ister, yoğun bir çalışma ister, geniş bir hayal gücüne sımsıkı sarılabilmek ister; sessi
Tükendi
Üniversitelerin Türk Dili ve Edebiyatı; Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği ve Türkçe Öğretmenliği bölümlerinin hem lisans hem de lisansüstü programlarında okutulan Eski Anadolu Türkçesi dersinin içeriğine göre hazırlanmış olan bu kitap, bir ders kitabı niteliği taşımaktadır. Kitapta, Eski Anadolu Türkçesinin gramer özellikleri tarihî Türk lehçeleriyle karşılaştırmalı olarak işlenmiştir. Kitap, bu özelliğiyle saha ile ilgili diğer çalışmalardan farklılık göstermektedir. Bu kitap, genel anlamda üç bölümden o
"Tarih kitabı yazmıyoruz, hayatları anlatıyoruz..." -Plutarkhos Büyük İskender'in hayatını yazan ünlü biyografi, deneme yazarı, rahip, elçi ve yargıç Plutarkhos'tan (M.S.46- 120) bu yana biyografi yazımı popüler tarih anlatmının farklı bir yöntemi olarak benimsendi. Biz de bu çalışmamızda, Kafkas coğrafyasından Anadolu'ya kadar, tarihin gelişimine siyasal ve toplumsal katkısı olmuş şahsiyetleri bünyesinde çıkaran ve kökeni Oğuz nesline dayanan Türkmen bir ailenin son yüzyılda yaşadığı ailevi, toplumsal, as
Bu çalışmada, müze koleksiyonundaki Geç Roma Dönemi sikkelerinin kronolojik olarak sınıflandırılması ve bilim dünyasına sunulması amaçlanmıştır. Kazılar, müzeler ve özel koleksiyonlarda bulunan Geç Roma sikkeleri yoğun olmasına rağmen bu konu üzerine yapılan yayınlar sınırlıdır. Bu nedenle müze koleksiyonundaki Geç Roma Dönemi sikkelerinin kataloğunun yapılması gerekliliği ile bu çalışma yapılmıştır. Müze koleksiyonlarındaki çalışmalar gerek müzelerde yer alan gerekse kazılarda ele geçen sikkelerin desteğiy
Tükendi
Hakkâri ve Kuzey Irak Dağlarındaki Askerler "Siz savaşla ilgilenmeyebilirsiniz, savaş sizinle ilgilenir. Savaş kazananıda yorar. Ölüm her şeyi eşit yapan doğal sonuçturç Ölümden korkmayan ölmez; ölüm kendine koşanları hiçbir zaman vurmaz. Ölüm korkusu, ölüm acısından daha şiddetlidir. Ölüm teşkilatının bir anlamı yoktur. Size yol gösterdim de diyebilirsiniz, ama askeri manada emir vermedim. Kahramanlara emir verilmez."
Osmanlı İmparatorluğu'nun altın çağını incelemek ve o dönemin siyasi ve kültürel yapısını, âlimlerin, şairlerin ve memurların yetişme koşullarını, devlette yüksek bürokrasinin işleyişini, atamaların, terfilerin, kadrolaşmaların nasıl şekillendiğini bir portre üzerinden araştırmak gerekseydi, herhalde Gelibolulu Mustafa Âli'den daha iyi bir örnek seçilemezdi. Gerçekten de Mustafa Âli'nin geniş tecrübesi, yaşadıkları ve tanıklıkları, aynı zamanda 16. yüzyılın tartışmasız en iyi tarih eseri "Künhü'l-Ahbar"ı ve
Tükendi
Sultan el-Melik ez-Zahir Rükneddin Baybars, İslam Dünyası'nın XIII. yüzyıldaki iki büyük düşmanı olan Haçlılar ile Moğollara karşı verdiği mücadelelerin en büyük kahramanı olarak temayüz etmiştir. Onun Kıpçak bozkırlarından bir Memlûk askerliğine ve oradan da Sultanlığa kadar uzanan serüveninin en belirleyici yönü; yetenekleri konusundaki farkındalığı, bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi, hakimiyeti altındakilere ve kendisine hizmet edenlere gösterdiği cömertliğidir. Bütün bunlara taktiksel dehası, düşmanları
Korsanlığın yüzlerce yıllık tarihi hakkında çığır açan bir kitap. Lehr, korsanlığın nedenleri hakkında ayrıntılı bir analiz yaparak eski zamanların çoğu zaman gözden kaçan korsanlık faaliyetlerini ortaya çıkarıyor. Malakka Boğazı'ndaki, Gine Körfezi'ndeki ve Somali'deki korsan saldırılarına ise tam bir uzman bakışı ile yaklaşıyor. David Cordingly, Under the Black Flag kitabının yazarı korsanlık hakkında şu ana dek okuduğum en kapsamlı metin. Son derece sürükleyici bir kitap. Adrian Tinniswood, Pirates of B
Atsız'ın Osmanlı tarihçiliği alanında en önemli çalışmalarından sayılabilecek Takvimler, onun tanımladığı şekilde, umumiyetle müneccimler tarafından padişahlara takdim olunup o yıl neler olacağını, yıldızların tesirini, seğirmelerin mânâsını bildiren eserlerdir. Bu arada bir de tarih bölümü içerirler ki bu bölümler dünyanın veya Âdem'in yaratılışından başlayarak takvimin tertip olunduğu yılın hemen yakınına kadar gelmektedir. Çengiz ve Hülegü gibi İslam ve Osmanlı tarihçiliğinde lanetle anılan isimlerin, yi
16. yüzyılın ortasından itibaren Amerikan sömürgelerinden, özellikle Meksika ve Peru'dan gelen büyük bir gümüş dalgası önce İspanya'ya, sonra tüm Avrupa'ya akmaya başladı.Avrupalıların arzuladıkları Doğu mallarının karşılığında ödenen bu değerli maden, Batıdan Doğuya yolculuğunu aralıksız olarak sürdürdü. Türkiye'den İran'a, Hindistan'a, uzak Çin'e kadar devam eden bu ticaret sistemini işler kılan, kaba ve ağır bir gümüş sikkeydi.
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 940-960 / Aktif Sayfa : 48