Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 231 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
Peki dinin insandan beklentisine karşın insan dinden ne beklemektedir? Bu sorunun yanıtı hiç kuşkusuz kurtuluş umududur. Yani hem bu dünyada hem de ahirette kurtuluşa ermektir. Bunun adı da "sonsuz huzurdur." İnsanın bir dine müntesip olmasının nedeni de bu huzuru yakalamaktır. Ve bunu elde etmesinin tek yolu da önce dinin insandan istediklerini yerine getirmektir. Ve insan, ancak iyi insan olmakla kurtuluşun yani sonsuz huzurun kapısından içeri girebilecektir. Aksi halde, kaotik bir ruh hali, insanın hem k
Tükendi
Günther Anders'in (1902-1992) başyapıtı İnsanın Eskimişliği, "Üçüncü Endüstri Devrimi Çağında Yaşamın Tahribatı Üzerine" altbaşlıklı bu ikinci ciltle tamamlanıyor. Anders bu ciltte de teknik gelişmeleri sözünü sakınmayan bir üslupla ele alırken, gerçek bir umuda gidecek tek yolun eleştiriden geçeceğini gösteriyor. "Ne önünüzde giden at gözlüğü takmış olanlar tarafından biçimlendirilin ne de tekerlek izlerini koklayın. Atların arkasında oturan, ama onlara hükmeden arabacı olun. Arabanın üzerinde kalın, atl
Meiji Dönemi'nde Japon bir Zen ustası olan Nan-in, Zen hakkında Yargılarından Kurtulmaya Hazır Olanlara Kadim Bir Rehber sorular sormaya gelen bir üniversite profesörünü kabul etmişti. Nan-in ona çay ikram etti. Konuğunun fincanını tepeleme doldurmakla yetinmedi, çayı dökmeye devam etti. Profesör çayın taşmasını seyrederken öyle şaşırdı ki artık kendini tutamadı. "Dur! Taşıyor işte. Artık çay almaz ki bu fincan." Nan-in o zaman "Tıpkı bu fincan gibi," dedi. "Kendi fikirlerinle ve yargılarınla dolmuşsun.
Alfred North Whitehead'in 1933'te Chicago'da verdiği iki konferanstan oluşan bu eser, doğadaki değişimler ve süreklilikler arasındaki ilişkiselliği ve bütünsel bir yaşam mefhumunun temellerini konu alıyor. Birinci konferansta Whitehead, doğayı, ortodoks öğretiler dediği klasik mekân anlayışları dışındaki bir düşünce sahnesinde yeniden düşünmenin olanaklarını araştırıyor. Klasik mekân anlayışlarının ve genel olarak atomcu öğretinin boş mekân ile onu dolduran madde zerreleri arasında kurduğu bağlantının zayıf
Tükendi
Albert Camus, ülkemizde daha çok roman ve tiyatro eserleriyle, kısacası edebiyatçı kişiliğiyle tanınmış çağdaş bir Fransız sanatçı-filozoftur. Oysa Camus'yü sadece bir edebiyatçı olarak düşünmek ve edebiyatçı kişiliğiyle ona yaklaşmak bir eksikliktir; çünkü yazılarında bir yaşama felsefesi ortaya koyması, onun edebî kişiliği yanında filozof tavrının da olduğunu göstermektedir. Camus'yü tanımak, onu her iki cephesiyle tanımak demektir. Oysa bugüne kadar, özellikle daha çok Fransız edebiyatı ile uğraşanların
Alfred North Whitehead'in organizma felsefesinin temel özellikleri daha şimdiden meslektaş filozoflarının ötesindeki bir kitle tarafından bilinmektedir. Whitehead'in düşünce sisteminin geniş çaplı etkisini açıklamaya yönelik bir girişiminde Ernest Nagel şöyle der: "Onun felsefî yazıları, içinde yaşadığı toplumun dinamik gerilimlerinden bazılarını dışa vurur; kökleşmiş ve geniş ölçüde duyumsanan ihtiyaçlara cevap verir. Nagel ekler: "Whitehead yeni beliren, risk dolu ve potansiyel anlamda özgürleştirici her
Tükendi
Robert Burton'ın insanoğlunun duygu ve düşüncelerini açıklayabilmek için 17. yüzyılda bir kütüphanedeki tüm kitapları inceleyerek oluşturduğu Melankolinin Anatomisi, yazıldığı günden bu yana üslubu ve zengin içeriğiyle övgüler almıştır. Bu kitap, sıradan bir melankoli incelemesi ya da melankolinin sebepleri, belirtileri ve tedavilerini derleyen tıbbi bir çalışma değildir. Antik dönemlerden Rönesans'a kadar insan davranışlarının nasıl yorumlandığına kapsamlı bir bakıştır, döneminin felsefi ve fizyolojik fiki
Tükendi
Friedrich Wilhelm Nietzsche (1844-1900): Geleneksel din, ahlak ve felsefe anlayışlarını kendine özgü yoğun ve çarpıcı bir dille eleştiren en etkili çağdaş felsefecilerdendir. Bonn Üniversitesi'nde teoloji okumaya başlayan Nietzsche daha sonra filolojiye yöneldi. Leipzig Üniversitesi'nde öğrenimini sürdürdü, henüz öğrenci iken Basel Üniversitesi filoloji profesörlüğüne aday gösterildi. 1869'da sınav ve tez koşulu aranmadan, yalnızca yazılarına dayanarak doktor unvanı verilen Nietzsche profesörlüğü sırasında
Bağımsızlığa kavuşturduğu halkı tarafından Mahatma (Ulu Ruh) diye adlandırılan Mahatma Gandi bir eylem adamı olduğu kadar Çağdaş siyaset felsefesinin önemli kişiliklerinden biridir. Şiddet kullanmama ilkesinden ödün vermeden sömürgeci imparatorluğu ülkesinden kovmayı başarması insanlık tarihinde eşsizdir. Bütün İnsanlar Kardeştir, Mahatma Gandi'nin kendisi tarafından anlatılan düşüncelerinden, inançlarından oluşan bir seçki. Kendi yaşamının yanı sıra, politika, tinsellik, yoksulluk, acı çekme, sevme, şidde
Tükendi
Bütün bir çember yalan da olsa her şeydir, kırık bir çemberse doğru da olsa hiçbir şey. Yeryüzündeki en yüksek davranış bütünlük sağlayıcı davranıştır. İnsan için bütünlük sağlayıcı davranış da şüphesiz ortaklık yaratan davranıştır. Çünkü bütünlüğe hizmet etmek iddiasındaki tekil bir davranış, ortaklık sağlamadan tekyönlü bağlar oluşturarak bu iddiasını gerçek kılamaz. Örneğin halkının iyiliğini düşünen ama bu iyiliği karşılıklı ve eşit ilişkiler üzerinden değil de sadece başkaları için kendi yaptıkları üze
Tükendi
"Yaşamanın iki şekli vardır: Hiçbir şey mucize değilmiş gibi ya da her şey mucizeymiş gibi yaşamak." Tüm hayatın bir mucize olduğuna inanan ve buradan ilham alarak hayatı ve evreni açıklamaya koyulan bir fizikçi... Einstein'ın düşünceleri ve çalışmaları bugün bile bilim dünyasını etkilemeye devam ediyor. Zor bir çocukluk ve eğitim hayatının ardından hayallerinin peşinden giderek büyük şeyler başarmış bir biliminsanı olsa da, Einstein insani değerlerin önemini asla göz ardı etmemiştir. Einstein'a göre, dünya
Tükendi
"Alman İdeolojisi", Marx ve Engels'in kendi görüş açılarıyla "Alman felsefesinin ideolojik bütün tarzları" arasındaki uzlaşmaz farklılığı göstermek üzere, birlikte giriştikleri zorlu bir çalışmanın sonucu olarak doğmuştur. Marksizmin kuruluşunun ilk yapıtaşları bu çalışma sırasında temele konmuş; materyalist tarih teorisinin ilk ve en geniş açıklaması da burada gerçekleştirilmiştir. 1844 ve 1845 yıllarında Marx'ın ve Engels'in ayrı ayrı sürdürdükleri çalışmalar sırasında ve "Alman İdeolojisi"nden kısa bir s
Tükendi
Aydın, ya bilginlerin, ya bilgelerin yolundadır, ya da, bu ünvanlardan birinin gerçek sahibidir. Aydın, toplumun istikrarına katkı yapmaya çalışan; vatanına ve vatandaşlarına, engin sevgi, saygı ve hizmet etme duygularıyla bağlı ve mutlu olan insandır. Aydın, zekasının aynasında kendisini değil, yaratılış sebebini görebilmekten dolayı, şaşkın bir beden, ürperen bir nefis, hayran kalan bir ruh sahibidir. Aydın, öz-erkini ve özgürlüğünün sınırlarını bilen insandır. Adalet, ahlak, iman, şefkat, merhamet, bilge
Tükendi
İbn Rüşd Batı'yı etkileyen İslam filozofları- nın başında gelir. Bir yandan felsefe, tıp ve astronomi, bir yandan da İslam düşüncesi ve hukuk alanlarında klasik sayılacak eserler vermiştir. Latin Ortaçağı'nı etkileyen İbn Rüşd, doğa felsefesinden psikolojiye, bilgi ve varlık ilişkisinden din felsefesine kadar çeşitli alanlardaki özgün görüşleriyle Aristo'nun yalnızca sadık bir takipçisi olmadığını göstermiştir. Elinizdeki kitap, Gazâli'nin Filozofların Tutarsızlığı adlı yapıtında filozoflara yönelttiği eleş
Tükendi
"Hukukun Hükümranlığı, zengin ve çok katmanlı bir çalışma; Dworkin'in hukuk, siyaset ve ahlak hakkındaki düşüncelerini ve birbirleriyle aynı anda hem bağlantılı hem de bağlantısız olan bu kavramların pek çok veçhesini açığa çıkarıyor. Bu kitap tutkulu bir çalışmanın ürünü ve çok önemli bir düşünürün elinden çıkan büyük bir çalışmaya yönelttiğimiz hiçbir beklentiyi boşa çıkarmıyor." Thomas Nagel, LondonReview of Books Kuvvetli ve berrak üslubuyla haklı bir ün kazanan Ronald Dworkin, Hukukun Hükümranlığıçal
Tükendi
Fikir adamları, bu arada felsefeciler de, tarih boyunca birçok kez bazen bireyleri bazen de kitleleri düşünceler için, idealler için, ideolojiler için ölmeye, ulvi bir amaç uğruna kendilerini feda etmeye yöneltmişlerdir, ancak kendileri söz konusu olduğunda tavırları ne olur acaba? Özel alan ile "mesleki" alanın farklı olduğunu mu savunurlar? Teorik olanla pratiğin bir noktada çakışmasının şaşkınlığına boğulup ani bir aydınlanmayla daha önce dile getirdiklerinden vaz mı geçerler, yoksa felsefenin esas amacı
Tükendi
İslam büyük ve muhteşem bir medeniyetse eğer, Osmanlı da büyük ve muhteşem bir kültürdür. Bu mirasın, her nasılsa, bugün bize yaşayarak kalanı ile yetinsek bile; bu onun büyüklüğünü, sezgisel düzeyde de olsa, idrake yeterlidir. Osmanlı'nın kuşatıcı estetik ve entelektüel mirası üzerine yazılanlar, maalesef, çoğu defa bilineni tekrarlamaktan veya deskriptif olmaktan öteye gitmiyor. Halbuki, onun sistemli, kavramsal ve analitik bağlamda yeniden inşası gerekiyor. Şayet bu yapılmazsa Osmanlı kültürünün büyüklüğ
Tükendi
"Alman İdeolojisi", Marx ve Engels'in kendi görüş açılarıyla "Alman felsefesinin ideolojik bütün tarzları" arasındaki uzlaşmaz farklılığı göstermek üzere, birlikte giriştikleri zorlu bir çalışmanın sonucu olarak doğmuştur. Marksizmin kuruluşunun ilk yapıtaşları bu çalışma sırasında temele konmuş; materyalist tarih teorisinin ilk ve en geniş açıklaması da burada gerçekleştirilmiştir. 1844 ve 1845 yıllarında Marx'ın ve Engels'in ayrı ayrı sürdürdükleri çalışmalar sırasında ve "Alman İdeolojisi"nden kısa bir s
Tükendi
Ad nedir? Adın adlandırılanla ilişkisi nedir? Adlandırılmanın bir "doğa"sı var mı? Adların "doğruluğu"ndan söz edilebilir mi? Adları veren kim? Kutsal/köken dil hangisi? Platon'un Kratylos adlı diyalogu hakkında söylenmemiş söz kaldı mı? Dili sorunsallaştıran hemen her düşünürün binlerce yıldır temas etmek zorunda kaldığı bu metin hakkında yeni bir söz söylenebilir mi? Metnin yorumcuları şimdiye kadar Platon'un ya doğalcı ya da uzlaşmacı olduğunu iddia ettiler; üçüncü yolcular ise onun ne doğalcı ne de uz
Tükendi
Marksist teori 150 yıldan fazla bir süredir anti-kapitalist protestonun bir ikonu olarak var olmaktadır. Reel Sosyalizmin yıkılmasıyla birlikte tartışma, önce kapitalizmin bu mücadeleyi kalıcı olarak kazandığı şeklinde yorumlandı, hatta kimileri daha ileri giderek tarihin sonunu ilan etti. Ne var ki, aradan geçen yıllar komünizm idealini pekiştirecek şekilde yeniden ivme kazandı. Althusser'in "piyasa temelli ilişkilerin yokluğu" şeklinde tarif ettiği komünizm, kitabımız boyunca üç ana eksenin bütün muhata
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 231 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4