Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 140-160 / Aktif Sayfa : 8
Modern hayat, insanları birbirinden uzaklaştırmaya ve teknolojiye mahkûm etmeye başladı. Böyle gidecek olursa, birbirinden kopuk, mekanik ilişkiler sistemi insanlığı yok edecek, değersizleştirecek ve insan olma vasfı ortadan kalkacaktır. Tiyatro, insanı insana anlatın ve onu merkeze koyan bir sanat olması bakımından bu olumsuzlukların panzehirdir. Bu yüzden ister sanat yapılsın, ister eğitim amacıyla yapılsın, tiyatronun kimlik ve kişilik gelişiminde önemli katkıları olduğu unutulmamalıdır. Günümüzde y
Tükendi
Bobstil, 1940’lı yıllara damga vurmuş bir kelimedir. İlk önce Amerika’dan gelen züppece giyim tarzına ve bu giyim tarzını benimseyen tiplere yönelik kullanılmıştır. Zaman içinde her türlü yeniliğe, farklılığa, garipliğe karşı bir yakıştırmaya dönüşmüş hatta hakaret manasına ulaşan bir anlam genişlemesine ulaşmıştır. Böylelikle garip karşılanan sanat eserinden, yeni lezzetler sunan lokantaya, pazardaki eğri büğrü meyveye kadar her şey bobstil yakıştırmasıyla anılmıştır. Ense köküne kadar uzanan saçlar, bol
İkiz Kulelere terör saldırısı ve 20 yıl sonra New York... New York, dünyanın kültür ve ticaret başkenti. Pek çok kişinin rüyasını süsleyen kent. Zülâl Kalkandelen, bu kentin ışıltılı görüntüsünü ve bu görüntünün ardındaki yapıyı, tüm ilginçlikleri, iyi ve kötü yönleriyle anlatıyor. Bu genişletilmiş basımda, yazarın son yirmi yıl içindeki New York gözlemleri de yer alıyor.
Tükendi
sinsi bir adaletle hamal'layıverdim aklım toklaıuk aklım kemikleıime haberlenmişti dazlak birer hologram idim kah eril kah dişil çınlıyordum uzaydan uzaya virüskardım, gündemin en net virüskarı asılsız bir haber gibi deneylendim varoluşla acıma kulluk, acıma tartılıyordum istedim ki yıkılsın duvarı duvarcmın dünyanın kapusu yoktu, benim kapusuzluğumdu dünya hayat ben varım: ölüm etimde şehvetlenmiş ben varım: açıyla toklanmış sokaklarım
“Şeytanın en büyük hilesi, bizi var olmadığına inandırmasıdır.” – Charles Baudelaire Yeryüzüne sürgün edilen asi bir melekti Azazel. Dünya’ya “düştükten” sonra artık tek bir amacı vardı: Cennetin kötü bir kopyası olarak gördüğü bu mavi gezegeni kötülüğe boğmak. Evinden kovulmasına sebep olan insanı ve ona dair var olan her şeyi yok etmeye ant içen şeytan, yeryüzünde binlerce yıl kötülüğün kaynağı olur. Fakat 20 yüzyılın başında işler tersine döner ve Azazel hâkimiyetini kaybetmeye başlar. Zira insanın kötül
Karşısına çıkan her şeyi yakarak üzerine gelen, sinsice etrafını kuşatan bir hayat yangınında korku içinde ne yapacağını düşünürken gördün onu ilk defa. Kaçmaktan bitap düşmüş bir haldeyken yüzüne baktın, sana elini uzattı, elini tuttun. Korkutucu şimşeklerle yüklü gri bulutların kuşattığı yasaklı gökyüzünden elini uzatan asi bir melekti. Yedi kat göğün ötesinden usulca uzandı zarif eli, bulutların arasından, alevlerin arasından uzandı, yavaşça göğsünü yarıp, delice çarpan kalbine dokundu. Dokunduğu ye
Tükendi
Çağlayanlar, Müftüoğlu Ahmed Hikmet’in 1908’den sonra kaleme aldığı on sekiz hikâye ve mensureden oluşan bir kitap. Yazıların hemen hepsinde Türkçülük fikrine, Türk tarihine, sanat, gelenek ve göreneklerine kuvvetle bağlı bir ruhun coşkun duygularını, savaşın hüznünü, vatanseverlikleriyle öne çıkan karakterleri bulacaksınız. Mağrur Batılıya karşı yer yer de Türk’ün vakur sesini… Yunus’un şiirlerinde bembeyaz süt dişlerini gördüğümüz Türkçe, Çağlayanlar’da parıl parıl parlıyor... Hikâye ve mensurelerindek
Tükendi
Romeo ve Juliet’in talihsiz aşkından Macbeth’in karanlık hırslarına, Shakespeare’in karakterleri ve oyunları dünyaca tanınır. İngiliz edebiyatının en çok okunan yazarının bütün oyunlarından derlenen, muhteşem çizimler ve unutulmayacak alıntılarla süslü bu hikâye koleksiyonu, Shakespeare’in dünyasıyla tanışmak için kusursuz bir başlangıç. Shakespeare’in tüm oyunlarından derlenen, muhteşem çizimler ve alıntılarla dolu bu hikâye koleksiyonu, Shakespeare’e mükemmel bir giriş niteliğindedir. Komedi, trajedi, aşk
Karşılaştırmalı edebiyat araştırmalarının çıkış noktası, başta klasik eserler olmak üzere insanlığın ortak kültür hazinelerini teşkil eden edebi eserlerdeki müşterek noktalan tespit etmek, dönemlere ve edebî türlere göre karşılaştırarak özellikle ulusal edebi­yatların güçlenmesini ve gelişmesini sağlayacak şekil­de başka ülkelere, dillere ait edebiyatlardan istifade etmektir. Mitolojiler, efsaneler, masallar, atasözleri ile değişik edebî formlarda ele alman ve işlenen hikâyeler ve anlatılardaki ortak tem
Çocukluk, insanın kayıp cenneti gibidir. Muallim Naci için de öyle. Naci, Ömer’in Çocukluğu adlı anılarında, çocukluğunun Saraçhanebaşı Mahallesini; dergâhları, mezarlığı, okuluyla iç içe girmiş mütevekkil İstanbul halkını anlatır. Bu içli çocuğun gözünün önünden babası, annesi, kardeşi, komşuları, okulu bir film şeridi gibi geçer. Eserde Naci, çocuk ruhunu ve dilini çok güzel yansıtmakta, devrin sosyal hayatına, aile ve komşuluk ilişkilerine, insanların giyim kuşamlarına ve bazı geleneklere dair önemli bi
Tükendi
Dominik Cumhuriyeti'ni otuz yıldan fazla diktatörlükle yöneten Rafael Trujillo'nun halk arasında takma adı Teke'dir. Roman, Trujillo'nun 1961'de öldürüldüğü günden yola çıkarak gelişir. İçki ve seks kokan erkek egemen bir atmosfer, entrika, şiddet, işkence hatta cinayet dolu dramatik sahnelerle simgeleşen bu diktatörlük devrini anlatan bir başyapıt Teke Şenliği.
İnsan hayatında güzel olan her şey duygularla başlar. Bu sadece aşk için değil; acı, öfke, pişmanlık, kırgınlık gibi duygular için de geçerlidir. Bu duygulardan birini bile içinde barındıran herkes gerçek bir insan olma yolunda emin adımlarla ilerler. Güzel olan da budur işte… Hissetmek… Duyguların önemini yitirdiği, insanların makineleştiği ve iyi ya da kötü herhangi bir şey hissetmediği dünyada; kalem ve kâğıtla, yani eski usullerle duyguların tercümanı olmak istedim. Sevgi başta olmak üzere, onun verdiği
ON ALTINCI yüzyıl Osmanlı dünyasının en velud müelliflerinin başında gelen Kınalızâde Ali Çelebi, özellikle başyapıtı olan Ahlâk-ı Alâî isimli eseri ile tanınmaktadır. Bir ahlak kitabı olan Ahlâk-ı Alâî ile Kınalızâde, bir yandan döneminin düşünce dünyasını tafsilatıyla resmederken öte yandan bireylerin kendileriyle, aileleriyle, içinde yaşadıkları toplumla ve devletle ilişkilerini ne şekilde kurmaları gerektiğine dair önemli bilgiler verir. Bu noktada özellikle aşırılıklara dikkat çekerek hem bireysel, hem
Tükendi
gözlerini ta içinden, iyice gördü. Geceleyin denizlerin derinliği gibi hem kapkaraydı, hem de yine o derinlik gibi siyah ve nemli bir nurla parlıyor; koyuluğu, kuytuluğu gönlüne latif bir uyku başlangıcı gibi rahatlık duyuruyordu. Bu gözler dinlendirici, yumuşak ve bir yaz ikindisinde panjurları indirilmiş bir oda kadar sükûnet vericiydi: İnsana temiz bir yatağa uzanmak, tatlı düşüncelere dalmak, güzel şiirler ve besteler dinlemek, çiçekler koklamak ve teması zevkli bir şeyler okşamak arzusu veriyordu. Ref
Analitik felsefe bilimsel verilere önem veren, mantığı kullanan ve dil açıklığını ön plana çıkaran çağdaş felsefedeki iki büyük felsefe ekolünden birini ifade eder. 1960'lardan sonra pozitivizmin çökmesi ile analitik metafiziğin rönesansı olarak bilinen yaratıcı ve fikri açıdan zengin bir döneme girildi. Bu zengin entelektüel birikimi felsefe okuyucusu ile paylaşmak isteyen Enis Doko, Türkiye'nin ilk çağdaş analitik metafizik kitabını yazdı: Metafiziğin Temelleri. Doko kitabında, zamanın doğası
Böyle Buyurdu Zerdüşt, Nietzsche'nin tüm yapıtları arasında en çok okunan, en çok tartışılan eseridir. Düşün dünyamızın hakikat, ahlak, akıl, özne gibi tüm doğal yapılarının sıradan alışkanlıklar olduğunu söyleyerek Batı metafiziğini kıyasıya sorgular. Nietzsche sonsuz yeniden geliş, üstinsan ve Tanrı öldü gibi kavramları ortaya koyduğu Zerdüşt'le ilgili yıllar sonra şu ifadeyi kullanacaktır: "İnsanlığın sahip olduğu en derin kitap." "Hakiki ve zahiri dünyaların ilgasından sonra hakikatin özüne ne olduğu
Sir Arthur Conan Doyleun akıl yürütme yeteneği çok güçlü Edinburglu bir öğretmenden esinlenerek yarattığı Sherlock Holmes, 1877de yayımlanan Kızıl Lekede ilk kez boy gösterdi. İngiliz edebiyatının en canlı karakterlerinden biri olan Holmes, piposu, şapkası ve kendine özgü giysileriyle farklı bir dedektif olarak daha sonra pek çok romanda okuyucunun karşısına çıktı. Arkadaşı Dr. Watson ve düşmanı Prof. Moriarty ile birlikte birçok filmin de kahramanı olarak ün kazandı. Doyleun yazdığı tarihi romanlar ve tiya
Türkiye’de 29 Ekim 1923’te kurulan cumhuriyetle birlikte Atatürk ilke ve inkılâplarının, CHP’nin altı ilkesinin ve yeni devlet yapısına ait her bir unsurun sanat ile ilişkisinin hangi boyutlarda gerçekleştiği, rejimin yerleşmesi ve kökleşmesinde edebiyatın ve edebiyatçıların üstlendikleri roller konusunda bugüne kadar yapılmış derli toplu çalışmaların sayısı çok azdır. Bazı ülkelerde genelde sanatın ve sanatçıların, özelde ise edebiyatın ve edebiyaçıların devlet tarafından yönlendirilmesinin ne kadar doğru
Tükendi
Türk Dilinin Yurtları adlı eserde, bu coğrafi genişlik içinde, Türkçenin bugün dünyanın hangi ülkelerinde resmî dil, hangilerinde azınlık dili veya göçmen dili olarak kullanıldığı, bu ülke ve bölgelerdeki yazı ve konuşma dili olarak canlılığı araştırıldı. Buna bağlı olarak Türk dilinin yayıldığı ülke ve bölgelerde Türkçe kullanan toplulukların sayısı, Türkçenin yazılı basın veya sesli görüntülü yayın dili hâline gelip gelmediği incelendi. Prof. Dr. Nevzat ÖZKAN tarafından titiz ve uzun süren bir araştırma s
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 140-160 / Aktif Sayfa : 8