Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 740-760 / Aktif Sayfa : 38
Bu kitap, kendisini öğrenerek sürekli geliştiren, öğrenen öğretmen olmanın ilkelerini anlatıyor. Sınıfında, okulunda ve bulunduğu her ortamda ılık ve gölgeli bir bahar mevsimi gibi bir öğrenme ortamı oluşturacak öğretmen olmanın ipuçları, bu kitapta. Amatör ruhunu kaybetmeden profesyonel davranabilen, farklılıklara saygılı, çocukları ve gençleri sevgi ve şefkatle karşılayan ve uğurlayan öğretmenler geleceğimizin teminatı olacaktır. Keşfeden kâşif öğretmenler olmak için bu kitabı mutlaka okumalısınız.
Alman bir ailenin en küçük çocuğu olan Christian Treitz, sürgünden kalan yaraların hala devam ettiğini fark eder. Yemek kıtlığı çeken Treitz ailesi hem açlıkla hem de so­ğukla mücadele etmek zorundadır. Neyse ki, Christian kendisinin ve ailesinin hayatında fark yaratacak biriyle tanışır! Yaşanılan tüm zorluklara rağmen, bu arkadaşlık onları yeni başlangıçlara ve güzel maceralara sürükler.
Tükendi
Sette Bulunan Kitaplar: Yakupyan Apartmanı Alâ el Asvani Chicago Alâ el Asvani Mısır Otomobil Kulübü Alâ el Asvani
Tükendi
Bir edebiyatı neler oluşturur? Ulusal edebiyat nedir? Farklı ülkelerin, toplulukların edebiyatları birbiriyle nasıl etkileşime girer? Dünya edebiyatına yönelik okumalar daha çok modern Batı'dan ve Batılı olmayanın Batı modernitesine reaksiyonundan çıkan literatüre odaklanırken Alexander Beecroft, modern öncesi ya da Batılı olmayan (ya da her ikisi) metinlerin nasıl dolaştığını ve anlaşıldığını keşfetmeye dair bir okuma sunuyor. Herhangi bir edebiyatı, yalnızca kapsadığı metinlerin analiziyle anlamanın imkân
Çıra gibi yanıyor, ateş gibi sıçrıyordu savaş. Kıvılcım ateş topuna dönmüştü. Fitne tohumlarını veriyordu yavaş yavaş, biraz su dökmek lazımdı sadece üzerine. Birileri tarlayı sürüyordu. Tohumlar hazır, su bol, toprak alabildiğince çoktu. Plan belliydi. Böl, parçala, yut meyveleri. Meyvenin adı fitne... Kıvılcım bir gün gelip bizim beldedeki samanlığa da çarpacaktı. Sonra her yer kül rengi olacaktı. İki kere iki dört eder misali... Bilemezdik fitne tohumlarının bu kadar yeşereceğini. Bahçıvan biçemezdi bu k
Tükendi
11 Mart 1884'te, Balıkesir'in Gönen ilçesinde doğan Ömer Seyfettin, Türk edebiyatının önde gelen yazarlarındandır. 10 kitap ve 125 hikaye kaleme alan yazarın hikâye ve makaleleri, birçok gazete ve dergilerde yayınlanmış olup eserleri arasında İncili Kaftan, Kaşağı, Kızılelma, Falaka önemli bir yer tutar. Ömer Seyfettin, çocukluk ve askerlik anılarından esinlenerek yazdığı hikâyelerde; Türk insanının duygu ve düşüncelerini, sade bir yazım dili ile ifade etmiş, toplumun aksayan yönlerini ele aldığı hikayeler
Tükendi
Yıllar önce çocuğumun Osmanlıca öğrenmesine katkı için Yunus Divanı'nı -Fatih nüshasından- latinize etmiştim. Sevgili Cemal Şakar çalışmanın kitaplaşmasını önerdiğinde tekrar elden geçirme gereği duydum. Çünkü Osmanlıca öğrenme yerine şiirlerin kolay anlaşılması önemliydi bu kez. Sözlüğe en az ihtiyaç duyuracak şekilde hazırlamaya dikkat ettim. Bu nedenle şiiri bozmadan vezni de koruyarak kimi kelimelerin bu günkü söylenişlerini ve hatta karşılıklarını tercih ettim. Orjinalden kaynaklı kimi eksikleri de anl
Tükendi
Dostlarım, yanıldınız... Bu kitap bir ilaç mümessili tarafından yazılmadı. Hikâyemin sizi bir tüp morfin gibi yatıştırmasını ve bir kutu vitamin gibi desteklemesini çok isterdim. Fakat ne yazık ki elinizde tuttuğunuz kitap oldukça baş ağrıtıcı. Yer yer sizi üzebilir. Bazen sayfaları parçalamak isteyebilirsiniz. Morfin bu kitabı yayınlamanın çılgınlık olduğunu söylediğinde ona çenesini kapamasını söylediğim için pişman olmam da pek mümkün. Her şeye rağmen, canlarım, ciğerlerim, kapıyı aralayıp içeri girmeye
Tükendi
Süleyman Çobanoğlu, ilk kitabı Şiirler Çağla (1995) ile hem yoğun tartışmalara yol açmış hem de takındığı şiirsel tutumu sürdürüp sürdüremeyeceği konusunda merak uyandırmıştı. 14 yıl sonra, 2009'da gelen Hudayinabit, hem bu spekülasyonlara esaslı bir cevap verdi, hem de şairinin Türk Şiiri'nde açtığı alanı genişletip pekiştirdi. Hudayinabit, özü itibarıyla çağdaş Türk Şiiri'nin ilk dönemine bir saygı ifadesidir: Şair, Türkçe konusunda duyarlı ve kıskanç, yazdığı ve yayınladığı her bir dizeye karşı titiz ve
O da beni böyle izliyor ve merak ediyor muydu ve ben örgüme eğilmiş harıl harıl örerken boynumun ya da ensemin çıplaklığı geceleri yatağında birdenbire aklına geliyor muydu? Sağına, sağındaki meleklerine dönüp de sanki ben duyacakmışım gibi "aşkım," diyor muydu? O da beni rüyalarında hep görüyor muydu misal? Hayâlî'nin Tesadüfleri, yaşam ve ölüm, aşk ve nefret arasındaki ince çizgide çetrefil bir kurguyla anlatılmış sıra dışı öyküler. Bora Abdo, eşine sık rastlamadığımız, farklı ve güçlü bir kalem...
Tükendi
Her şey birdenbire oldu. Önce hayvanlara ölümcül bir virüs bulaştı. Etinden faydalanılan hayvanlar artık uzak durulması hatta yok edilmesi gereken canlılara dönüştü. Sonra besin zincirindeki hayvanların yerini insanlar aldı ve yamyamlık meşrulaştı. İnsan, artık fabrikalarda üretilen, mezbahalarda kesilen, işlemden geçerek tabakta sunulan bir besin haline geldi. Şimdi soru şu: Birbirimizi yiyecek miyiz? Bir süre önce çocuğunu kaybeden, eşinden ayrılan, yaşlı babasının hastalığıyla uğraşan Marcos Tejo, bir et
Tükendi
Hat olarak tanınan Harriet Rowland, dizinde başlayan ve nadir görülen bir kanser türü olan osteosarkom tanısı konduğunda 17 yaşındaydı. O sırada Wellington, Yeni Zelanda'daki Queen Margaret College'de öğrenciydi. Tedavi sürecinde çoğunlukla yalnızdı; arkadaşları ona destek olsalar da bazen Hat'in yeni hayatını anlayamıyorlardı. Ta ki John Green'in romanı The Fault in Our Stars'ta kanserle yaşamak hakkında dürüstçe ve açıkça konuşan bir kız olan Hazel Grace karakterine âşık olana kadar. Onun gibi, Hat de hay
Klasik edebiyatın şaheserleri arasında yer alan Hüsn ü Aşk, sürükleyici üslûbu ve içeriği kadar; şairin tasavvûfî düşüncelerinin yansıtıldığı bir eser olarak da dikkat çekmektedir. Eserde insanın mutlak varlığa ulaşıp O'nda sonsuza erme gayesi, Aşk'ın Hüsn'e ulaşma serüveniyle dile getirilmektedir. Aşk, Hüsn'e ulaşmak için insan hayalinin bile zorlandığı serüvenlerden geçmektedir. Kendisi de Mevlevî şeyhi olan Galib, Hüsn ü Aşk'ı, Mevlânâ'nın Mesnevisi'nden etkilenerek kaleme almıştır. Galib'in henüz yirmi
İftiranın kor demirleriyle dövülüp... Nefretin soğuk suyunda yıkanmış... Ve... Adı kirletilmiş bir adam! Rüzgârın savurduğu kum tanelerinde acımasız dillere düşen... Öfkenin ruhu arsız sarmaşık gibi sardığı, sahte sözlerin büyüttüğü... korkunun ete sindiği... Ve... Yalanın gerçeği yendiği zamanlar! Oysa... Yağ gibidir hakikat! Suyun içindedir de dağılmaz. Bir gün her şey bilinir olur!
Tükendi
Monika Tuğutlu Monika Tuğutlu Berlin'de doğdu. Avukat ve noter asistanı olmak üzere lise öğrenimine ara verdi. Bu öğrenimini bitirdikten sonra liseden mezun oldu. Genç bir anne iken Berlin Üniversitesi'nde (FU - Free University of Berlin) hukuk fakültesine devam etti ve öğrenimini tamamladı. Özel ve mesleki yaşamı dolayısıyla gittiği İstanbul'da hukukçu ve yönetici olarak bir Alman firmasında görev yaptı. Daha sonra aktif çalışma hayatından ayrıldı ve yoga öğretmeni olmak üzere eğitim aldı. Bu eğitim kendis
Kimi şairler, bir dîvân sahibi olsalar da, şöhretlerini sadece bir kasideye borçlu olabilmişlerdir. Hele ki bu kaside, dil ve coğrafya sınırlarını da aşmışsa kazandığı ün şairinin bile ötesine geçebilmiştir. Kimya alanında ortaya koyduğu çok sayıdaki kitap ve risâlesinden dolayı kimya âlimi kabul edilen ve aynı zamanda bir devlet adamı da olan, Selçuklu asrı şuarâsından olup mesleğinden dolayı, resmî yazışmalarda besmelenin üzerine yazılan ve hükümdarın adıyla lakap ve sıfatlarını içeren tuğraya nisbetle Tu
Tükendi
"Vakitsiz zamansız kaybetmenden korkuyorum. Hiç bir şeyi göremeyecek kadar yakınlaşmandan. Parsa intihar etti evet ve sen hâlâ neden intihar ettiğini anlayamadın Yunus! Her neden ettiyse bile küçük bir gerçek olduğu aşikârdır fakat ondan daha büyük gerçekler var. 'Musa kutsal vadide Tanrı'nın kelamını işitti mi?' Kimse bilmiyor. Kimse, bilimsel mantıkla o karanlık ve soğuk gecede Musa'nın bir ağaçtan Tanrı'nın sesini işittiğini kanıtlayamaz. 'Tanrı Tur Dağı'na tecelli etti mi?' Kimse bilmiyor. Bu konuda eli
Tükendi
"Âşık olur, evlenir ve çoluk çocuk sahibi olursunuz daha sonra yaşamdan lezzet almaz hale gelerek boşanırsınız. Bazen daha boşanmadan gider başka birine âşık olusunuz. Martılar gibi sadece bir tek kişiyle kalamadığınız için lanet olsun hepinize. Ne korna çalıyorsun alçak herif! Sesini kes ve dinle bak ne diyorum, hepsi yetmiş veya seksen yıl! Eğer biraz şanslı olsanız, tahtalıköye muhtar olmazsanız, bu yıkılısıca dünyada kalacağınız en fazla yetmiş veya seksen yıldır. Dinsiz imansızlar eğer sekiz yüz yıl ka
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 740-760 / Aktif Sayfa : 38