Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Aşka düştü yolum narınla yaktığın bu beden seni arındırıp kirden örttü üstüne eskiyi kaybetmedi hiç bir yeni cana canan diye seçti kendine narınla yaktığın bu beden seni... renkler bozulunca başlar değişim evren büyülenir boş bir telaşla sehpaya bağlanır eldeki sicim yüreğinde kopar kopar vaveyla... renkler bozulunca başlar değişim... aldandığım ne varsa, içinde seni.
Nurullah Genç'in şiir macerası Siyah Beyaz Tabletler ile bambaşka bir soluk kazanıyor. Geleneğin yeni bir dirilme yaşadığı dilini bu defa kadim yaşantılara doğru sürüklüyor. Şair hüzün meşalelerini bir defa daha alevlendiriyor... sen var oldun tenhâsında devlerin ben hiçliğe bulaştım ne hiç kaldı bende ne sende varlık elimizde, avucumuzda şimdi hâin aldanmışlık ve ihtiyarlık
Maşukuna "Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultânım" diyen ve bir sevgiliye nasıl hitap edilmesi hususunda âdeta ders veren Fuzûlî dedemizin, sevdiği insana bakarken yüreği titreyen ama bunu dile getirmekte zorlanan torunları hâline geldik. Pek çoğumuz fakülteler bitiriyor, diplomalara sahip oluyor, kariyer basamaklarında hızla ilerliyoruz; fakat iki kelâmı bir araya getirip de yüzüne bakmaya kıyamadığımız insana gönül alıcı bir kelâm edemiyoruz. Fuzûlî'den haberi olmayan, Şeyh Gâlib'i tanımayan ve dah
Dünya şiirinin başyapıtı İlahi Komedya, Dante?nin Cehennem?e, Âraf?a ve Cennet?e yaptığı düşsel bir geziyi destanlaştırır. İlahi Komedya, 14.233?e ulaşan toplam dize sayısı ile, şiir tarihinin en uzun soluklu şiiridir. Dante?nin, 1300 yılının 7 Nisan Perşembe gecesi başlayan gezisi bir hafta sürer, Dante?ye Cehennem ve Âraf yolculuğu boyunca Latin şair Vergilius rehberlik eder. Âraf?ın tepesinde Vergilius yerini, Cennet?te Dante?ye rehberlik edecek olan Beatrice?ye bırakır. Dante, Beatrice?yi ilk gördüğünde
"Eskiyen ve eskiten yolları aşıp sana geldim. Dökülmüş ömrümün baharı, vurulmuş tarihimle sana Munzurdur yalnızlığım, bir donuk zaman gibi asılı duvarlarda Göç yorgunu sözlerimle, sürgün sesimle sana .............. Ben unutmaların vurgunuyum da, unutmamaların aşkıyla sana geldim"
Tükendi
Türkiye ve Azerbaycan sahası halk şiirinde tür, şekil ve makam sorunlarını tartışmak düşüncesiyle hazırlanan denemelerden oluşan bu kitapçık, halk şiirinde kullanılan nazım tür ve şekillerinin tarihçesi niteliğine sahip bir "türler monografisi" değildir. Bu kitapçıkta yazar, öncelikli olarak, halk şiiri üzerinde çalışanların ihmal ettiği bir alan olan tür monografilerinin hazırlanmasının önündeki bilimsel süreçlere ve uygulanabilecek yöntemlere dikkat çekmeyi hedeflemektedir. Türkiye ve Azerbaycan´da tür, ş
Tükendi
Metis´te 1990 yılında de ki işte ile başladığımız Oruç Aruoba koleksiyonunu felsefe kitaplarının yanı sıra şiir ve şiirsel metinleriyle sürdürüyoruz. Geçen yıl Doğançay´ın Çınarları´nı yayımlamıştık ilk olarak. Kolleksiyona yeni basımlarını yaptığımız dört kitap ile devam ediyoruz. ol/an, kesik esin/tiler, Geç Gelen Ağıtlar ve sayıklamalar.
Tükendi
Bu kitapta, Özdemir Asafın ölümünden sonra, arkasında bıraktığı defterlerden, dosyalardan seçilmiş şiirlerini bulacaksınız. Bunların büyük çoğunluğu dergilerde bile görünmemiş şiirlerdir. Özdemir Asaf yoğun düşün ve duyarlıkları, çarpıcı sözcükler seçtiğini sezdirmeden, küçük dizeler halinde işlediği kısa şiirlerle verdi. Daha sonra, kimi bir kitaptan, kimi yaşamdan kopardığı izlenimlerden esinlenerek bilgece dörtlükler yazdı. Kendisiyle birlikte çağıyla ve toplumuyla hesaplaşmalarda buruk öfkesini içinde s
"Yanmak için sırt sırta Taptığımız bahar Uçtu avuçlarımızdan Bir buzullar ülkesine" Birkaç sözcük, bir imge, zihin dünyamızda yeni kapılar açıyor ve yeni bağlara, bahçelere sürüklüyor bizi. Öylesine güçlü bir tesiri var ki mısraların, onlarca sayfayı bir sözcükte topluyor. İnsan olmanın tadına, yaşamın farkına, nefes almanın o olağanüstü büyüsüne kaptırıyor mısralar. Bu duygulanım, bu yaşantı hissedildiği oranda, şair olunuyor hatta belki şair doğuluyor. " Sözlerin senin değilse bırak Suskunluğun taşısın
Tükendi
Orada Bir Ben Var Sıfırdan hayat, Görmek istediklerimiz, göremediklerimiz... ... Bebekliğim, kediler ve ben.. İanadına yaşama sarılmam İlk okuma savaşım Cahilliğin içinde sahipli sahipsizlik Yaşam mücadelesi engeller Engel olanlar Farkında olmadan hayatımı değiştirenler Zoraki ayrılık Vazgeçişler insanlarını insansız yüzü İnsan olmaktan vazgeçis sınırımda git geller Çokluk içinde teklik Ve çaresizlik Özünün içinde vazgeçilmez haykırışları Dünya, düzen, insafsızlık Küçük alanda büyük yaşamlar Muhteşem küç
Tükendi
Helbestkar Lal Laleş, bi xebate xwe ya dawi ‘Deqen Qesas' peyve dike bera vepexirtina bira me, u her deq'i, her deqe bira jibirbuyi dixe dewla hişe me u dike ku sere me geh li vi diwari bikeve, geh li wi diwari . A seyr ew e ku her du diwar, bi qasi ku dikarin bibin ser u bine bira deqan, dikarin vekin du diwaren ku li hemu deqan hatibin hev u nehelin ku ne bikaribin ji bire derkevin, ne ji di bine bire de biqeliqin, bilivin. Peşiyen xweşbej çendi gotibin ‘Me bext neda bi text' ji; Lal Laleş ji nava 24 ‘D
Tükendi
Uçlarında panzehir taşıyan birer ok gibi, hayatın ve şiirin üstüne gönderilen yazılar, konuşmalar, söyleşiler... Gülten Akın, şiiri bir kez de düzde kuşatıyor. Tadımlık Siir Ürünü Siir yazma, bir üretim eylemidir. Ozan ise üretimci. Bu üretim eyleminin bir de tüketicisi var: Okurlar. Siir, kitap ve dergi biçiminde somutlastiginda meta (mal) olmustur. Satilir, alinir. Ürünün metalasma süreci, bir eyleyicinin daha oyuna girmesini gerektirir ki, bu yayincidir. Üç bacakli sandalyeye benzettigim bu süreçt
Osman Namdar, yazıyor, yaşamı öyle anlayıp açıkladığını düşünüyor. Şiir ve denemeleri değişik dergi ve gazetelerde yayınlandı, yayınlanıyor. Sukuşu Beklemeleri (1997) ve Suya Eğilimli Kuş Sesleri (2002) adlı iki şiir kitabı var. Akşamlardan taşan sulara yasladım başımı Bir de baktım, göçüp gitmiş kuşlar... Ankâ oldum da uçmağıma uçtum.
Tükendi
Mustafa KUTLU'nun gözünden bakınca SEVDAMIZ VATANDIR BİZİM demek daha bir anlam kazanıyor. Diyor ki usta kalem Mustafa KUTLU: "Vatan salt kültür değildir, sadece dil, sadece müzik, sadece halk oyunu, sadece din, sadece bayrak, sadece sadaka taşı, sadece vergi, sadece milli gelir değildir. Vatan kişinin karnının doyduğu yer de olabilir, gözyaşının aktığı yer de. Vatan dayanışma, paylaşma, adalet, şefkat, merhamet ve fazilettir. Vatana gösterilecek muamele hürmet-hizmet ve merhamettir. Vatan ahlaktır. Vatan t
Tükendi
Saflığı bozulmamış sesleri dinleyerek zengin bir dil öğrenmeye geldim buraya. Ördeklerle başlayabilirim öyleyse. Yanımda ekmek de getirdiğime göre. Benny Andersen, 7 Kasım 1929'da doğdu... Orta öğrenimini bitirince reklam ajansında çalışmaya başladı. Kendi kendine piyano çalmayı öğrenip kulüplerde çalıp söyledi... Besteler yaptı... Senaryolar yazdı... Filmlerde oynadı... İki kere evlendi, beş çocuk babasıydı, 16 Ağustos 2018'de öldü. Danimarka'nın hem yenilikçi hem en popüler şairiydi. Bir yandan yeni kel
Al eline tarağını. Önce saçlarını bir güzel tara. Sonra mikrofon yap eline onu. Bağıra çağıra şarkılar söyle evinde. Eğer çok üzgün haldeysen sakın ha sakın duşa girip kendini filmlerde zannedip, duvara yaslanıp yere ağlayarak çökme. Klişe olursun. Git abdestini al, namazını kıl. Sana bunlardan başka en iyi ne gelebilir ki? Hangi omuz sana derman olabilir? Kim en fazla seninle kalabilir? Kendine gel. Toparlan. Geçmişinde kalan insanları yanına almaya ya da önüne katmaya çalışma. Onların önünde
Tükendi
Ölümsüz günler onlar, bir hiçle beslenen; Zaman dışı güvercinler, uçma bilmeyen; Uzay ötesi ovalar, ayak değmemiş; Başka bir mevsim, başka bir dal, başka yemiş. Tadımlık Şiirin Aşınmaz Zamanı Oktay Rifat, adını 40lı yılların başında Orhan Veli Kanık ve Melih Cevdet Andayla birlikte yayımladıkları Garip kitabındaki şiirlerle duyurmuştu. O da arkadaşları gibi ölçü ve uyaktan vazgeçemeyen o dönem şiir anlayışının kurallarından ve kısıtlamalarından uzaklaşarak şiir dilini gereksiz süslerden arındırm
Tükendi
Halk şairi Dadaloğlu, Çamlıbel'in koçyiğidi Köroğlu'ndan iki asır sonar yaşar. Torosların gür sesi Karacaoğlan kadar güçlü bir halk şairidir. Onunla ilgili çalışmalarda onun şiirinin gücünden çok Osmanlının iskan politikasına karşı koymasının haklı ve haksızlığı konu edilmiştir. Bununla birlikte ve öte Dadaloğlu saz şairi geleneğinin kahramanlık ve lirizm duygularının hakim olduğu şiirleriyle öne çıkmaktadır. Onun yalın ve duru sevda şiirleri, yurt güzellemeleri ve kavga şiirleri hayatının bir yansımasıdır.
Tükendi
birilerizeitgeist der birileri amor fati, şunu bunu derler derler temsiliyet, driftwork, readymade, kaos teorisi herkes çok önemlidir herkes "keyifli anlar"ın kaydını düşer -burası süper ulus çok bilirler şakalaşırlar cıvıldarlar kin tutarlar, tabletleri var herkesniçe bilir biraz adaya düşer mezhep kavgası eder neden olmasın herkes dudaklarını şöyle büzer, tek kaşını kaldırır klark çeker sen benim gözden kaybolma şeklimdin, eriyenindim erimendeydim kanındaydım reddedişindeydim bastırırken gerçekleşenimdin
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3