Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 710 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Asr-ı Saâdet döneminin kurucu unsuru olan sahabelerin önde gelen isimlerinden Hz. Ömer (ra), İslâm öncesi hayatıyla Mekke gençlerinin önde gelenlerinden ve İslâm’la müşerref olduktan sonra da her haliyle örneklik oluşturan bir sahabedir. Hz. Peygamber (sas)’in tedrisatında yetişmiş, onun vefatı sonrasında İslâm toplumunun ve devlet sisteminin şekillenmesinde önemli ve kurucu hizmetler yapmıştır. Hz. Ömer (ra), Hz. Peygamber (sas)’den sonra kendisiyle ilgili en çok eser telif edilen isimlerdendir ve yönetim
Abbâsî Devleti, miladî X. yüzyılın ilk yarısında hayatî sorunlar yaşadı. Merkezî devlet zayıfladı, bölgesel yöneticiler özerk bölgeler ilan etmeye başladı. Merkezî devletin kontrolünde olan bölgelerde birtakım isyan hareketleri baş gösterdi. Olumsuz siyâsî gelişmeler yanında toplumsal ve ekonomik sorunlar da gün gittikçe arttı. Mezhebî ve ideolojik yapılanmalarda da pek çok ayrışma yaşandı. Ardı arkası kesilmeyen bu sosyo-politik sorunlar bir sarmal şeklinde devleti varlık kriziyle baş başa bıraktı. Sonuçta
Bilâdü'ş-Şâm Asya ve Afrika kıtaları arasında köprü vazifesi gördüğü için tarih boyunca birçok toplumun istilasına uğramış ve çok sayıda uygarlığa da ev sahipliği yapmıştır. Askerî ve ticarî yolların kavşağında bulunduğundan Mısır'dan Anadolu Ermîniyye Irak ve Arap Yarımadası'na doğru gitmekte olan ticarî emtialar Bilâdü'ş-Şâm üzerinden geçiş yolu bulmaktaydı. Benzer şekilde Anadolu Ermîniyye Irak ve Arap Yarımadası'ndan hareket eden her ticaret kafilesi buradan Akdeniz havzası Kuzey Afrika ve Avrupa'ya ula
“Lakin, gece-gündüz demeden bu yolda yürüyen canların Hüseyin sevgisini hala çözemedim. Bu gidişle çözeceğimi de sanmıyorum. Neden mi? Çünkü, Kerbela 680 yılında oldu. O günden bugüne kimse çözemediyse, bu canların aç, susuz, yorgun, uykusuz neden ve niçin gittiklerini çözeceğimi sanmıyorum. Bu bir sırdır. Bu sırra ereyim dersen, yürüyerek çözeceksin; oturmakla değil. Çözüm her daim sokaktadır. Hak almakta. Hak alınır, verilmez. Almak için de haksızın üstüne üstüne gideceksin. Ölsen de yitsen de... İşte bur
Tükendi
Türkiye'de iki önemli yanlış hep yapılagelmiştir.İlimden, irfandan uzak halk, atasından tevarüseden hurafelerle örülmüş, bir dini, İslam sanarakhırsla sahiplendi...Buna mukabil kendini aydın sanan okur-yazartakımı, İslam'ın ne olduğunu araştıracakları yerdetopyekün dini reddetti.Batı'nın, dinden vazgeçerek bugünkü medeniyeteulaştığını idda etti.Böylece İslam'a bilmeden sahip çıkan halkla,İslam'ı, bilmeden reddeden aydınlar aynı cahilliğipaylaşmış oldular.Bu iki cehlin savaşıdır, Türkiye'de yüz elli yıldırsü
Tükendi
Tarihe yön veren birçok kişi vardır, ancak tarihte adaleti inşa eden çok az kişi vardır. Devrim veya inkılâp yapmak, büyük fetihler gerçekleştirmek, yeni çığır ve çağlar açmak, imparatorluk kurmak elbette büyük liderlerle olur; ancak bu liderlerin adaleti olmazsa yaptıkları her değişim ve uygulama zulüm üstüne zulüm olur. O toplumda güven sağlanamaz, huzur, mutluluk, sadakat ve saadet yerini bulmaz. Bundan dolayıdır ki, büyük lider olarak görünen birçok kişi tarihe zalim, despot, diktatör olarak kazınmıştır
Bütün semavi dinler tarafından ilk insan olarak kabul edilen “Hz. Âdem” ve bununla bağlantılı olarak “Yaratılış Kıssası” günümüzde dahi çeşitli yönleriyle tartışılmaktadır ve tartışılmaya devam edecektir. Çünkü dini metinleri bir bilgi kaynağı olarak kabul eden insanlara göre kainat ve insanlıkla ilgili pek çok sorunun cevabı burada yatmaktadır. Konunun her zaman güncelliğini koruması sebebiyle ilahi vahiyde verilen bilgiler insanların merakını giderememiş ve sonuçta beşer kaynaklı bazı uydurma bilgiler din
Ebû Hanîfe’yi yeniden keşfetmek İslam’ın Ehli Rey yorumuna geri dönmektir. Bazen unuttuklarımızı hatırlamak, tazelenmek en iyisidir. İslam medeniyetinin kurucu aklı olarak kabul edilebilecek Ebû Hanîfe’yi anlamak ve onun etrafında oluşan İslam’ın en özgün yorumlarından biri olan Ehli Rey’i kavramaya çalışmak akıl tutulması yaşadığımız şu çağda bize yeni pencereler açacaktır.Akaid Sosyoloji denemesi olan bu çalışmada Ebû Hanîfe’nin çağımız Müslümanları için hem neden önemli olduğunu hem de İslam inanç ilkele
Geçmiş ve gelecek arasında kurulan ebedi bağlantının en fazla belirginleştiği yer olan Kudüs, tevhit dinlerinin merkezi ve tüm semavi dinler için kutsal kabul edilmiştir. Kudüs, İslam’ın çağlar üstü hakikatlerini ve insanlığın ortak değerlerini temsil eden kutlu bir beldedir. Hz. Âdem’den beri peygamberlerin mirasıdır. Eser, İslam dünyasının en yakıcı meselesini, en mahcup yanını, Başkanlığımız süreli yayınlarından Diyanet Aylık Dergi ‘de konu ile ilgili yayımlanan yazılardan bir seçkiyle okuyucuya ulaştırı
"Dilerim ki genç okurlarım bu kitabı bir öykü okur gibi okuyup geçmesinler; tarihteki olayların temellerinde yatan ve devletleri çöküntüye uğratan nedenleri iyi görsünler." Türkiye'nin ilk kadın ilahiyatçısı Bahriye Üçok'un "öğretmenlik" yıllarının ürünü, İslam Tarihi Emeviler - Abbasiler. Üçok, kitabında bütün bir İslam devletleri tarihini anlatmaktan ziyade, Emeviler ve Abbasiler odağında ele alıyor İslam tarihini. Bu iki yönetici soyun gayretleriyle üç kıta üzerinde Müslümanlığın nasıl yayıldığı, ayrılı
Tarih bir milletin hafızasıdır. Tarihini bilmeyen millet hafızasını kaybetmiş insana benzer.
III. Selim 27 C.evvel 1175 Perşembe günü doğmuş 11 Receb 1203de tahta çıkmıştı. Kendisini harp içinde buldu. III. Selim korkak ve aciz bir şahsiyet değildir. Öyle olsaydı Nizam-ı cedid gibi bir ıslahata başlamazdı. Islahat hareketlerinin başında yardımcıları mevcut tehlikeleri kendisine anlatmış hayat ve tahtını kaybedeceği tehlikesini de dile getirmişlerdir. Prusya Seferinde bulunmuş olan Dietz, III. Selim hakkında Bu hükümdar, hüner, marifet, fikir ve hareket bakımından cidden milletini aşmıştır. Bu bakım
Hicri V. asır, siyasetin mezhep eksenli oluşturulduğu bir döneme denk gelmektedir. Bu asırda faaliyet gösteren Büyük Selçuklular ve onlardan kısa bir süre sonra tarih sahnesine çıkan Eyyûbiler'in Sünnî siyaseti birçok açıdan benzerlik göstermektedir. Büyük Selçuklular, Sünnî Abbâsî hilâfetine tehdit oluşturan İsmâîlî Fâtımî Devleti başta olmak üzere Şiî oluşumlarla mücadele etmiştir. Selçuklular'ın başlattığı bu mücadeleyi Eyyûbiler, Fâtımî hilâfetini yıkarak zirveye eriştirmiştir. Her iki devlet de tesis e
Editör: Mehmet Özdemir Mustafa Necati Barış Mustafa Demirci Nurullah Yazar Eyüp Baş Fatih Erkoçoğlu Seyfettin Erşahin Mehmet Akif Fidan Bu eser Tarihte Müslümanlar adlı 8 ciltlik eserin özü mahiyetindedir. Müslümanların, tarihte kırılma noktası oluşturmuş yaklaşık 150 önemli olayını ele almaktadır. Bu eser için uzman akademisyenlerden yaklaşık on kişilik editöryal ekip oluşturuldu. Yoğun bir çalışmayla önemli olaylar tek tek belirlendi. Yüzyıl değerlendirmeleri, kendine has içerik yapısı ile okurların en
Editör: Mehmet Özdemir Mustafa Necati Barış Mustafa Demirci Nurullah Yazar Eyüp Baş Fatih Erkoçoğlu Seyfettin Erşahin Mehmet Akif Fidan Bu eser Tarihte Müslümanlar adlı 8 ciltlik eserin özü mahiyetindedir. Müslümanların, tarihte kırılma noktası oluşturmuş yaklaşık 150 önemli olayını ele almaktadır. Bu eser için uzman akademisyenlerden yaklaşık on kişilik editöryal ekip oluşturuldu. Yoğun bir çalışmayla önemli olaylar tek tek belirlendi. Yüzyıl değerlendirmeleri, kendine has içerik yapısı ile okurların en
Tükendi
Endülüs, “Müslümanım” diyen herkes için hem şevk hem de ibret kaynağıdır. Şevk kaynağıdır çünkü İspanya’ya M 711 senesinde İspanya’yı fetheden bir avuç Müslüman, tutuşturdukları ilim ve irfan meşalesiyle birkaç papaz dışında hemen hiç kimsenin okuma yazma bilmediği bu ülke üzerinde, bugün insaf sahibi hemen herkesin gıptayla baktığı parlak bir medeniyet kurmaya muvaffak olmuşlardır. Hayatın hemen her sahasını kapsayan bir medeniyet hamlesidir ki hakikat yerine hurafenin, ilmin yerine cehaletin hâkim olduğu
Tükendi
Editör: Mehmet Özdemir Mustafa Necati Barış Mustafa Demirci Nurullah Yazar Eyüp Baş Fatih Erkoçoğlu Seyfettin Erşahin Mehmet Akif Fidan Bu eser Tarihte Müslümanlar adlı 8 ciltlik eserin özü mahiyetindedir. Müslümanların, tarihte kırılma noktası oluşturmuş yaklaşık 150 önemli olayını ele almaktadır. Bu eser için uzman akademisyenlerden yaklaşık on kişilik editöryal ekip oluşturuldu. Yoğun bir çalışmayla önemli olaylar tek tek belirlendi. Yüzyıl değerlendirmeleri, kendine has içerik yapısı ile okurların en
Tükendi
Editör: Mehmet Özdemir Mustafa Necati Barış Mustafa Demirci Nurullah Yazar Eyüp Baş Fatih Erkoçoğlu Seyfettin Erşahin Mehmet Akif Fidan Bu eser Tarihte Müslümanlar adlı 8 ciltlik eserin özü mahiyetindedir. Müslümanların, tarihte kırılma noktası oluşturmuş yaklaşık 150 önemli olayını ele almaktadır. Bu eser için uzman akademisyenlerden yaklaşık on kişilik editöryal ekip oluşturuldu. Yoğun bir çalışmayla önemli olaylar tek tek belirlendi. Yüzyıl değerlendirmeleri, kendine has içerik yapısı ile okurların en
8 ciltten oluşan "Tarihte Müslümanlar", Milattan Sonra 21 yüzyılın 10'una mühür vuran Müslüman medeniyetini ele almaktadır. "Tarihte Müslümanlar"ın yazımındaki amaç, Müslümanların tarihî tecrübesinin doğru anlaşılmasına katkı sağlayabilmektir. Bu külliyat için uzman akademisyenlerden yaklaşık on kişilik editöryal ekip oluşturuldu. Yoğun bir çalışmayla yazılacak devletler, bilim adamları, olaylar ve bilim dallarının tarihi gelişimi ile yüzyıl değerlendirmelerinin yazılış formatları, hacimleri ve örnek metinl
Günümüzde "müspet ilimler" olarak adlandırdığımız, aritmetik, geometri, trigonometri gibi dalları ihtiva eden bilimsel çalışmaların 8 ve 14 yüzyıl arasındaki en önemli merkezleri çok uluslu İslam dünyasının içerisinde yer almaktaydı. İslam dünyasındaki bu bilimsel teşebbüsler kökeni itibarıyla Yunan bilimi, Hint müktesebatı ve Pers-öncesi dönemdeki gelişmeler ile ilişkilendirilerek, sonuçları bakımından da Avrupa Rönesansına etkileri hususunda incelenmiştir. Ancak şüphesiz, bu çalışmalar başlı başına İslam
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 710 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3