Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 710 kayıt bulunmuştur Gösterilen 280-300 / Aktif Sayfa : 15
Batı'da ve Doğu'da yapılan çalışmalarda, Mu‘tezîle'nin ve Mu‘tezîlî öncülerin kelâmî-felsefî görüşleri üzerinde durulmuş, bu okulun sadece dinî karakteri üzerinde yoğunlaşılmıştır. Halbu ki, her kelâmî-felsefî sorun, ortaya çıktığı, geliştiği ve oluştuğu ortamın siyasî şartlarından bağımsız olarak düşünülemez. Bu sorunların temelinde siyasetin belirleyici rolünün olduğu, inkâr edilemez bir gerçektir. "Mu‘tezîle - Siyaset ilişkisi" adlı çalışmamız bu alandaki boşluğu gidermeye yöneliktir. Böyle bir çalışm
Yaklaşık bin iki yüz elli yıl önce, İslamiyet doğuya, Şam kentine bayrağını dikti. Bu uzun yüzyıllar boyunca, Yahudiler böyle aptalca bir iftirayla karşılaşmadılar. Fakat ne zaman ki Hıristiyanlar bu ülkede etkilerini hissettirmeye başladılar, işte o zaman Batı'nın önyargıları Doğu'da uyanmaya başladı! Ne kadar üzücü bir durum ve onun acı yansıması." – Adolphe Crémieux, 7 Nisan 1840 "İsrail halkından ya da aralarında yaşayan yabancılardan kim eti yenen bir hayvan veya kuş avlarsa, kanını akıtıp toprakla ör
Tükendi
İster kabul edelim ister etmeyelim bizim tarihimizin yaklaşık son on iki yüzyılı İslâm dini tarafından şekillendirilmiş ve yönlendirilmiştir. Dolayısıyla İslâm tarihine salt Arapların tarihi gözüyle bakmamız mümkün değildir. Son dönemlerde ülkemizde İslâm Tarihi alanında hem nicelik hem de nitelik olarak tatmin edici orijinal yayınların ve çevirilerin olması bu açıdan sevindirici bir gelişmedir. Bununla beraber yapılan çalışmalar ya akademik çerçeveye bağlı olarak, ya da genel okuyucudan ziyade konunun uzma
Tükendi
İslam Dünyası derinleşen sorunlarıyla ciddi bir medeniyet kaybı içinde yaşıyor. Hoşgörüsüzlük, uç düzeyde eşitsizlik, bilimsel gerilik ve savaşlar bu dünyanın belirleyenleri durumunda. Son yüzyılda bu sorunların aşılmasına yönelik olarak İslamcı reformcuların bir dizi ideolojik ve siyasal açılımı gerçekleşti. Ancak ne yazık ki hiç birinin mevcut sorunları hafifletmediği görülüyor. İçinde bulunulan durumun nedenini "dış güç ve ideolojilere" bağlayıp, köktenci bir dinselleştirme önerenler ise, sorunları daha
Tükendi
İslam düşüncesinin en önemli unsurlarından biri olan Kelâm ilmi, müslümanlar arasında siyasî ve itikadî konularda ortaya çıkan farklı yorumların ve bu yorumlarla ilgili yapılan teolojik tartışmaların bir sonucu olarak doğmuştur. Kur’an-ı Kerim nâzil olduğu andan itibaren yeni bir zihniyetin inşasını muştularken Hz. Peygamber de hem bu muştuyu insanlara tebliğ etmiş hem de kendisine tabi olanların karşılaştıkları sorunları yerinde çözüme kavuşturarak risalet görevini yerine getirmiştir. Hz. Peygamber’in vefa
Tükendi
Gülistan, gül bahçesi... Peygamber Efendimiz başta olmak üzere Sahâbîlerin sadece 15 yaşlarına kadar hayatları. Anneler-babalar, öğretmenler-öğrenciler Çocuklar ve gençler için örneğin örnekleri... Gül bahçesinden gül motifleri Gülistanın gülleriyle hayatımıza yön vermek Asrımızda da gülistan oluşturmak için Gülistanın Gülleri elinizde işte...
Murabıtlar Devleti ortaya çıktığından İslam alemi parçalanmış bir vaziyetteydi.Selçuklular, Büveyhoğullarını Irak'tan çıkarmış, Mısır'da kölemenler idareyi eline almıştı. Kuzey Afrika'da kurulan bu devlet, fetih hareketleri neticesi sırlarını Mağrip'te Sas ve Cezayir, Sahra'da Senegal ve Nijer nehirlerine kadar olan bölgeye kadar genişletmişlerdir. Daha Sonra Endülüs'e geçen Murabıtlar Devleti böylece hem Kuzey Afrika'da ve hem de Endülüs'te Müslümanları Hristiyanların elinden kurtarmış; onların mal, can, n
Hz. Peygamber'in nübüvvet öncesi dinî düşünce ve hayatı, nübüvvetle görevlendirilmesi, gelen ilk vahyin şekli, içeriği, vahyin ilk muhataplarının tepkileri gibi konulardaki rivâyetler en başından itibaren farklılıklar içermektedirler. Bu farklılıkların hem İslâmî hem de Batılı ilim ve düşünce çevrelerinde tartışmalara sebebiyet verdiği açıktır. Meselenin vuzuha kavuşması, tartışmaların sağlam bir zeminde yürütülebilmesi için tarihî kökenlerine dair bilgi birikiminin ortaya konulması son derece önemlidir. Do
İslam dini, ideolojik oluşumunun başından beri "içeride" ve "dışarıya karşı" birlik konusunda ısrar etmiştir. Yine de sosyolojik gerçekler, hicretin ilk yarım yüzyılından beri İslam toplumunda birbirinden farklı cemaatlerin var olduğunu gösteriyor. Bu eser İslam toplumunda cemaatlerin ilk teşekkül aşamalarına ışık tutmayı hedefliyor. İslam toplumunda siyasi-dini (fırkalar), mesleki (esnaf) ve özel karakterli halk cemaatlerinin (ehl-i zimmet) varlığı bir realitedir. Bu çalışmanın gerekçesi, söz konusu cemaa
Tükendi
Feridüddin Attar'ın yegane mensur eseri olup H. 617 yılında, şehid edilmesinden bir sene evvel telif edilmiştir. Tezkire, iyi şeyleri anmaya ve güzel şeyleri yad etmeye vesile olan şey demektir. Bu itibarla, arzu edilen şeyin unutulmayıp hatırlanmasını temin etme maksadıyla, parmağa bağlanan ipliğe tezkire denilmektedir. Velilerin veciz ve irşad edici sözlerinin, örnek teşkil eden hal ve hareketlerinin yad edilip önce Allah'ın, sonra peygamberlerin, velilerin ve ahiret ahvalinin zikredilmesine vasıta olan
Davet yolunu şaşırmışlara ilk yardım müdahalesidir... Fıtratı bozulmuş duygu ve düşünce kodlarına fıtratını hatırlatmaktadır...Allah tarafından bağışlanan hayatı, O'nun isteği "hayat tarzına" çevirmeye çağrıdır... Davet bir hayattır, bir sebattır ve nebevi bir sanattır...Hayat devam ettiği sürece davet de eder... İslami davet,itikadi ve ibadi bir zorunluluktur... İmani bir gerekliliktir... Ne bir faraziye ne de bir fantezidir... Farzlardan bir farzdır... Hatta farzların farzı diyebileceğimiz bir farzdır...
Tükendi
Ankara Okulu Yayınları "İslam-Klasikleri" projesi üst başlığı kapsamında yayımlanan serinin dördüncü kitabı olarak, ilk hadis derleyicisi diye meşhur olmuş İbn Şihâb ez-Zührî'nin eserini ilk defa Türkçe olarak neşrediyoruz. Eserin adı el-Meğâzî (Savaşlar) olsa da eserde İslam öncesi ve Hz. Peygamber sonrası bazı konular hakkında da bilgiler bulunmaktadır. İlk siyercilerimizin en önemli başvuru kaynağı olan İbn Şihâb'ın el-Meğâzî adlı kitabı o dönemin savaşlarını ilk elden aktarma çabasında bir derleme eser
Bize göre Muhammed, ?Her insanın dini kendi usudur, usu olmayanın dini yoktur' demekle din konusunda olumlu bir adım atmış oluyordu. Özdeş zamanda böyle bir tümce, ne söylediğini bilen, onurlu bir insanın davranışlarını içeriyor! Kur'an'ın başından sonuna dek tanrı üzerine kimi sağlam görüşleri ve gözlemleriyle, ?Tanrı olsa olsa böyle olabilir!' demeye getiriyordu tanrı elçisi! Hz. Muhammed bir yandan ussal olana önem verirken, bunun hemen yanında ussal olmayan düşlemlere de yer veriyordu. Bağnazlar yery
Tükendi
Düşünce tarihimizi tekdüze ve doğrusal bir hat üzerinde seyreden kapalı bir yapı olarak tasavvur etmek yaygın bir eğilimdir. Fakat onu anlamak için başvurulması gereken en temel sosyal olgunun, değişim ve dönüşüm olduğu kabul edilmelidir. İslam düşüncesinin dış ve iç dinamiklerle ivme kazandığı 2-3. hicri asırlar Mutezile açısından önce yükselme sonra gerileme dönemine sahne olmuştur. Bir asra yaklaşan ömründe Câhız'ın yazdıkları, siyasilerin topluma yön verme çalışmaları ile toplumsal kesimlerin siyasette
İslâm toplumu, Hz. Peygamber döneminden itibaren Hıristiyanlarla devamlı ilişki içinde olmuştur. Bu ilişki, genel anlamda Hz. Peygamber ve Râşit halifeler döneminde aynı çizgiyi takip ederken Emevîler ile birlikte ana çizgiden sapmalar yaşanmaya başlamıştır. Elinizdeki bu kitap, temel İslâm tarihi kaynaklarının yanı sıra oryantalistlerin ve çağdaş İslâm tarihi müelliflerinin kaleme aldığı kitaplardan da istifade etmek suretiyle hem Emevîler döneminde İslâm toplumunda yaşayan Hıristiyanlarla kurulan tebea i
Tükendi
Emevî Devleti, lehinde ya da aleyhinde birçok değerlendirme yapılan bir devlettir. Emevî hanedanının, gerçekleştirdiği fetihler ve bazı ilmî faaliyetlerin yanında İslâm toplumunu derinden sarsan birçok üzücü olayın da faili veya müsebbibi olması sebebiyle tarihçilerin bir kısmı onların lehinde değerlendirmeler yaparken bir kısmı da aleyhinde değerlendirmeler yapmıştır. Elinizdeki bu kitabın yazarı olan Muhammed Süheyl Takkûş ise yer yer Emevî taraftarı yorumlar yapmakla birlikte, genelde sergilediği objekti
Kültür ve edebiyat tarihi alanında yaptığı çalışmalarla tanınan Prof. Dr. İsmail E. Erünsal kaleme aldığı Orta Çağ İslâm Dünyasında Kitap ve Kütüphâne adlı bu eserle, Orta Çağ İslâm dünyasında "kitab"ın tarihine yolculuk yapmamızı sağlıyor. Erünsal bu çalışmasında, Batı dillerindeki ve Arapça kaynaklardaki İslâm yazmaları literatürünü derlediği gibi 1000 yazma eseri de inceleyerek bizim için karanlık bir dünyanın kapılarını aralıyor. İslâm kültürünün en önemli halkalarından birini oluşturan yazma kitap
"İslam tarihi boyunca, İslamî yönetimle ilgili pek çok değerli eser kaleme alınmıştır. Bu eserler arasında İmamü'l-Haremeyn el-Cüveynî (419-478/1025-1085)'nin imamet ve yönetim konusunu ele aldığı Gıyasü'l-Ümem fi İltiyasi'z-Zulem adlı eserinin ayrı bir yeri ve önemi olduğu şüphesizdir. Zira İmamü'l-Haremeyn farklı bakış açıları ve farklı düşüncelerle bu eseri kaleme almış ve her dönemdeki Müslümanlara ufuk açmıştır. Eser, esasen bugünkü anlamda başkanlık sistemini ele almakta, işlemekte ve İslam tarihi b
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 710 kayıt bulunmuştur Gösterilen 280-300 / Aktif Sayfa : 15