Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 840-860 / Aktif Sayfa : 43
Kıymetli kardeşim... Günahlarının minimum düzeye inmesini arzulayan bir kardeşiniz olarak bu önemli konuyu masaya yatırmak istedim... Kitabımızı altı ana bölüme ayırmak istiyorum; 1- Helal ve haram koyma yetkisi kimin elindedir? 2- Niçin günah işlemeye meyyal olarak yaratıldık? 3- Hangi sebeplerden günah işliyoruz? 4- Haramları tetikleyen etkenler nelerdir? 5- Günah işledikten sonra niçin tevbe ediyoruz? 6- Günah işleyen birini gördüğümüzde yapmamız gerekenler nelerdir? Ve her ana konuya özel ara başlıklar
Tükendi
Şüphesiz sizin en iyiniz, ahlak bakımından en iyi olanınızdır. Sahih-i Buhari, Tecrid-i Sarih, 1490 Bir kul, İslam'a girer, müslümanlığını da güzel yaparsa Allah, onun geçmiş günahlarının tümünü siler. Artık bundan sonra yaptığının karşılığı vardır. Sevap, on ila yetmiş kat olarak, günah ise eğer Allah bağışlamazsa, birebir olarak karşılık alır.
Sağlıklı ve tutarlı bir dini hayata katkı sağlama açısından fetvanın yerine getirmesi gereken işlev, günümüzde daha kritik bir hal almıştır. Zira fıkhın ve fukahanın toplum üzerindeki etkisinin, klasik döneme nazaran önemli ölçüde zayıfladığı bir vakıadır. Artık “ne?” ve “nasıl?” sorularına verilen cevaplar, birçok kişi için yeterli olmamakta, bunun yanında “neden?” ve “niçin?” sorularının cevabı da istenmektedir. Bu da fetvaya ilişkin yapılan çalışmalarda, cevabın elde ediliş süreciyle ilgili fıkhi tefekk
Bu yaşanmış namaz hikayelerini anne babalar çocuklarına okusun diye derledim. Elinizdeki şekliyle kitap haline gelmezden önce onlarca ailenin evine girdi ve anne babalar bu hikayeleri çocuklarına okudu. Bu sayede çocuklar, gözleriyle görmeseler de pek çok nadide namaz kahramanı ile tanışmış oldu. İşin en güzel tarafı bu yaşanmış namaz öykülerini, düzenli olarak çocuklarına okuyan anne babalar, çocuklarının namaza daha sıkı bağlandıklarını söylediler. Maalesef bugün pek çok çocuk, yakın çevresinde namaz ve h
Tükendi
Hanefi geleneğin kelami boyutunu yorumlamamda Orta Asya’daki büyük temsilcilerden biri olan İmam-ı Matü-ridi eserlerinde Ebu Hanife’nin görüşlerini keliam sistemine dönüştürmüştür. Bu dönüşümde, içinde yaşadığı siyasi ortamın önemli etkisi vardır. İmam-ı Matüridi eserlerinde Mu’tezile ve Şia’nın Batıniliği karşısında akıl-nakil çelişkisine son vererek aralarında sağlam bir bağ kurmuş, vahyi ve aklı dinin kaynağı kabul etmiştir. Farklı coğrafyalarda ortaya çıkan düşünce ekollerinin Kur’an’ı yorumlamak suret
Bu kitabın içeriği, Allah’ın isimleri ve sıfatları ile ilgili bilgiler ve­rip Kitap ve Sünnetten isimlerin delillerini ortaya koymakta ve yüce Allah’ın isimlerine iman etmenin İslam’ın temel meselelerin­den olduğunu bize bildirmektedir. Bu konuda insanın olgunluğa erişmesi ve mutluluğa kavuşması, ancak yaratıcısını bilmekle ve O’nun isimleri ile sıfatlarını tanımakla tamam olur. Bu gerçek ise, isimler ile sıfatların durumunu araştırmakla elde edilir. Böylece bu konu, varlığı tanımanın ancak en güzel isimler
Tükendi
eyh'ul islam el-Ensari şöyle demektedir Bu zenginlik üç kısımdır: Birinci derecede kalp zenginliğidir ki kalbin sebeplere itimat etmekten kurtulması hakkın hükmüne teslim olması ve halkla husumet etmekten arınmasıdır. İkinci derece nefsin zenginliğidir ki nefisin din üzerinde dost doğru durması nefsani hazlardan arınması ve riyakarlıktan beri olmasıdır. Üçüncü derece ise Hakk Teala ile zengin olmaktır ki bu da üç mertebedir: Birincisi: O'nun seni andığını müşahade etmen İkincisi: Devamlı O'nun El-Evvel
Tükendi
Sizinle birlikte masaya yatırıp en ince detayına kadar ineceğimiz konu, “Allah’ın bizlere verdiklerini geri istemesi ve bizim de bu isteğe karşı cimrilikten kurtulmanın yollarına bakmamız...” Evet... Asıl sorun bizim rabbimize karşı oldukça cimri olmamız... Asıl sorun budur... Bu bağlamda İbn Kayyim el-Cevziyye şöyle der: - Allah sana okyanusları verdi, senden bir damla gözyaşı istedi. - Allah sana dinlenmen için saatlerce uykuyu verdi, uykundan yarım saatini istedi. - Allah sana mal verdi ve se
Tükendi
Bu kitabımızda hidâyetle tanışmamış olan ama kendilerini hidâyetteymiş gibi zanneden hasta bir topluluğu masaya yatırıp onları batıl bir inançtan kurtarmaya çalışacağız inşaallah... Bizim işimiz sadece ve sadece en güzel, en hikmetlice ve sünnete uygun bir şekilde yanlış yolda olduklarını anlatmak... Onları batıl inançlarından ne biz kurtarabiliriz ne de kendileri... Hidâyet ve delalet işine bizzat Allah’ın kendisi baktığı için biz sadece öğüt vermeye çalışırız. “Hayır, hayır, yüz çevirdikleri bu Kur’ân,
Tükendi
Tagore, “Her doğan çocuk Tanrı’nın insanlardan ümidini kesmediğinin bir işaretidir.” der. İslam coğrafyasında uzun zamandır bir huzursuzluk ve buhran hâli hüküm sürmektedir. Gittikçe derinleşen bu hâl, inananı bugünün insanı yapamamaktadır. Dahası insanı, yaşadığı çağın yabancısı hâline getirmektedir. İnsanın hak ve özgürlük alanını daha da genişleten, bireyi baskılayan otoritelere karşı onu koruyacak mekanizmaları geliştiren bir yapıya her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Bu kitap, dinin, çağd
Ebû Ya'lâ el-Mevsılî, Kütüb-i Sitte imamlarının yaşadığı ve hadisin altın çağı olarak bilinen hicri üçüncü asırda yaşamış bir âlimdir. Bu çalışmada onun "el-Müsnedü's-Sağîr" olarak bilinen el-Müsned adlı eseri incelenmiştir. el- Müsnedü's-Sağîr, günümüze ulaşan müsnedler içinde Ahmed b. Hanbel'in Müsned'i ve Bezzâr'ın Müsned'inden sonra bu türün en çok hadis içeren eserlerinden biridir. Ebu Ya'lâ el-Mevsılî’nin eserini konu edinen bu çalışma giriş ve iki bölümden oluşmaktadır. Girişte konunun önemi, amacı,
16 Yüzyılda yaşamış olan Kemalpaşazade, Osmanlı âlimlerinin en önemlilerinden biridir. O, Kanûnî Sultan Süleyman’a Şeyhülislamlık yapmıştır. Kemalpaşazâde hadis, tefsir, fıkıh gibi dini ilimler başta olmak üzere târih, edebiyat, felsefe, dil ve tıp alanlarında eser vermiş çok yönlü bir âlimdir. O, bu yönüyle Suyûtî’ye benzetilmiştir.Birçok ilme olan vukufu ve bu alanlarda verdiği eserlerle XVI.yüzyılın ilk yarısında Osmanlı ilim ve kültürünün en büyük temsilcilerinden biri olarak görülmektedir. Osmanlı ulem
Kemâlüddîn Abdürrezzâk Kâşânî, Horasan erlerinin büyüklerindendir. Pek çok eserler kaleme almıştır. Bütün büyük sufîler gibi zahirî dünya hayatı hakkında bilinenler pek azdır. Bugün İran sınırları içinde bulunan Kâşân şehrinde doğduğu, İlhanlı hükümdarlarından Olcaytu Han (1304-1316) ve Ebu Said Bahadır Han (1317-1335) dönemlerinde yaşadığı, o devirde hemen bütün İslâm coğrafyasını dolaştığı, Hicaz ve Irak’da zamanının ünlü sufileri ile görüştüğü, nihayet doğduğu yere dönerek 1335’de Kâşân’da vefat ederek o
Tükendi
Besâiru’l-Kur’ân Tefsiri Kur’ân-ı Kerîm’i, Çağımızda yaşayan Dünya toplumunu ve özellikle de Müslümanları merkeze alarak ictimâî tefsir usulüyle yorumlayıp anlatmaya çalışan 12 ciltlik eser. Kur’ân ayetlerini getirdiği örneklerle, temsillerle, aklî ve fikrî mukayeselerle anlayıp anlatmaya çalışan Ali küçük hoca Kur’ân’ın her bir ayetinin evrenselliğini; zamansal, mekânsal ve kişisel anlamda pratik olarak ortaya koymaktadır. Ayrıca ayetlerin tefsiri esnasında getirdiği temsil ve örneklerini evimizin salonund
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 840-860 / Aktif Sayfa : 43