Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 182 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6
Sevgili günlüğüm, Dün okula müfettiş geldi. Sınıfa girer girmez hepimiz ayağa kalktık. Öğretmenimiz ona bizim iyi çocuklar olduğumuzu söyledi. Ama müfettiş´in yüzü çok asıktı. Sınıfın ortasında durup ellerini arkasına kavuşturdu ve gürleyen bir sesle sordu: "Kimsiniz siz, nesiniz?" Hiçbirimiz yerimizden kımıldayamadık. Donduk kaldık öyle. Bir daha sordu aynı soruyu. Hiç kimseden bir cevap çıkmadı. Çetin Bey´in kitap tutan eli titremeye başlamıştı. O zaman gitti Vasilis´e sordu: "Nesin sen?" Vasilis
Tükendi
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne Armağan! Bilimden sanata, spordan siyasete toplumsal yaşamın farklı alanlarda uğraş veren Türk kadınlarından 57 başarı öyküsü… Bu öykülerin ortak özelliği, günümüz Türk kadınlarının kişisel başarılarının, görevlerinde ilk kadın olmalarının yanı sıra, Cumhuriyet’in temel değerlerine ve çağdaşlaşma atılımlarına bağlı bir çizgi izlemeye çalışmış olmalarıdır. Gönül Bakay’ın 57 başarılı kadının yazı ve söyleşilerinden oluşturduğu bu yapıt, geleceğe umutla bakmayı dileyen,
Tükendi
Bedenler, Dinler ve Toplumsal Cinsiyet, disiplinler arası bir çalışma. Michel Foucault’dan bu yana akademik tartışmanın gündeminde merkezi bir yer tutan “beden” konusunu, dinler yalnızca tektanrıcı dinler değil; hatta daha çok “marjinal” sayılan inanç sistemleri, örneğin yerli dinleri ve senkretizmler- çerçevesine yerleştiren makalelerden oluşuyor. Makaleler, ağırlıklı olarak, Türkiyeli okurların fazla tanış olmadığı uluslardan kadın akademisyenlerini kadın(lar)ı merkeze alan yaklaşımlarıyla kaleme alınmış.
Tükendi
Gündelik hayatımızın bir parçası olan medyanın üstlenmesi gereken toplumsal sorumluluk misyonu açısından, cinsiyete dair geleneksel rol kalıpları dışında, ön yargılardan bağımsız, insan olan gerçek kadın ve erkek yaşam deneyimlerini yansıtması beklenir. Medyanın, toplumun olumlu yönde değişimine katkı sağlaması ve toplumsal gerçeklikleri tartışmaya açarak, araçsal görevini yerine getirmesi gerektiği düşüncesinden hareketle, medyada ataerkil zihniyete göre biçimlenen kadın temsil biçimlerini doğallaştırılmış
Tükendi
Çehov, dünya edebiyatının tartışmasız en güçlü kalemine sahip hikaye ve oyun yazarlarından biridir. Karakter yaratmadaki başarısı, tasvir gücü, kurgulamadaki ustalığı ile edebiyat gündemindeki yerini bugün de hakkıyla korumaktadır. Edebiyat heveslilerine, kalem erbaplarına, kitap kurtlarına, usta hikâyeci ile yeni tanışacaklara "Kadın Kalbi" bu anlamda çok şey ifade edecektir.
Tükendi
Günümüzden bin yıl önce, çok geri olarak tanımlanan bir dönemde kadının yüklendiği misyon, feministleri bile kıskandıracak bir düzeydeydi. Bugün örneklerini göremeyeceğimiz görüntülerin bin sene önce tekkelerde yaşanması oldukca İlginçdir. Bu tekkelerde yanlızca erkek dervişler değil, kadın dervişlerde bulunmaktaydı.Tekkelerde kadınların mürşit ve şeyh konumuna kadar geldikleri, hatta çevrelerinde çok sayıda erkek müritlere sahip olduklar bilinmektedir. Kitap, cahiliyeden günümüze kadın dervişleri ve dervi
Tükendi
“Dişi, erkeğin evidir. Erkeğin yaptığı bir evdir aynı zamanda. Bu ev kadın ve erkeğin yaşamda sürüp gitmelerini mümkün kılmak için yapılmıştır. İçinde ikamet edilen bir ev ile ikamet eden sakin aynı şey midir? İnsanoğlu erkek yaratıldı. Erkekçe bir duyuşla insan, içindeki eğilimlere kulak verdi. Ve kendine kadından bir ev inşa etti.” İnsan“oğlu”nun, en yüksek zihinsel aşamasını ifade eden felsefede kadınlar neden varlık gösterememiştir? Kitap, bu soruyla başlıyor ve kadının hem felsefe alanında hem de haya
Tükendi
Batı insanının, diğer birçok temel konuda olduğu gibi İslam´ın kadına bakışı konusunda da kanaatleri genelde olumlu değil. Aynı olumsuz Kanaat ne yazık ki, dinlerini yeterince bilmeyen müslümanlarada yansımış durumda. Ancak az da olsa insaflı ilim adamları yok değil. Bunların bir kısmı, vicdanlarının sesine kulak vererek Müslümanlığı kabul etmiş, bir kısmı ise istihda etmemekle beraber eserlerinde İslam´a ilişkin insaflı itiraflarda bulunmuştur. İşte bu çalışmamaız, gerek gayrı müslim iken bir hakperestlik
Tükendi
Gölgesini Çiğnedeyn Kadın Anadolu Selçukluları `nun önemli merkezlerinden biri olarak tarihsel dokusu, gelenek-görenekleri, sosyal yaşamıyla özgünlüğünü koruyan, ancak yeterince tanınmayan bir Anadolu kasabasının 1930-1950 yıllarındaki sosyal yaşamını, kültürel yapısını, aile ilişkilerini romanın baş kişisi Banu`nun geriye dönüşleri ve bugünü arasında gidip gelişleriyle örgülenerek anlatılıyor. Banu ile çocukluk arkadaşı Halise`nin yıllar sonra karşılaşmaları iki yaşlı kadını sürekli geçmişe yolculuğa çıka
Tükendi
Fransız Devrimi kadınların tarihinde tamamen yeni bir evre açtı. Gelecek yüzyıl yeni yasalarda ve kurallarda da kadınların erkeklere bağımlılığını görecekti; fakat aynı dönem feminizmin doğuşuna, siyasal alanda kolektif bir güç olarak kadınların eşi görülmemiş bir biçimde ortaya çıkışına da tanık olacaktı. Dünyaca ünlü dizinin dördüncü cildi Fransız Devrimi ile Birinci Dünya Savaşı arası dönemi kapsıyor. Dinamik ve yayılmacı burjuva yüzyılın canlı bir portresini veriyor. Birçok ülkeden onlarca tarihçi kadın
Tükendi
Kadınların Tarihinin bu üçüncü cildi, erken modern Avrupadaki kadınların ayrıntılı bir resmini çiziyor; kadınları çalışma, evlilik ve aile bağlamında ele alıyor. Bu cildin merkezinde, basit ağaç baskı resimlerden ve popüler edebiyattan usta işi tablolara kadar uzanan zengin bir temsiller yelpazesinde göründüğü şekliyle ve her alanda, edebiyat, sanat, felsefe, bilim ve tıp alanlarında yürütülen bir tartışmanın odak noktası olarak kadın var. On altıncı - on sekizinci yüzyılın sosyoekonomik dünyasında kadınlar
Tükendi
Kadın sorunu ile ilgili azımsanmayacak konular ele alındı, yazıldı; farklı bakışlar tartışıldı. Sorun tartışıldıkça, üzerindeki sis perdeleri de aralandı. Asıl sahipleri, sorunu kendi yörüngelerine çekmeye çabaladı. Tabular yıkıldıkça, tabucular sorunu çarpıtmaya çırpındı, fanatikliklerine `haklı kılıf aramanın telaşına girdiler. Oysa tekniğin, telekomü- nikasyonun, basın ile iletişim ağı ve araçlarının insanlığa sunduğu bu müthiş gelişim karşısında, hiçbir şey tarihin karanlıklarında kalamazdı. Söylenenler
Tükendi
İnsanlık tarihine bakıldığında, dinin temel algısı olarak kadınların örtünmesi hiçbir çatışmaya yol açmamış, erkekler ve kadınlar bunu bir sorun haline getirmemişlerdir. Ancak ne olduysa oldu, son yüzyıla geldiğimizde tüm semavi dinlerin öğretilerinin dışında yeni bir kadın modeli tasarlanarak insanlığın önüne konuldu. Fakat kadınlar hızla kamusal alana çekilirken, tasarlanan modelin dışındakiler buraya alınmak istenmedi. İşte burada sorun başladı. Hiç yoktan bir sorun... Özellikle çatışma kültürüyle yönet
Tükendi
Sevgili yabancı arkadaşım, Nerede güzel bir yer varsa, oraya bir şehir kurulmuş ve bir oyuncak düzensizliğindeki tepelerde hiçbir plana bağlı olmayan bir şehir meydana getirilmiştir; işte bu şehir İstambol´dur. Onun içindir ki bu koca şehir, bir Yörük Çadırı görünümündedir. Sözünü ettiğim yerlerden ilk sırayı bizim, yani Müslümanların yoğun yaşadığı melankolik ve dingin İstambol alır. Bulmaca gibi sokaklar, yukarılara,tepelere çıkaran merdivenlerin kubbeler arasında kaybolduğu ve tepeye çıkınca muhteş
Tükendi
Çocukların büyümesine izin vermeyen, onları şımartan, etraflarını kendilerine bağımlı kılan, onları yaşamdan yoksun bırakan, sevgilerin tanımını yapmamış “mükemmel annelere” itirazım var. Kızlarınıza ve oğullarınıza kanat takın, uçmayı öğrensinler. Bırakın uçsunlar. “Sadece yanımızda olsunlar” türünden bir bencillik ile onları kanatlarından mahrum bırakmayın. Şiddet, korku ve teröre dayalı aile içi eğitimle yetişkinliğe eren kız ve erkek için birey olma şansı çok düşüktür. Tüm maçoluğuna rağmen, toplumumuzu
Tükendi
Yüzyıllar boyunca bütün toplumlarda "matematik kadınlara göre değildir" önyargısı egemen olmuştur. Kadının matematik alanında eğitimi gerekli görülmemiş ve uygun bulunmamıştır. Matematik okumuş olanların birçoğu da ancak matematiğin dışında iş bulabilmişlerdir. Sayıları az da olsa, bu önyargıları aşıp başarılı olmuş kadınlar vardır. Bunlar çok büyük mücadeleler vererek bulundukları yerlere gelmişlerdir. Bu kitap, yüzyıllardan beri verilen bu mücadelenin öyküsüdür.
Tükendi
Günlük hayatın içindeki heyecanları yeniden keşfetmenizi sağlayacak bir polisiye! Dikbaşlı kızlar, kayıp eşler, kadın peşindeki kocalar, arsız üçkağıtçılar ve büyücülük... Bir sorununuz varsa ve size kimse yardım edemiyorsa, Precious Ramotswe´yi ziyaret etmenin tam sırası demektir: Botswana´nın tek ve en iyi kadın dedektifi. Edebiyat dünyası birçok dedektif gördü. Onlar büyük metropollerin sevgisiz, umutsuz, yabancılaşmış savaşçılarıydı. Oysa Afrika´da Kgale Tepesi´nin eteğinde Bir Numaralı Kadınlar Ded
Tükendi
Otomobil mi, gemi mi, kadın mı? Sağlıklı bir erkekseniz, üstelik tutkularınızı da gemleyebiliyorsanız, bu üçlü arasından bir seçim yapmanız mümkün mü? Elbette hayır; üçü birden olmalı dersiniz! On yedi ya da on sekiz yaşındaydım. Yakışıklı’nın Şirket-i Hayriye’de çalışmış büyükbabası Efdal dede, Piyer Loti’de çay içerken ortaya bir soru attı: -Kadınlar gemiler arasındaki benzerlik nedir? Bahri ve beni biraz da yaranma dürtüsüyle, ipe sapa gelmez yanıtlar üretmeye çabalarken sunturlu bir küfür yedik: -Tam a
Suçlu kim? Aysız ve yıldızsız zifiri bir karanlık değil ortalık. Aksine, Ay´ın her zamankinden parlak olduğu, salkım salkım yıldızların aydınlattığı bir gecede her şey apaçık ve berrak. Peki, neden sel sularına kapılmış saman çöpü gibi savruluyor insanlar? Tutunacak dallarını kimler kırmış? 1900´lerin başında İstanbul´da yaşanan bu olaylar yüzyıl sonra tekerrür mü ediyor? Aşkı metaya dönüştüren bu çarkın figüranları mı suçlu? Gaz lambası kırılıyor, tutuşuyor köşkün perdeleri. Sönüyor aydınlığın köşke yans
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 182 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6