Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6
Fârâbî kelam ile ilgilenen hatta onun yöntemsel ve epistemolojik temellerini sorgulayan ilk filozoftur. Bu kitabın temel problem alanlarını şöyle izah edebiliriz: Fârâbî’nin felsefe-mille arasında kurduğu öncelik ve sonralık ilişkisini psiko-evrimsel bir süreç ile açıklayabilir miyiz? Fârâbî’nin kelam ve fıkıh ilmini, ayırması nasıl anlaşılmalıdır? Bu ayrımın arka planında İslâm düşüncesinin özellikle de kelam ve fıkıh ilminin etkisi var mıdır? Çelişmezlik ve üçüncü halin imkânsızlığı gibi ilkelerin kelam i
Alman filozof Immanuel Kant, felsefe tarihine yön veren en önemli düşünürlerden biridir. Öyle ki Heine, etkisi bakımından Kant’ın yapıtlarını, Fransız Devrimi’nden daha önemli görür. Onun öğretisini kavrayan her zihinde, Schopenhauer’ın deyimiyle, manevi anlamda bir yeniden doğuş meydana gelir. Bu kitap, Kant’ın neredeyse beş bin sayfayı bulan yapıtlarından seçildi. Kant’ın dünya görüşünü yansıtan bu seçkinin amacı, onun görüşlerini herkese kolay ve anlaşılır bir biçimde kendi sözleriyle ulaştırmaktır. Kant
İngiliz filozof John Stuart Mill, bu kitapta, çağdaşı ve takipçisi olduğu Auguste Comte’un pozitivist düşünme tarzını, köklerini ve karakteristiklerini ortaya koymaktadır. Aynı zamanda yazar, pozitivist bilim felsefesinin temel konularından olan bilimler sınıflaması ve üç hâl yasasını; sosyolojinin ve sosyal fenomenlerin pozitivizm içerisindeki konumunu anlaşılır bir üslupla ele almaktadır. Comte’un ve pozitivizmin bilim, felsefe ve sosyoloji anlayışını kavramak isteyen okur için bu kitap eleştirel bir giri
İnsanlık, 17 yüzyıl astronomi ve kozmolojisi, 18 yüzyıl fizik ve kimyası, 19 yüzyıl jeoloji ve biyolojisi ile yeni bir dünyaya adım attı. Bacon’dan beri bilginin güç olduğu şiarıyla yaşamışken, kucağımıza düşen atom bombaları kimin/neyin eseriydi? Felsefede yeniden inşa sorununun çıkış noktası belki de burasıdır. Amerikalı filozof John Dewey’in elinizdeki kitabı, değişen dünya anlayışları ve beraberinde getirdiği sorunlar karşısında felsefenin yeniden inşası için bir çağrıdır. Aynı zamanda eleştirel bir uyg
Felsefi yöntem problemini merkezine alan bu kitap, İngiliz filozof R. G. Collingwood’un felsefenin doğası üzerine düşünümünün bir ürünüdür. Felsefenin felsefesi ya da metafelsefi bir çaba olarak bu düşünüm olmadan felsefe problemlerini hakkıyla çözümleyebilmek, hatta ortaya koymak dahi mümkün değildir. Çünkü felsefede yöntem sorunu, felsefenin ne olduğu, ne yapmaya çalıştığı ve en iyi nasıl yapılacağıyla doğrudan ilişkilidir. Kısacası felsefenin ne olduğu üzerine düşünmek de bizzat felsefeye dâhildir. Bilim
Bu kitap, ırkçılığa ve ırk kuramlarına bir giriş niteliğindedir. Bu kitapta, Kant, Marx, Levi-Strauss ve Fanon ile beraber, çağdaş düşünürler Foucault, Balibar ve Bernasconi’de ırk kuramlarının izi sürülmektedir. Irkçılığın tarihsel ve ekonomik kökenleri nelerdir? Milliyetçilik ve cinsiyetçilikle ilişkisi nedir? Irkçılık kapitalizmin ürünü müdür, yoksa insanlık tarihinin bir parçası mıdır? Aristoteles‘e göre ‘barbarlar’ın kölelik için doğması ne anlama gelir? Ksenofobi, yabancı düşmanlığı ve ırkçılık aynı ş
Aydınlanma sorusu Kant’ın sorduğu ve cevap aradığı bir konudur. Michel Foucault derslerinde ve birçok yerde yaptığı konuşmalarda Kant’ın sorusuna değinmektedir. Burada ele alınan “Aydınlanma nedir?” sorusu bu çerçeve içinde oluşmuştur. Bir yandan disiplin toplumu üzerine düşünmekte, diğer yandan ise “doğruyu söyleme” cesaretini birlikte ele almaktadır. Foucault bunu “hakikat oyunları” olarak adlandırmaktaydı. Bu adlandırma Foucault’nun kavramsallaştırdığı bu bakıştır. Bir bakıma, içinde yaşadığımız toplumla
“Nurettin Topçu, bir hayal adamı değil bir idealin adamıdır. O bir idealisttir. Ancak idealinin hayata geçmesi için de hareket eden bir insandır. “Hareket”i düşüncesinin merkezi hâline getirmiştir. Hareket yoksa hayat da yoktur insan da. Hareketin olmadığı yerde uysallık vardır. Ona göre uysallık, ölümle neredeyse eşittir.” “Izdırap çekilmezse hakikate ulaşılamaz. İnsan ancak ızdırapla varlığının
Tükendi
Varoluşçuluk nedir? Bugüne değin çeşitli yanıtlar verilmiş bir sorudur bu. Sözgelişi, Weil'e göre varoluşçuluk bir bunalım, Mounier'ye göre umutsuzluk, Hamelin'e göre bunaltı, Banfi'ye göre kötümserlik, Wahl'e göre başkaldırış, Marcel'e göre özgürlük, Lukács'a göre idealizm, Benda'ya göre usdışılık, Foulqué'ye göre saçmalık felsefesidir. Bir dönem, slogancı gençliğin peygamberi ve "varoluşçu papası" sayılan J.-P. Sartre'a göreyse varoluş, insanda, ama yalnız insanda, özden önce gelir. Bu demektir k
Tükendi
Öleceğimiz ve bunun her an olabileceği gerçeği yaşamımızın bütününe sirayet eder. Ölüm hakkında düşünmenin ve onunla ilişkilenmenin pek çok yolu vardır. Ancak, bu yollardan pek çoğu onun hâkimiyetinden kaçmaya çabalamaktan başka bir şey yapmaz. Todd May bu kitapta ölümle ölümün iktidarında yüzleşmeye çalışıyor. O, bu dünyadaki ölümlerimizi bizim sonumuz olarak kabul edip bunun yaşamlarımız için ne manaya geldiğini soruşturuyor. Ölümlülüğümüzden ne gibi dersler çıkarabiliriz? Ölen ve öleceğimizi bile
Tükendi
“Ben” dediğimizde tam olarak neyi kastediyoruz? Günlük yaşamda kolaylıkla kullandığımız bu sözcük, teorik ve felsefi tartışmalarda büyük bir zorluğa karşılık geliyor. Benlik hissimizin kökeni nedir? Kendiliğinden mi ortaya çıkar, yoksa toplum ya da medya tarafından mı yaratılır? Kendimizi gerçekten biliyor muyuz? Daha ötesi, bilebilir miyiz? Benlikle, öznelliğimizle ilgili kaygılar bir süredir toplumumuzun ana referans noktalarından birini teşkil ediyor. Kimlik artık varoluşumuzun belirleyici unsurlarınd
Tükendi
Genç yaşlı tüm okurlara felsefeden bilime, sanattan tarihe günümüz dünyasını şekillendiren unsurlara dair aydınlatıcı ve keyifli bir okuma sunuyor. Ödüllü yazar Svend Brinkmann, İnsan Olma Yolculuğu’nda küçük bir çocuğun, Andreas’ın Avrupa’yı dolaşma serüveni üzerinden insanlığa dair büyük sorulara yanıt arıyor. Yol boyunca birbirinden farklı insanlarla tanışan Andreas insanın iyi kötü, güzel çirkin, nasıl bir varlık olduğunu çözmeye çalışırken yoluna çıkan büyük sanat eserlerinin insanlara ne tür mesajlar
Tükendi
Bir aydının umudu, dünyada bir etkisi olması değil; bir gün bir yerlerde, birinin ne yazdıysa tam tamına onu okuyacağıdır. (Thedor Adorno) Günümüz dünya siyasetine hâkim olan ‘’kökleşmiş insan düşmanlığına’’ karşı insanlığın çıkış yolu Anadolu’da kavramsallaşmış ve uygulanmış insan odaklı siyaset, bilim, hukuk, yönetim ve toplum aklıdır. Taptuk Emre’nin adalet felsefesi, Yunus Emre’nin, Karacoğlan’ın, Hatayî’nin, Âşık Veysel’in, Sadî’nin dizelerine yansıyan insan sevgisi binyılların birikimidir. Yaylalarını
Tükendi
“Belki yığınlar hiçbir zaman filozof olmayacak. Ama toplumları mutluluğa ulaştırmak için, yönetimin bilge kişilere teslim edilmesi de mi mümkün değil?” Dünyanın en çok tartışılan paradokslarını ortaya atan Elealı Zenon, Antik Yunan felsefesinin en önemli temsilcilerinden biridir. O, diyalektik düşüncenin ve mantığın ilk temsilcisidir. Hocası Parmenides’in varlık ile ilgili fikirlerini temellendirmiş ve ortaya attığı fikirlerle günümüz düşünce evrenini etkilemeyi başarmıştır. Sadece Akhilleus ve Kaplumbağa P
Gazâlî, İslâm düşünce tarihinin en dikkat çekici isimlerinden birisidir. Onun kelâm, felsefe, tasavvuf ve fıkıh gibi disiplinlerin tarihinde bir dönüm noktası teşkil ettiği, hatta eserleriyle İslam toplumlarının dini algılayış ve yaşayışlarında da derin izler bıraktığı, bilinen bir gerçektir. Etkileyici hayat hikâyesiyle o, zihinlere, ömrü boyunca hakikatin peşinde koşmaktan vazgeçmeyen bir entelektüel, tarih boyunca filozoflara yöneltilmiş en derinlikli eleştiriyi kaleme almış bir kelâmcı, dinî ilimlere di
Tükendi
Marksist teoriye getirdiği farklı yaklaşım üzerinden 20. ve 21. yüzyıl edebi eleştiri yöntemlerine damga vuran Jameson’ın edebiyat, felsefe, kültür, ekonomi ve politika ekseninde ortaya koyduğu görüşler bugünün dünyasına ilişkin kapsamlı bir manzara sunar. Fredric Jameson’ın 1961 yılında kaleme aldığı Sartre: Bir Üslubun Kökenleri’nden 2014 yılında yaptığı çalışmalara dek geniş bir alanı kapsayarak bütüncül bir yaklaşım sunan bu eser, Jameson’ın tüm eserleri üzerinden kurguladığı “diyalektik eleştiri projes
Tükendi
Terry Eagleton, Akıl, İnanç ve Devrim’de, bir yandan "batıl inançlı" Tanrı görüşünü yıkarak Hıristiyan İncil'inin devrimci açıklamasını sunarken, öte yandan geleneksel Hıristiyanlığın bu devrime ihanet edişine şiddetli bir saldırı başlatıyor. Kutsal Ruh'tan Ortadoğu'nun yakın tarihine, Aquino’lu Tomas’tan İkiz Kuleler’e kadar uzanan anlatısında din ve siyasete ilişkin düşüncelerini dile getiren Eagleton biliminsanlarını, ilahiyatçıları, ateistleri ve Tanrı tartışmasını anlamaya hevesli okurları din ve inanc
Batı metafiziğinin tarihinde, Platon’dan Nietzsche’ye dek varlık meselesi farklı suretler altında ve tarzlarda kendini hep tartışmaya sunageldi. Bu tartışma, “post-metafizik” adı verilen bu çağda da, bir şekilde devam edeceğe benziyor. Biz bu risalede bazı aceleci ve toptancı post-metafizik mülahazalar arasında kaynıyor görünen varlığa müteallik bazı esaslı meseleleri “kendi” zaviyemizden yeni baştan veya yeni bir ışık altında tartışmaya açmayı deniyoruz. Ne – Varlık ve Ahlâk, kısmen veya bir ölçüde, Hei
"…Bir insanın hayatta ortaya çıkardığı duruş, arkadaşlıklarda karşılaştığı tavır, herhangi bir tanıdığın ona gösterdiği itibar, onun iyi hislerine ve yargısına olduğu kadar karakterinin diğer kısımlarına da bağlıdır. İnsan dünyadaki en iyi niyete sahip olsa ve tüm adaletsizlik ile şiddetten uzağa götürülse de, bölgede ve anlayışta en azından ortalama bir payı yoksa kendini hiçbir zaman itibar edilir hale getiremez." 18. yüzyıla damgasını vuran İskoç Aydınlanmacı filozof, tarihçi, iktisatçı ve deneme yaza
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6