Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 200-220 / Aktif Sayfa : 11
Simone Weil Kökler: İnsanın ve Ruhun İhtiyacı ile İkinci Dünya Savaşı'nın getirdiği karanlığın ardından Avrupa'yı ve dünyanın geri kalanını etkileyen sosyal, kültürel ve manevi köklerden kopuşun nedenlerini teşhis ediyor. Weil, modern insanın temel yükümlülüklerini görmezden gelmesinin onu köksüz bıraktığı tezi ile bireyi muhatap alarak kitlelere, ideal toplumun yeniden inşası için bazı önerilerde bulunuyor. "Ruhun ihtiyaçları", "köksüzleşme" ve "köklere dönüş" başlıklarından oluşan bu üç bölümlük manifesto
Düşünce tarihi felsefe ve teoloji arasında iç içe girişler, teklifler ve temaslarla doludur. Bu temaslar kimi zaman birbirine eklemlenme, kimi zaman etkilenme, kimi zaman da birbirini reddetme şeklinde ortaya çıkar. Fakat her halükârda teoloji ve felsefenin farklı kaynakları göz önüne alındığında ilgi çekici birlikteliği ve bu diyalektikte ortaya çıkan kavramsallaştırmalar modern ve postmodern okumalar için önem arz eder. Ahmet Demirhan'ın kaleme aldığı Maske, Sahne ve Oyun: Filozoflar ve Teoloji Üzerine Ya
İslam entelektüel geleneği içinde çok önemli bir yere sahip olan Fahreddin Râzî; kelâm, felsefe ve mantık alanlarında ortaya koyduğu teorilerle İslam düşünce geleneğinin şekillenmesinde önemli bir rol oynar. Bundan dolayı, geleneğin içinde "kurucu düşünür (imam)" olarak anılır. Râzî, mezkûr aklî ilimler hakkında kaleme aldığı eserler ve bilhassa Kur'ân-ı Kerîm tefsiriyle kendisinden bigâne kalınamayacak kadar büyük bir ilim mirası bırakmıştır. Elinizdeki bu çalışma, İslam düşünce geleneğindeki öne
Arthur Schopenhauer, Berlin'de baş gösteren kolera salgınından duyduğu endişeyle şehirden apar topar ayrılarak Frankfurt'a yerleşir. Beş yıl sonra Norveç Kraliyet Bilimler Akademisi'nin ilan ettiği bir yarışma sorusuyla karşılaşır: "Özbilinçten yola çıkarak insan istemesinin özgürlüğü kanıtlanabilir mi?" Bu kitap, Schopenhauer'ın bu soruya cevap olarak Akademi'ye sunmuş olduğu ödüllü denemesidir. Filozof bu kitabında, felsefe tarihinin en zor sorularından birisi olan insan istemesinin özgürlüğü sorusuna yan
Bu kitap, pragmatizmin estetik anlayışına giriş niteliğindedir. Pragmatizmin estetik teorisine kapsamlı bir bakış sunan John Dewey'in sanat felsefesini merkeze almaktadır. Dewey'e göre estetik ve sanatsal deneyim tamamlanmış bir yapıdır. Sanat, insan hayatında varolan imkânların en mükemmel örneklerini açığa çıkarır. Böylece sanat, benliğin estetik inşası ve davranışın üslup kazanması hâline gelir. Deneyim ve sanatın neliği, estetik deneyim ve ifade eylemi, sanatın felsefeye meydan okuyuşu ve sanatın eleşti
İslam düşüncesinin şekillenmesinde önemli bir yeri olan Gazâlî kelam, felsefe, mantık, usul-i din, tasavvuf konularında yazdığı kitaplarla haklı bir üne sahip bir filozoftur. Kimileri tarafından felsefeye ve filozoflara yönelttiği eleştiriler nedeniyle İslam felsefesinin donuklaşmasına yol açtığı suçlaması, Gazâlî'nin önemli bir düşünür olduğu gerçeğini değiştirmez. Doğu ve batı felsefelerinde çok önemli bir kitap olarak kabul edilen bu çalışma günümüzde de geçerliliğini korumaya devam etmektedir. Gazâlî
Tüm anlatımlarımızın merkezi olarak seçilen Tanrı-Bilim ilişkisi, (karşılaşması-buluşması) bilimin serüvenindeki bağlamlarında Hawking de dahil birçok bilim adamının yaptığı kadarıyla ele alınacak, tarafımızca da bilim çerçevesinde kalarak tutarlı bir teolojik temel oluşturmak üzere, Tanrı ve bilime dair yeni bir felsefi bakış açısı sunacağını umduğumuz mantıksal, fiziksel ve felsefi yorumlara girilecektir. Fizik konusunda en yetkin bilim adamlarından biri olan Hawking kendisinin kaleme aldığı “Zamanın Kısa
Tükendi
Hegel’in felsefesi son iki yüzyılda birçok kez .ölü ilan edilmiş, gericiliğe ve hatta totalitarizme zemin hazırlamakla suçlanmış olsa da, bu felsefenin gücü ve etkisi azalmadı. Tam aksine: 1960’lardan beri hem Kıta Avrupası felsefesinde hem de mantıksal-pozitivizmi takip eden Analitik felsefe geleneğinde bir Hegel Rönesans’ı yaşandı. Birbirinden başarılı denemelerden oluşan bu kitap, Hegel felsefesinin kalıcı gücüne tanıklık etmektedir. Aynı zamanda bu çalışma, son on yılın oldukça olumsuz politik koş
Tükendi
"Eğitim toplumun şimdiki aşaması için değil, o toplumun daha iyi geleceği için olmalıdır." "İnsan, eğitilmesi zorunlu olan tek yaratıktır" "İnsanoğlu yalnızca eğitim vasıtasıyla insan olabilir" Aydınlanma düşünürü Immanuel Kant, eğitim felsefesinin klasiklerinden biri olan bu kitabında eğitimi "nesiller boyu tatbikatla kusursuz hale ulaştırılması gereken bir sanat, bir uzmanlık" olarak tanımlıyor. Kant bize eğitim meselesini James, Dewey ve Skinner gibi Amerikan pragmatistlerinin ortaya koydukları çerçeve d
Okumak, her kitapta bizleri farklı hayatlar, farklı insanlar, farklı bakış açıları ile tanıştırır. Peki önemli olan çok kitap okumak mıdır yoksa az ve özümseyerek okumak mı? Dahası, yalnızca para kazanmak için yazan yazarların görüşlerini okumak için harcadığımız zaman buna değer mi? Ticari amaçla kitap yazanların kitapları ne kadar okunmaya değer? Schopenhauer'ın bu kitabında tüm bu sorulara cevap ararken, insana, okumaya, yazmaya ve düşünmeye dair yaklaşık iki yüz yıl önce yaptığı saptamaları ve öneriler
Prof. Dr. Ömer Naci Soykan'ın Yunanca aslından İngilizce ve Almanca çevirileriyle karşılaştırarak Türkçeye çevirdiği Platon'un varlıkbilim anlayışını çarpıcı biçimde yansıtan bir son dönem diyaloğudur. Diyaloğun konusu kimliği, neliği, doğası araştırılan "sofist"tir. Platon, Sofist'le başlayan, Sofist, Devlet Adamı ve Filozof başlıklarını taşıyan bir üçleme tasarladıysa da bunlardan sadece ilk ikisi gerçekleşmiştir. Sofist'in en önemli Platon diyaloglarından olması dışında, Soykan'ın bu çalışmadaki amacı Pl
Alain Badiou'nun, kendini filozof olarak tanıtmayı yadsımakla kalmayıp, psikanaliz söylemiyle felsefe söylemi arasına güçlü bir mesafe koymakta ayak direyen çağdaş anti-filozof Jacques Lacan'a adadığı Lacan: Anti-Felsefe Seminerleri, psikanalistin gerçeği simgesele, topolojiyi cebire yeğleyen çalışmalarına odaklanmaktadır. Bu seminerler bilgi ve hakikat arasındaki sorunu açıklamayı temel meselesi haline getirmiştir. Anti-filozofun 70'li yıllardaki çalışmalarından hareketle, onun matematiklere kapalı, siya
Fransız filozof Gaston Bachelard, 20 yüzyıl felsefesine yön veren en özgün isimlerden biridir. Onun fenomenoloji ve psikanalizle örülü yapıtı, bilim üzerine sürekli bir düşünüm sunarken arka planına insanın yaratıcı veya şiirsel yönünü alır. Bu kitap, Bachelard'ın zamanın ve fiziksel dünyanın doğasına ilişkin düşünme çabasının üründür. Felsefe yapmanın tamamen yeni bir biçimi olan ‘durma felsefesi'ne giriş niteliğindedir. Yazar bu kitapta, Bergson'la ve onun ‘yaşanmış zaman' kavramıyla sürekli bir tartışma
Felsefî merak, insan soyunu yüzyıllardır birçok problemle yüz yüze bıraktı; insan evrene büyük sorular sordu, ondan büyük cevaplar bekledi. Evreni araştırırken kendisinin de evrenin bir parçası olduğunun farkındaydı; hâlâ öyle... Evrenin bir parçası olan insan, sorularının kaynağına yöneldiğinde, yani kendisine yöneldiğinde, orada ne buldu: Soyut, kendinden menkul bir töz mü? Gayrimaddi, mistik ve bilinemez bir varlık mı? Yoksa tıpkı bilgisayar düzeneğine benzeyen bir makine mi? Evrenin bir parçası olan i
Felsefe tarihinin en etkili simalarından biri olan Aristoteles, sistemindeki tüm bilimleri en temelde üç sacayağı üzerinde temellendirmektedir: konu, ilke ve mesele. Bir bütünlük içerisinde ilk kez Aristoteles tarafından vazedilmiş olan bu üç kavram, genel olarak bir bilimin araştırma sahasını ve bu araştırma sırasında dayanması gereken esasları belirlemektedir. Böylece bilimlerin birbirinden ayrılması ve her bilimin var olanların bir kısmını incelemesi mümkün olmakta, ayrıca bir filozofun ontolojisi ile bi
‘Bilinç ve Put' isimli eserimizin ilk basımından günümüze tahminlerin ötesinde hızla gelişen olaylar bir kez daha göstermiştir ki, etrafımızda kopan kıyametlerin oluşturduğu toz duman altında neyin ne olduğunu, nereden geldiği, kime yaradığı, niçin yapıldığı gibi temel soruları havi bir yoğunluğun gittikçe artan alacakaranlığında her biri adeta farklı renk, biçim ve desenlerde yetmiş yedi kılıfla saklı hakikatin sade yüzüne ulaşmak için doğru kıstaslara olan hacetimizin de o oranda arttığı kanaatindeyim. Ri
Tükendi
Antikçağın önemli filozoflarından İskenderiyeli Philo, Pythagoras ve Platon'un felsefesini mistik ruhunda bir araya getirmiştir. Felsefe ve teoloji öğreniminin ardından çölde inzivaya çekilen İskenderiyeli Philo, sadece ekmek, tuz ve yenilebilir otları tüketerek Tanrı'yı düşünmüştür. İnzivasının ardından Atina'ya giderek Stoa Okulu'nda retorik ve alegori dersleri almıştır. Philo, haklı bir şöhret kazanarak İskenderiye'de "yüzyılın üstadı" ilan edilmiş ve kendisinden sonraki felsefi ekollere ilham kaynağı ol
Bu kitap, Kıta Avrupa Felsefesinde başkalık sorunundan yola çıkarak yasa, adalet, etik ve siyaset konularını düşünme çabasının ürünüdür. Bernasconi, Heidegger, Derrida ve Levinas düşüncesi üzerinden tartışılan başkalık sorunsalı; ırk, kültürel başkalık ve toplumsal cinsiyet sorularıyla ilişkilendirilmektedir. Heidegger'in ilgi etiği; Levinas'ın adalet, sonsuz sorumluluk ve Tanrı kavrayışı; Derrida'nın konukseverlik ve cinsiyet farklılığı anlayışı eserde ele alınan konulardandır. Tüm bunlarla beraber kitapt
Felsefeye gereksinmeyenler, her zaman biraz eksiktir. Felsefe, hayatı anlamlandırmaya yardımcı olur. Schopenhaure, "yaşam bilgeliği" kavramını, içkin yani yaşamı mümkün olduğunca güzel ve mutlu bir biçimde sürdürme sanatı anlamında kullanıyor, bu sanatın kılavuzunu da hayatın anlamını mutlulukta bulan, insan davranışlarının mutluluk isteğiyle belirlendiği görüşüne dayanan ahlak öğretisi mutçuluk olarak adlandırıyor. Bunun sonucunda da kavramı mutlu bir varlığa ulaştıran yol olarak açıklıyor: "Varlığa ölümd
Tükendi
Antik Yunan filozofu Sokrates'in yargılanmasına ilişkin en kesin tarihsel döküm Platon'un eseridir. Sokrates'in Savunması düzen karşıtı olduğu için yargılanan Sokrates'in kendini Atinalılar ve yargıçlar önünde savunmasını, ölüme mahkûm edilmesini, öğrencileriyle bu tecrübeyi derinlemesine tartıştığı felsefi diyaloglarını ve ölümünü içeriyor. Ölümden korkmak, ey Atinalılar, akıllıymış gibi yapmanın dik âlâsıdır; bilmediğini biliyormuş gibi görünmektir. Hiç kimse, ölümün kişiyi bekleyen en büyük iyilik olmad
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 200-220 / Aktif Sayfa : 11