Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 223 kayıt bulunmuştur Gösterilen 120-140 / Aktif Sayfa : 7
Bu çalışma, kadın konusunda sosyal hizmete dair birikimin ortaya konması ve tahlil edilmesi ihtiyacından doğmuştur. Kadın konusunun sosyal hizmet literatüründe nasıl ele alındığını ortaya koymak ve sosyal hizmette kadın temalı çalışmalara dair derli toplu bir çalışmanın eksikliğinin giderilmesinde katkıda bulunmak bu çalışmanın temel hedefidir. 1950-2013 Yılları Arası Türkiye Sosyal Hizmet Birikiminde Yaşlılık başlığı altında kaleme alınan bu çalışma, Türkiye'de bu konuda yapılan makale ve tez çalışmaların
Tükendi
Fatma Zehra Fidan ve Duygu Alptekin bu kitapta farklı formasyonlardan gelen yazarları buluşturmayı başarmışlar: yazarlar arasında feministler de var ilahiyatçılar da... Öyle ki bazı yazılar ilk okuyuşta birbirini yanlışlıyor gibi görünüyor. Toplumsal cinsiyetin bedenlere giydirilen giysi olduğunu yazan da var, cinsiyetin performative ya da edimsel olduğunu vurgulayan da... Anadolu'da İslam öncesi ana tanrıça kültü ve anaerkil kültürel geçmişi öne çıkaran da var; Anadolu'nun Müslümanlaştıktan sonra kadın-erk
Tükendi
Bir din adamı olan Shmuley Boteach'ın Kabala felsefesinden yararlanarak şehvet ve arzunun evliliğin sırrı dediği üç ilkesini ve bu ilkelerin nasıl hayata geçirileceğini anlattığı kitabı Evde Şehvet Bitti ilişkilerde ihmal edilen bir boyutun önemine dikkat çekiyor. Yapılan araştırmalara göre uzun süreli Amerikan evliliklerinin üçte birinde seks yaşanmaz ve birçok insan için erotizmin yok oluşu romantik ilişkinin kaçınılmaz sonu olarak görünür. Bu görüşü Amerika ile sınırlamamak gerekir. Tüm dünyada uzun evli
Tükendi
Türk kadın hakları tarihi Tanzimat, Meşrutiyet ve Millî Mücadele dönemlerindeki gelişmelerle Cumhuriyete ulaşır. Edebî eserlerde ve basında kadınlarla ilgili problemler tartışılmaya başlanır. Ardından eğitim alanında adımlar atılır. Hukuk alanında düzenlemeler yapılır. Kadınlar zamanla basında, çalışma hayatında, dernek faaliyetlerinde aktif olarak görünmeye başlarlar. Çeşitli fikir akımları içinde yer alırlar. Problemlerini tartışırlar. Millî Mücadeleye gelindiğinde, edindikleri tecrübe ve birikimi miting
Tükendi
İki kişiydiler. Erkek ve dişi olarak yaratıldılar. Dünyada varlıklarını sürdürebilmenin yolu üremekten geçiyordu. Anladılar. Çoğaldılar. Öldürücü yaşam koşullarına birlikte göğüs gerdiler. Bollukta da paylaştılar, yoklukta da. Gökyüzünü birlikte yönettiler, yeryüzüne birlikte hükmettiler. İmparatorların yanında imparatoriçe vardı, kralların yanında da kraliçeler. Cinsiyetleri yoktu, onlara kısaca "insan" dediler. Sonra yavaş yavaş bir şeyler değişti. Hırs, kin, nefret ve ölüm erkeğin damarlarında gezinmeye
Tükendi
Günümüzde birçok toplumsal olguyu açıklarken Modernite Kuramı merkezî bir çıkış noktası oluşturmaktadır. Modernizm üzerine farklı görüşler ortaya atılsa da, çağdaş insanın özgürleşmesinin ve bireyselleşmesinin, dolayısıyla kararlarını alırken geleneklerin ve toplumun kendine dayattığı kalıpları aşabilmesinin temelinde yatan etken olarak görülmektedir. Böylelikle, çağdaş dünyada modern insanın özerk birey ile eş anlamlı olduğu varsayılır. Didem Arvas Balta bu çalışmasında, gündelik hayattaki pratiklerle bu v
Tükendi
Srila Roy'un derlediği Yeni Güney Asya Feminizmleri / Çelişkiler ve İhtimaller büyük bir değişim döneminde Güney Asya'daki farklı feminist yaklaşım ve örgütlenmelerle ilgili bilgi sunuyor. Neoliberalizmin köktendinciliğin ve toplumsal cinsiyetle ilgili konuların kalkınmanın bir parçası olarak ele alınması eğiliminin karşısında son otuz yıldır bölgenin farklı ülkelerindeki feminizmin bir krize girdiğinden söz ediliyor. Güney Asya'da uzun bir tarihi olan feminist örgütlenmeler parçalanma, STK'laşma ve radikal
Tükendi
Yeni Türkiye; totaliter devletin, vesayetçi yönetimin, tek boyutlu bir toplum tasarımının, halk karşıtı bir duruşun olmadığı bir tasavvur... Yani demokrasisi normalleşen, kimliklerin hepsine eşit mesafede duran, ekonomisi büyüyen, uluslar arası itibarı olan bir Türkiye. Yeni Türkiye çok şey vaat ediyor... Yeni Türkiye kadınların kılık kıyafetine takılmıyor, dilindeki şivesine bakmıyor, ismine - kökenine - dinine - mezhebine karışmıyor... İdeal bir kimlik dayatmanın ötesinde bireyin tercihlerini önemsiyor.
Tükendi
Fahriye Adsay'ın Yezidi kadınlarla ilgili çalışması "Yezidi Kadınlar-Kültürel Sınırların Edilgen Taşıyıcıları" adıyla Avesta Yayınları arasında çıktı. Yezidilerin çoğunluk toplulukla arasında çizdiği en önemli kültürel sınır evlilik yoluyla koyduğu sınırdır. Ve bu sınırın varlığını sürdürenler sınırlar arasında hareket eden kadınlardır. Diğer bir deyişle "ötekiler"le aralarındaki sınırların korunmasına aracılık eden edilgen sınır taşıyıcıları kadınlardır. Bu anlamda Yezidi topluluğu ne kadar erkek egemen
Tükendi
Adam eşine sorar: "Benden daha yakışıklı bir erkek var mı? " Kadın önce susup sonra cevap verir: "Bilmiyorum. " Adam: "Benden daha iyisi var mı? " Kadın, yine: "Bilmiyorum. " Adam: "Benden daha nazik bir erkek var mı? " Kadın: "Sana bilmiyorum dedim." Adam: "Nasıl bilmezsin? " Kadın: "Evet, bilmiyorum, sen varken nasıl başka erkeklere bakarım! " "Allah dünya ve Cennette seni bana eş yazdığı halde nasıl başkasına bakayım!' der. Aile, kâinatta yayılan ilahi sevgiyi beraber tatmak demektir Aile, ne kadar sağ
Tükendi
Evlilik bir tür karşılaşmaysa, evlilik hayatınızı ve seçtiğiniz eşlerinizi, gelin isterseniz Hint bilgeliğiyle düşünelim: İlk kural: Karşına çıkan kişiler her kimse, doğru kişilerdir. Bunun anlamı şudur, hayatımızda kimse tesadüfen karşımıza çıkmaz. Karşımıza çıkan, etrafımızda olan herkesin bir nedeni vardır, ya bizi bir yere götürürler ya da bize bir şey öğretirler. İkinci kural: Yaşanmış olan her ne ise, sadece yaşanabilecek olandır. Hiç bir şey, hem de hiç bir şey yaşadığımız şeyi değiştiremezdi. Yaşad
Tükendi
Kapitalizm, yalnızca emeğin sömürülmesi üzerine bina edilmemiştir; emeğin niteliğini değiştirmiş, onu kendisine tâbi kılmış, bu tâbiyet ilişkisini hoyrat bir biçimde sürekli yeniden biçimlendirmiştir de. Sadece kadın emeğinin değil, doğanın da erkek bir akıl tarafından dönüştürülmesiyle belirlenmiş bir biçimleniştir bu. Kuşkusuz kadın emeğinin sömürüsü, kapitalist ilişki ağı içerisinde, salt emek sömürüsünden fazlasını ihtiva eder. Oysa, cinsiyet politikalarıyla içli dışlı olan, patriyarkanın bencil yüzünü
Tükendi
Son yıllarda yapılan araştırmalar, dünya ölçeğinde, genellikle erkeklerin kadınlardan daha fazla mülkiyete sahip olduğunu göstermektedir. Benzer bir durum Türkiye için de geçerlidir. Medeni Hukuk'ta ve ilgili yasalarda cinsiyet ayrımı yapılmamasına karşın, cinsiyete göre mal dağılımına ilişkin ulusal veriler, erkek ve kadın nüfus arasında mülkiyet oranları bakımından büyük bir farkın olduğunu göstermektedir. Evlilik ve miras düzenlemelerinin mülk edinmenin temel yollarından biri olduğu göz önünde bulundurul
Tükendi
Tanrı algılaması bozulmuş toplumlarda hiçbir şey düzgün gitmez! İnsanoğlu, kendisini en çok etkileyen şeyi o kadar kolay yüceltiyor ki! Tanrılaştırıyor adeta! Malını, mülkünü, servetini, mevkiini, makamını.. Bir lideri.. Hatta devleti! Duyguların en yoğun yaşandığı zamanlarda, karşı cinsi Özellikle de, kadınlar eşlerini bütün bir ömür sahte tanrılara heba ediliyor gibi! Kadını aşağılayan kültür ve inançlar zemininde, erkeğin yüceltilmesi de böyle bir problem. Bu problemin ortaya çıkardığı
Yapılandırılmış İlk Görüşmeler," özellikle çiftlerle çalışan aile terapistleri için gerçek bir yol haritası. Dr. William Hiebert ve arkadaşlarının geliştirmiş oldukları "YİG" yönteminin açılımı ve uygulaması Yrd. Doç. Dr. E. Çiğdem Leblebici'nin danışmanlığında, psikolog ve aile terapisti Özge Alkanat'ın akıcı ve yalın aktarımıyla hem uzmanların hem de danışmanlık alan veya almak isteyen çiftlerin zevkle okuyacakları ve faydalanacakları bir kaynak. Terapi seanslarından alınmış vaka örnekleri sıklıkla rastl
Tükendi
Duke University, Kadın Çalışmaları profesörü olan Kathi Weeks, Çalışma Sorunu kitabında, çalışmanın ya da ücretli emeğin içkin bir toplumsal ve politik iyi olduğu önkabulüne cesaretle kafa tutuyor. Marksist ve feminist hareketler dahil, bütün ilerici politik hareketler eşit ücret, daha iyi çalışma koşulları ve karşılığı ödenmemiş çalışmanın emeğin değerli bir biçimi olduğunun kabul edilmesi için mücadele ederken, bir yandan da çalışmayı doğal ya da kaçınılmaz bir faaliyet/eylemlilik olarak kabul etme eğilim
Tükendi
Bütün halklar ama en çok kadınlar, dünyanın her yerinde bağımsızlıklarının temelini sarsan ve doğayı bir yaşam kaynağı yerine meta olarak gören politakalara karşı direnmekteler. Vandana Shivaya göre bu bir tesadüf değil. Shiva bu kitabında, kadınların ve doğanın özünü değersizleştirip sömüren düşünce yapılarını apaçık ederken, dişil bir dünya bilgisinin eksikliğini hisseden herkese ellerinden düşüremeyecekleri bir kaynak sunuyor. Sorunları sıralamakla da kalmıyor, öneriyor: Küreselleşme yerine yerelleşm
Tükendi
Toplumu yaşanır hâle getiren en önemli varlıkların başında kadın geliyor. Kadın-erkek ilişkileri insanlık tarihi boyunca devamlı tartışma konusu olmuştur ve olmaya da devam etmektedir. Erkekler açısından kadınların gönüllerini yapmada uyguladıkları metotlar her ne kadar olumlu sonuçlar verse de onların iç dünyalarını keşfetmede çoğu zaman sorun yaşıyorlar. Kadının Adı Var Ama Kimliği Nerede?, bu sorunu en aza indirebilmek için önce kadının kendini tanıması, daha sonra da erkeğin kadını tanıyabilmesi amacıyl
Tükendi
Erkek veya kadın oluşumuza göre, aynı şekilde varolmakta, sevmekte, mutlu olmakta özgür müyüz? Kendini gerçekleştirmeye erişme yolları özdeş midir? Elbette hayır. Kimlik cinsiyetli midir? Ve cinsiyetli -konumuz itibariyle kadınsı- bir kimliğin ilettiği şey nasıl açıkça belirtilebilir? Kadınlığın yapılanışının ve ifadesinin dayandığı bir kadınsı kimlik nasıl düşünülür? -Jacquelıne Godfrind-
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 223 kayıt bulunmuştur Gösterilen 120-140 / Aktif Sayfa : 7