Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Bu kitabın amacı İslâm-Osmanlı-Türk entelektüel tarihine ilişkin bir okumanın nasıl yapılabileceğini bir beyit üzerinden göstermeye çalışmak ve bu beyit edebî ve meşhur olduğu için de elden geldiğince geniş bir kesimle irtibat kurabilmektir. Söz konusu amacın gerçekleştirilmesi için "mahsûs olmadan Doğa üzerine, ma'kul olmadan Tanrı üzerine, menkûl olmadan Din üzerine, mısdâk olmadan Kavram üzerine konuşulmaz" ilkesi benimsendiğinden, öncelikle mefhumların dünyasına kısa bir seyahat gerçekleştirildi, d
Felsefe tarihinin şüphesiz en tartışmalı eserlerinden biri olan ve ilk defa özgün dilinden çevrilerek Türkçeye kazandırılan Ethica, daha gençliğinde bağlı olduğu Yahudi cemaatinden aforoz edilen, eserleri yasaklanan, yaşamını bin bir zorlukla kazanmak zorunda kalan çetin bir insanın; kendisine geometriyi kalkan yapıp klasik ve skolastik felsefe terimlerinin içeriğini yeni bir bakış açısıyla doldurmaya, metafizik konuları matematik düşünme yöntemiyle kanıtlamaya çalışan hummalı bir zihnin ürünüdür. Tanrı,
Tükendi
Batı Felsefesi Tarihi, M.Ö. altıncı asırdan başlayarak M.S. yirminci asra kadar Batı felsefesinin merkezini oluşturan fikirleri ve onların gelişimini özlü ve okunabilir bir şekilde anlatırken felsefeyi herkes için erişilebilir kılıyor. Donald Palmer bunu, Ortaçağ geleneğinin metinlerini aydınlatarak ve kişiler ile hadiseler arasında kurduğu ilişkilerin kolay anlaşılması için bölümler arası göndermeler yaparak gerçekleştiriyor. Yazar, hafif mizah unsurları içeren anlatımı ile felsefe tarihini gereğinden fazl
On dokuz başlık altında ontolojik bir mecburiyetle ortaya çıkan Fragmanlar; dil, hakikat, kurmaca, bilinç, imge, muhayyile, gerçekçilik, üslup, biçim, buluş gibi kavramlara dikkat çekiyor. Okuyucusunu kendini inşa etme sürecindeki kavramların her hâline tanıklık etmeye davet eden Cemal Şakar, insanın kendi kimliğine yönelik arayışı için müşterek bir alan oluşturuyor.
Dünyaca ünlü Danimarkalı filozof Soren Kierkegaard bu kitapta İbrahim Peygamber’in oğlunu kurban etme girişimi üzerinden imanı inceliyor. Kierkegaard’a göre iman akla sığan bir şey değil. Lirik bir dille yazılan kitapta Kierkegaard felsefesinin meşhur etik, estetik ve dini « varoluş aşamaları » da açıklanıyor. Arka kapak : Kierkegaard yazın hayatı boyunca pek çok kez başvurduğu üzere bir takma ismin, bu kez Johannes de Silentio’nun suskunluğunun ardına saklanıp iman kavramı üzerinde bir düşünme denemesinde
“Batılılar, sadece tek tip bir insanlık düşüncesinde ısrar ettikçe ve farklı gelişme derecelerinde tek bir ‘medeniyet’ olduğu inancını taşıdıkça hiçbir uzlaşmaya varılamaz. Gerçek ise birbirinden çok ayrı yönlerde gelişen sayısız uygarlık olduğudur...” Batı medeniyetindeki temel “anomali”yi tespit eden Guénon, külliyatına giriş mahiyetindeki bu kitabında, Batı’ya rasyonalizm ve materyalizm uğruna fazlasıyla ihmal ettiği temel metafizik ilkeleri yeniden elde edebileceği yolları teklif eder. Batı’nın uzak
Kant'ın eleştiri öncesi yapıtlarının en önemlilerinden biri olan Evrensel Doğa Tarihi ve Gökler Kuramı, aynı zamanda astronomi ve kozmoloji tarihinde bir kilometre taşı niteliğindedir. Bu yapıtın bilim tarihindeki yerinin yanı sıra Kant'ın zihinsel gelişimindeki yerini görerek bir sonuca varmamız açısından yapıtın incelenmesi bugün için bile değer taşımaktadır... Kozmolojik spekülasyonun Kant düşüncesindeki rolüne gereken önemi vermediğimiz sürece onun felsefi çalışmalarını kavrayamayız. Kant, ünlü bir s
Bu kitap Kaan H. Ökten’in, varoluşumuza ilişkin siyaset, ölüm, zaman, anlam, dil gibi konular hakkında yazdığı veya çevirdiği çeşitli metinlerden meydana geliyor. Bunları öncelikle Heidegger ve Kant üzerinden tartışan yazar, ardından bu meselelerin kadim köklerinin izini sürmeye gayret ediyor. Bu çabanın odağında ise aslında tek bir mesele var: Biz insanların düşünce ve eylemlerinin oluşturduğu karmaşık dünyaya, bazı özgül örneklere müracaat ederek bakmaya ve onu anlamaya çalışmak.
Theodor W. Adorno, İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemin önde gelen filozof ve toplum kuramcılarından biridir. Eleştirel Kuramın gelişmesinde önemli rolü olan, özgün ve de genellikle zor olan yazıları sadece temel felsefi sorular ileri sürmekle kalmayıp aynı zamanda edebiyat, sanat, müzik, sosyoloji ve siyaset kuramına ilişkin derin analizler de sunar. Bu kapsamlı kitapta Brian O’Connor, Adorno’nun felsefesini, onun eserleriyle ilk kez karşılaşanlara açıklamaktadır. O’Connor, bu amaçla, yaşamı ve entelektüel
Kaçıp ona sığınmadığı sürece insan hayattan nasıl zevk alabilir ki?Aforizmalar, 20. yüzyılın en etkili yazarlarından Franz Kafka’nın düşüncesini anlamak için bir anahtar olan temel felsefi metinlerdir.Kafka, Ağustos 1917’de kendisine tüberküloz teşhisi konduktan sonra iyileşmek için kız kardeşinin Bohemya’nın Zürau Köyü’ndeki kır evine taşındı. Eylül 1917’den Nisan 1918’e kadar kaldığı bu evde zamanını hem yaşamının sonunu hem de sonsuzluğun olası yansımalarını düşünerek geçirdi. Burada kaleme aldığı ve yüz
Kitap Tanıtım Yazısı : İlkbahar henüz çok genç ve sertti; yapraksız fakat çiçeklerle yüklü meyve ağaçları yolumuzu Venedik dantelalarını andıran desenlerle gölgeliyordu. Etrafımız rüzgarla savrulmuş, daha güçlü rakipleri tarafından dallarından atılmış sayısız çiçekle doluydu. Yine de ölü kuşlar kadar tartışmasız ölü değillerdi. Zira belki de bitki hayvan kadar canlı olmadığı için, yaşamı ve ölümü arasında o kadar keskin bir sınır yoktur: bitkinin ölecek kadar çok şeyi yoktur. Ve ben: "hayır, sıradan şeyleri
İşte modern çağın en çok göze çarpan özelliği de budur: Ardı arkası kesilmeyen bir telaş, sürekli değişim ve bizzat olayların kendisiyle birlikte sürüklendiği, durmadan artan hız gereksinimleri... Bu, çokluk içinde dağılmadır. Öyle bir çokluk ki, artık hiçbir üstün/aşkın ilke bilinciyle birleşemez. Ayrıca bu, bilimsel kavramlarda olduğu gibi, günlük hayatta da aşırılığa vardırılan bir çözümleme, sınırsız bir parçalama ve beşerî faaliyetin, hâlâ çalışabileceği tüm alanlarda gerçek bir ufalanışıdır. / Rene Gu
Tükendi
Tarih, eğer bir kukla oyunu olmayacaksa, ruhsal olayların tarihidir. Anlattığı bütün dışsal olaylar, bir yandan itkilerle irade eylemleri arasındaki köprülerden, öte yandan o dış olayların sebep olduğu duygu reflekslerinden başka bir şeydir. Ruh, düşünmekte olduğunun bilincine varmadan önce içinden sonsuz çoklukta düşünce özleri geçer. Tarih felsefesi, ‘Tarih Yasalarını keşfetmektir’ deniyor. Bambaşka bir bilimde, mesela fizik, astronomi, psikoloji, karşılaştırmalı dilbiliminde araştırmacıdan y
İnsanın âlemi sonsuz âlemler içinde sadece biridir. Bu âlem diğer âlemlerden ne üstün ne de aşağıdır. Bizim onunla bu denli ilgilenmemiz, insan olarak onun içinde bulunmamızdan ileri gelmektedir. Yukarı ve aşağı alemlerden söz edince, yaşadığımız dünya bir kıyas ölçüsü olur. Diğer özünü ne kişisel bakış açımızdan kavrayabiliriz ne de dilimizle tarif edebiliriz. Simgeler dilden daha kapsamlıdır; bütün nakledilen öğretiler onlardan yararlanır. Simge de biçimsel kalır ve hiçbir forma boyun eğmeyeni dolaysız if
İnsan tini, bir nevi tarihin kumaşıdır, insanın duygu ve düşüncesinden çıkmış ve tarihsellik kazanmış olan her şeydir. Ancak bu tin kendisini öylece açığa vurmaz; taşlarda, jestlerde, sözcüklerde ve eylemlerde, açımlanmayı yani yorumlanmayı beklemektedir. Bu nedenledir ki Dilthey hermeneutiği veya yorumbilimi, ‘filolojik virtüözlük’ olarak tanımlar. Anlama ve açımlama daima bizzat yaşamdan etkilenir ve yaşamı etkiler. Örneğin sanat, yaşam deneyimine dayanır; hem cenneti hem cehennemi, yaşam gerçekliğinin re
“Galip asla vazgeçmeyen bir hayalperesttir.” Kimi hayatlar kolay yaşanmaz. Nelson Mandela’nın hayatı da böyleydi. En çok saygı duyulan liderlerden biri olarak dünya tarihine geçen Nelson Mandela, Güney Afrika’nın ilk siyahi devlet başkanı oldu. Irk ayrımcılığına dayalı rejimi (Apartheid) ömrü boyunca mücadele ederek yıktı. Ülkesine demokrasiyi getirmek için hayatı pahasına savaşmaktan asla çekinmedi. Mücadelesiyle milyonların umudu oldu. Onun mücadelesi, dünyada, mücadele motivasyonunu yitiren her toplum ve
Kâmil insan doğanın her parçasını, bitkileri, hayvanları, taşı-toprağı kardeş olarak görür. Dolayısıyla O, duyarlığını korumuş olan insandır. Çıkar temelli bir ilişki kurmaz. Zihin dünyasında zaten böyle bir veri de yoktur. / René Guénon
İnsanın hakikati nedir? Özlem duyduğu mutlak, gerçek tutkularıyla örtüşür mü? Doğal enerjisini yitirmiş bugünün insanı robottan farklı bir şey midir? İhtiyaçların şekillendirdiği bir kültür yerine arzuların inşa ettiği bir kültürü yaratmamız gerekmez mi? Başka bir tene açılmamızı sağlayan nedir? Yalnızca yerküreyi değil, içsel ağlarımızı örgütleyen de elementlerdir. Örneğin ateş her şeyden öte arzuyla ilgilidir. Çiçeklenebilmemiz, insanlığımızı paylaşabilmemiz için kabullenmemiz ve beslememiz gereken enerji
Francis Bacon'ın Yeni Atlantis'i, halkın bilimle birlikte mutlu bir şekilde yaşadığı Bensalem adı verilen hayali bir ülkede geçen ütopyacı bir hikâyedir. Bacon'ın ölümünün ardından, ilk defa 1627'de yayımlanmıştır. Bacon Yeni Atlantis'te özellikle, devletin bilimi desteklemesine ve bunun önemine odaklanır. Tıpta, cerrahide, meteorolojide ve mekanikteki pek çok gelişmeyi öngörmüştür. Yeni Atlantis bir ideal devlet ve toplum modeli olmasının yanında Bacon'ın ideolojisini de temsil eder. Bensalem halkı, deneyi
Tükendi
20. yüzyıl, her şeyden önce iki büyük dünya savaşının yaşandığı ve yüz milyondan fazla insanın salt maddi çıkarlar ve çeşitli savaşlar nedeniyle öldürüldüğü veya katledildiği bir çağ olmuştur. Diğer yandan 20. yüzyıl, bir önceki yüzyılda başlayan sanayileşmenin güç kazanarak devam ettiği, doğanın giderek daha fazla kirletilip tahrip edildiği, sömürgeci politika ve savaşların daha da güçlendiği bir çağı ifade eder. Bu nedenle de, ekonomik ve politik gelişmelerin, çoğu durumda ahlakı ortadan kaldıran, insan t
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3