Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 800-820 / Aktif Sayfa : 41
Tolstoy’un kitapları 19. yüzyıla ve roman türüne damgasını vurmuştur. Tolstoy, amansız gerçekçiliğiyle kurgunun sınırlarını yaşam-kurgu ayrımını sorgulatacak düzeyde genişletmiştir. Metinlerinde hem yaşadığı yüzyıla kulak verir hem de kendi sesini duyabileceğimiz bir dünya yaratır. Şahsında ifadesini bulan çelişkiler, yüzyılın açmazlarıdır: Din ve büyüsünü yitirmiş seküler bir dünya, şovenist milliyetçilik ve vatanseverlik, yerlilik ve evrensellik, elitizm ve halkçılık arasında yalpalar. Batı modernitesini
Tükendi
Tolstoy’un ilk eseri olma özelliğini taşıyan bu öyküsü, aynı zamanda Tolstoy’un çocukluk dönemini anlattığı bir otobiyografi olarak nitelendiriliyor. Ölümün ne olduğunu anlayamayacak kadar küçük bir yaşta annesini kaybeden yazar, bir annenin yokluğunu ve bunun insanın yaşamını nasıl etkilediğini çarpıcı bir üslupla analiz ediyor. İnsanın sevme ve sevilme gereksiniminin hayranlık verici bir dille anlatıldığı öyküde, çocukluğun saf ve masum anılarını, Tolstoy’un çocukluk hatıraları üzerinden okuyacaksınız.
Kararımı verdikten sonra ona ne bir açıklama ne de sitemde bulundum. Neye sitem edecektim? Ondan ne isteyebilirdim? Bu güzel ve iyi insanı gelecek dolu bu hayatı neden alt üst edecektim? Zaten kapma noktalarında ilk adımı atan, zalim ya da bahtsız olamaya zorlanmış olan kişi sorgulanmamalı ve yargılanmamalıdır. Onun bu duruma düşmesini istemedim. O, acı çekmeyi hak etmemişti. Bense, onu rahatsız ederek bana duyduğu saygıyı kaybetmek istemiyordum. Gururu, kadının en önemli görevlerinden biri olarak algılamak
Tükendi
Yüz yıldır eserleri çokça okunan Ömer Seyfettin'in bütün hikâyelerini günümüz Türkçesiyle okurların dikkatine sunacak olan bu dizinin elinizdeki ikinci cildinde, sekiz hikâye yer alıyor: Evlilik, aşk, kadın konularını ele aldığı "Pamuk İpliği" ve "Aşk Dalgası" ile otobiyografik özellikler taşıyan "İrtica Haberi" ve "Ant" dışındaki diğer dört hikâye, "Bomba", "Piç", "Hürriyet Bayrakları" ve Primo Türk Çocuğu" dönemin milliyetçi atmosferinin izlerini taşıyor. Ömer Seyfettin (1884-1920) İyi bir öğrenim için a
Tükendi
Stendhal [Marie-Henri Beyle] (1783-1842): Genç yaşta teğmen olarak orduya girdi, Napoléon'un İtalya ve Rusya seferlerine katıldı. Almanya, Avusturya ve Rusya'da çeşitli askerî görevlerde bulundu. Bir dönem Marsilya'da ticaretle uğraştı, Trieste'de bir süre konsolosluk görevini sürdürdü. Fransız edebiyatında gerçekçilik akımının en önemlitemsilcilerinden biri olarak kabul edilen Stendhal'in Parma Manastırı romanı aristokrasisi, sarayları,tutkularıyla İtalyan ruhunun muhteşem bir portesini çizer. 1839 yılında
1878 yılında yayımlanan Bir Aşk Sayfası, Emile Zola'nın yirmi iki yılda tamamladığı "Rougon ve Macquart Aileleri: İkinci İmparatorluk Döneminde Bir Ailenin Doğal ve Toplumsal Tarihi" adlı yirmi kitaplık dizinin sekizinci kitabıdır. Dizinin en çok gürültü koparan iki romanı Meyhane ile Nana'nın arasında yayımlanan Bir Aşk Sayfası, bu iki fırtınalı romanın ortasında sakin bir durak, bir soluklanma gibidir. Roman, Paris'in eteğinde bir mahallede hasta kızıyla birlikte yaşayan dul Hélène Grandjean ile komşusu
Tazı Payı, Emile Zola'nın Fransa'da ikinci imparatorluk dönemini her yönüyle anlatmak için kurguladığı yirmi kitaplık roman dizisinin ikinci kitabıdır. Zola, yayımlandığı sırada kitaba yazdığı önsözde, Tazı Payı romanını "altının ve etin hikâyesi" olarak nitelemiştir. Romanda bir darbeyle cumhuriyeti yıkarak kurulan imparatorluğun palazlandırdığı yeni zenginlerin ihtişamlı konakları, giyim kuşamları, ziyafet sofraları, danslı eğlenceleri en ince ayrıntılarına kadar anlatılır. Bu debdebenin gerisindeki açgö
Borgese göre, yirmi birinci yüzyıl edebiyatının yıldızı Marcel Schwob ilk kez Türkçede! Marcel Schwob (1867-1905), 19. yüzyılın en ilginç kişiliklerinden biridir. Mallarmé ve Jules Renardın arkadaşı, Paul Valéry ile Alfred Jarrynin ustası, Klasik Yunan ve Latin edebiyatları hakkında derin bilgisiyle döneminde hayranlık uyandırmış bir edebiyat adamıdır. Dünya çeşitliliğinin ve sanat ile gerçek arayışının uzlaşmasının yazarı, toplum dışında kalanların diline ve tarihine meraklı, gerçek okurun yazar kadar met
Tükendi
Peter ve Maureen'in bir sahtekârlığın üzerine inşa edilmiş tekinsiz evlilikleri çıkışı mümkün olmayan bir bataklığa dönüşür. Maureen, yetenekli bir yazar olan Peter'ın ilham perisi olmak ister ve bu durum saplantılı bir hal alır. Bu saplantının sapkınlığa dönüşmesiyle Peter kendini cehennemin tam ortasında bulur. Öyle ki Peter, Maureen'in ölümünden çok sonra dahi kendisine yeni bir yol çizemez çünkü saplandığı batak onun yeni hayatı olmuştur. Kurgu içinde kurgu tekniğiyle ilerleyen roman okuru yine ikilemde
"Monte Cristo Kontu bugüne kadar yazılmış en heyecan verici romanlardan biridir. Dumas bir celladın bile yüreğini sızlatacak muazzam maharetiyle tek bir romanda üç arketipi bir araya getiriyor: masumiyetin yok edilmesi, zulüm gören kurbanın biraz da şansın yardımıyla onu sıradan fanilerden ayıran muazzam bir servet kazanması ve sonunda da yazarın akla hayale sığmayacak denli nefret edilesi olduğunun altını çizdiği karakterlerin ölümüyle neticelenen intikam planı. Kolektif hafızaya musallat olan gerçek bir b
Sürüsüne bereket hastalıktan mustarip (hisseden) üç İngiliz beyefendisi (ve bir de köpek), hava değişiminin kendilerine iyi geleceğini düşünüp günlük hayatın koşuşturmacasından biraz uzaklaşmak isteyince kayık kiralayıp Thames Nehri'nde iki haftalık, dinlendirici bir gezintiye çıkmaya karar verirler. Fakat bu gezi planladıkları kadar dinlendirici olmayacak, abartmaktan hiç tasarruf etmeyen balıkçılar, kendini beğenmiş buharlı tekneler, güvenilmez hava tahminleri, bir türlü açılmayan konserveler, çeşitli tal
Tükendi
Günaha Son Çağrıyı yazdığım gündüz ve geceler boyunca, İsa ile birlikte Golgota Tepesine çıkarken duyduğum dehşeti, hayatını ve ölürken çektiği acıları yaşarken duyduğum yoğunluğu, anlayışı ve sevgiyi başka hiçbir zaman duymadım. İçimi kemiren bu duyguları ve insanlığın büyük umudunu yazarken gözlerim dolu dolu oldu heyecandan. İsanın kanının bu denli tatlı ve acı olarak yüreğime damla damla aktığı olmamıştır hiç. (...) İsanın hayatının her ânı, bir çatışmadır, bir zaferdir. Basit insan zevklerinin yenilmez
Amerikalı yazar Jack London’ın 1903 yılında yayımlanan Yabanın Çağrısı romanı yayımlandığı günden bu yana en çok okunan klasikler arasında yer almıştır. Kısa bir macera romanı olan bu eser, Buck isimli evcil bir köpeğin çalınarak bir kızak köpeği haline getirilmesini ve o vakitten sonraki mücadelelerini anlatır. Bu romanda Buck, yalnızca bir köpek değil aynı zamanda yaşam mücadelesinin en belirgin timsalidir. Bu yüzden de insan, Buck’ın yaşadığı her olayda kendisini, kendi duygularını ve mücadelelerini bula
Tükendi
Efendi ile Uşağı, hayalini kurduğu ve zenginliğini arttıracak koruyu rakiplerinden önce satın almak isteyen Vasiliy Andreiç'i, yardımcısı Nikita ile birlikte karlı ve fırtınalı bir havada yollara düşmeye iten ve hayatının seçimi ile karşı karşıya bırakan dürtüyü anlatırken aynı zamanda sınıf farklılıklarının çarpıcı bir örneğini ortaya koymaktadır. Sergi Baba'da ise acıyla son bulan bir aşk macerasının ardından manastıra kapanan genç bir adamın zaman içindeki değişimine, yaşam amacını ararken deneyimlediğ
Hayat hikâyesi romanlarla yarışabilecek, para basma makinesinin mucidi, Jan Potocki’nin 1815’teki intiharından önce tamamladığı tek romanı Zaragoza’da Bulunmuş Elyazması. Önce unutulmaya terk edilen, ancak yıllar sonra (1958’de) yeniden keşfedilen roman, o gün bugündür fantastik edebiyatın en önemli yapıtları arasında yer alıyor.Onurlu, soylu, sözüne sadık Alphonse von Worden’in yaşamından on dört günün anlatıldığı romanda deyim yerindeyse kahramanını ölümcül bir labirentin içinde dolaştırıp duruyor Potock
Rus edebiyatının en özgün ve sıra dışı ustalarından biri Mihail Bulgakov. Eserlerinde fantezi ve gerçeküstücülüğü, gerçekçilik ile bu kadar ustaca bir araya getirebilen başka bir yazar saymak oldukça zordur. Birbirini takip eden 11 öyküden oluşan Şeytani bunun en güzel örneklerinden. Kibrit Malzemeleri Genel Tedarik Merkezi’nde (KİMAGETEM) çalışan Korotkov’un serüveninde Bulgakov, bir yandan bürokratik hantallığı üzerinden Sovyet rejimini eleştirirken diğer yandan her kelimesinde kalemin kılıçtan daha keski
Büyük Umutlar, XIX. yüzyıl İngiltere'sinde taşra ortamından büyük kente uzanan tam bir Victoria dönemi romanıdır. Charles Dickens, bu olgunluk dönemi eserinde köyünde zor bir çocukluk geçirdikten sonra esrarengiz bir mirasa konan Pip'in maceralarını anlatır. Gönlü karasevdayla, gözü yükselme hırsıyla perdelenmiş genç Pip'in serüvenleri, sanayileşen toplumdaki sevgisizliği, ikiyüzlülüğü ve para hırsını gözler önüne serer. Büyük Umutlar, Londra'da beyefendi konumuna yükselen Pip'in başından geçenleri anlatmak
"Bence Budala bir başyapıt, evet birçok başyapıt gibi kusurlu, yer yer yorucu ya da fazla heyecanlı ama yine de yoğun bir şekilde dramatik olan Karamazov Kardeşler ya da müthiş incelikli ve korkutucu Ecinniler kadar dünya edebiyatının önemli bir parçası." –A. S. Byatt Dostoyevski'nin önceki romanlarının aksine, Rusya'dan uzakta kaleme aldığı, ikinci eşi ve yazıcısı Anna Grigoryevna'nın toparladığı Budala, ilk olarak 1868-1869 yılları arasında Russkiy Vestnik gazetesinde tefrika halinde yayımlandı. Romanın
Antisthenes (MÖ yaklaşık 445-365): Sokrates'in öğrencisi olan Antisthenes Kinik felsefenin kurucusu olduğu düşünülen iki filozoftan biridir. Ancak antik literatürde Antisthenes'i Kinik saymayıp Sokrates ile Kinikler arasında köprü oluşturan bir ön-filozof olduğunu belirten çok sayıda kaynak da vardır. Diogenes (MÖ yaklaşık 412-323): Kinik felsefenin kurucularından Sinoplu Diogenes Antisthenes'in öğrencisi ve bu öğretinin en meşhur filozofudur. Hazinedar Hikesios'un oğlu olan Diogenes anlatılanlara göre baba
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 800-820 / Aktif Sayfa : 41