Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 260-280 / Aktif Sayfa : 14
Altıncı yüzyıl, Roma İmparatorluğu için pek de huzurlu bir zaman değildir. Batı Roma çökmüştür, Doğu Roma ise Vandalların, Gotların ve Perslerin tehdidi altındadır. Bu istilacılar, tek bir kişiden çekinir: Bizans İmparatoru İustinianos’un büyük generali Belisarios. İyi bir süvari, mahir bir okçu ve kılıç ustası olan Belisarios, Doğu’dan Kuzey Afrika’ya uzanan zaferleriyle halkı gururlandırırken İmparator’da kıskançlık ve şüphe uyandırır. Erdem ile yozlaşma arasındaki bitmeyen çatışma, Belisarios ile İustini
Tükendi
Altıncı yüzyıl, Roma İmparatorluğu için pek de huzurlu bir zaman değildir. Batı Roma çökmüştür, Doğu Roma ise Vandalların, Gotların ve Perslerin tehdidi altındadır. Bu istilacılar, tek bir kişiden çekinir: Bizans İmparatoru İustinianos’un büyük generali Belisarios. İyi bir süvari, mahir bir okçu ve kılıç ustası olan Belisarios, Doğu’dan Kuzey Afrika’ya uzanan zaferleriyle halkı gururlandırırken İmparator’da kıskançlık ve şüphe uyandırır. Erdem ile yozlaşma arasındaki bitmeyen çatışma, Belisarios ile İustini
Tükendi
Richard Hannay, Londra’daki hayatından çok sıkıldığı bir akşam kendini son derece tehlikeli bir durumun ve büyük sonuçları olacak bir komplonun ortasında bulur. 15 Haziran’da uluslararası dengeler temelinden sarsılacaktır ve bunu engelleyebilecek tek kişi, üst kat komşusudur. Neler olup bittiğini çözmeye çalışırken cinayet zanlısı oluveren Hannay, memleketi İskoçya’ya kaçmak zorunda kalır. Kaçış temalı gerilim polisiyelerinin arketipik örneklerinden biri olan Otuz Dokuz Basamak, ilk olarak 1915 yılında B
Richard Hannay, Londra’daki hayatından çok sıkıldığı bir akşam kendini son derece tehlikeli bir durumun ve büyük sonuçları olacak bir komplonun ortasında bulur. 15 Haziran’da uluslararası dengeler temelinden sarsılacaktır ve bunu engelleyebilecek tek kişi, üst kat komşusudur. Neler olup bittiğini çözmeye çalışırken cinayet zanlısı oluveren Hannay, memleketi İskoçya’ya kaçmak zorunda kalır. Kaçış temalı gerilim polisiyelerinin arketipik örneklerinden biri olan Otuz Dokuz Basamak, ilk olarak 1915 yılında B
19 yüzyıl İngiliz yazınının en ayrıksı yazarı Thomas de Quincey’nin İngiliz toplumunu kasıp kavuran “usta işi” cinayetlerden yola çıkarak kaleme aldığı üç parçadan oluşan Güzel Sanatların Bir Dalı Olarak Cinayet, yazın tarihinin kuşkusuz en ilginç metinlerindendir. Bu yazıları müstesna kılan özelliklerden biri, Quincey’nin olaylara tüm tarafların gözünden bakabilmesidir. Sürekli kimlik değiştiren yazar, kimi kez katilin, kimi kez kurbanın, kimi kez cinayetten kıl payı kurtulanın, kimi kez de bir dedekt
Takvimler 1660’ları gösteriyor ve Fransa komplolarla, planlarla kaynayan bir kazan. XIV. Louis “Güneş kral” olarak iradesini gösterme peşinde; ama Bastille’in en karanlık ücra köşesine hapsedilmiş demir maskeli bir adam, kralın önündeki en büyük engel olabilir. Krallığı kurtarmak için d’Artagnan’ın bu gizemi çözmesi gerekiyor; peki o zaman geldiğinde, d’Artagnan kralına mı yoksa bir zamanlar birlikte kılıç salladığı Athos, Porthos ve Aramis’e mi sadık kalacak? Alexandre Dumas’nın arkadaşlığa, onura v
Takvimler 1660’ları gösteriyor ve Fransa komplolarla, planlarla kaynayan bir kazan. XIV. Louis “Güneş kral” olarak iradesini gösterme peşinde; ama Bastille’in en karanlık ücra köşesine hapsedilmiş demir maskeli bir adam, kralın önündeki en büyük engel olabilir. Krallığı kurtarmak için d’Artagnan’ın bu gizemi çözmesi gerekiyor; peki o zaman geldiğinde, d’Artagnan kralına mı yoksa bir zamanlar birlikte kılıç salladığı Athos, Porthos ve Aramis’e mi sadık kalacak? Alexandre Dumas’nın arkadaşlığa, onura v
Takvimler 1660’ları gösteriyor ve Fransa komplolarla, planlarla kaynayan bir kazan. XIV. Louis “Güneş kral” olarak iradesini gösterme peşinde; ama Bastille’in en karanlık ücra köşesine hapsedilmiş demir maskeli bir adam, kralın önündeki en büyük engel olabilir. Krallığı kurtarmak için d’Artagnan’ın bu gizemi çözmesi gerekiyor; peki o zaman geldiğinde, d’Artagnan kralına mı yoksa bir zamanlar birlikte kılıç salladığı Athos, Porthos ve Aramis’e mi sadık kalacak? Alexandre Dumas’nın arkadaşlığa, onura v
Takvimler 1660’ları gösteriyor ve Fransa komplolarla, planlarla kaynayan bir kazan. XIV. Louis “Güneş kral” olarak iradesini gösterme peşinde; ama Bastille’in en karanlık ücra köşesine hapsedilmiş demir maskeli bir adam, kralın önündeki en büyük engel olabilir. Krallığı kurtarmak için d’Artagnan’ın bu gizemi çözmesi gerekiyor; peki o zaman geldiğinde, d’Artagnan kralına mı yoksa bir zamanlar birlikte kılıç salladığı Athos, Porthos ve Aramis’e mi sadık kalacak? Alexandre Dumas’nın arkadaşlığa, onura v
Tom Sawyer’ın Maceraları, çocukluk üzerine yazılmış unutulmaz romanlardan biri... Mark Twain, çocuk zihninin büyüleyiciliğini heyecanlı maceralarla anlatırken masumiyetini kaybetmiş yetişkinler dünyasına da ayna tutar. İlk kez 1876 yılında yayımlanan kitabın karakterleri Tom Sawyer ve Huckleberry Finn, çocukluğun adeta diğer adı olmuştur.
O çok övündüğümüz medeniyetimiz kan üzerine kurulu. Bu kan deryasının içinde hiçbirimizin üstünün başının temiz kalması mümkün değil. İşçi sınıfının yılmaz savunucusu Ernest Everhard’dan öğrendikleriyle hayatına yeni bir yön verip mücadelesine ortak olan eşi Avis’in yaşadıkları, kaleme alınışından yedi asır sonra, 1908 yılında, Anthony Meredith’in önsözü ve dipnotları eşliğinde nihayet elinizdeki halini alır. Bu eserde Demir Ökçe’nin ezdiği insanların hikâyelerini okuyacak, başkahramanın söylev niteliğindek
Hümanistlerin prensi Erasmus, barışçıl perspektifler uluslararası hukukun görüş alanına girmeden önce modern savaş eleştirisinin temellerini attı. Kuzey Avrupa Rönesans'ının bu büyük ustası, savaşı yalnızca dinsel nedenlerle değil aynı zamanda rasyonel karşısavlarla da belirgin şekilde kınadı. Modern düşünce tarihinde barış elçisi olarak anılabilecek biri varsa, bu şeref öncelikle Erasmus'a aittir. Tatlı Gelir Yaşamayana Savaş, modern Avrupa'nın savaş karşıtı ilk metnidir. 1515 tarihli bu deneme, savaşa
Karamazov Kardeşler, edebiyat tarihinde çok az romana nasip olmuş bir üne sahip. Klasik Rus edebiyatının dev yazarı Dostoyevski'nin bu son romanı, Rusya'nın ruhunu simgeleyen temsilcileriyle Karamazov ailesine odaklanmış, ama girmedik alan, değinmedik konu bırakmamış: din, ahlak, baba katli, şiddet, Doğu-Batı sorunu, sınıf mücadelesi, feodalizm, sosyalizm... Dostoyevski'nin, "Hiçbir romanımı bu kadar önemsemedim," dediği Karamazov Kardeşler, daha yayımlandığı tarihten itibaren kült bir eser haline gelmiş ve
Yüzbaşının Kızı, modern Rus edebiyatının kurucu figürlerinden Puşkin'in belgesel gerçekçilik konusundaki mahareti ile kişisel öykülere açılan hayal gücü zenginliğini benzersiz bir şekilde birleştiren, eşine az rastlanır bir tarihsel roman. Pyotr Grinyov, 17 yaşına geldiğinde, emekli bir asker olan babasının ısrarıyla askerliğini yapmak için Orenburg'a gönderilir. Burada Yüzbaşı Mironov'un kızı Maşa'ya âşık olur. Maşa ile Pyotr arasındaki aşk başladıktan kısa süre sonra Pugaçov ayaklanması patlak verir. Ru
Tükendi
Émile Zola (1840-1902): Natüralizm akımının en önemli temsilcilerinden olan yazar, romanları için gerekli yaşam deneyimini zorluklar içinde geçen gençlik yıllarında kazandı. 1864'de ilk öykü kitabı Ninon'a Öyküler yayımlandı. 1865'de kendi yaşamından izler taşıyan Claude'un İtirafları çıktı. Zola, romancının olayları bir izleyici gibi kaydetmekle yetinmemesi, kişileri ve tutkularını bir dizi deneyden geçirirken, duygusal ve toplumsal olguları bir kimyacı gibi işlemesi gerektiğini savundu. l867'de yayımlanan
“Benim Don Sandalio’m dernekte satranç oynayan değil, diğeri; beni ruhumun derinliklerine sokan, peşimi bırakmayan Don Sandalio; onun hayalini kuruyorum, hatta onunla birlikte acı çekiyorum.” İnsanlara ve aptallıklarına katlanamaz hale gelen bir adam, sahil kenarında inzivaya çekilir fakat burada da insanlardan sıyrılamaz. Her gün gittiği dernekte satrancı adeta kutsal bir görevi yerine getirir gibi ustalıkla oynayan Don Sandalio’yla tanışır. Bu suskun adam, sıradan hayatının en büyük gizemi, çözmek isteme
Kendisini bekleyen trajediye karşı yalnız ve savunmasız genç bir kadının hayatını anlatan ve bunu yaparken Victoria döneminin muhafazakâr cinsellik anlayışına mühim bir eleştiri getiren Tess, katı ahlak kurallarının hüküm sürdüğü, erdemin “iffetli olmak”la eş tutulduğu yıllarda yazılır ve toplumdaki egemen normları, sınıf sistemini, evliliği, dini, cinselliği tartışmaya açar. Derinlikli toplumsal analizlerin yanı sıra, kahramanlarının iç dünyasını da ustalıkla satırlara döken Hardy burada, bilhassa gerçekli
1900 yılında yayımlanan Oz Büyücüsü, yazarı L. Frank Baum’un ifadesiyle “merak ve eğlencenin korunduğu, kederin ve kâbusların dışarıda bırakıldığı modern bir masal” olmayı amaç edinir. Amerikan edebiyatının ilk masalı olarak görülen eser, 1890’ların Amerika’sındaki ekonomik, politik ve toplumsal durumun sembolik bir alegorisi olarak değerlendirilir ve Batı’daki çiftçilerin durumunu, dönemin altın piyasasını ve İç Savaş’tan sonra çalışamayıp ekonomik sorunlar yaşayan işçileri sembolize eden unsurlar taşıdığı
Psikolojik romanın kurucusu Stendhal, Fransız Restorasyonunun siyasi tartışmaları ortasında, dinî eğitimiyle, aşklarıyla, ihtiraslarıyla dünya edebiyatının en önemli karakterlerinden Julien Soreli yaratıyor. Stendhal, 1840. Fransanın küçük bir kasabasında, bir kerestecinin oğlu olarak dünyaya gelen Julien Sorel, genç yaşında yükselme ihtirasına kapılır. Çalışkanlığı ve dini eğitimiyle dikkat çeken Sorel, bir an önce bu kasabadan kurtulup Parise gitmeyi arzular. Böylece kırmızı ve siyah arasında yaş
Tükendi
Mehmet Celal’in son yıllarında yazdığı Kuşdili’nde romanı, Kadıköy’ün bu çok ünlü mesire yerinde başlayan bir aşk hikâyesi ve bu hikâyeye ikinci bir kadının girmesiyle yaşanan olaylar etrafında şekillenir. Servet-i Fünun’dan mizah dergisi Kalem’e dönemin popüler mecmualarının okunduğu, Cenap’tan Muallim Naci’ye pek çok şairin şiirleriyle anıldığı eser, hem yazarın hem dönemin okuma kültürü ve beğenisi hakkında fikir vermesi açısından dikkate değerdir.
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 260-280 / Aktif Sayfa : 14