Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 106 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Sultan Abdülhamid'in dostu, sır kutusu Tahsin Paşa'nın romanı: Hünkarım... Türkiye'de ve dünyada büyük bir ilgiyle takip edilen Payitaht dizisinin Tahsin Paşa'sı Bahadır Yenişehirlioğlu, Tahsin Paşa'nın unutturulmuş hayatını romanlaştırdı. Osmanlı İmparatorluğu ölüm kalım savaşında. İç ve dış mihrakların tek bir amacı var; Ulu Hakan Abdülhamid'i devirmek. Sultan Abdülhamid'in çevresinde güvenebileceği tek bir kişi bile yoktu ta ki Tahsin Paşa'yı bulana kadar. Tahsin Paşa, aşktan ve muhabbetten anla
ZEYNEP GAZALİ (Biyografik Roman) Adem Aleyhisselamdan bu yana milyarlarca insan geldi yeryüzüne. Herkes yazdı, çizdi, yaşadı, öldü. Her bir doğum bir mucize olarak kondu karşımıza ve her bir ölüm yine öyle. Ama doğmuş olanlardan öyle yiğitler vardır ki, bunlar ‘Allah nurunu tamamlayacaktır.' ayeti uğruna canlarını feda etmeye hazır, bütün hayatlarını Rablerine adayan ‘Rabbani sahsiyetler'dir. Bu hayatları incelediğimizde dahi hamaset duygumuz kabarıyor, umudumuz artıyor. Geçmişimize dönüp sadece şöyle bir
Tükendi
Libya'da sergilediği direnişle dünya çapında tanınan Ömer Muhtar Savaşlardaki başarılarıyla "Çöl Aslanı" lakabını aldı Libya'nın dağlık bölgesi Cebel Ahdar'da 1860'larda dünyaya gelen Muhtar, eğitimini bölgede etkin Senusi Hareketi medreselerinde aldı. Eğitiminde başarı gösteren ve hareketin önde gelen isimlerinin dikkatini çeken Muhtar, 1899 yılında Çad'da Fransızların sömürge ve misyonerlik çalışmalarına karşı silahlı mücadele verdi. Mesleği Kur'an-ı Kerim ve İslami ilimler öğretmenliği olan Ömer Muhtar,
Tükendi
Ben Musab (Biyografik Roman) Allah rasulü, kararan dünya ufkunda doğan güneş misali asrından bugüne kâinatın ziyası oldu. Asrını ve kıyamete kadar peşi sıra gelecek tüm asırları saadet asrına dönüştürecek ilkelerle geldi. Vicdansız dünyanın vicdanı, asrının kararan idrakinin ziyası, kör dimağların gören gözü, umutlarını yitirmiş milletlerin umudu oldu. Asrının tüm olumsuzluklarını olumlu bir atmosfere dönüştürdü. Bu dönüşümü, yetiştirdiği insanlarla gerçekleştirdi. Ashab-ı kiram; yeryüzünün kilometre taşla
Tükendi
Ben Aişe (Biyografik Roman) Allah rasulü, kararan dünya ufkunda doğan güneş misali asrından bugüne kâinatın ziyası oldu. Asrını ve kıyamete kadar peşi sıra gelecek tüm asırları saadet asrına dönüştürecek ilkelerle geldi. Vicdansız dünyanın vicdanı, asrının kararan idrakinin ziyası, kör dimağların gören gözü, umutlarını yitirmiş milletlerin umudu oldu. Asrının tüm olumsuzluklarını olumlu bir atmosfere dönüştürdü. Bu dönüşümü, yetiştirdiği insanlarla gerçekleştirdi. Ashab-ı kiram; yeryüzünün kilometre taşlar
Ağlıyorum... Her anıma bir gözyaşı damlıyor. Biliyorum, kelimeydi o. Varlığı yokluğun ellerinden kurtaran kelamdı. En güzel kudretin kelimesiydi o. Üfledi, âmâ gözler açıldı; dermansız dertler iyileşti; ölüler dirildi. Kelimemdi o benim. Biricik kelimesiydi annesi Meryem'in. Vakit akşam... İsa'mın müjdesi kulaklarımda: "Ben gidiyorum, o gelsin! Faraklit gelsin Ahyet gelsin!" Nuriye Çeleğen Hz. İsa'nın mübarek annesi Hz. Meryem'i, "iffetini en güzel şekilde koruyan" o kalp çiçeğini
Yorgundum hiç olmadığım kadar.. Ayağa bile kalkamıyordum. Yaşadığım şoklarla birlikte arkadaşım Berna'ya -kızıma iyi bak, ben bakamadım, yapamadım, kızım beni affetsin.. Onu yarı yolda bırakıyorum- diyerek mesaj atmışım. Berna Sabahattin hoca'ya acil bilgisayardan mesaj atmış, beni yolda yere düştüğüm yerden alıp doğru hastahaneye götürdüler. Ağlamalarım durmadığı için pisikiyatriye yatırıldım. Serum takıldığını, bana bir bardak su verdiklerini hatırlıyorum, sonrasını hatırlamıyorum. Aradan iki gün geçmiş
Kuşçubaşı Eşref, efsane bir ajandır. Sürekli bir macera içinde yaşamış, kendisini devrinin İngiliz ajanları arasında kabul ettirmiş ve dünyaca ünlü İngiliz ajanı Lawrence ondan övgü ile söz etmiştir. Sultan Abdülhamid Han'a muhalefet eden bu eşsiz adam, çok zeki, çok güçlü ve inanılmaz hızlı biriydi. Hatta Arap çöllerinde Arap şeyhlerine karşı yaptığı baskınlarda o kadar hızlı bir saldırı içinde olurdu ki, bu yüzden ona uçan şeyh, kuşların şeyhi "Şeyh-el Tuyur" adını takmışlardı. Yemen'deki isyanı bastırmak
Gustave Flaubert (12 Aralık, 1821 – 8 Mayıs, 1880) Fransız romancı ve gerçekçilik akımını başlatan yazar. 12 Aralık 1821'de Fransa Rouen'de doğdu. 1880´de bir inme sonucu yaşamını yitirdi. Babası Achille Flaubert Rouen´daki bir hastanenin baş cerrahı, annesi de bir hekim kızıdır. 1840´ta liseyi bitirdi. 1841´de Paris Hukuk Fakültesine kaydoldu. 22 yaşındayken sara olduğu kabul edilen bir hastalığının bulunduğu ortaya çıktı. Eğitimini tamamlamadı. 1846´da babasını kaybetti. Bir kızı olan ablası da ölünce, a
Tükendi
"Makası, evin girişindeki konsolun ilk çekmecesinde buldu. İpleri kesmeye çalıştı. Paket zor açılıyordu. Yırtık yerinden içine baktı, kitapları gördü. Kumru bir an annesiyle göz göze geldi ve "Anne, şimdi açma!" diye bağırdı... Bahriye açmaya niyetliydi. ‘Kumru... dedi. ‘Sen uzak dur kızım'" * * * 6 Ekim 1990 günü evine gönderilen bombalı paketle hayata veda eden Doç. Dr. Bahriye Üçok'un fırtınalarla dolu yaşamı... Trabzon ve Ordu'da geçen ilk çocukluk günleri... Gençlik yıllarında aldığı opera eğitimi...
Tükendi
Sabahattin Ali'nin Türklükle alakası olmayan ve Türk milletine fenalık için harice kaçmak isteyen bir canavar olduğunu anladım. Zaten elinde de şişkin bir çantası vardı. Bu çantada mevcut olması muhtemel muzır evrakı düşündüm. Heyecanım teessüre inkılap etti. Titremeye başladım. Elimde sopa vardı, ayağa kalktım gezinmeye başladım. Her geçen saniye asabımı bir kat daha sarsıyordu. Gözlerim kararır gibi oldu. İşte bu milli düşünce ile birdenbire irademi kaybederek elimdeki sopa ile kitap okumakta iken kafasın
Tükendi
Dünyanın Ölçümü, yayımlandığı 2005 yılından itibaren Alman yazınının en çok okunan kitapları listesine girmeyi başarmış bir biyografik roman örneğidir. Biyografik roman, son yıllarda artış gösteren ve yıldızı parlayan bir roman türüdür. Daniel Kehlmann, Dünyanın Ölçümü romanıyla Alman Aydınlanma Döneminde yaşamış kâşif Alexander von Humboldt ile ‘matematiğin prensi' olarak bilinen Carl Friedrich Gauss'un biyografilerinden hareketle, Alman biyografik roman türüne katkıda bulunmuştur. Yunan tarihçi, biyografi
Tükendi
Halide Nusret Zorlutuna, Büyükanne romanında özlemini duyacağımız bir hayatı anlatıyor. Kötülüklerin bile iyiliğe dönüştüğü bu dünyada, 70'li yıllarda bir hanımefendinin yaşamından kesitler okuyoruz. Hem modern hem de geleneksel yapısını koruyan duyarlı bir kişi olan Büyükanne, yaşadıkları çiftlikte hatta köyde, küçük-büyük herkesin sevgilisi olmuş biridir. Bir iyilik meleği gibi her zaman onların imdadına yetişir, en zor zamanlarında onlara destek olur. Büyükanne, güzelliklerle örülmüş bir dünyanın kapıl
"Bu defter beni sana anlatacak. Hayatıma tanık olmanı istiyorum. Seni tanıdıktan sonra anılarımı yazmaya karar verdim. Güncemdeki notlardan yararlanarak her gece yazdım. Seni düşünerek, sana anlatır gibi. Fakat tamamını yazamadım, zaman yetmedi. Becerebildim mi, bilmiyorum. Bu metnin bir meziyeti varsa o da samimiyetidir. Yazdıklarımın tümü gerçektir. Bu defteri kaldırıp atabilirsin de... Böylece bir hayattan geriye kalan izler de silinmiş olur. Başka nüshası yok çünkü. Fakat ümidim bunları başkalarının da
Virginia Woolf'un büyük bir tutkuyla edebi üretimde cinsiyetin rolünü irdelediği metni Kendine Ait Bir Oda, edebiyat ve tarihin maskülinitenin egemenliğinde olduğunu çarpıcı örneklerle gözler önüne seriyor.
Tükendi
Nâzım Hikmet'i aşkları, acıları ve tutkularıyla anlatan bir roman... Nâzım Hikmet'i ve dostlarını yakından tanımış olan Hıfzı Topuz, bu romanda şairin bir yandan uğradığı haksızlıkları, çektiği acıları, yurt özlemini, halkına olan sevgisini, bir yandan da tutkularını, aşklarını, mutluluklarını anlatıyor. Hava Kurşun Gibi Ağır'ı okurken, 1940'lı yılların karanlığına yeniden tanık olacak, yıllar boyu cezaevlerinde yatan büyük Türk şairinin sönmeyen umudunu, açlık grevindeki direnişini, özgürlüğe kavuşma se
Onun tek suçu kusursuz olmaktı Ben, farklı değilim onlar sıradan. Ben, ezik değilim onlar kendilerini güçlü sanıyorlar. Biz, kilolu değiliz, onlar bizi öyle nitelendiriyor. Biz inanılmaz derecede zayıf da değiliz, onlar bizi öyle görüyor. Sen onların gördüğü gibi değil, olduğun gibisin. Unutma! Mükemmelsin. Tüm sıradanlıkların içerisindeki sıra dışı hayatıma hoş geldiniz.
Osmanlı'nın ilk Müslüman kadın oyuncusuydu Afife Jale. Babasından Şeyhülislam'a, Dahiliye Nazırı'ndan Şehremini'ne kadar kimler uğraşmadı ki onunla, yılmadı. Teyzesinin oğlu çok âşıktı güzel kıza. O da seviyordu dünya yakışıklısı delikanlıyı. Aralarına önce sahne, sonra Afife'nin "beyninde taşıdığı hançer" girdi. "Bir Bahar Akşamı" ikinci aşkı Selahattin'e (Pınar) rastladı Afife. Büyük bir aşkla sarıldı ünlü sanatçı güzel Afife'ye. Paşa dedesinin de tutkusu olan tiyatroya beşikten mezara ve ölümüne bağlı ka
Ayşe, tek kelimeyle müthiş bir kadın. Hikâyesi gerçekten akıllara durgunluk veriyor. Dokuz yaşında amcası tarafından tecavüze uğruyor. Ailesi ilgilenmiyor, sahip çıkmıyor. Dayaktan ve aile baskısından kurtulmak için evleniyor. Ama kocası onu geneleve satıyor! Borçlandırılarak çalıştırılan Ayşe'nin ruhen ve bedenen sömürülerek geçecek genelev hayatı başlıyor. Türk filmlerini aratmayan bir hayat öyküsü... Tüm şartlara ve imkansızlıklara rağmen Ayşe genelevden çıkmayı başarıyor. Ve artık birileri tarafından ga
Tükendi
Kimi insan verdiği mücadeleleri hatıralarına yazar. Kimi insan kavgalarını, nefretlerini, olumsuz duygularını... Kimi insan özel hayatını yazar, aşklarını, ilişkilerini, hayal kırıklıklarını, hüzünlerini... Elçin Gümrükçüoğlu'nun hatıralarında bunları bulamayacaksınız. Elbette kızdıkları da oldu onun, küstükleri de... Mutsuzlukları da... Ancak o yazarken, bunları neredeyse hiç dile getirmemeye çalıştı. İstedi ki sizinle güzel şeyler paylaşsın. Hayatın çirkin yüzünü değil, mutlu, gülümseyen yüzünü göstersin.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 106 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2