Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 140-160 / Aktif Sayfa : 8
Değerli okurlar merhaba, okuyacağınız bâtınî (ezoterik) öğretici (didaktik) ve yapıcı amaçlı eleştiri içeren (satirik) şiirsel bâtınî özdeyiş felsefî hikmetler, insanların kişisel farkındalıkla, evrensel ve çağdaş yüksek bilinçle aydınlanarak kendi içlerinde saklı tanrısal özlerine uyanış yapabilmeleri için kaleme alınmıştır. Bu felsefî yorumlar, kutsal kitapların değişmeyen evrensel ve tanrısal felsefelerinin özünün nasıl da bir bütün ve eşsiz olarak aynı tanrısal merkezde toplandığını, aynı tanrısal merke
Tükendi
İlmî Toplantılar Serisi "Makâsıdî yorum", tarihte izlenmiş ve halen de izlenmekte olan yorum türlerinden biridir. Bu anlamda elinizdeki eserin konusunun özel bir önemi var. Çünkü öteden beri Kur'an'ın ve genel olarak dinî hükümlerin temel maksadı, yani nihai anlam ve amacı üzerinde durulmuş ve bu maksat "celb-i menfaat ve def‘-i mazarrat (def‘-i mefsedet)" şeklinde özetlenmiştir. İlâhî kelâmın temel amaç ve hedeflerini keşfedip ortaya koymanın hayatî derecedeki gerekliliği, bu yorum şeklinin yöntemini ve ö
Peygamber Övgüsü; -"Ebubekir bendendir, ben de ondanım. Ebubekir dünya ve ahirette kardeşimdir." - " Bir peygamber olmak müstesna, Ebubekir bu ümmetin en faziletlisidir." - "Ebubekir sahabemdir ve mağarada arkadaşımdır, bunu biliniz. Eğer ben dost edineydim Ebu Bekir'i dost edinirdim. Bu mescitteki büyün kapıları kapayınız; Ebubekir'in kapısını değil."
Sünnet, Peygamberimizin Kur'an'ı yaşama biçimidir. Öyleyse Peygamberimizin sünnetini nereden, nasıl öğreneceğiz? İşte bu kitap sünneti merak eden ve hayatına taşımak isteyen herkese böyle bir fırsat sunuyor. Peygamberimizin günlük hayatı nasıldı, İslam'ı nasıl yaşardı, insanlara nasıl davranırdı; cihadı, ahlakı, zikri, duası, şakası, eğlencesi, sporu, yöneticiliği nasıldı? Şu müjdeyi hep hatırlayalım: "Kim benim sünnetimi yaşar ve yaşatırsa beni sevmiş demektir. Beni seven de cennette benimle berab
Tükendi
"Televizyon anlatım özelliklerine ilişkin olarak, Eflatun'un idealer alemini hatırlatır şekilde beyaz cama yansıyan bir idealar alemi kurgusu; kendine has bir metafiziğin takdimi hayatın gerçeğiyle örtüşüyormuş hissi yaratan ancak onun kurgusal bir simetrisi olarak ortaya çıkan anlatım tarzı kliplerdeki anlatım tarzını programlara yayarak gerçek hayatın kavrayışında benzeri bir parçalanma yaratması. Trajedi şahitliğinde "canlı-şimdi" duygusunu yaratmak için neredeyse olayın yaşanmasına izleyiciyi ortak etme
Tükendi
Bu kitabı okuyarak iman ve itikadınızı sağlam öğrenip ebedi hayatınızı kurtarabilirsiniz. Günümüz bazı yamuk din adamlarının şerrinden kurtulup onlara cevap verecek hale gelebilirsiniz. 736 konu başlığıyla i'tikat ve imana çeşitli açılardan bakıp inancınızı pekiştireceksiniz. İnancınız duru, gönlünüz ferah olacak. Hayatınız daha anlamlı hale gelecek inşallah.
Tükendi
Bu kitap Belâğat Tarihi ile ilgili konuları ele alan en detaylı eserlerden birisidir. Belâğat ilmini öğrenen kimse, hem Kur'ân-ı Kerîmi hem hadis-i şerifleri anlar. Hatta müfessirlerin bilmesi gereken ilimlerin başında belâğat ilmi gelmektedir. Ayrıca Arapçadaki edebî sanatları öğrenmek için belâğat ilmini öğrenmek gerekir. Bu eserin en önemli özellikleri şunlardır: Arap Edebiyatında Edebî sanatlardan bahseden kitaplar tanıtılmıştır. Belâğat ilminden bahseden bazı Tefsirler tanıtılmıştır. Eserin giriş kısmı
Kur'an insanlığa yeni bir dünya görüşü ve ahlak düzeni getirdi... Kur'an'ın tevhit akidesi, varlığı uyumlu bir bütün olarak açıkladı ve varlık içinde insana merkezi bir rol verdi. Orta çağda Müslümanların kurduğu parlak uygarlığın temelinde Kur'an'ın dünya görüşü ve ahlâk düzeni vardır. Ancak Müslümanlar -bir yandan da- İslâm'ı bir devlet düzeni olarak algıladılar... Çağdaşlaşmanın düşünürleri -Müslümanların başarılarından esinlenerek- insanın kendi aklı ve bilim sayesinde tabiatın yasalarına ulaşabileceği
Hicretten sonraki yaklaşık üç asır içinde İslâm dünyasının belli başlı merkezlerinde yaşanan ilmî, fikrî, siyasî ve sosyal gelişmeler İslâm medeniyeti açısından öylesine derin etkili sonuçlar doğurmuştur ki, bu dönemi "İslâm medeniyetinin teşekkül dönemi" olarak adlandırmak kaçınılmaz hale gelmektedir. Bu dönem boyunca, bir din olarak İslâm'ın, temel kaynakları Kur'ân-ı Kerîm ve Hz. Peygamber'in sünneti ışığında anlaşılması, yaşanılır hâle getirilmesi ve aktarılması uğrunda gösterilen çabalar daha sonraki y
Tükendi
"Asırlardır çözülemeyen Tılsımlar bu eserde açılıyor."
Tükendi
İslam kültürü içerisinde üretilen ahlakla ilgili mirasın iki temel kaynağı bulunmaktadır. Birincisi doğrudan Kur'an, Sünnet ve bu eksende oluşan pratik ve kültür; ikincisi ise İlkçağ filozoflarından Eflatun, Aristo ve onların Helenistik dönem yorumcularının Müslümanlara ulaşan eserleridir. Müslümanlar ilk olarak Hz. Peygamber'in örnekliğinde ahlakla ilgili bir pratik oluşturdular. Gayesi İslam dinini yaşamak ve yaşatmak olan bu oluşum sonraki yüzyıllarda hep bir ideal model olarak kalmış ve yeniden ihya gay
Tükendi
Bu çalışma Avrupa'nın farklı ülkelerinde 126 bölgedeki yaklaşık 13.000 Türkiye kökenli kişiye verilen Aile Seminerleri dizisi sonunda derlenen, en çok sorulan sorulardan ve cevaplarından oluşmaktadır. Aile kurumu evrenseldir, bunu yurtdışında yaşayan soydaşlarımızla yurt içindeki vatandaşlarımızın soru benzerliğinde bir kez daha gördük. Dolayısıyla bu çalışmanın hem yurtiçine hem de yurtdışında yaşayanlara hizmet edebileceği umulmaktadır. Ailede soruların, sorunların, fikir ayrılıklarının olması doğaldır. D
Tükendi
Modern dönem dilbilim çalışmaları ile oldukça konuşulan bir konu haline gelen bağlam; İbrahim Enis, Temmam Hassan ve Kemal Beşir gibi çağdaş Arap dilbilimcilerinin çalışmalarının etkisiyle İslam dünyasının da gündemine girmiştir. Bu aşamadan sonra özellikle tefsir akademisinde, Kur'an'ın anlaşılmasında bağlamın önemi ile ilgili araştırmalar yapılmaya başlanmıştır. Bu araştırmalardan bir kısmında, Fıkıh ve Kelam disiplinlerinde Kur'an'ın hitap düzeyinin ihmal edilip ayetlerin bağlamsal unsurlardan mücerred
Anadolu'nun İslâmlaşma ve aydınlanma sürecinin kahramanları gönül erleri denilen ârifler ve sûfîlerdir. Bu süreç kendilerine vatan edinmek üzere Anadolu'yu hedef gösteren Ahmed Yesevî müridleri ve Alperenler ile başladı. 13. yüzyılda Doğudan; Orta Asya'dan gelen Mevlânâ ve Hacı Bektaş Velî, Batıdan; Endülüs'ten gelen İbn Arabî ve Anadolu'dan yetişen Sadreddin Konevî ve Yûnus ile en büyük temsilcilerini yetiştirdi. Azîz Mahmûd Hüdâyî bu çizgide, XVI. yüzyılda Anadolu'nun bağrından çıkmış bir mânâ ve gönül er
Tükendi
İslamı bir toplumun mezhebi, bir ırkın düzeni, bir kişinin sistemi olarak kabul etmeyip, Allah'ın yeryüzüne indirdiği hayat prensibi olarak kabul edersek, neden çok çabuk bir şekilde yeryüzüne yayıldığını anlarız. Bundan başka da yayılış sebebi aramak boşunadır. İslam'ın Allah'ın uluhiyyeti, kulların Allah'a kulluğu davası olduğunu unuttuğumuz zaman başka deliller arama ihtiyacı duyarız ki, İslam'da cihadın niçin ve neden yapıldığı ortadayken hiçbir kişi başka deliller ortaya atmaya cesa
"Emrolunduğun gibi dosdoğru ol" ayetinden mülhem "Müstakim Bir Hayat"ı kendisine yol edinmiş Nedim Urhan Hoca hem manevi yönü, istikameti ve İslami duruşuyla hem de öğrencileri sevmesi, öğrencilerle hemhal olması, babalık yapması yönüyle müstesna bir insandır. Dünyayı takmayan, doğru bildiği yolda sebat eden, davasını her şartta taşıyan ve şartlara teslim olmayıp, Allah'a teslim olan bir Dava Adamı olarak tanıdık Nedim Urhan Hoca'yı. Allah ve Rasulü'nün yolunda örnek bir hayatın, hepimize örnek olması
Kulluk için yaratılan insanın, kulluğunun sınav yeri dünyadır. Ve dünya, insanın bu sınavına uygun bir şekilde yaratılmıştır. İmtihan gereği birtakım sıkıntılarla, zorluklarla, engellerle denenmeye tabi tutulmuştur. Dünya ve içindekileri Allah'ın istediği şekilde kullanması istenmiş; bunun test edilebilmesi için, istenilenin zıddı olan şeyler de yaratılmıştır. İnsana, helali yapma kabiliyeti verildiği gibi harama düşme zafiyeti de verilmiştir. İyilik yapabilme kabiliyeti verildiği gibi kötülüğe düşme za
Siz herşeyden önce, Allah'ın hangi gaye için peygamberlerini bu dünyaya gönderdiğini biliyor musunuz? Dünyada hangi şey eksikti ki, Allah peygamberleri onları tamamlasınlar veyahut dünyada ne gibi fesatlık vardı ki o fesatlığı kaldırsınlar diye gönderdi. Halkın sakal uzatması nedeniyle mi peygamber gönderdi, sakallarını uzatmalarını mı bildirdi? Yahut pantolonlarını uzatıyorlarda peygamberleri onlara 'Pantolonlarınızı kısaltınız desinler diye mi gönderdi. Yoksa var gücünüzle çalıştığınız sünnetler y
Bu medeniyet bir kavme, bir vatana ve belirli bir nesle ait değildir. Bütün bir alemi kuşatmaktadır. Bu medeniyet, bütün sistemleriyle yeryüzünde hakim bir devlet gibidir. Allah bu devletin melikidir. Resul önderidir. Kur'an kanunlarıdır. İnsan Allah'a, öndere ve kanunlara itaat ile yükümlüdür. Çünkü oranın mutlak hakimi Allah'tır. Oranın mabudu yalnız Allah'tır. Allah'a, meleklere, kitaplara, resullere ve ahiret gününe iman eden herkes bu medeniyetin yoluna (sınırına) girer.
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 140-160 / Aktif Sayfa : 8