Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
İslam iktisadının çerçevesini göstermeyi amaçlayan bu kitap, günümüz dünyasını şekillendiren neoklasik iktisadın ömrünü tamamladığını iddia etmektedir. Yaklaşımı sığ, varsayımları gerçekçi olmayan ve bütün stratejileri insanı dışlayan bir yapıda olan bu sistemin aşılması gerektiğini vurgulamaktadır. Bu bağlamda, okuyucuyu İslam iktisadının ilkelerine objektif bir şekilde yaklaşmaya ve İslam iktisadının potansiyellerini kavramaya davet etmektedir. İslam iktisadının doğası, metodolojisi ve Müslüman ülkelerin
Tükendi
Hayat nizamı belirleyen Kur'an'ın ayetleri arasından seçilmiş bir demetin ele alındığı bu çalışma, kısa maddeler hâlinde işlediği ayetleri birer ders malzemesine dönüştürüyor. İnsan ve toplumu, iç dünyaları ve sosyal ortamları şekillendiren ilâhî hitaba kulak vermeye çağırıyor okuru ve neyin nasıl yapabileceğiyle ilgili pratik teklifler getiriyor. Ezberlemesi de kolay olacak ayetlerin seçildiği çalışmada, açıklamalar için akılda kalıcılık ve uygulanabilirlik hedeflerine uygun bir yöntem izleniyor.
Seyyid kutub Son nebi ve rasul Hz. Muhammed(a.s)'dır. Ondan sonra bir daha nebi ve rasul gönderilmeyecektir. Bu sebepten insanların uyarılma, davet ve tebliğ vazifesi, Ümmet-i Muhammed'in omuzlarındadır. Son nebi ve rasulden sonra bu görevi yapan ve bu uğurda büyük bedeller ödeyen binlerce yiğitten birisi de kuşkusuz Seyyid Kutub'dur. Seyyid Kutub, yaşadığı dönemde sorumluluğunu hakkıyla eda edip bu konuda yol işaretleri de bırakarak mücadelesini kanıyla da mühürleyerek şehit olarak aramızdan Rabbinin huzur
Gazali, İslam dünyasının en sorunlu döneminde yaşamıştır. Yaşadığı dönem, bir yandan Yunan felsefesinin entelektüel meydan okuyuşu, Batıni hermetik tasavvufun etkileri, İslam filozoflarının İslam inancıyla uyuşmayan düşünceleri vemezhep tartışmalarının ortaya çıktığı; diğer yandan siyasal anlamda kaos ortamının yaşandığı, Haçlı Seferleri'nin İslam birliğini tehdit ettiği bir zaman dilimidir. Gazali, bu dönemde İslam inancını koruma ve savunmaya dönük müthiş bir entelektüel çaba harcamıştır.
"İslâm, dünya ve ahiret saadetinin tek ilacıdır." "İslâmi tebliğde muhatabımız istisnasız bütün insan¬lardır. Öyle ise görüşü ve görüntüsü ne olursa olsun, da¬vamız herkese anlatılmalı, davet her kesime yapılmalıdır. Tebliğ ve davet bizden, hidayet Allah (c.c.)'tandır." En büyük iki nimet akıl ve imandır. "Akıl; imanın ve İslam'ın emrinde en büyük nimet, nefsin ve şeytanın elinde ise, sebebi felâkettir." "Siyaseti önemsemeyen Müslümanları, Müslümanları önemsemeyen siyasetçiler yönetir." Erbakan Hoca Türkiye
Aliya İzzetbegoviç, İslam dünyasının en Batı ucunda bir yandan entelektüel düşünceleriyle, diğer yandan siyasal çalışmalarıyla 20 yüzyıla damgasını vurmuş en büyük düşünürlerinden biridir. İzzetbegoviç, düşünceleriyle sadece teorik alanda kalmamış, aynı zamanda pratik çalışmalarıyla Bosna tarihinde önemli bir yere sahip olmuştur. O, "Doğu ve Batı Arasında İslam" adlı eserinde bir düşünür, Bosna Savaşı sürecinde efsanevi bir komutan ve siyasetçidir. Aliya düşünür yönetici tipinin en önemli örneklerinden biri
Hasan el-benna Son yüzyılda batının oluşturmaya çalıştığı küresel kültürün, insanların dünyasında ciddi tahribatları oldu. Seküler bir zihin ve hazza dayalı, faydacı bir bakış açısının etkisi yadsınamayacak ölçüde etkilidir. Özellikle de gençler üzerinde... Oluşturulan bu zihin sayesinde insanlarda fani olan dünyaya dair önü alınamaz bir tutku oluşturuldu. Bunu aşıp insanların madde ile birlikte manevi değerlere de ihtiyaçları olduğunu, insanlara benimsetmek, bu değerlerin eksikliğini hissettirmek ve bu bağ
Tükendi
9. ve 14. yüzyıllar arasında İslâm dünyası, bilimsel araştırma ve buluşlar yönünden altın dönemini yaşadı. Bu dönemde çok önemli İslâm âlimleri yetişti. İslâm Devletindeki başkentler, dünya genelinde bilimin merkezi hâline geldi. Takip eden yüzyıllarda Batı dünyası, İslâm âlimlerinin araştırmalarından çok faydalandı. Modern Batı medeniyetinin temeli sayılan Rönesans ve Aydınlanma hareketleri, İslâm âlimlerinin çalışmalarından esinlenerek gelişti. Bu kitapta İslâmiyetin doğuşundan itibaren yetişen İslam â
Bu araştırmamızda -en sağlam kaynaklara ve en güçlü delillere dayanarak- İslam toplumundaki Müslüman olmayan kimselerin yasal durumlarını ortaya koymuş olacağız. Onların sahip oldukları ve İslam'ın teminatı altındaki hakları nelerdir, bu hakların yerine getirilmesi ne ile sağlanır, bunlara karşılık onların görevleri ve bu görevleri ile ilgili olarak çıkartılan kuşkular nelerdir? İslam'ın kendilerine Allah'ın, (cc) Peygamberinin (sav) ve Müslüman toplumunun zimmetini verdiği bu kimselerin geçmiş uzun dönemle
"Biz dervişiz, ölünce diriliriz" dedi ve gözlerini kapatıp başını önüne eğdi Şeyh Efendi. Aslında onun bu halini gören de yoktu. Henüz yeni başlamış olan sohbeti sanki nefes almadan dinleyenler, sohbet başladıktan kısa süre sonra dizleri gibi bellerini de bükmüş, kafalarını kalplerine yaklaştırmış, gözlerini kapatmış dinliyor ve içten içe dinleniyorlardı. Cümleler arasında uzun süren sessizliğin, tane tane anlatılan konuları sindirmek ve kulaklarından kalplerine indirmek için bilinçli bir ara olduğunu biliy
Arzulanan uyumlu, mutlu ve sağlıklı ailelerin oluşumunda aileyi kuracak olan tarafların kendi özgür iradeleriyle karar vermeleri önemlidir. Ömür boyu birliktelik olan evliliğin ön hazırlık devresine ihtiyaç duyduğu bir gerçektir. Evlenecek olanların eş seçimlerine gerekli özeni göstermeleri, Kur'an ve sünnetin önerilerini dikkate almaları gerekir. Sağlıklı bir hayat ortaklığı oluşturabilmek için en doğru adım hiç şüphesiz evlilik birliğinin ön aşaması olan nişanlanma ile başlayan nişanlılık sürecidir. Önc
Tükendi
Bu kitapta, medeni hukukun bir bölümü ve meşru evlilik yolunda atılan önemli bir adım olan evlenme ile boşanma konulanna yer verilmiştir. İki bölümden oluşan çalışmamızın ilk bölümünde, evlenme akdi ve hukuki sonuçları ele alınmıştır. Öncelikle, hemen he-men bütün toplumlarda değişik adet ve biçimlerde de olsa sosyal bir olay olarak önem taşıyan nişanlanma konusu işlenmiştir. Akabinde, evlenme akdinin unsur ve kuruluş şartları, evlenme engelleri, denklik, kadının mali hakları kapsamında mehir ve nafaka, bat
Ümmet Gerçeği, ümmetle ilgili sorunlar ve sorumluluklar konusunda hüsn-i niyetle kaleme alınmış değerlendirmelerden oluşan uzunca bir mukaddime/giriş niteliğindedir. Ümmet özeleştirisi de denilebilecek kitabın hazırlanma sürecinde en çok dikkat çeken olumsuzluk, Sünnet-i seniyye ve onun bilgi ve belgeleri olan hadîs-i şerîflere karşı, ümmet kimliği ve bilincine aykırı ve bilimsellikten uzak yaban ve yavan yaklaşımların ülke ve ümmet gündeminde yoğunlaşması olmuştur. Doğrudan veya dolaylı olarak buna ba
"Tanrı´nın varlığı ve insanın özgürlüğü gibi, bizim nihâî varoluş şartlarımızla ilgili felsefî-teolojik problemlerin başta gelenlerinden biri de ölümsüzlük problemidir. Bu problem karşısında belli bir kanaate sahip olmanın, sadece nihaî mukadderatımız açısından değil, mevcut hayatımız açısından bakıldığında da içerdiği hususlar vardır ve bu hususlar kişiliğimiz ve dünya görüşümüz açısından son derece büyük bir önem arz etmektedir." ~Böyle bir hareket noktasına sahip olan Prof. Dr. Turan Koç, elinizdeki eser
Tükendi
Ayasofya'm! "Şahi"lerden tevarüs İstanbul'da bir yetim Fethi Mübin'den sonra Vakanüvis mabedim Ayasofya'm! Harsların hercümerci Taştan öte ziynetim Hakk'a yükselen sesim Davamdaki mabedim
Baharda yağan yağmur, nasıl kuru otları ve ağaçları yeniden canlandırırsa güzel sözler de insanların ruh ve gönül dünyasını canlandırır, coşturur. Biz de âyet-i kerime, hadis-i şerif ve hikmetli sözlerden oluşan bu eserimizle insanlarımızın gönüllerini canlandırmayı, mâneviyatlarını bir nebze olsun artırmayı hedefliyoruz. Elinizde eser, 20 yılı aşkın bir zamandır çeşitli okullarda, camilerde, dernek ve vakıflarda yaptığımız sohbetleri yeniden gözden geçirip bir kitap haline getirerek insanlarımızla da payla
Bu incelediğiniz Bu eser şair hüsameddin sehabi´nin Kanuni sultan Süleymanın emriyle hüccetül-islam gazali hazretlerinden türkçeye çevirdiği o kimya-yı saadet´dir. Eskiler bu kitap için kimya-yı saadet kibrit-i ahmer gibi kimya-yı zamandır demişlerdir. Kimya-yı saadet tasavvuf ve ahlak konularında yazılmıştır. Bir başlangıç dört rukundan ibarettir her rükün on asıl´a yani bab´a bölünmüştür.bu kitap imam ebu hamid gazalinin ünlü eseri ihyau ulumid-din adındaki Arapça eserinden halk için ve kendi tarafından ö
Tükendi
Kalk ve uyar emrinin ilk muhatabına, önceleri el-emîn/güvenilir denilirken, sonraları neden el-mecnûn/deli denildi? Neden önceleri övülürken, sonraları sövüldü? Neden önceleri sevilirken, sonraları dövüldü, hatta hayatına kastedildi? Bunun bir tek cevabı var: Pasif iyi olmaktan çıkıp, aktif iyi oldu. Pasif iyilerin göz ardı ettikleri bir gerçek var: İyiliğin pasif olduğu her yerde, kötülük kendiliğinden aktif hale geliyor. Bu, kötülüğün tabiatı icabıdır. Kötülük karanlık gibidir. Bizatihi var değildir. Aydı
Eskiden beri İslam dinini, Kur'an ve Hadis kaynaklarını inceleyerek sorgulayan farklı inanç gruplarından insanlar bazı sorularla yine aynı dinin mensuplarının karşısına çıkmaktadır. Şehir meydanlarında münazaradan kitaplardaki hacimli tartışmalara uzanan bu tarihi çatışma günümüzde artık TV ekranlarında ve internet portallarında sıkça görülmektedir. Gürger'in kitabı, bu bağlamda şurada ya da burada ateist ve deist kişilerden gelen basit sorular özelinde, gittikçe revaç kazanan bu iki düşüncenin öne çıkan id
İslâm üzerine yazılmış çok sayıda eser, İslâmın çağdaş dünya ile canlı bir ilişki içinde olduğunu kabul etmektedir; fakat İslâmın gözünden âlemin nasıl göründüğünü veya onun ne olduğunu, bunların çok azı göz önünde bulundurmaktadır. Biz bu kitapta aynı zamanda İslâmî dünyaya giden kapının sırlarını açmaya ve araştırmaya çalışıyoruz. Modern ilmi zihniyetin, konuyu değerlendirmek için, çeşitli çağdaş kendini anlama tarzlarını esas alan hâkim bakış açılarından hareket etmek sûretiyle İslâmı değerlendirmeye ilg
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2