Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 720-740 / Aktif Sayfa : 37
Bir zamanların sakin, herkesin birbirini tanıdığı bir sahil kasabası. Aradan geçen zamanda bambaşka bir hale bürünmüş bu kasabada yaşanmış, yıllar öncesinden kalma yarım bir aşk hikâyesi... 40’larının sonunda, evliliğinde sorunlu günler geçiren bir adam ve böylesi bir zamanda karşısına çıkan gizemli, genç bir kadın! Üstelik bu kadın, adamın kavuşamadığı gençlik aşkının kızıdır. Gün geçtikçe ikilinin samimiyetleri artacak ve “eski defterler” açılacaktır. Yıllar önce yaşanamayan bir aşk, buna karşın yeni bir
Fransız dilinin yaşayan en büyük yazarlarından kabul edilen, Nobel ödüllü J.M.G. Le Clézio’nun 2011-2017 yılları arasında, kültürüne hayranlık duyduğu Çin’in çeşitli yerlerinde verdiği konferansları bir araya getiren bu kitap, edebiyatın ve kitabın hayatımızdaki yeri, kültürlerarasılığın zenginleştiriciliği, evrenselliği, yazarın ahlaki sorumluluğu, başka kültürleri tanımanın getirdiği içsel keşif gibi temaların etrafında şekilleniyor. Yazar, kendi kişisel hikâyesi ve edebiyat mecerasından yola çıkan bu içt
Çorbacının odası, ekmek evinden renkli kâğıt kaplı ince bir bölme ile ayrılmıştı ve çok defa, sözlerimin ateşi ile sesimi yükselttiğim zaman, çorbacı bölmeye güm güm vuruyor, bu gürültü ile hamam böcekleri ve sıçanları ürkütüyordu. Arkadaşlar bunun üzerine bir kelime söylemeden uyumaya gidiyor; tavandan kopmuş duvar kâğıdı parçaları hamam böceklerinin ayakları altında hışırdıyor ve ben yalnız kalıyordum. Şubat fırtınası ocağın içinden şiddetle eserek ve camlara çarparak uluyor ve inliyordu; küçük bir lâmba
Tükendi
“Zaten Esma ile Dudu birbirlerini tamamlayan bir çiftti. Fikirleri ve hisleri arasında müthiş bir benzeyiş vardı. Hatta bu iki kadın için denilebilir ki bir zekânın, bir duyuşun iki bedene bölünmüş iki parçasıydı. Yalnız Esma’nın Dudu’dan farklı olan tarafı bir kadından ziyade bir erkeği andırması ve eline geçiremediği her şeyi kırmak, parçalamak istemesiydi.” Sadri ETEM’in kaleminden çıkma bu romanda baş karakterdeki iki kadın ve çevrelerindeki her karakterin duyguları ve hayat hikayeleri içinize ayrı ayrı
Tükendi
Necdet Feridun, çok çapkınlığı ve yakışıklılığı ile itibar gören bir gençtir. Ansızın Meliha adlı güzel bir kız ile tanışır. Önceleri çapkınlıkla vaktini sarf eden Necdet, bu andan itibaren artık gerçek aşkla yüzleşecektir. Başlarda her ne kadarda sevdiği kişiden karşılık bulamasa da zamanla eski arkadaşının karısı olan Meliha’nın da bu aşka karşılıksız olmadığını fark etmesiyle olaylar farklı bir boyut alır. Yazıldığı dönem içerisinde okuyucuların; Meliha, Necdet ve Müzehher’in mezarını araştırmaları ve Be
Tükendi
Emily Starr’la tanışın. Annesini çok küçük yaşta kaybetmiş olan Emily, çok sevdiği babasıyla ıssız bir yerde, küçük bir evde yaşamaktadır. Açık fikirli bir adam olan babası ve çok sevdiği iki kedisiyle sevgi dolu bir yuvada büyüyen ve hayaller kurmaya bayılan Emily’nin hayatı bir gün elim bir olayla tamamen değişir. Emily, babasıyla yapmış olduğu evlilik yüzünden annesini dışlamış olan akrabaları tarafından Yeni Ay Çiftliği’ne götürülür. Burada, otoriter ve sert bir kadın olan Elizabeth teyzesi, iyi yürekli
Tükendi
Yürüyen Ölüler Serisinin Yazarından Soluklusuz Okunacak Yeni Bir Başyapıt Cehenneme hoş geldiniz… Yalnız, bir çocuklu ve boşanmış bir adam Johnny Fitzgerald… Kötü bir uyuşturucu bağımlılığıyla boğuşan, çok yetenekli bir çizer… Johnny ve altı yaşındaki oğlu korkunç bir deneyim yaşayacakları bir hikâyeye giriş yapıyorlar… Johnny ve oğlu kiralık depolarında, hiç kimsenin ortalıkta olmadığı bir Noel arifesinde mahsur kalırlar. Günlerce sürecek bu korkunç deneyimde insani ihtiyaçlarının yanı sıra Johnny’nin sava
Ömrünün bir kısmı sürgünlerde bir kısmı Alamut Kalesi’nde geçen, kimilerine göre terörist kimilerine göre kahraman olarak anılan, inancı uğruna ölümleri göze alan bu adam sahi kim? Davası uğruna kaç kişi kendi öz oğullarının idam fermanını verebilir? Acaba Hasan Sabbah bu kararı verebildi mi? Bir gün Ömer Hayyam kendisine “Bu insanlar cennet için yaşarlar. Onlara cenneti verebilirsen yönetirsin” demişti. Peki, Hasan Sabbah, Hayyam’ın bu sözleri üzerine Alamut Kalesi’nde kendisine inananlara yalancı cenne
Tükendi
Yazar Selçuk Özyurt “Kaçılacak Yer Olunca” isimli kitabında, hayatın her kesitinden fotoğraflar sunuyor bize… Köy, köyden kente göç ve şehir… Kaçılacak Yer Olunca’da yazarın gözlem gücüyle yakaladığı özgün fotoğraflar var. Yazar kadrajından taşan öykülerle, insanın derinliğine çağırıyor bizi. Bu öykülerle sıradan sandığımız insanların hiç de sıradan olmadığını anlıyoruz. Belki de bize bu duyguyu veren, anlatılardaki yaşanmışlık… Anılar nerede bitiyor, öykü nerede başlıyor bilemiyoruz… Bir s
“Anladım ki aşk, yaşam serüveninin tek gerçeği…” Asu ve Eşref: Yasak bir aşkın iki yakası… 1980’lerin darbe sonrası Türkiye’sinde, yaşadıkları hikâyenin içinde kendilerini kaybetmekle bulmak arasında sürüklenirken destansı aşkları şarkılara, filmlere, efsanelere değip geçiyor. Emina Temel, kitabında Homeros’tan Heredot’a pek çok ölümsüz hikâyeye dokunurken Asu ve Eşref’in ardında salınan 1980’lerin İstanbul’unu da zarafetle anıyor. Assolist, aşkın doğasına dair etkileyici bir roman…
Müslümanlaşmanın cahili pisliklerden arınmakla başlayacağının farkında. İnancıyla üstünleştiğinin şuurunda. Bir savaşçı... Bir Müslüman savaşçı... Statükonun koruyucusu, zulmün temsilcisi, Patronlar, Ağalar, Sayınlar... Kerim Ağa ve avaneleri. Zulmü abidleştiren bir zümre ve bir düzen... Ve Selma... Bütün olumsuz şartları, kalbinin arı çağrısına uyarak tepeleyip fıtrata yol bulan...Bir Mücahide... Bir Mesaj, onlardan sizlere kulak verip kavrayabilenlere...
Tükendi
Dünyaya yalnızca konforlu bir yaşam için gelmedik. Yaşam gayemiz sadece daha fazla mülkiyet edinmek için çaba sarf etmek olmamalı. Hayat boyu özgürlük içinde sevgiyle ve dayanışma hâlinde yaşamasını öğrenmeli böylece daha güzel bir dünyaya yelken açabilmeliyiz. İşte elimizde tutmuş olduğunuz bu kitap da böyle bir dünyanın ürünü. Yani bu distopik dünyada insanın nihai yaşam amacı hâline gelmiş olan istifçiliği, maddeciliği bırakıp sahip olduklarınızı paylaşarak sevginin ve özgürlüğün gücüne inanmalıyız. Ben
Victor Hugo’nun Bir İdam Mahkûmunun Son Günü ya da Julius Fučik’in Darağacından Notlar’ı Türkiye’de bilinen eserlerdir. Aynı zamanda siyasal nedenlerle verilen idam cezalarının sarsıcı etkisi toplumun belleğinde ve siyasal hayatımızda hala canlıdır. 1984’e kadar infazlara devam edilmiştir. Leonid Nikolayeviç Andreyev’in Asılmış Yedilerin Öyküsü (1908) aynı zamanda yazarın güçlü ve haksızlık karşısında baş eğmez yanını göstermektedir. Çarlık Rusya’sının birçok aydını Andreyev’de adeta kampanyaya dönüşen idam
Ve ben bugün biraz daha ölmüştüm fakat hiç ağlamamıştım. O, sırtıma dört kırbaç vurduğunda bile tek bir damla gözyaşı dökmemiştim. Gözlerim doluyor ama gözyaşlarım gözlerimin çukurundan akmıyordu. Her darbeyle gözyaşlarım kuruyup kalıyordu. Hayır, ben ağlayamıyordum. Alaz Altuğ Sipahi beni bu adamın insafına bıraktığı gece ben ağlamayı bırakmıştım. * Damgacının kimliği ortaya çıkmıştır. Ettiği türlü işkenceler sonucunda hayatta kalmayı başarabilen Yarasalar artık damgacıdan iki kere alacaklıdır. Ama kaçırıl
Tükendi
“...Bütün güzel sözler O’na yükselir.” (Fâtır, 10) Sözünü güzelleştir, güzeli söze dönüştür... Güzeli söyleyerek yüksel. Sen Sen Ol, Sevgili Kızım, Bilal Kemikli’nin neredeyse bir senelik bir dönem içinde farklı şehir, ülke ve mekânlarda kaleme aldığı çeşitli yazılarla, değişen kadın ve kız algısına kendi değerlerimiz açısından bir bakış sunma çabasının yanında, kendi kızlarının zamanın ruhuna uygun huzurlu ve mutlu bir hayat sürdürmeleri için gerekli olan ahlakî ilkeleri bilmesini de arzulayarak hazırladığ
Yıl 2045, dünyanın bildiğimiz gibi olmadığı zamanlar… Yeryüzünde yalnızca Venüs Topluluğu var. Önceki dünyadan seçilen yüz bin kadın, yapay zekâ Quantus tarafından yönetilen toplulukta uyum içinde yaşarken bir yandan da büyük felaketten sonra hayatta kalanları arıyor. Quantus’un raporlarına göre henüz kimseye rastlanmasa da gerçek bundan ibaret olabilir mi? Felaketten önce dondurulan babasını hayata döndürmek için çalışan kriyojeni mühendisi Derin, zamanının ötesinde hayalleri olan bilgisayar mühendisi Demi
Tek umudu bir mucizeydi, herhangi bir mucize için yeniden gayret gösterip gözlerini açtı ve etrafa bakındı. İşte o an karanlık gözlerle son kez karşı karşıya geldi. - Boşuna mucize için bakınma, senin için bu gece sadece ölüm var. Şimdi, hafife aldığın azabımı tat bakalım. Her şey bir anda gerçekleşti. Gecenin karanlığını yırtan şimşeklerin hedefi bu sefer dağların tepeleri değildi. Hedef bu sefer kendisiydi... Duman diyarında, savaş yeniden başlamak üzereydi. Bir tarafta Ptahik diğer tarafta Bilge adam Edi
Sabahattin Ali Yeni Dünya'da 1936-1942 yılları arasında çeşitli dergilerde yayımlanan hikâyelerini bir araya getirir. O her bir karakterini arayıp bulmuş, sanatında gerçeği esas almış ve kimi zaman gerçeğin kurgudan daha çıldırtıcı olabileceğini bizlere göstermiştir. Bunun en inandırıcı örneklerinden biri "Yeni Dünya" öyküsüdür. Taşra eğlencelerinin eskimiş, artık yüzüne bakılmayan bir çengisidir Yeni Dünya ve bu isme ancak bir Sabahattin Ali öyküsünde rastlanabilir. Sabahattin Ali (1907-1948) İstanbul Mua
İngiltere'nin uçsuz bucaksız fundalık arazilerinden birinde yer alan Misselthweite Malikânesi, kapısı kilitli yüz odası, geceleri duyulan tekinsiz ağlama sesleri ve duvarla çevrelenmiş bahçeleriyle birlikte değişim, kurtuluş ve arınma temalı bir hikâyeye ev sahipliği yapar. Frances Hodgson Burnett'ın Gizli Bahçe'si, Victoria döneminde tasvir edilen gelenekselleşmiş yetim çocuk imgesini başka bir noktaya taşır. Oliver Twist, Jane Eyre ya da Heidi gibi munis, utangaç ve sinik bir karakter olmayan Mary Lennox,
İnsan... İnsan arayış demektir. Yolcu demektir... "Çokluğunu" bulmak için "yokluğunu" arar bu hayat yolculuğunda... Ve o, tüm hayatı boyunca hayallerini dışarıda zannederken karşılaştığı acılarda da aldığı yaralarda da başka bir istikamete değil aslında hakiki kendine, "öz"üne yolculuk ettiğini fark eder bir gün. Hayallerinin, özlemlerinin ve herkesin peşinde olduğu Kafdağı'nın ardındaki o meşhur "hazine"nin izini sürerken, aslında aşılması gereken tek Kafdağı'nın kendi nefsi olduğunu fark eder. İşte bu yol
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 720-740 / Aktif Sayfa : 37