Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 112-128 / Aktif Sayfa : 8
“Derler ki en iyi şifacı, yaralı şifacıdır. Ve bütün şifacılar günün birinde yaralanmaya mahkûmdur…” Kim olduğunu sorguladıkça dünyasının sahtelikten ibaret olduğunu anlamaya başlayan Işıl Özsoydan, öğrendiği gerçeklerle ne yapacağını bilemez ve her geçen gün biraz daha yalnızlaşarak yabancılaşır. İnsanları “Yaralılar” ve “Şifacılar” olarak iki kategoriye ayıran bir sosyal medya platformundan tanıştığı Oflaz Kantemiz’in, kendisini bu durumdan kurtaracak kahraman olduğunu düşünmektedir. Ancak geçmişi be
“Bir ev, seni popülerlik merdiveninde bir üst basamağa taşıyacak bir yarışma ve birbirinden zorlu görevler!” Fame Evi, sosyal medya fenomenlerinin büyük ödülü kazanmak için katıldığı bir yarışma programıdır. Frame adlı sosyal medya platformunda popüler olan yarışmacılara her hafta bir görev verilir ve kameralar kayda geçer. Her yarışmacı her an izleniyor olabilir! Katılımcıların kulaklarına nasıl davranmaları gerektiğini fısıldayan yapımcıların asıl istediği ise en çok etkileşimin toplanmasıdır. Hayall
Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın natüralizmin etkileriyle dolu öykülerini okurken yaşadığı dönemin şartlarına birebir şahit olurken hikâyelerin başkahramanlarıyla birlikte güleceğiniz “Kedim Nasıl Öldü” sizi bambaşka hayatlara ve zamana şahit olmaya davet edecektir.
Tükendi
I. Dünya Savaşı’nın Filistin Cephesinde, İngilizlere esir düşen Türk genci Seyit Ali, uzun zaman Hindistan’da yaşamak zorunda kalıyor. Esir denince aklınıza dar bir hücrede geçen yıllar gelmesin. Temiz yüzü, iyi huyu ve konuşabildiği akıcı diller sayesinde İngilizlerin dikkatini çekiyor. Böylece önce Bombay’a, ardından Hükümdar’ın sarayına, İngilizlere hizmet eden bir casus olarak giriyor. Yapısında casusluğun zerresini taşımayan adam, hayatının en büyük sınavını verirken aşkla tanışıyor. Hükümdar’ın kızı P
Tükendi
Octave Feuillet bir Fransız romancı ve oyun yazarıdır. Feuillet'nin anlatımlarında ince zekası ile olgun bir üslubu vardır. Türkçeye çevrilen “Fakir Bir Gencin Romanı isimli eserinde incelik, hassasiyet ve dürüstlük, güven, duygular dikkati çekmektedir. Maksim öğrenimini hukuk dalında tamamlamış dürüst, ahlaklı ve çalışkan bir gençtir. Bir iş bulmak için Paris'e gelir fakat deneyimsiz olması nedeniyle iş bulamaz. Yoksul bir gencin hayata tutunabilmesini zor ve acımasız şartlarıyla adeta imkânsız hale getire
Tükendi
CASANOVA, ölüm döşeğindeyken yazdığı “Hatıralarını” hayatta kalan bir akrabasına yolladı. Bu akrabası, bu yazılanları 1820 yılında aklın almayacağı bir fiyata, Alman yayımcı F. A. Brockhaus'a sattı. Hatıralarının başlığı şöyle idi: “Hayatımın 1797 yılına Kadar Süren Hikâyesi”. Fakat bu hikâye 1774 yılında sona eriyordu ve geri kalan kısmını ele geçirmek için girişilen çaba boşa gitti. Brockhaus bu “Hatıraları” Almanca’ya çevirtti. 1822-1828 yılları arasında 12 cilt halinde yayımladı. Kitap büyük bir başarı
Tükendi
Simla, Aynur, Teoman ve Halil. Acımasız mukadderatın meydan okuduğu, aslında birbirinin aynası hayatlar. Direnişler, katlanışlar, sineye çekişler, kırgınlıklar, “gücün” gizemli manasının peşinde bitimsiz çırpınışlar. Evet, aslında her şey insanlar içindi! Çünkü dünya, yaşına, eğitimine, parana, şansına bakmadan bir günde tersine dönebilir. Kendini mutlu, sonsuz ve yenilmez hissederken hayat gelir, ayağına çelmesini takar. Öyle ya da böyle, er veya geç o tokadı yersin. Sonra yaptığın dünyevi planlara bakıp n
Bir anne bebeği ile geldi. Bebeğinin her iki göz bebeklerinin farklı büyüklükte olduğunu söyledi. Fark edilmesi zordu ancak gerçekten de öyleydi. Bu durum bebeğin yaşına göre normal olsa da annenin fark etmesi çok önemliydi. Anneler çocukları ile sürekli birlikte olduğundan bir anne çocuğunu çok iyi tanır. Bu kitapta, annelerin çocuklardaki değişikliklerin farkındalığını artırmak, sağlıklı çocuk büyütülmesine katkı sağlamak amaçlanmıştır. Kitapta, sağlıklı çocuk yetiştirmek için ülkemizde ve dün
Halil Cibran, Arapça ve İngilizce olarak edebi denemeler ve öyküler kaleme almıştır. Eserlerinde birçok konuyu işlemiştir ama en sonunda geldiği nokta sevgidir. Ermiş kitabı, özellikle Avrupa ve Amerika`da bir kuşağın elinden düşürmediği kitaplar arasında yer almaktadır. Bir kadın dedi ki &`;Bize sevinçten ve kederden söz et.” O da yanıtladı: &`;Sevinciniz maskesinden sıyrılmış kederinizdir.” Bir çiftçi dedi ki &`;Bize çalışmaktan söz et.” O da yanıt verdi, dedi ki: &`;Yeryüzüne ve yeryüzünün ruhuna a
Tükendi
1533 kışı. Sultanın Adamları, Miratül Ayn kalyonu ile İskenderiye’den yola çıkmıştır. Gemilerin kızaklara çekildiği bu mevsimde tek başına Akdeniz’e açılan sefineyi zorlu bir yolculuk bekler. Karşılarındaki karanlık düşmana karşı Hızır Reis’in himayesinde Cebelitarık’a ulaşmak için azılı korsanlarla köşe kapmaca oynarlar. Dionysos’un sarmaşıkları Bahr-i Sefid’de yelken açanları korkuya boğarken, Akdeniz fırtınası Provezza, çığlıklarıyla akılları baştan alacak, Messina boğazının mitolojik canavarları Khar
“Suç ve Ceza, İvan İliç’in Ölümü, Doktor Jivago gibi dünyaca ünlü pek çok esere ilham kaynağı olan kitap!” Rus düşüncesinin özgün isimlerinden birisi olan Vladimir Odoyevski, edebî yaşamını Rus Geceleri (1844) adlı romanıyla taçlandırmıştır. Roman, alışılmışın dışında felsefe, estetik, müzik, tarih, bilim ve din gibi çeşitli alanları kendinde meczeden bir tür “polifonik” yazın tarzında kaleme alınmıştır. Eserin konusu, dört arkadaşın geceleri bir araya gelerek yaşam ve ölüm, eski ve yeni, basitlik ve kar
“Kadının tekrar asaletine kavuşmasının yolları” “Bu kitap, çocuklar ile ilgili söylenecek sözlerin muhatabının bulunamaması sebebiyle yazılmıştır. Anneler çoktan “tükenmiş”tir. Geçmiş zamanlara kıyasla belki de “anne”ye her zamankinden daha fazla ihtiyacı olan çocukları anneleriyle buluşturabilmek için yazılmıştır. Onlar mutlu olsun diye. Söyleyecek sözü varsa insanın, mutlaka söylemeli; illa ki duyacak birileri vardır.” Kadın hakikatin ta kendisidir. Arz ile sema arasındaki tek rabıtadır. Yücedir, as
“Kimsenin hikâyesine gülmeyin, sizinkisi daha bitmedi. Ne yaşayacağınızı bilemezsiniz…” “Şimdi hüzünlerin en koyusunu giyindim ve ümitler senin yanında tazeydi. Ah, Ahmet! Beni yarım bıraktın. Bu yarım kalmışlık kaderime öyle yansıdı ki her yarım beni buldu. Senden sonra hiçbir yarım tama ermedi. Pansuman edilmeyi unutulmuş bir yara gibiyim sensiz. Kaldım bir başıma, düştüm büyük bir kavganın ortasına. Geleceğe dair tüm ümitlerimi yitirdim. Sonumuz ne olur bilmem. Sensizken bir numara büyük çekiyor
“Bağışlamak, yaş aldıkça öğrendiğimiz şeylerden biri. Kırk yaşındayken, yirmi yaşında olduğundan daha kolay oluyor.”
Karanlığın kanlı kalbi, bir elmas gibi parlamaktadır sonsuz döngünün içinde. Haris'in lanetinden kurtulmasıyla birlikte dünyaya emsalsiz bir sis çökmüştür. Özgürlüğüne kavuşan Haris,daha da güçlenmiş ve kötülüğünü evrene yaymaya çoktan başlamıştır. Gerçekliğine asla inanmayacağı busavaşta Ezel de yerini almıştır. Yaşadığı vahşetlerin içine şimdi biraz daha imkânsızlık eklenmiştir. Ezel artık sadece Karmen'e olan aşkı için değil,insanlık için de savaşacaktır. Haris her geçen gün dipsizkaranlığa daha da sahip
Daha dört günlükken ölüme terk edilen masum bir çocuğun yaşama tutunmak için tek başına vermiş olduğu mücadele… Anne özlemiyle yanıp tutuşan bir yüreğin yaşadıkları… Leyla hiç tanımadığı annesine kavuşabilecek miydi? Gördüğü rüyaların anlamı neydi? Neden terk edilmiş, neden hiç aranmamıştı? Bütün bu soruların cevabını ve yetimhanede filizlenen bir yüreğin dokunaklı yaşamını okumaya hazır mısınız? Bu gerçek yaşam öyküsünü okurken; aslında unuttuğumuz birçok değeri hatırlayacak, sahip olduğumuz
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 112-128 / Aktif Sayfa : 8