Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 220 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
"Muhammed yaşadığı sürece hadislerin yazılmasına, toplanmasına karşı çıkmıştı. Daha sonra, ölümünün ardından, ilk Halife ile arkadaşları bu hadislerin toplanmasını da yazıya geçirilip korunmasını da yasaklamıştı. Nitekim yine birinci Halife toplanan beşyüz hadisi yaktırmıştı. İkinci Halife, kimde hadis varsa onları yoketmesini bütün şehirlere, şehirlerin halkına bir yazıyla bildirmişti." "...İslamın başlangıç yıllarını bir ´mutluluk çağı / asr-ı saadet´ diye görmeyi anlamak çok güçtür. Kanla, kılıçla gelen
Tükendi
Balıkların peşine takılıp Gitmek isterim Hep yedi iklim Sınırları yok onların Tel örgüleri Mayınlarıda yok Pasaportsuz Dolaşırlar dünyayı Karınları tok
Tükendi
Beni yere fırlatarak üzerimi soymaya başladı. Kot pantolon giydiğim için çıkarmakta zorluk çekiyordu. Ben yerde debelenip, rastgele tekmeler atarak bağırıyordum. Bir süre sonra belden aşağım çırılçıplaktı. Bana tecavüz etti. Ben öylece ölü gibi yatıyordum. Kollarımı hissetmiyordum. "İlk erkeğin ben oldum" diyerek ayağıma tekme attı. "Bunu hiç unutmayacaksın" diyerek dışarı çıktı. Öylece çıplak ve bitkin bir şekilde yatarken öteki geldi. O da tecavüz etti. Elini bacak arama sokarak kokladı. "Taze kana da bay
Tükendi
Şimdi izin verin de Ararat Dağı hakkında birşeyler söyleyeyim: Çünkü belli ki sabahın erken saatlerinde, uzaklarda, Türk sınırının ötesinde, belki yetmiş beş kilometre ötede dikilen bir Ararat Dağı vardı; sabahın açık, parlak erken saatlerinde; altın gün ışığı uçağın kanadında ve Ararat´ın uzaklardaki beyaz karları üstünde kıvılcımlar çakarken. Alışmadık bir görüntüydü... Büyürken insan çocukluk efsanelerini budamayı öğreniyor; büyükannenin bahçesindeki meşe ağacı otuz yıl sonra da oradadır, ama daima daha
Tükendi
Kurban etiymiş, fakirlere yardımmış.. Palavra. Tanrılar aslında kan peşinde. Yani can peşinde. Ama canın bıçakla çıkarılması, kan dökülmesi baş koşul. Çünkü bu sırada büyük bir enerji serbest kalıyor. Kurbanı, tanrılar istediği kadar biz insanlar da istiyoruz kanımca. Çekici geliyor bizlere bu konu. Belki de daha çocukluğumuzudan bilinç altımıza masallar ile doldurulduğundan.. Grimm kardeşlerin, Andersenin masallarında öldürmek için çocuk arayan ne çok cadı vardır bir düşünün. Ayrıca büyücü kraliçe, Pamuk
Tükendi
"Meclis-i Mebusan'da söylediğim gibi, size de şunu söylememe izin verin: Ben sosyalistim, inanmış bir sosyalistim. Sosyalist ne hayduttur, ne de terörist." "Diyebilirim ki bütün ömrüm Osmanlı yasalarını incelemekle geçmiştir. İnanıyorum ki, Ermeniliğin kuruluşu, Osmanlılığın kuruluşundandır. Son dört yıllık siyasi yaşamında Doğu Anadolu sorununu, benzer sorunlarla birlikte tümüyle inceledim. Ve sorunların aslını, eski ve yeni içişleri bakanlarından daha iyi kavramış bir Osmanlı olarak bütün kalbimle yüksek
Tükendi
"Rumlara dostça uyarımızdır. Siz Rumların Türkiye'de yaşamaya devam etmelerinin mümkün olmadığını biraz aklı olan herkes anlar. Bu inkar edilemez bir hakikattir. "Niçin? Bunu bilmiyorsanız, dinleyin, açıklayacağım. Evet! Kabul ediyorum, siz güya Osmanlı tebaasısınız. Fakat size, 'Yunanistan'da, kendimizden daha sıcak duygulara sahip herhangi biri var mıdır?" diye sorsalara, 'Hayır' cevabını vereceğinizden kesinlikle eminiz. Hayatta kalmak istiyorsanız, beklemeyin! Gidin! Samimi tavsiyemizi dinleyecek olur
Tükendi
Eski yazarları inceledim. Fakat saygıdeğer Seez piskoposu beyefendinin ikinci yardımcısı kadar okumuş olmam gerekirdi. Onun içi de dışı da bir eşek olmasına karşın benden daha çok okudu, çünkü şaşıydı ve göz ucuyla bakarak iki sayfayı aynı anda okurdu. Sen ne dersin buna aşağılık edepsiz papaz, ay ışığında çapkınlık eden ihtiyar zendost? Papaz, senin oynaşın bir büyücüye benziyor. Çenesinde sakalı var: berber-cerrahın karısı. Herif boynuzlunun boynuzlusu, bütün tıp bilgisi iğne yapmaktan ibaret olan bu insa
Tükendi
Üzerlerindeki karın ağırlığından hafifçe eğilmiş olan ağaç dallarına konan kuşların şakımalarıyla birlikte kafilenin diğer üyeleri yavaş yavaş uyanıp Mihran Ağa'nın etrafında toplanmaya başladı. Her sorun karşısında soğukkanlılığını koruduğunu bildikleri Mihran Ağadan cesaret almaya en fazla şimdi ihtiyaçları vardı. İçlerinden yaşlı bir kadın soğuktan pençe pençe olmuş yüzünde sönük bir ümitle: -Söylesene Mihran Ağa bundan sonra ne yapacağız Dağ başında aç çıplak böyle daha ne kadar dayanabiliriz Aramızda
Tükendi
Yüreği Karadeniz tutkusuyla çarpan bir gezginin Datça Amsterdam ve Trabzon üçgenindeki savrulmalarını ve tanıklıklarını ilgiyle okuyacaksınız. Bu tanıklıklar bazen bir edebiyatçının metninden şiirinden yola çıkan denemelerle kimi zaman Karadeniz müziğinin ezgisinde kendini arayan bir dervişin duyarlığıyla kimi zaman da Amsterdam'da var olmaya çalışan sanatçıların coşkusuyla oluştu. İşte bu coşku paylaşılmak üzere Trabzon'dan Öteye... kitabının sayfalarında sizi bekliyor
Tükendi
"Doğrultusunu çizmeden yenilenme isteği yetmez!" -Sevim Belli-
Tükendi
Proletarya diktatörlüğünün sosyalizmi ve diğer süreçler komünist toplum sistemine doğru gelişirler. İnsanoğlu varolduğundan bu yana ilk defa insanlığın bütün parçalarında uyumlu yapılanmış bir sistem doğar: ne toplumsal hiyerarşi ne de üretim hiyerarşisi kalır. Komünist toplum modeli insanın insana karşı mücadelesini derhal ve tümden kaldırır, bütün insan soyunu, doğanın sınırsız zenginliklerini süratle elde edebilecekleri bir toplumda kaynaştırır.
Tükendi
Öğleden sonra Munzur'u geçtik. Nehir derin değildi, fakat çok hızlı akmaktaydı. Katırlar, yükleri ve binicileriyle geçti, çocukları ise Kürtler omuzlarına alarak geçtiler. İkinci gece Sıvacık Ovası'nın son bölümünde uyuduk. Bundan sonra yer yer üzerinde daha geçen yılın karının kalmış olduğu ve Rus ileri birliklerinin bulunduğu yüksek Mercan Dağı başlıyordu. Öbür gün yola devam ettik ve öğleyin Rus ileri birliklerin askerlerine rastladık. Kurtulmuştuk ve bu rüya bizi uyuşturmuş, sersemleştirmişti, hiç kimse
Tükendi
Düşman askerleri iyi buğdayı kamyonlarına doldurdular ve götürdüler. Sonra atları götürdüler. Atlar, keçileri, koyunları. Tavukları, ördekleri, kazları. Domuzları! Ve hasat bitince erkekleri götürdüler. Erkekleri ve seçtikleri kadınları. "Düşman o denli aç olamaz" dedi Büyükannem, "bu denli fazla yemesinin nedeni bizlere bir şey kalmasın diye." Büyükannem düşman hakkında çok şey biliyordu ve ben onun konuşma tarzını sevdim. Ona ilerki gölge oyunu tiyatromda bir ortaklık önerdim, ama o, "Ben seyirci olmayı y
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 220 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2