Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 220 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Alevilik-Bektaşilik felsefesinde materyalist yan (maddeci yan, maddeci düşünce temeli) inancın tuğlalarıyla örülüdür, deyim yerindeyse nicel boğuntudadır; eğer sürekli inanç yanı vurgulanıp pekiştirilirse, her şey inancın (idealist yan) denetiminde ele alınırsa, düşünce atılım yapamaz, bu kültür insanı aydınlığa çıkarmaz, körlenir; giderek "kahrolsun büyük din", "yaşasın küçük din" anlayışını öne çıkarır. Bu durum egemen güçlerin işine gelir; 700 yıldır yaptığı gibi Alevi-Bektaşileri dinsiz olmamalarına kar
Tükendi
Yüzyıl önce, Osmanlı İmparatorluğu'nu gecikmeksizin Ermenilerin yaşadığı bölgelerde yerel gereksinimlerin zorladığı iyileştirme ve reformları yapması, Çerkezlerin ve Kürtlerin güvenliklerini garanti altına alması içi zorlayan Berlin Anlaşması'nın 61. Maddesine rağmen, Ermeniler temel haklarına yönelik ciddi ve tekrarlanan tecavüzlerden ve kendilerini dinlemek isteyen bir mahkeme bulamadıklarından yakınmıştır. Bizin ilk görevimiz olgulara odaklanmak ve bunların gerçek doğasını belirlemektir. Sonuçta, şimdi y
Tükendi
İnançlar insanları beklenmedik olaylara sürükler. Ucunda ölümün olması bile fazla bir şey değiştirmez. İnandığı dava uğruna savaşan biri için, savai daha da büyük bir kutsallık akzanır. Bekle Biraz Ölüm romanında bu gelişmeleri daha net bir şekilde görebiliyoruz. Bu romanda yazar; yüksek yaşam standartlarının insanları hiç de mutlu etmediklerini görür. Variyet yaşamı bir noktaya kadar sürüklüyor olsa da, farklı olgular o yaşama farklı anlamlar yüklüyorlar. Doktor Hazal, ikisi de avukat olan bir çiftin tek
Tükendi
Kitap kadın hikayelerini anlatırken aslında bizleri sıradan insalık halleri ile buluşturuyor. Hırsız, öğrenci, sucu, sakat çocuklarla tanışırken şehrin kuşlarının farkına varıyoruz. Bir kağıt uçakla sığınmacıların, mültecilerin izini sürüyoruz, bir karga ile arakdaşlık etmenin hayalini kuruyoruz. Ahtapot Avcısı ile Halikarnas Balıkçısı'nın hikayelerindeki unuttuğumuz denizi hatırlıyoruz. Kitaptaki on beş öykü her gün selamlaşmadan aynı mekanlarda dolaştığımız yada uzaklarda habersiz olduğumuz insanlarla ben
Tükendi
İttihat ve Terakki Partisi üyelerinin yargılanması, 28 Nisan 1919 tairhinde başlar ve aynı yılın 17 Mayısına kadar sürer. 149. Dava esnasında, 11 kişi gıyabında, 20 parti lideri ve üst düzey görevli ise tutuklu olarak yargılanır. Tutuklu olarak yargılananlar, başbakan Sayit Halim Paşa, dışişleri bakanları Halim Menteşe ve Ahmet Nesimi, adalet bakanı İbrahim Pirizade, parti merkez komitesi üyesi Küçük Talat, parti merkez komitesi ve Teşkilat-ı Mahsusa üyesi Rıza Bey, parti merkez komitesi genel sekreteri Mit
Tükendi
Nisan 1915 ile Nisan 1916 arasında, kamp müdürü Hüseyin Avni'nin savaştan sonra Andonyan'a verdiği bir belgeye göre, Meskene'den 110.934 sürgün geçmişti. 28.834 Ermeni yeniden tehcire tabi tutulurken, 80.000 kadarı çeşitli nedenlerden dolayı kampta ölmüştü. Kalan 2.000 sürgün Nisan 1916'da hala kamptaydı. Dolayısıyla kamptaki sürgünlerin yüzde yetmiş ikisi oarcıkta ölmüştü. Ağustos - Eylül 1916'da gizlice para dağıtmak üzere kampı ziyaret eden American Vacuum Oil Company'nin Alman asıllı görevlisi Auguste B
Tükendi
İşte bu sıkıntılar karşısında, M. Kemal ve arkadaşları, İttihatçı imajını silmek için epey gayret göstermişlerdir. Ama işleri yürütenlerin hemen hepsi ittihatçı kadrolardır. Bunların belli başlılılarını şöyle sıralayabiliriz: Başta Mustafa Kemal olmak üzere, Rauf Orbay, Fethi Okyar, Kazım Karabekir, İsmet İnönü, Celal Bayar, Adnan Adıvar, Şükrü Kaya, Rahmi Gümrükçüoğlu, Çerkes Reşit Çerkes Ethem, Bekir Sami, Yusuf Kemal, Celaleddin Arif, Ahmet Ağaoğlu, Recep Peker, Şemsettin Günaltay, Hüseyin Avni, Ziya Hur
Tükendi
1 Kasım 2015 erken genel seçimlerine gidilmesinin öncülüğünü yapan Bahçeli'nin asıl amacı, 1990'lı yıllardaki güvenlikçi politika konseptine dönen AKP ile birlikte yeni bir ‘Milliyetçi Cephe Hükümeti' kurmaktı. Ancak bu seçimde MHP'nin önemli oranda oy kaybetmesi üzerine Bahçeli, yeniden tek başına iktidar olan AKP'nin gizli koalisyon ortağı olmaya karar verdi. Seçim yenilgisinin ardından MHP muhalefetinin parti yönetimini ele geçirme düzeyine kadar güçlenmesi Bahçeli'yi kendi beka sorunuyla yüz yüze getir
Tükendi
Bilirsen mi ? heybetlisen, ucasan Ömrün uzun, insanlıhtan gocasan Esirler dünyaya helg olmuşam Men ocağam, sen de tüten bacasan Ağrı dağı, Nuh'a yaylağ olupsan Gemisine, gar-buz olup, dolupsan. Sen dünyanın, üreyinde ki bürhan Sinesini parçalayan, fışgıran Güneşe uzanan iki el kimi Geddini düzelden, öz vügarısan
Tükendi
İnancını yolda yormuş dervişi gibiyim aşkın Kalbim koşmaya kalksa ayaklarım ağrıyor. Üç harflik yakmıyor ki aşk düştüğü bir yeri Gönül boyunu aşan ormanlar tutuşuyor. Susan aşk dile gelen acıdan hafif değil Kırılan yerden bir dağ aşağıya çekiyor. Ne kadar aklasam da hiç masum olmadı aşk Tapındığı yerlerde cinayetler işliyor.
Tükendi
Mavi Sakal genç yaşta yetim kalmış, bir türlü yenemediği korkaklık ve utangaçlık huyu edinmişti. Karşısına evlenebileceği onurlu, kendisine çok uygun genç kızlar çıktıysa da onları elinden kaçırmıştı. Sonunda, o bölgenin yabancısı olan Colette Passage ile evlendi. Bu kadın Fransa krallığının köy ve şehirlerinde ayı oynatarak para kazandıktan sonra, gelip şatonun civarında bir ev satın almış ve yerleşmişti. Doğrusu beğenilecek kızdı, dolgun vücutlu ve iri göğüslüydü, açık havada yaşamaktan yanık bir renk al
Tükendi
‘Yaşama bağlanma umudumuzun dışında, kocaman bir acıdan ibarettir hayat. Toprağın dili olsa da anlatsa, binlerce yıuldır bağrına dökülen gözyaşlarının hikayesini. Acıların büyüklüğü karşısında dillerimiz lâl, kelimelerimiz naçar kalır.' Seyit Soydan, Yollar ve Ceviz ağacının Altında kitaplarında olduğu gibi, yine savaşın ve yıkıjmların ortasında, umuda tutunan insanların öykülrini anlatıyor. Umut, bazen en çaresiz anımızda yetişen Hızır, yıkıldıkça yeniden kurulan çadır, toprağın sağaltıcı gücü, sabahın ay
Tükendi
Edebiyatın da "kör" noktaları vardır, hele de bizim gibi çeşitli önyargıların, kültürel şartlanmaların yaygın olduğu toplumlarda daha da yaygındır. Bazı dönemler görülmeyenler, ya da bazen hiç görülmeyenler olabilir. Ya da görüldüğünde de ancak belli biçimler, kimlikler altında görülenler vardır. Bunlar kim veya ne diye sormaya gerek var mı? Elbette toplumun çoğunluğunun değerlerine aykırı, kimliğinden farklı, geleneklerine veya inançlarına ters olanlar; etnik, dinsel, cinsel, siyasi veya kültürel çeşitli a
Tükendi
Tarihsel bellek' önemli bir ideolojik mücadele alanıdır. Eğer bir toplumun bu gününe egemen olmak istiyorsanız, onun dününe egemen olmanız gerekir. Bunun için de tarihi tahrif etmek esastır. Bu, geçmiş dönemin toplumuna, bu günün egemenlerinin biçtiği elbiseyi giydirmektir... Yaşanmış olan olayları bu günün egemenlerinin 'ihtiyaçları' doğrultusunda 'yorumlamak' demektir... Bu durumda tarih sadece tahrif edilen bir şey değil, aynı zamanda bir "fabrikasyondur".(...) Bu, gerektiğinde ısmarlama bir tarih imal e
Tükendi
Biz ana yoldan akrşı tarafa geçmiştik biraz sonra bir bahçe kapısı önünde durmuştuk ve yanımızdaki genç: Halil amca Halil amca diye kapıdan seslendi. Biraz sonra kapıyı açıp buyurun sesi geldi içerden ve ben Halloş'u gördüm elinde sanıyorum bir kahve fincanı vardı bizi görünce hemen beni tanımıştı bende kendisini tanıyordum zaten. Çok sert birine benziyor ve etkileyici bakışları vardı. Hani çakmak çakmak gözleri var derler ya işte öyle cinsten biridydi! Bakışlarının altında yatan şeyin Cin'lik olduğu hemen
Tükendi
Bir vur-ağan çöreklendi etime Kendime geldiğimde çırılçıplaktım Kül olan doğar mı külden Ömrü söndürülmüş yağma bir beden Kıstırılmış çığlıkların içinde... İşte,o günden sonra Bir obruğum yüreğimin içine derinleşen Ne acımı duymayan tanrılara yalvardım Ne deküstüm annemin sessiz ölümlerine Kimsenin gözü görecek beni zaten Karnımda ki yaram ondandır göstermedim İnanan çıkarmıydı baba tecavüzüne! Yıkanmak istiyorum sürekli,sürekli Yüzer gibi derimi,çevirip beni ters yüz Beni benden dışarı,döve,çiğneye,ovaKirl
Tükendi
Mannig diye fısıldadı Mardiros. Sana söyleyeceğim şey seni şaşırtacak yer minderini daha yakınına çekmişti. Bunun hiçbirini beklemediğini biliyorum. Fakat senin zeki bir kız olduğunu ve doğanın özünü anlayacağını biliyorum. Mannig kendisine zeki denmesini sevmişti fakat doğanın özüyle neyi kast etmişti Oldukça uzun bir süredir diye devam etti seninle ilgileniyordum... daima... seni düşünüyordum... Musul'da... seni ilk fark ettiğimden beri aklımda oldun... sen yetimhaneye kaydolmak isteyen açlıktan ölmek üze
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 220 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1