İzmir´de Fikirler adında bir sanat dergisi çıkıor..O dergide yeni şairler, yeni hikayeciler tanıdım. Mesela hikayecilerden Kemal Bekir Manav´ı sevdim.
Melih Cevdet Anday, Varlık
Yeni yazılmışcasına etkili, özel gözlemlere dayalı insan incelikleri. Anlatımında hiçbir zorlama yok, kendiliğinden akan yalınlık ve konuşturma gücü.
Rauf Mutluay, Varlık Yıllığı
"...tutarlı, özüne bağlı, insan gerçeğin can alıcı noktalarıyla yakalamasını başarabilmiş hikayeler. Yazar, konuşma dilini çok iyi kullanıyor ve psikoloj
Cumhuriyetin ilanıyla Türkiye´nin siyasal yapısında meydana gelen değişmeler sonucu en çok üzerinde durulan konunun laiklik olması rastlantı değildir. Bu genel tanımıyla din kurumunun siyasal ve kamusal yaşam üzerindeki etkisinin sınırlandırılması olarak laikliğin sistemli olarak yükselişi Fransız Devrimi ile olmuştu. CHP-MSP Koalisyonu döneminde İmam Hatip Okullarının orta kısımları açılmış, mezunlarına istedikleri fakülteye girme hakkı tanınmıştır. Bütün ilkokul, ortaokul ve liselerde ahlak dersleri konul
Ustama
Kabataş set üstünde
beton bir duvardan
bir yol bulmuş da
başını uzatmış
cemal süreyya usta
yolumu kesti şiirle dödü yüreğimi
o gün bu gündür
ellerim nadasta
yüreğimle gözü yerse
ürüne ellerim
o civardan geçerim.
Uyanmak, yataktan kalkmak, yüzünü yıkadıktan sonra kahvaltıya oturmak değildir, düşünsel alanda üreticiliğe soyunmaktır. Bunu başarabilmek için de bilgisel düzeneklerin sağlanması gerekir.
Uyanmak, geleceğe uzanmaktır, yarının karanlığını yırtacak ışıldağı yaratmaktır.
Türk müziğini tanıtmak, yaymak konusunda yaptığı olağanüstü çalışmaları takdir etmemek olanaksızdır. Bu denli kapsamlı, programlı çalışma yapabilecek ikinci bir kişi düşünmek pek olası değil. Yazık ki bunu kavrayabilecek durumda olmayan yöneticilerimiz de vardır.
Kimi yöneticilerimizin, Hikmet´in müzik çalışmalarımızın olumlu yönde gelişmesi doğrultusunda önerdiği ve kimi zaman tek başına ya da yakın arkadaşlarıyla yaptığı çalışmaları idrak edememeleri, müzik sanatımızın geleceği bakımından, çok düşündürüc
Çoksesli müziğe gelince: İstanbulda çoksesli müzik yok muydu?
Vardı. Ama bu müziği, daha çok hariçten gelen müzisyenler yapardı.
Bu müziğe o zamanlar, "alafranga" tek sesli müziğe de alaturka denirdi. Sonralardan bu tabirler ortadan kalktı. Darülelhanda türlü müzik de tedris ediliyordu.
Bir yandan çoksesli müzikte solfej, armoni, kontrpuan ve hatta füg tedris edilir, öte yandan tek sesli müzikte bütün usuller makamlar vs. öğretilirdi. Batı müziği derslerini verenlerden biri de bendim. Şehzadebaşı konağında
"İşte, gerçek bir roman: Kemal Beki´in ´Kanlı Düğün´ü... Öyküleri, özellikle romanları kendine özgü bir nitelik taşır. ´Kanlı Düğün´de canlı kişiler var, gözler önünde yaşanmış olaylar var. Bu olayların ve kişilerin yorumlanması var..."
Oktay Akbal, Cumhuriyet
"Kemal Bekir, neredeyse kanıksadığımız baskınların, yargısız infazların bir başka yüzünü çiziyor romanda. Kişi, mekan, çevre betimlemeleriyle dönem vurgulamakta usta bir anlatıcı. Söylenecek en doğru yargı: Yılın en özgün kitaplarından biri."
Sennur
Ali, kendi adına yayınlanan düzyazılarında olduğu gibi, şiirde de öğütçü, yolgösterici, eğitici bir anlayışı sergiler. Arapça´nın bütün anlatım olanaklarından yararlanır, sözcük oyunlarına başvurur, şaşırtıcı imler, imgeler üretir, bir yerde de çağında yapılan uygunsuz işlemleri sergiler. Sözgelişi Gadir-i hum denen yerde, Muhammed´in ölümünden sonra kendisini görevlendirdiğini, imamlık onuruna kendisinin geçmesini istediğini açık bir dille vurgular. Onun işlediği konulara gelince: sevgi, dine bağlılık, yiğ
Sancılı bir coğrafyada yaşayan acılı bir kadını, adlarını daha önce hiç duymadığı ve bin yıl bile yaşasa asla duymayacağı Wirgina Woolf, Stefan Zweig, Eva Braun, Dalida... ile buluşturan neydi?
Suskun bir sabırla dokunan halı, renk ve motiflerin göz alıc bir toplamı mıydı sadece? Yoksa kendini ifade etmek için dünyasını dokuduklarına aktarmadan öte elinde başka araç bulunmayan ümmi bir kadının "veda mektubu" muydu?
Renkler ve motifler bir halı ustanının hünerini mi yansıtıyordu sadece? Yoksa sancılı bir c
İran-Irak savaşı, Türkiye´deki 12 Eylül 1980 faşist darbesi ve akabinde 15 Ağustos 1984´te başlayan -düşük yoğunluklu çatışma-süreci, Halepçe katliamı, Körfez Savaşı ve son olarak da yine Türkiye´de 1992 yılında uygulamaya konulan "Topyekün Savaş"; Kürt kaçışının başlıca sebepleri arasında sayılıyor. Avrupa´ya Kürt göçünde, her ne kadar "ekonomik" nedenin de önemli ölçüde yer tuttuğu ileri sürülse de, bunun da izlenen "siyasetin" bir sonucu olduğunu kabul etmek gerekiyor.
Hangi ülkeye giderseniz gidin, Kürd
Bu derlemede yer alan makaleler, üzerinde çok tartışılan ve konuşulan 20.yüzyılın en önemli siyasi konularını ele almaktadır. Derlememiz ´Birinci Dünya Savaşı´ndan küreselleşmeye´ kadar olan dönemin bir bilançosunu çıkarıyor; olaylara yeni bir bakış getirmeye çalışıyor. Bu bakış hem burjuva yaklaşımlardan, sosyal demokrasiden hem de Sovyet bürokrasisinin uygulamalarından temelde farklıdır. İşçi sınıfı açısından yüzyılın bilançosunu yapmak isteyenler için yararlı olacağına inanıyoruz.
"Gladio -Soğuk Savaşın Mirası, ellili yıllardan itibaren tüm Batı Avrupa üzerinde ağlarını ören, yeraltında örgütlü paramiliter bir haberalma örgütünün üzerindeki peçeyi kaldırıyor. Bulunduğu her ülkede özel adlak altında (İtalya´da Gladio olduğu gibi) faaliyet gösteren örgütün esas görevi savaş durumunda terör ve sobataj yapmak, ayaklanma çıkarmaktır. Örgütün üst yapısını Avrupa´nın her yerinde gizli silahlı gruplar ve cephane depoları oluşturuyordu. Fransa´dan İspanya´ya, Belçika´dan Hollanda´ya, Yunanist
"Büyük aşk kaderin az rastlanır bir armağanıdır ve az sayıda şanslı insan tarafından paylaşılmaktadır... Büyük aşkın tüm insanlığın mirasçı olabilmesi için sevginin ruhu soylulaştıran okulundan geçilmelidir... Açık havaya çıkmak için yasak kapıyı hızla açmak, cinsler arasında sevgi dolu, içtenlikli ve bunun sonucunda daha mutlu ilişkilerin yolunu bulmak, ancak insan ruhundaki temel değişiklikle, sevme gücünün zenginleşmesiyle olanaklıdır ki bu kaçınılmaz biçimde sosyo-ekonomik ilişkilerin dönüşümünü öngörür
Boğazlar nasıl yarıldı ve karadeniz nasıl oluştu?
Bir zamanların en verimli toprakları: Büyük sahra
Atina nasıl tuzağa düşmüştü?
Bir Barut Fıçısı: Vezüv
Dev Dalgaların Altındaki Kent: İskenderiye
Antakya Nasıl Yerle Bir Oldu? Yağmacıların Baskını
İstanbul´da Nüfus 4 Ayda Nasıl Yarıya İndi?
Mısır´da Kıtlık: Açlık İnsanları Nasıl Yamyamlaştırdı?
Avrupa´yı Kasıp Kavuran "Kara Ölüm" Neydi?
Aztekler Nasıl Yok Edildi?
Cehennem Kapısı: Etna Dağı
Yerbilimi Çalışmalarının Başlangıcı: Lizbon Depremi
Yaz A
Anadolu tarihsel süreç içinre değişik kaynaklı uygarlık ürünlerinin karışıp yeniden yoğrulduğu bir yer, geçmişi geleceğini aydınlatan, öteki canlılarıyla özsel bir bütünlük oluşturan, yüreğinden değişik uygarlık ürünlerini besleyerek bütünleşen, bütünleştiren bir ülke. Gerçek değeri bilinmeyen, yabancı toplulukların konup göçerken izler bıraktığı, özlü izlenimler aldığı bir alan. Üzerinde yaşadığımız bu toprakların altında birkaç Anadolu´nun daha bulunduğu tüm kuşkulardan uzak bir yurt.
Anadolu´yu anlama
Sana bu mektupu yazmamın birçok nedeni var. En önemlisi şu: Senin komünist, anarşist, ilerici, hümanist...olmadan, yani herşeyden önce Alman olduğunu ve bir Alman gibi düşündüğünü anladım. Bunun yarattığı şaşkınlıkla başladım bu satırları yazılara... Bu sözü senin için şöyle değiştirebilirim: "Alman demokratlarını kazıyın, çoğunun altından Alman milliyetçisi çıkar."
Kadın gücü, kadınların kendi geleceğini seçme hakkına sahip olmaları demektir. Bu da ataerkil topluma ait tüm safranın atılmasını gerektirir. Kadının, onun mükemmel olmasını engellemeyecek bir ahlak kavramı ile onu ruhsal sakatlığa mahkum etmeyen bir psikoloji geliştirmek için yer ve fırsata gereksinmesi vardır.
´Yüreğimden aklıma çılgınca bir dilek yükseldi ve kaba bir kahkahaya neden olacak olsa bile, onu bastırmaya niyetim yok: Toplumdaki cinsiyet farkının ortadan kalktığını -cinslere özgü davranışı aşkın uyandırması dışında- görmeyi içtenlikle istiyorum´ diyordu 18. Yüzyıl sonunun feminist öncüsü Mary Wolstonecraft.
Elinizdeki kitapta yer alan tarihsel ve sosyolojik incelemeler, aradan geçen onca yılda, Batı dünyasının kaydettiği tüm ilerlemelere rağmen, erkekler karşısında kadınların göreli durumunda köklü bir
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.