Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 982 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Yirminci yüzyılın en tanınmış İngiliz sosyal psikologlarından biri olan Michael Argyle’ın yurt dışında çok satan kitabı Din ve Psikoloji artık Türkçede! Kitap, din psikolojisi üzerine sıra dışı bir kitap olma özelliğini taşıyor. “Din, insan hayatının çok önemli bir parçasıdır ve psikologların bundan öğrenecek şeyleri vardır” diyen yazar, din kavramıyla psikoloji kavramını ayrı ayrı incelikle ele alıyor ve bu iki mefhumun kesiştikleri kaynak noktasına ulaşıyor. Birçok psikolog, sosyolog ve düşünürden alıntıl
Tükendi
Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasi, toplumsal, ekonomik ve kültürel tarihinin ilk elli yılı hakkında yazılı kaynaklardan sahip olduğumuz bilgilere şahsi tanıklığı ile katkıda bulunabilecek kişilerin teker teker aramızdan ayrıldığı günümüzde, onların bu tanıklığını gelecek kuşaklar için kayıt altına almak her zamankinden acil bir görev olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu ihtiyaca cevap vermek amacıyla 35 ilde 282 kişiyle görüşülmüş, bu görüşmelerden elde edilen kayıtlar, olduğu gibi bu kitaba aktarılmış ve her
Tükendi
Türk öykücülüğünün kilometre taşlarından biri olan Çözülme, kültürel-sosyal değişimin hem bireyde, hem de ailede meydana getirdiği çarpıklıkları, çelişkileri, açmazları irdeliyor
Tükendi
Türk öykücülüğüne ve düşünce dünyasına yeni fikirler ve boyutlar kazandırarak unutulmaz eserler veren Rasim Özdenören, öykü ve düşüncedeki istikrarlı ve güçlü konumuyla kendinden sonra gelen pek çok yazarı etkiledi. Türkçeyi doğru ve güzel kullanmaktaki mahareti, insan ruhunun sırlarına vâkıf olması, gözlemciliği, ayrıntıları yakalamadaki ustalığı, dilde ve muhtevada yerli duruşu her kesimde kabul gördü. Öyküleri; özetlenemez oluşuyla, her defasında yeniyi ve yenilenmeyi yakalamasıyla dikkat çekti. Benliğim
Modern dönem inşasında, toplumsal ve bireysel manada insanı ve onun dış dünyayla ilişki biçimini inşa eden sosyal bilimler hakkında ne kadarının bilim, ne kadarının ideoloji olduğu kanısına varmak hiç de kolay değildir. Bugün kurulan dünyanın temelinde, ekonomiyi merkeze alan bir toplum modelinin inşa edilme amacının olduğu gözden kaçırıldığında bilim ve onun özelinde sosyal bilimin fonksiyonunu anlamak neredeyse imkânsız bir hale gelecektir. Bu açıdan bu çalışma, öncelikle bilim serüveninin, ardından da Av
Tükendi
“Dünya geçiciydi ve hepimizin yolu bir gün, Sultan Aziz Çıkmazı’na düşecekti.” Çocukluğunuzu beraber geçirdiğiniz yakın arkadaşınızı hatırlar mısınız? Hâlâ yanınızda mı, yoksa yüzünü bile tanıyamayacak kadar uzun zaman mı oldu? Ya bir gün geri çıkıp gelir, karşınıza dikilir ve sizden geçmişin kapılarını aralamak için kendisine vakit ayırmanızı isterse? O kapıyı aralar mısınız? Peyami, çocukluk arkadaşı Safa’yı hiç beklemediği bir anda karşısında bulur. Ancak bu, sıradan bir karşılaşma değildir. Safa, geçmiş
Tükendi
Bu kitaptaki yazılar neredeyse iki yüz yıllık bir döneme kuşbakışı yaklaşıyor ve ayrıntılara odaklanmadan, teferruatlarda boğulmadan meseleleri ortaya koyma amacını taşıyor. Bir benzetmeyle elinizde âdeta küçük ölçekli bir harita gibi duran bu çalışma, bazı önemli meseleleri atlamış olabilir. Her bir deneyiş, okumalarımızın sonucunda bize kalanların bir bakiyesidir diyebiliriz, yine aynı şekilde her bir bakiye, ayrıntılarına inildiğinde üzerinde yeniden düşünmeyi, eksik bırakılanlara yeni eklemelerle bir bü
“Rüyada mazur sayılırsın gördüklerinden. Kim olduğun değişmemiş olabilir. Ama değişebilir de her an. Bir bakmışsın hiç tanımadığın biriymişsin. Hiç bilmediğin bir şehirde bundan yıllarca önce, belki yıllarca sonradasın. Aynı anda birkaç kişisin. Şekillerin ve zamanın dünyanın bilinen fizik kurallarını pek tanımadığı söylenebilir. Gördüğün canlı ve cansızlar biçim değiştirebilir.” Aynı Rüyanın İnsanları rüya ve şehir iskeletlerinin üzerine inşa edilmiş bir öykü kitabı! Kitap; Rüya Defteri ve Şehrin Görünmez
Tükendi
Dinler Tarihi, Ahmet Mithat Efendi’nin (1844-1912) Tedrisî Tarih-i Edyan isimli eserinin sadeleştirilmiş hâlidir. Bu eser Dârülfünun’da okutulan ilk Dinler Tarihi ders kitabıdır. Eserine dinler tarihi biliminin metodolojisini ve önemini değerlendirerek başlayan Ahmet Mithat, metin boyunca dinin kökenine dair tartışmalara, bu anlamda animizm, totemizm, fetişizm gibi anlayışlara; Eski Mısır, Asur, Afrika, Yunan, Roma, Amerika dinleri gibi ölü dinlere; Konfüçyanizm, Taoizm, Şintoizm, Hinduizm, Budizm, Zerdüştî
Tükendi
Tinin Fenomenolojisi, felsefe tarihinde çokça yorumlanmış yapıtlardan biridir şüphesiz. Molly Farneth, Hegel’in politika ve din felsefesine ışık tutacak yeni ve özgün bir Fenomenoloji yorumu geliştiriyor. Metnin merkezindeyse Hegel’in Hıristiyanlık ile ilgili erken dönem kavrayışının Tinin Fenomenolojisi’nin “Din” ile ilgili bölümünde yeniden ele alındığına, dolayısıyla Hegel’in toplum felsefesinin nihai kabullerinin din felsefesiyle yakından bağlantılı olduğuna ilişkin çarpıcı bir iddia var. Hegel’in din v
Tükendi
Adına Romanlar’da, büyükbabasından kalan bir defterin kaybolup gitmesini istemeyen bir akademisyen ile çiçeği burnunda bir savcının yolları kesişir. Aynı dönemde yaşamamış ve hiç tanışmamış olsalar da aslında aynı gizemin peşindedirler. Veysel Altuntaş, ilk kitabı Yaşamak Sandığım’da kurgu meselesine kafa yoran bir öykücü olduğunun işaretini vermişti. Bu kez çok katmanlı bir romanla çıkıyor karşımıza. Eski eşyalar arasında bulunan bir defter, savcının defterden okuduğumuz duygusal dünyası, intihar eden yaza
Türkler İslâm ile tanıştıktan sonra hem siyasi hem de ilmî alanda çok hizmet etmişler, dine dayalı olarak üretilen bu kültüre ciddi anlamda katkı sunmuşlardır. Ebû Hanîfe, İmam Mâtürîdî, Ahmet Yesevî, Musa Cârullah Bigiyef gibi büyük isimler Türklerin egemen olduğu veya bulunduğu coğrafyalarda yetişmişlerdir. Bu insanlar son din olarak gönderilen ilahî emaneti, aslına uygun ve müntesiplerinin ihtiyacına cevap verecek şekilde yorumlamaya devam etmişlerdir. Bu eser, aslında bütün İslâm dünyası ile alakalı olm
Tükendi
bu kitap, Osmanlı´nın maddî güç ve imkân bakımından ihtişam devrini yaşadığı XVI. yüzyılda sûfîlerin Anadolu topraklarındaki faaliyetlerini, devlet adamları ve medrese çevreleriyle olan ilişkilerini anlatmaktadır. Bu yüzyıl, tasavvuf tarihi açısından ilk bakışta çelişkilerle dolu bir zaman dilimi olarak karşımıza çıkar. Zira, kaynaklarda dönemin padişahları bir yandan tasavvuf ehli olarak takdim edilirken, diğer yandan bir kısım tarîkat şeyhlerini idam ettirdiklerinden söz edilmektedir. Yine devrin önemli s
Tükendi
İbrahim Halil Çelik, daha ilk kitabında, dile ve kurguya hâkimiyetiyle okurunu hikâyesine bağlıyor. Kıvrak, kısa, hızlı, kuşatıcı bir üslubu var. Birkaç fırça darbesiyle karşımıza hüzünlü, çarpıcı bir portre çıkartmasını biliyor. İlk cümleden son cümleye kadar bizi metnin harareti içinde tutuyor. Söz iktisadını önemsiyor. Ayrıca muhafazakâr edebiyatın girmekte zorlandığı “netameli”, “riskli” alanlara doğru açıyor kalemini. Bir hayat kadınının geçmişiyle ve yanlışlarıyla yüzleşmesinden barmen olmak isteyen d
Tükendi
Sıddık Yurtsever, ilk öykü kitabıyla içimizde öylece duran hikâyelerin yerini hatırlatıyor. Ansızın çalınan kapılardan, kazılan çukurlardan, tekke avlularından, çiçekli uçurumlardan, gül değirmenlerinden, at arabalarından seslenen bu hikâyeler, uzakta olanın derdini anlatmaya talip. Benden Başka Herkes, uzakların karşısına dikilip kaldırıyor yumruğunu. Sonra bir türkü çalıyor, bir gülümseme beliriyor. Yumruk usulca bırakıyor kendini. Hikâye devam ediyor.
Tükendi
Yetişkinler ve yaşlıların gençlerle iletişim sorunu binlerce bölümlük cadı masalı gibidir. Her devirde "Ah şu gençler!" diye başlayan ve "N'apsak bu gençleri?" tarzında biten cümleler kurulur. Hepimizin gençlik tasavvurlarını sahihleştirmek için aynaya bakma zorunluluğu var. Teknolojik dönüşümün de etkisiyle dede ve nine ile torun arasındaki kuşak farkı anne ve baba ile çocuk arasına hatta kardeşler arasına kadar indi. Böyle bir dönemde çocukları ve gençleri anlamak daha önemli hâle geldi. Anlamadan anlatma
Tükendi
Anadolu'nun bir taşra kentinden Yeni Dünya'nın metropollerine kadar uzanan bir coğrafyada kaynaşan insanımız... Modernleşmiş olanlarla kişiliklerini koruma çabasıyla bunun dışında kalanlar... Her iki kesitte yaşayan insanların kendi kendileriyle gerek çevreleriyle olan çatışmalarından doğan dram... Eksik kalmış aşklar, eksik bırakılmış eylemler... Bu kitabı okurken Batı kültürünün baskısı ile çaresiz bırakılmış insanımızın bocalayışını, gizli protestolarını ve gizli kabullenişlerini göreceksiniz... Rasim Öz
Tükendi
İnsanın, toplumsal hayatı gibi düşünce hayatının da karmaşıklaştığı bir dünyada "Müslümanca düşünme"nin imkan ve yöntemi nedir? İslam konusunda yeterli "malumat"a sahip olmak, Müslümanca düşünmek için yeter mi? İslam´ın özü ve bütünüyle kaynaştırılamayan bilginin, düşünme etkinliğini oryantalist bakış açısına mahkum etmesi kaçınılmaz olmayacak mı? Edebiyat ve özellikle öykü alanındaki başarılı ürünleriyle de tanınan Rasim Özdenören, bu önemli sorunları kuşatıcı bir perspektifle gündeme getirmekte ve sahip o
Tükendi
Tasavvuf felsefesi ve İbn Arabî üzerine yazdığı eserlerle uluslararası bir şöhrete sahip olan Afîfî, bu eserinde tasavvufun İslâm düşünce hayatında meydana getirdiği köklü mânevî değişimi ele alıyor. Yazarın özellikle üzerinde durduğu husus, diğer bütün dinlerin mânevî boyutu ile mukayese edilebilecek konuların İslâm´da ancak tasavvufî hayat ve düşüncede mevcut olduğudur. Eserde tasavvuf ve kaynakları hakkında geniş bilgiler verilmiş; tasavvuf teriminin klasik kaynaklarda geçen altmış beş tarifi kronolojik
Tükendi
Freud, "tekerlek ve elektriğin icadı kadar mühim" dediği psikanalizin kurucusuydu. Ama onun kendisini, hakkında yargıda bulunmaya yetkili gördüğü bir alan daha vardı: Din. O bu alanda da birinci alanı olan psikanalizi kullandı. Ondan hareketle XVIII. asırdan itibaren başlayan ve XIX. asırda, kendisinin "çok etkilendiğim" dediği Darwin´le devam eden süreçte dine bir darbe de o vurdu. Batı´da felsefenin, biyolojinin, fiziğin temsil ettiği bilimle dine karşı kazanılan zaferin Freud´la birlikte artık psikoloji
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 982 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1