Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 169 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Eser, Çoşima Muharebesi, Çoşima Deniz Meydan Muharebesi ve Japon Denizi Muharebesi olarak bilinen muharebeyi konu edinmektedir. Bu muharebe, modern çelik gövdeli savaş gemilerine sahip donanmalar arasında gerçekleşen ve kazanan tarafın kesin olarak belli olduğu tek deniz muharebesidir. Muharebe 27-28 Mayıs 1905 tarihlerinde Çoşima Boğazında gerçekleşmiştir. Eser, muharebe esnasında bizzat Suvarof isimli amiralin vapurunda bulunan Binbaşı Viladimir Siminof tarafından savaşın nasıl icra edildiğine dair hikâye
Elinizdeki kitap, İslam hukukunun resmî hukuk uygulaması olma bakımından ayakta kalan son kalesini ele alıyor: İslam Aile Hukuku. Türkiye gibi aile hukuku alanında da İslam hukukunu terk eden istisnâî birkaç ülkeyi bir kenara koyarsak, Müslüman çoğunluğa sahip ülkelerin büyük kısmı aile hukuku alanını klasik mezhep sistematiği içerisinde olmasa da belli kodifikasyonlar çerçevesinde sistematize ederek uygulamaya devam etmiştir. Türkiye'deki İslam aile hukuku çalışmalarında bu uygulamaların ihmal edilmesi, bu
Tükendi
En kıymetli varlığımız olan çocuklarımızın okulda ve hayatın diğer safhalarında başarılı ve mutlu olmaları haliyle biz anne ve babaları da mutlu edecektir. Ancak onların başarılı olmaları, kariyer yapmaları, muteber meslek ve servet sahibi olmaları istenen bir şey olmakla birlikte yeterli değildir. Çocuklarımızın kariyerleri, meslekleri ve toplumdaki yerleri ne olursa olsun esas olan iyi birer insan olarak yetişmeleridir. Bunun için de aileden başlamak üzere iyi bir eğitim gerekmektedir. Ailede anne ve baba
Alemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Peygamberin (s.a.v.) hayatı ve uygulamaları gerek kendi zamanında gerekse daha sonra gelip onun tebliğini kabul eden Müslümanların yaşayış tarzında eskiye göre büyük ve muazzam denebilecek bir değişikliğin meydana gelmesine sebep olmuştur. İşte bunun içindir ki, Osmanlı devlet ve toplum hayatında Hz. Peygamber algısı, büyük bir önem taşımaktadır. (Hatta bu algı, öyle bir sevgi oluşturmuş ki; ordusuna, "Asâkir-i Mansûre-i Muhammediyye" askerine de "Mehmetçik" diyecek kad
Ve liseyi bitirdin. Şimdi hangi fakülteyi tercih etmeliydin? Sen, iki senedir Edebiyat Fakültesine gitmek istiyordun. Ailen bunu duyunca küplere bindi. Onlar, para yönetimi ile ilgili bir bölüm okumanı istiyorlardı. Mesela İktisat Fakültesine gitmeliydin onlara göre. Oysa iktisat, senin ilgi alanına girmiyordu. Bu tartışmalar içinde aklına gelen ilk soru şuydu: "Annenle baban niçin para yönetimine bu kadar çok önem veriyorlardı acaba?" Bu soruya cevap vermen o kadar zor değildi. Baban bir iş adamıydı, çocuk
Her eser hakkında olduğu gibi doğal olarak bu kitap için de şu soru sorulabilir: Bu kitabın yazılmasındaki gaye nedir? Bu kitabın yazılma gayesi; Allah'ın varlığını kevni, ilmi ve akli delillerle ispat ettikten sonra Allah'ın zatı, sıfatları, fiilleri ve isimleri hakkında gerekli bilgileri vererek onun doğru tanınmasına katkıda bulunmaktır. İnsan Allah'a inanmaya ve O'na iman etmeye muhtaçtır. Allah'a inanan, hayatı boyunca korku ve endişeye kapılmaz. Allah'a inanan, bedbin ve mutsuz olmaz, mutlu olur. Alla
"İslâmî ilimlerde ihtisaslaşma temayülü bir noktadan sonra herhangi bir disiplinde mütehassıs olan kişinin diğer disiplinlere oldukça yabancı kalması, kalabilmesi gibi garip bir duruma sebebiyet vermiştir. Söz konusu durum ise İslâm'ın parçacı bir yaklaşım ile ele alınmasına götürmüş ve pek çok âlim, kendi ihtisas sahasının hassasiyetleri ve öncelikleri çerçevesinde bir İslâm okuması, değerlendirmesi yapmaya başlamıştır. Farkında olunsun ya da olunmasın bütüncül bakışın kaybedilmesi İslâm'ın sıhhatli bir şe
İmam-ı Azam Ebû Hanîfe'nin mezhebinin delillerinin Kütüb-i Sitte imamlarına veya bazılarına muvâfakat ettiği hadisleri içeren bu eserin (Ukûdü'l-Cevâhiri'l-Münîfe) müellifi, son asırlarda yetişmiş en büyük hadis hâfızlarından Seyyid Muhammed Murtazâ ez-Zebîdî (ö. 1205/1791)'dir. Hadis, fıkıh, lügat, tasavvuf ve nesep ilimlerinde çok büyük alimdir.İmam Ebû Hanîfe'nin rivâyet ettiği hadisler Kütüb-ü Sitte'de yoksa diğer hadîs musannefâtına tek tek müracaat eder.İmam Zebîdî "Mukaddime" kısmında: "Bu kitabı yaz
Tükendi
Medeniyetin maddî ve manevî bütün unsurlarını bünyesinde toplayıp geliştiren İslâm, tabir caizse ilahî bir medeniyetin adı olmaktadır. Bunun için Müslümanlar, ilahî vahyin tedricî bir surette geliştirmeye çalıştığı medenî anlayışı bir hayat nizamı olarak kabul ettikleri gibi bunu hayatlarının her alanında uygulayıp tatbik etmeye Hz. Peygamber döneminden itibaren başladılar.Müslüman bir bünyeye istinad eden Osmanlı Devleti de, mensubu bulunduğu bu medeniyetin gerektirdiği her alanda ona uygun bir şekilde har
Ümmetin çoğunluğunun müntesibi olduğu İmam-ı Azam Ebû Hanife'nin eserleri konusunda ne yazık ki duyarlı olduğumuz söylenemez. Ebû Hanife ve eserleri konusunda yayınevi olarak biz, kendimizi daha sorumlu tutarak, özellikle böyle bir çalışmaya duyarsız kalamazdık... Bizim tercüme ve şerhini yaptığımız Müsned, İmam Ebû Hanîfe'nin Ali el-Karî merhum tarafından şerh edilen, el-Havârizmî'nin Câmi'u'l-Mesânîd'inin ihtisarıdır. İmam adına tarih içinde derlenmiş çok sayıda Müsned'in ?ki bunlardan çok az bir kısmı b
Tükendi
İnsan için İslam'dan başka kurtuluş yolu yoktur. Bu yola girebilmek için insanın önüne çeşitli engeller çıkacaktır. Bu engelleri çıkaranlar ise İslam'ın düşmanlarıdır. Peki kimlerdir İslam'ın düşmanları? Müslümanlar, bugünkü düştükleri durumdan kurtulabilmeleri için yegâne dost İslam'a sımsıkı sarılmalıdır. Çünkü İslam, Müslüman halklarının ilklerini nasıl ki zulmetten, esaretten ve karanlıktan kurtardı ise bugünkü halkları da kurtaracak, adalete eriştirecek, dünyanın darlığından genişliğe çıkaracak, ahir
"Modern" kelimesinin "sanayi, teknoloji ve sanatta yenilik" manası ön plana çıkarılmasından dolayı insanların zihninde modernleşme hakkında pozitif bir algı oluşsa da Modernizm, sadece akla ve pozitif bilime dayalı bilgiyi geçerli kabul ettiğinden dini ve geleneği reddeden bir hareket olarak gelişmiştir. Modernizm'in dine yaklaşımının asırlarca bilimsel düşünce üzerinde baskı kuran Hristiyanlığa karşı gelişen bir tepki hareketi olma yönünü dikkate almayan Jön Türkler, modernleşmek için batıda olduğu gibi di
Günümüzde Bulgaristan'ın güney kesiminde yer alan Filibe, Osmanlı Devleti döneminde Balkanların önemli şehirlerindendir. Tarihi boyunca birçok devletin hâkimiyetinde kalan ve sık sık düşman saldırılarıyla tahrip olan Filibe, 1364 yılında Osmanlılar tarafından fethedildikten sonra istikrara ve huzura kavuşmuştur. Filibe, Osmanlı Devleti döneminde İstanbul'dan başlayıp Belgrad'a kadar uzanan askerî, ticârî ve siyasî bakımdan Balkan yarımadasının en işlek yolu üzerinde kurulmuş bir şehirdir. Asya'yı Avrupa'ya
Tercümesini sunduğumuz bu kitap, oğlu Yûsuf'un babası İmam Ebû Yûsuf vasıtası ile rivayet ettiği 1085 adet hadis-i şerif ihtiva etmektedir. İmam Ebû Yûsuf'un "Kitâbü'l-Âsâr"ı, Ebû Hanîfe'nin "Müsned"i mahiyetindedir. Çünkü kitapta rivâyet edilen hadislerin 1024 tanesi hocası İmam Ebû Hanîfe vasıtası iledir. İmam Azam Ebû Hanîfe'ye nispet edilen 14 adet Müsned vardır. "Kitâbü'l-Âsâr"da; merfu, mevkuf, mürsel ve belâğ şeklinde rivâyet edilen hadisler vardır. "Kitâbü'l-Âsâr"da müsned hadislerin sayısı 88'di
Tükendi
İslâm dünyasının, dinî, adlî, sosyal, ekonomik beledî, mimarî ve kültürel yönlerini bir araya getirip sergileyen bu eser, aynı zamanda medeniyetimizin geçirmiş olduğu merhaleleri ve ulaştığı seviyeyi de ortaya koymaktadır. Bu eser, temel kaynaklar ile arşiv belgelerinin ışığı altında kaleme alınmıştır. Her biri, kültürümüzün bir cephesini aydınlatan yazılardan oluşmaktadır. Bu çalışmamız, günümüzde yanlış veya eksik bilinen bazı konuların gerçek kimliğini ortaya çıkarmakla kalmıyor, aynı zamanda medeniyet
Bu gün şehirlerde meskun olanların bir kısmının çocukluğu köylerde geçmiştir. Köylerimiz, insanların tabiat ile iç içe olduğu ve pek çok unsurun asli haliyle bulunduğu yerlerdir. Bu eserde Anadolu'muzun (Karadeniz) bir köyünün bundan kırk yıl önceki kültürüne dair unsurlara yer verilmiştir. Pek çok hususun hızla değişim geçirdiği günümüzde, hafızamızı ve natıkamızı diri tutmak adına hatırda kalanları imkân ölçüsünde satırlara emanet etmek gerekir. Söz uçar, yazı kalır...
Tükendi
İnsanlık tarihi kadar eski olan insanın kendini anlama ve anlamlandırma mücadelesi yani ‘Eşref-i Mahlukaat'ı Anlama' gayreti bugün de hız kesmeden devam ediyor. Evrim konusundaki çalışmalar bugün söz konusu gayretin önemli bir ayağını oluşturmaktadır. Fakat evrim konusundaki çalışma ve bu çalışmalardan hasıl olan bilgilerle İslâm buyrukları arasındaki münasebet etrafında ciddi bir kriz söz konusudur. Yaptığımız çalışma, işbu krizin sebeplerini, ana hattı olan ‘Evrim İslam (Kur'an) Münasebetindeki Usuli H
Tükendi
Altı kişilik grup içinde dört farklı dünya çıkmıştı ortaya: İlki, Sultan Hanım ile Muazzez Hanım'ın gizli ittifakları. İkincisi, Servet'in kendini ele vermemekle birlikte tehlikeli bir yönü olduğunu belli eden karanlık dünyası. Üçüncüsü, Fikret Bey ile Muzaffer Bey'in kazanma hırsı üzerine kurulan seçim dünyası. Dördüncüsü ise, benim diğer üç dünya ile hiç ilgisi olmayan her türlü şaibeden uzak saf dünyam. Bu dört dünyanın çarpışmasından ortaya nasıl bir dünya çıkardı? Ayrıca çevremdeki insan sayısı a
Her insan, tabii olarak şu on üç sorunun cevabını merak eder: 1-İnsan nasıl yaratılmıştır. 2-İnsanın üstün ve zayıf nitelikleri nelerdir? 3-Kur'an'da, bütün insanlara hitap edilmesinin hikmeti nedir? 4-İnsan, nefsi konusunda hangi bilgilere sahip olmalıdır? 5-İnsanın, cüzi iradesi konusundaki iradesi nasıl olmalıdır? 6-İnsan, nelerden sorumludur? 7-İnsan, doğru yolu bulmak için ne yapmalıdır. 8-Yeryüzünde insana hizmet etmekle görevlendirilen varlıkların misyonlarını nasıl değerlendirmek gerekir? 9-Allah'ın
ASR-I SAADET'İN İNCİLERİ Bu kıymetli eser, Asr-ı Saadet döneminde yaşamış hanımların hayatlarına bir kapı açmaktadır. Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v) mübarek hanımları, kızları, hala ve teyzeleri, diğer yakın akrabaları ve Ashâb-ı Güzin'den olan diğer hanım sahabîlerin hayatlarına misafir olup, Asr-ı Saadet devrine bir de hanımların penceresinden bakarken, O'nların hayatlarını soluklama fırsatı bulacaksınız. Bu eseri okuyunca, sanılanın aksine, İslâm'ın kadına verdiği değeri daha iyi anlayıp, kadının
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 169 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2