Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 166 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Çağdaş İslam düşüncesi tarihinde Kur'an hakkında çok yetkin ve derinlikli çalışmalar yapılmış olmasına rağmen doğrudan Kur'an'ın kendisinin aynı ölçüde derin ve köklü bir yorumu fazla değildir. Esed'in Kur'an Mesajı adlı çalışması işte böyle bakir bir alanda, Esed'in sahip olduğu objektif vasıfların ve halisane niyet ve çabalarının ürünü olarak ortaya çıkan değerli bir eserdir. Esed, bu çalışmasıyla çağdaş İslam düşüncesine en zengin ve değerli katkılardan birini gerçekleştiren bir düşünür olma sıfatını fa
Tükendi
Çağdaş İslam düşüncesi tarihinde Kur'an hakkında çok yetkin ve derinlikli çalışmalar yapılmış olmasına rağmen doğrudan Kur'an'ın kendisinin aynı ölçüde derin ve köklü bir yorumu fazla değildir. Esed'in Kur'an Mesajı adlı çalışması işte böyle bakir bir alanda, Esed'in sahip olduğu objektif vasıfların ve halisane niyet ve çabalarının ürünü olarak ortaya çıkan değerli bir eserdir. Esed, bu çalışmasıyla çağdaş İslam düşüncesine en zengin ve değerli katkılardan birini gerçekleştiren bir düşünür olma sıfatını fa
Tükendi
Firʿavn kavmiyle alakalı âyetlerوَلَقَدْ فَتَنَّا قَبْلَهُمْ قَوْمَ فِرْعَوْنَ / Andolsun ki biz bunlardan evvel Fir'avn kavmini de imtihan ettik şeklinde 17. âyette, Tübba kavmiyle alakalı âyetler ise أَهُمْ خَيْرٌ أَمْ قَوْمُ تُبَّعٍ / Bunlar mı hayırlı, yoksa Tübba kavmi mi? şeklinde 37. âyette başlamıştır. Bu Firʿavn'un kavminin ve İsrail oğullarının zikredilmesinden maksadın bu ibtilaolduğuna işaret eder ki onların kıssası da buna benzer bir şekilde sona ermiş, 33. âyette, وَآتَيْنَاهُم مِّنَ الْآيَاتِ
Tükendi
Batılılar Müslüman ülkelerde politik gücün yeniden dirilmesini ve Müslüman sosyal ve entelektüel hayatında İslâm'ın ilk dönemlerdeki hâkim konumunu yeniden kazanmasını önlemek için ellerinden gelen her şeyi yapmaktadırlar. Savaşma araçları yalnızca politik değil, aynı zamanda kültüreldir de... Müslüman dünyasında Batılı okullar ve eğitimde Batı kaynaklı yöntemler vasıtasıyla, genç Müslüman kadın ve erkeklerin zihinlerinde sosyal bir doktrin olarak İslâm'a karşı güvensizlik tohumları ekilmektedir. İslâm'ı it
İslâm hakkında, onun gerçekten ifade ettiği anlam hakkında, onun gerçek kurallarının ne olduğu hakkında yeniden düşünmeye başlamalıyız. Çünkü yüzyıllardır bu meseleler hakkında düşünmeye son vermiş ve yalnızca bizden önceki Müslüman kuşakların İslâm hakkında düşündükleri şeylere bel bağlamış bulunmaktayız. Dolayısıyla da mevcut teolojimiz [kelam] ve hukuk ilmimiz [fıkıh], orijinal gayesi bağlamında tanınmaz hale gelmiş, eski model elbiselerin mekanik bir şekilde alınıp satıldığı, yamanıp tekrar satıldığı ve
Tükendi
Önce camide binlerce cemaati görmemin ve sonra da kürkçüde yaşadığım deneyimin sebep olduğu beklenmeyen bir şevkle Türkiye'nin Başbakan'ı Celal Bayar ve Yasama Meclisi'nin Başkanı Adnan Menderes ile ilk görüşmemi yaptım. Kahvemizi yudumlarken, büyük nüfusundan, askeri gücünden ve en önemlisi ‘İslam'ın aslanları' olarak yüzyıllarca süren tarihlerinden dolayı, oluşturulmasında Türkiye'nin elbette çok belirleyici bir rol oynaması gerektiği Müslüman Milletler Birliği'nin kurulması planını açıkladım. Hem Bayar
Tükendi
Bu kitabı yazdığım zaman niyetim, Müslümanların, güçlü Batı toplumlarının tümünden sosyal ve kültürel olarak farklı olduklarının bilincini depreştirmek ve böylece, yüzyıllardır süregelen toplumsal mutlak durgunluk ve entelektüel kısırlıktan sonra, temel "farklılığı" canlı tutmalarına ve kültürel olarak onları tekrar yaratıcı kılmaya yardım edecek olan kendi gelenek ve kurumlarıyla iftihar etmelerini sağlamak ve bunları koruma isteklerini arttırmaktı.
Çünkü Allâh akılları; hikmetin kaynakları, görüşlerin çekip çıkarıcısı, anlayışın keşfedicisi, ilmin barınağı, gözlerin nûru ve elde edilen her bilginin sığınağı kılmıştır. İnsân, akıl sâyesinde kendisine bildirilen gayb ilmine dâir delîl getirebilir. Akıl sâyesinde, amelleri olmadan önce takdîr eder; varlığa gelmeden önceonların sonuçlarını bilir. Organlar, aklın emriyle harekete geçerler; ona derhal itâ'at ederler veya onları menedip çirkin gördüğü şeylerden alıkorlar.
Amme Cüzü Tefsîri, Muhammed Abduh'un Avrupa seyahati esnasında yazmaya başlayıp Tunus'ta tamamladığı ve üyesi bulunduğu Cemiyet-i Hayriyye-i İslâmiyye'nin açtığı okullarda okutulmak üzere 1903 yılında basılmış olan eseridir. Eser sâde bir dille kaleme alınmış olup Abduh'un tefsîrdeki metod ve anlayışını açık bir şekilde yansıtmaktadır. Abduh'un, Fâtiha Sûresi Tefsîri ise, 1905 yılında Kahire'de basılmıştır. Kur'ân'ı dinleyen bir koyun çobanı bedevî, sahip olduğu hassasiyet ve duy
Yazarının tabiriyle bir "milli seyahat" olan elinizdeki eser, ismi mahfuz bir devlet görevlisi ya da gazeteci tarafından 1892 yılının Mayıs-Aralık aylarında İstanbul'dan başlayıp Bağdat'a kadar kara, deniz, nehir ve demir yoluyla ve tren, gemi, kelek, araba ve at üzerinde yapılan bir seyahatta kaleme alınan 25 mektuptan oluşmaktadır. Döneminde tefrika edilen ve kitap şeklinde yayımlanan; edebî çeşnisi, üslup ve anlatımıyla, yetkin bir kalemden çıktığı anlaşılan ve –sırasıyla– Samsun, Amasya, Tokat, Sivas,
Geride bıraktığımız yüzyılda, Batılı devletler; bencillik, çıkarcılık, gurur, gücüne olan aşırı tutku gibi sebeplerle, bütün bir dünyanın ateşler içinde kavrulmasına, milyonlarca insanın ölümüne, ülke ve şehirlerin yerle bir olmasına yol açan iki dünya savaşı çıkarmışlardı. Bu savaşların birincisinde ve en civcivli döneminde (1916-18), o günkü devletler manzumesindeki en önemli ve etkili aktör olan İngiltere'nin başında Lloyd George bulunmaktaydı. Bu konumdaki bir kişinin kendi dönemine ilişkin söyledikler
Tükendi
Sevda Güner'in bu çalışmasının, 21. Yüzyılda daha da karmaşık bir mahiyet arz etmeye başlayan uluslararası ilişkileri anlamamıza yardımcı olacağını düşünüyorum. Prof. Dr. Çağrı Erhan, Altınbaş Üniversitesi Rektörü Türkiye'de bu alada ciddi, yerli (kopyala yapıştır, ya da çeviri olmayan) başvuru kitabı o kadar azdır ki. Bu nedenle Sevda Güner Hanım'ın bu eseri çok önemlidir ve konuya bir nebze eğilmek isteyen her profesyonelin mutlaka incelenmesi gereken bir kaynak olarak temayüz etmektedir. Öte yandan kitab
Tükendi
Önceki kitabımızda Kur'ân'ın Arap dilinde olmasına rağmen Türkçe'de Arapça'dan geçmiş pek çok kelime olması dolayısıyla bizim için yabancı dilde yazılı bir kitap hükmünde olmayacağından bahsetmiş ve Kur'ân'da geçen kelimelerin büyük bir kısmının Türkçe'de bir şekliyle kullanılmasından hareketle birkaç sözlük hazırlamıştık. Ancak kafa yapımızı bu şekilde düşünmeye alıştırmak söylendiği kadar kolay değildir. Aslında belki de daha önce hiç böyle düşünmediğimiz için bu bize zor geliyordur. Ben çeşitli vesilele
Tükendi
Çağdaş İslam düşüncesi tarihinde Kur'an hakkında çok yetkin ve derinlikli çalışmalar yapılmış olmasına rağmen doğrudan Kur'an'ın kendisinin aynı ölçüde derin ve köklü bir yorumu fazla değildir. Esed'in Kur'an Mesajı adlı çalışması işte böyle bakir bir alanda, Esed'in sahip olduğu objektif vasıfların ve halisane niyet ve çabalarının ürünü olarak ortaya çıkan değerli bir eserdir. Esed, bu çalışmasıyla çağdaş İslam düşüncesine en zengin ve değerli katkılardan birini gerçekleştiren bir düşünür olma sıf
Tükendi
Çağdaş İslam düşüncesi tarihinde Kur'an hakkında çok yetkin ve derinlikli çalışmalar yapılmış olmasına rağmen doğrudan Kur'an'ın kendisinin aynı ölçüde derin ve köklü bir yorumu fazla değildir. Esed'in Kur'an Mesajı adlı çalışması işte böyle bakir bir alanda, Esed'in sahip olduğu objektif vasıfların ve halisane niyet ve çabalarının ürünü olarak ortaya çıkan değerli bir eserdir. Esed, bu çalışmasıyla çağdaş İslam düşüncesine en zengin ve değerli katkılardan birini gerçekleştiren bir düşünür olma sıf
Tükendi
Türk Cilt Sanatı kitabımın yayımlandığı 1998 yılından sonra da,gerek Süleymaniye Kütüphanesi'nde gerekse İstanbul ve Anadolu'daki yazma eser kütüphanelerinde yaptığım araştırmalarda pek çok güzel cilt tesbit ettim. Bunlar arasından, okurların bazı sorularına açıklık getirebilmek amacıyla, özellikle Fatih Saray Nakkaşhanesi ciltleriyle 17. ve 18. yüzyıl cilt örnekleri, kitabın bu baskısına eklendi. Resim örnekleri iki katına çıkarıldı. Açıklamalar arttı ve Ciltçiler (Mücellidan) bölümü genişletildi. Ayrıca,
Tükendi
Arap ve Fars kökenli toplumlar gibi Türkler de İslâm'a girdikten sonra çeşitli ilim dallarında eserler vermiş, öğrenciler yetiştirmiştir. İslamî tefekkür müktesebatı olarak da adlandırabileceğimiz Kelam ilmi bunlardan biridir. Toplumların, kendi tarih ve gelenekleriyle yoğurup şekillendirdikleri düşünce tarzı ve bilgi birikimlerini dinî görüşlerine de yansıttıkları bilinen bir gerçektir. Bu çalışmamızda Türk kelamcılarının biyografilerini, eserlerini ve Kelam ilmindeki yerlerini ortaya koymayı amaçladık.
Tükendi
12 Eylül 1980 tarihi, Türkiye'nin kendi gençliğine, ve geleceğine neleri reva gördüğünün tarihidir. Cumhuriyetten sonra ortaya koyabildiğimiz en sahih gelecek tasavvuru, 12 Eylül öncesi gençliğinin gördüğü ‘rüya' idi. Daha iyisini tasavvur edemedik. Çünkü 12 Eylül bütün tasavvurlara ‘el koydu'. Muhayyileleri kilit altına aldı... Ve Türkiye'nin gençlik rüyasını yani umudunu yargıladı. Umut yargılanabilir mi yahu.? Yargıladılar işte. Solda ve sağda umutlarının peşinde 'dağlar gibi gençler alemde perişan ol
Tükendi
Kız çocuklarını gömmek Arap ahlakından değildir. Bu; kaba, gayri medeni Arapların adeti olup gerçekten az görülen bir şeydir. Bu öyle bir musîbettir ki düşman saldırısında kadınların esir düşmesiyle vuku bulur. Böyle durumlarda elde edilen erkek esirler de başa bela olmuştur ancak esir kadınlar daha büyük beladır. Araplar mallarını, evlerini, arazilerini, kadınlarını ve bundan daha değerli birçok şeyi savunmak için savaşıyorlardı. Kadınlar, Araplara savaşlarında eşlik eder, kuvvetlerini takviye eder, deste
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 166 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2