Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 166 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Müslümanların kahir ekseriyetinin İslâm’ı anlamakta ve onunla sağlıklı bir ilişki kurmakta arzulanan bilinç düzeyinde olmadığını söyleyebiliriz. Öyle ki İslâm’ın yönetimde, siyasette, ekonomide, sosyal hayatta, fertlerin ve toplumların maslahatlarını ilgilendiren diğer alanlarda nasıl uygulanacağı, mevcut sistemlere karşı ne gibi alternatifler sunacağı, insanı insanın kurdu olmaktan nasıl kurtaracağı ile ilgili yapılan çalışmalar son derece sınırlıdır. Bu kitapta İslâm’ın yönetimle ilgili yaklaşımlarını,
Tükendi
Ey Müslümanlar! İşte devletleriniz! Onlar, havasına ve karasına tahakküm eden, doğal kaynaklarını ele geçiren sömürgecilerin avucundadır. Onların mallarınızı çalmak, rızıklarınızı yağmalamak, kanınızı akıtmak, saygınlığınızı yok etmek, inançlarınızla alay etmek ve dininizi değiştirmekten başka amaçları yoktur. Ey Müslümanlar! İşte kanunlarınız! Onlar, size ait değildir ve bu kanunların sizinle bir ilgisi yoktur. Onlarda sizin şuurunuzu rahatsız eden, inançlarınıza saldıran ve aranızda fesadı yayan unsurl
Tükendi
Hayat hikâyelerinde her insanın tecrübe ettiği konjonktürün sosyo-kültürel hayatın gündelik yaşamın ilişkilerin davranma biçimlerinin sıkıntıların ve sıkıntılarla baş etme yöntemlerinin metin sahibinde nasıl formüle edildiğini görürüz. Zaman sosyal hayat ilişkisi kitaba ismini veren briç oyunu gibidir. Amcalar da dâhil ailede birçok kişinin oynadığı briç oyununa küçük yaşlarda F. Serap Hocahanım da kalır. Öyle ki briç kulübüne üye olması ve yarışmalara katılması dahi istenir ondan. "Briç oyununu bilmeye med
Tükendi
Her Müslüman, Kur’ân’ı okurken veya dinlerken Rabbinin sözlerini anlayabilmeyi hayal eder. Bu kitabı, hiç Arapça bilmeyenlerin bunu gerçekleştirme yolunda büyük bir adım atmasına yardımcı olmak için tasarladık. Bu kitapta toplam 214 kelime yer almaktadır. Bunlar geçiş sıklığına göre tanıtılmış, Kur’ân’daki geçiş şekilleri, manaları ve Türkçede kullanılan türevleri verilmiştir. İçinde geçtiği bir ayet paylaşılmıştır. Bu kelimeler Kur’ân’daki bütün kelimelerin %80’ini oluşturmaktadır. Bunların çoğ
Tükendi
Kazan’ın Buva beldesinden imam, şeyh ve müderris Nurali bin Hasan, 1906’da, oğlunu Dâru’l-Muallimîn’e kaydettirmek ve Bursa kaplıcalarından yararlanmak amacıyla İstanbul’a gelir. Burada Halim Sabit’in (Şibay) rehberliğinde cami, türbe, müze, medrese ve tekkeleri dolaşır, kütüphanelere kitaplarını takdim eder; şeyhülislâm Cemaleddin Efendi, Ebu’l-Hüdâ Efendi, Şeyh İbrahim Zafir vs. ile görüşür; tekkelerde zikir ve hatmelere, camilerde Buhârî hatimleriyle ders ve vaazlara katılır; şeyhülislâmlığa “kocanın
Tükendi
Osmanlı’nın son döneminde önemli mevkilerde bulunan iki şahsiyet: Golç ve Mahmut Şevket Paşalar… Ve 1883’te Mekteb-i Harbiye’de başlayıp, Mahmut Şevket’in 1913’te öldürülüşüne dek süren dostlukları… Mahmut Şevket’in vefatından sonra, Golç, Alman taraftarı olarak tanınan dostuyla ilgili hatıralarını neşreder. Mahmut Şevket’in kişiliği, görevine düşkünlüğü, hasta olacak kadar çalışkanlığı; mektupları gibi kişisel bilgilerin ötesinde; Türk-Alman münasebetlerinin seyir ve düzeyini de gözler önüne seren ha
Tükendi
Tanınmış yazarlarımızdan Münevver Ayaşlı’nın amcası, Selanik’e bağlı Menlik’e yerleşmiş Erzincan kökenli Bağanoğulları ailesinden, bölgede bir tür ombudsmanlık görevi gören Bektaşi Rıfat Bey’in üçü asker beş oğlundan emekli Binbaşı Ali Haydar Bey’in, 1800’lü yılların sonlarında Menlik’te başlayıp İstanbul ve Rumeli’de devam eden ve Bağdat, Musul ve Kerkük’te son bulan hatıraları… Menlik şehri ve yaşantısı; Sarıkaçanlar-Karakaçanlar; Bulgarlarla dönmelerin Müslümanlar ve devlet ile olan ilişkileri; Bulgar
Tükendi
Ülkemizin Kur'an Meal ve Tefsiri alanındaki dev eseri Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Hocaefendi'nin "Hak Dini Kur'an Dili Osmanlıca el yazması orijinal nüshası üzerinde yapılan titiz bir araştırma ve beş yıl süren hassas bir çalışma sonunda ilk defa: Metindeki atlamalar Tekrarlar Tercüme bozuklukları Cümle düşüklükleri Ayetler ifade ve bölümler arasındaki kopukluklar giderilmiş olarak muhtasar tek cilt halinde halkımızın hizmetine sunuluyor.
Tükendi
Kaynakların yönetimi ve ilkeleri insanların mutluluğuyla doğrudan ilgilidir. Bir ülkenin yönetimi kaynakları dağıtımda yaptığı tercihlere göre toplumdaki insanların refahına katkıda bulunur. Dünyada uygulanan farklı ekonomik ve idari sistemler ülkelerin ve insanların çoğunluğunun bir grup azınlık tarafından sömürülmesine kapı aralamaktadır. Ülkelerin kaynakları ve insanların emekleri bu küçük azınlığın çıkarları doğrultusunda kullanılmaktadır. Bu eşitsizlik ve adaletsizliğe karşı gelmek kaynakların hakça da
Tükendi
Müslümanların zayıflıktan zayıflığa koşması ve cehaletten cehalete dolaşması hepimiz için üzüntü sebebidir. Zira bizler, içinde bulunduğumuz durumun gerçek sebebinin İslâm şeriatını bilmemek, onu kemâline ve yüceliğine uygun şekilde hayata geçirmemek olduğunun farkında değiliz. Bozuk beşerî kanunlara sarılmanın bizi ifsat ettiğini, zayıflık ve zillete uğrattığını da görmüyoruz. Ben, İslâm şeriatının hükümlerini bilgisizliğimiz yüzünden ve âlimlerimiz onları bize anlatmaktan aciz olduğu için terk ettiğimize
Tükendi
Kaynakların yönetimi ve ilkeleri insanların mutluluğuyla doğrudan ilgilidir. Bir ülkenin yönetimi kaynakları dağıtımda yaptığı tercihlere göre toplumdaki insanların refahına katkıda bulunur. Dünyada uygulanan farklı ekonomik ve idari sistemler ülkelerin ve insanların çoğunluğunun bir grup azınlık tarafından sömürülmesine kapı aralamaktadır. Ülkelerin kaynakları ve insanların emekleri bu küçük azınlığın çıkarları doğrultusunda kullanılmaktadır. Bu eşitsizlik ve adaletsizliğe karşı gelmek kaynakların hakça da
Tükendi
Birinci elden kaynaklara, arşiv belgelerine, fotoğraflara, tarihî bilgilere ve kisilerin sahitliklerine basvurularak hazırlanan "Harput Yollarında" adlı bu eserin yazarı Ishak Sunguroglu, belge ve bilgileri, soguk ve akademik bir havada degil, duygu ve düsüncelerin, geçmisin, hatıraların özlemi içinde ele almıstır. Ishak Sunguroglu için Harput, Harput'un eski günleri, artık çok uzaklardadır. Çocukluk ve gençligini yasadıgı, binlerce yıllık tarihe sahip olan bu sehir yok olmustur. Eski ihtişamından eser
İslamcılık, özü itibarıyla sömürgeci güçlerin hayatın her alanında artan hâkimiyeti karşısında, temel kaynağı Kur'an olan bir toplumu ve devleti yaşatma mücadelesi olarak ortaya çıkmış; İslam'ın siyasi hâkimiyetini kaybettiği dönemlerde ise İslam'ı, hayatın her alanında tekrar etkin kılabilmenin adı olmuştur. Bu mücadele, kimi zaman cemaat-tarikat kimi zamansa siyasi parti kimliği ile sürdürülmeye çalışılmıştır. Bu çalışma, İslam coğrafyasında 17 ve 18. yüzyılda hızla yayılan sömürge faaliyetlerine karşı b
Tükendi
Üç Tarz-ı Siyaset'in yazarı olan Yusuf Akçura, 1913'te, Suriye ve Filistin'de bir seyahat yaparak Beyrut, Yafa, Telaviv ve Kudüs şehirlerini dolaşır. Ve izlenimlerini, mektuplar halinde, Orenburg'da yayımlanmakta olan Vakit gazetesinde neşreder. Mektuplar; O dönemdeki Türk-Arap ilişkileri; Arap ihtilal hareketi, Arap milliyetçiliği ve Arap milliyetçilerinin faaliyet ve istekleri; Amerika, Rusya, Almanya, İngiltere, Fransa, Macaristan gibi ülkelerin bölge üzerindeki emelleri ve o yöndeki faaliyetleri; Si
Tükendi
İslamcılık, İslam'dan bağımsız bir ideolojik ve siyasal hareket değildir. Bu nedenle modern dönemlere özgü bir ideoloji formu taşıyan İslamcılığın nasıl olup da bir dinden bir ideoloji formuna dönüştüğünü anlamak açısından biraz tarihsel sürece yoğunlaşmak açıklayıcı olacaktır. Bu çalışmada İslamcılığı anlamaya yardımcı olması bakımından İslam'ın siyasallaşma süreci ve İslamcılığın varoluş kökenleri araştırılmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda 18 ve 19. yüzyıllarda İslam dünyasının karşı karşıya kaldığı krizler
Tükendi
Türk siyasal hayatının en etkin hareketlerinden "Millî Görüş"ün ilk partileşme denemesi olan MNP, devamında kurulan RP ve FP ile aynı gerekçelere dayanılarak kapatıldı. Dolayısıyla MNP üzerine yapılan bu çalışma siyasal hayatımızın uzun bir döneminde oldukça etkili olmuş bu hareketin tarihini anlamaya bir giriş olacaktır. Çünkü MNP, adeta böyle bir tarihin resmî başlangıcıdır. Türkiye'de MNP ve devamında kurulan "Millî Görüş" partileriyle yoğunlaşan laiklik, din ve siyaset, siyasal İslamcılık eksenli tartış
Tükendi
Farklı kültürleri bir arada yaşabilme konusunda Osmanlı Devleti ve toplum yapısı ilginç bir deneyim sunmaktadır bizlere. Osmanlı bakiyesi olan coğrafyada bugün yirmiden fazla bağımsız devlet yer almaktadır. O dönemde bu topraklarda onlarca dini, mezhebi ve etnik grup yaşamaktaydı. Osmanlılar, yaklaşık altı yüz yıl boyunca çeşitli dinlerden, mezheplerden ve etnik unsurlardan oluşan milletleri bir arada yönettiler. Osmanlı Devleti en son İslâm İmparatorluğuydu. Kuruluştan itibaren Osmanlı yönetimi ve toplumu
Tükendi
İslam düşüncesinin yüzyıllardır süregelen en önemli sorunlarından birini oluşturan; din-dünya, akıl-nakil, ilim-iman, şeriat-hikmet ilişkisinin belirlenip buna göre İslam'ın yeni gelişen olaylara intibak ettirilmesi meselesi, büyük fikir ayrılıklarının doğmasına hatta itikadi mezheblerin oluşumuna neden olmuştur. Konunun öneminden dolayı, İmam-Azam'dan bu yana İslam bilgin ve düşünürlerinin büyük bir kısmı bu mevzuda küçük-büyük eserler kaleme almışlardır. İmam Gazzali'nin "Tehafutü'l-Felasife" isimli eseri
Nasıl oluyor da Müslüman toplumlar, yüzlerce yıldır diğer toplumların gıpta ettiği, örnek aldığı birer toplum iken, sonradan hakir gördükleri, ezdikleri, sömürdükleri birer toplum haline gelmişlerdir? Dünya ve ahiret saadetini temin edecek olan İslam dininin müntesipleri neden böyle bir duruma düşmüştür? Kur'an'a ve Peygamber'e inananların izzet sahibi, onurlu ve gururlu birer toplum olmaları gerekirken bugünkü halleriyle bunu hayal etmeleri bile zor görünüyor. İyi de niçin? Gerçek şu ki, bizler Müslümanız
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 166 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1