Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 258 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
1958 yılının Ekim ayında Denizli’nin Bekilli ilçesinde doğdu . Dört çocuklu bir ailenin sonuncu çocuğu olarak öğrenimini Ahmet Müftü Hulisi İlkokulu, Cumhuriyet Ortaokulu, Denizli Sanat Okulu ‘nda tamamladıktan sonra, 1976 yılında İDMMA’ya bağlı (İstanbul Devlet Mühendislik, Mimarlık Akademisi) Vatan Mühendislik Yüksek Okulu Elektrik Mühendisliği bölümüne girdi. Bu tarihten sonra devrimci mücadelenin bir parçası oldu. 12 Eylül Cuntası ile aranmaya başladıve 1982 yılında cezaevleriyle tanıştı. Devrimci So
Tükendi
"Çektim yüzümü gölgemi kurşuni zamandan Yavaşlığa döndüm Sürülmesin izim"
Tükendi
"Delilik Kuş misali Kimin balkonuna konacağını, Kendi bilir"
Tükendi
"‘Bacardi Şişesine Şaşırmış Mıydı Dalgıç Ki Bu Durumda Su Çiçeğidir Gelincik’ Yakamozlardır Yelkovanların Kerterezleri Aynasını Yalayacak Bir Kedi Sonra Tüylerini ‘Çingeneler Gül Satar Değil Mi Madam Denizin Tuzu Çürütür Saksıları Misket Müzayedelerinde Kalyon Satılmaz Değil Mi Yasemin Mavi Bir Ölüm Pikaresk Yüzüyle Hüznün Unutuluyor Değil Mi’"
Tükendi
"O merhum saçlarını savur. Deri değiştirmeye başlasan iyi olur. Reçel tüten kazanlarda dalgıçlık oynuyor, Kasıklarında o meyvemsi koku ile yine başbaşa kalıyorsun. Dört duvar arası, kıvrım kıvrımsın. Ama paket hala dolu, çakmak köşede. (Sifon gürültüsüyle kendine gelir.) Eee ne derler bilirsin: “Neye niyet, Neye kısmet…”
Tükendi
İnsan soyu düşüncenin soyutlama gücüyle buluştuğundan bu yana evreni, yaşamı, varlığı, varoluşu anlamlandırma çabası içinde oldu hep. Tarihin arkaik çağlarından günümüze epistemolo- jik anlama ve anlamlandırma biçimleri olarak şiir, din, felsefe, bilim; varoluş bilgisinin peşinden koş- tu. Soyutlama yeteneğine sahip insan nesli, sonsuz zamanda sınırlı bir benlik. Pozitif anlamlandırma düzenekleri kadar, kozmik varoluşun anlamsızlık tanımıyla yadsınması da düşünsel süreçlerin ana da- marlarından biri oldu. B
Tükendi
"Aslında çocukluğum, ilk gençliğim, kocasından, çocuklarından, dünyadan kaçıp mutfaklarına ve ev işlerine sığınan kadınlarla geçti. Omuzları düşük, gözleri her şeye kapalı bezgin kadınlar… Onlardan biri olmanın çaresizliğini hep içimde duydum. Onlardan biri olmak hiç kimse için, hiç de o kadar uzak bir olasılık değil, çünkü onlar hala her yerdeler. Bu bir varoluş sızısıydı. Mutfağın nasıl bir sığınak yeri olduğunu bildiğim için yemek yapmak ve öğrenmek hiç içimden gelmezdi. Bunlardan kaçıp kime kızacağımı
Tükendi
"Ömür bir arının iğnesi Vurdukça ölüyor her doğan güneş Bağırsakları ışıldayan zaman geçmek nedir biliyor Geçtikçe gülüyor Ne yaramaz çocuk bu zaman!"
Tükendi
"Kendine ait bir ses, kendine ait bir tavırla yazmak “nevi şahsına münhasır” şairlere özgüdür. Bir Alihan Çetiner şiiri ile karşı karşıya olduğumuz kesin. Alihan’ın şiirlerinden yükselen her itiraza katılmasanız da o şiirle kol kola gönül gönüle yürümekten kendinizi alıkoyamazsınız. Daha ilk şiir ve ilk kitabında şiirini kalınlaştırmış bir şairle tanışmaktan duyduğum mutlululuğu ve sevinci söylemek isterim. İnancı, kavgayı ve itirazı kapkalın çizen şiirler her biri. Şair, yaşadığı dönemin, çağının tanığı, g
"Dün gece mor bir kuytuda açtık Kimse duymadı çığlığımızı Tutunduk su gibi kayıp gidene Elini aradım yoktu sarmaşıklar yürüdü saçlarına Alışmadığım bu derinlik boğacaktı seni Cansız kollarını dolayacaktın boynuma Teninin son sıcaklığını içecektim Yalnızlığımı Gecenin kirpiklerine gümüş bir nehir tünedi"
Tükendi
"29 çeken 2020 Şubat’ında bir şiir etkinliğinde ilk kez kesişmişti yolumuz. Dostlarınız etrafınızı sevgiyle sararken, kitaplar elden ele geçmişti bir yandan. Etkinlik yönlendiricisi olarak sizin seçilmeniz çok doğru bir karar olduğu belli olmuştu en baştan. İlk dakikadan itibaren güler yüzünüzle yüreğinizin güzelliğini yansıtmıştınız bizlere. Şiirleri duyumsamak ayrı bir keyif olmuştu dinleyenlere. Etkinlik sonrası usulca yaklaşıp kutlamıştım sizi. “Ben de yazıyorum’’ demiştim. Ayaküstü kısacık dostça sohbe
Tükendi
"Orada mı başladı bendeki bu platonik aşk sevdası? Bulmalıyım bu sonu gelmez bendeki sevdanın kaynağını, yoksa iflah olmayacağım kalan hayatım boyunca, kavuşma nedir, dokunma nedir bilemeyeceğim, ne o daha yakınlaşacak ne ben daha uzaklaşacağım, sevgiyi, aşkı platonik aşktan ibaret sayacağım. Uzun uzun yıllar önce başladı bu sevda, sonradan bitmez bir ısrarla sürdü, Fenerbahçe sevdasıyla devam etti. Ben Feneri sevdim ama Fener beni sevdi mi bilmiyorum. Doğrusu bu sevgi hâlâ devam ediyor aynı sıcaklığıyla. O
Tükendi
"Bu noktada halk müziğinin ve şiirinin kır temelli ve kırın sonucu olması halkla ilişkilendirilmesine ve halkın mü-ziği olarak tanımlanıp kabul edilmesine yetmiştir. Moder-nizm sonrasını geçersek halk denince taşra ve kır ahalileri an-lanmış böylelikle merkez halkla arasına öyle kolay kapatıl-ması mümkün olmayan bir uzaklık koymuş ve oradan bak-mıştır. Cumhuriyetin bunu kırma eğilimi içinde olması başta sözünü ettiğim ilginin nedenlerinden biridir. Bu durum halk şarkılarını çok sesli söylemek gibi bir no
Tükendi
"Hayat ve Ölüm (30.yılında şiiri ve yazısıyla Ahmet Erhan, Kül Sanat,2006) daha çok Ahmet Erhan’ın (8 Şubat 1958-4 Ağustos 2014) kitapları üstünden ilerlemeye çalışan bir değerlendirmenin oluşturduğu yazılar toplamıydı. Kitapta Ahmet Erhan’ın devrimci sarhoşluğu gibi genelle ilişkilendirilmesi mümkün bir yazı olsa da daha çok yayımlandıkları dönemde tek tek kitapların değerlendirme konusu yapılması ve onlar üzerinden ilerlenmesinden dolayı en azından benim için başka yazıları zorunlu hale getirdiğini söyley
Tükendi
"Sinemasal anlatı ve toplumsal yapı ilişkisi birbirine ayrılmaz köklerle bağlanmış durumdadır. Bu bağ, beraberinde cinsiyetlendirilmiş toplum yapısının sinemasal temsiller yoluyla aktarımını ortaya çıkartmıştır. Kadın ve erkeğin belirlenmiş rolleri ve rollerin değişimi, toplumsal yapının tarihsel dönüşümüyle ilişkilidir. Kadın, tarihte iki uç noktada konumlandırılmıştır. Uygarlık, kadının konumundaki değişimin çizgisini oluşturmaktadır. Kadın, anaerkil dönem olarak adlandırılan, uygarlık öncesi dönemler boy
Tükendi
"Mitoloji insanların her zaman etkisinde olduğu bir mitoslar bütünüdür. İnsanlar farkında olmadan ya da bilerek kökenini oluşturan mitolojinin etkisi altında yaşamaktadır. Mitolojilerin ve mitosların günümüze kadar gelmesi hala onları bir yerlerde canlı tutan insanların, toplumların varlığını kanıtlamaktadır. Mitolojik anlatılar toplumlarda ortak bir dil oluşturup, insanları ortak bir yaşayışa yönlendirmiştir. Mitoloji imgeleri hepimizin içinde olan ruhsal potansiyelin birer yansımasıdır. Mitolojilerde geç
Tükendi
"… bu 35 yıl içinde, binlerce film seyrettim, sayısı belli değil, ama şöyle söyleyeyim: Kuşkusuz istisnai günleri ve çok çalıştığım dönemleri katmazsak, günde en az 3-4 film seyrettim, elbette kötü olanları baştan elemek ya da 15 dakika-da bırakmak da dahil edilirse, çok daha fazladır, ama bazen bir filmin olumsuz eleştirilebilir olması onun her halükarda seyredilmez olduğunu göstermez, dolayısıyla her film seyir ufkunuza girebilir ve tam da bu yüzden, geleceğin sinema yazarlarına da söylüyorum: Film seyre
Tükendi
Sayın Hasan Begdaş’ın bazı şiirlerini kitap haline gelmeden gördüm. Sımsıcak, duygu yüklü mısralarla dolu ilk fırsatta basılırsa Türk şiirine gerçek bir katkı sunacağına inanıyorum. Vural Savaş
Tükendi
Bu bir demdir gelir geçer Duyamazsın.. Pir Sultan Abdal
Tükendi
Gölgesinden başlayarak Kurudu ağaç Yaprakları önce kuş Sonra ağrılı bir boşlukla kokar
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 258 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1