Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 138 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
Mehdi Bektaş, Kürt Sorununda Dayatma Barış mı Savaş mı adlı bu çalışmasıyla Kürtlerin tarihine, coğrafyasına, diline, kültürüne, mücadelelerine, dününe ve bugününe nesnel bir bakış sunuyor. Kürt Sorunun çözümüne yardımcı olur düşüncesiyle tarihin derinliklerine iniyor; 1514 yılında Amasyada İdris-i Bitlisinin aracılığıyla Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim ile Kürt Beyleri arasında yapılan anlaşmanın, 1839 Tanzimat Fermanıyla eyalet sisteminden vilayet sistemine geçişle bozulmasına; Cizre-Botan Beyi Bedi
Tükendi
Kuşatılmış, ölümle yüz yüze gelmiş bir gerilla grubunda, az sonra öleceklerini anlayan iki arkadaşın birbirlerine "elveda" dercesine bakmaları, az sonra ölen için ne ifade edebilir? Hafızası o an silinmiştir. Onda hayata dair hiçbir iz kalmamıştır. Ama o elvedanın, ölmeyip de geride kalana neler anlattığını anlamaya çalışmaktır asıl olan. Bu, ölümün de sırrını çözebilecek ipuçları verebilir insana... Yıllar sonra bu kitabın yeniden yayınlanmasının hiç olmazsa şu faydası olacak: Hani şu tatlı su solcuları,
Tükendi
Sizleri, aşık olunan, unutulan, sevilen, aldatılan, terkedilen, kötü yola düşen, zehirlenen, yaşlanmayan; güzelliği dillere destan bir hanım efendi ile tanıştırmak istiyoruz. Efsanelerin doğurduğu, tanıkların büyüttüğü Bizans Prensesi'nden, Osmanlı Sultanı'nın ve bir cumhuriyet kızının 2500 yıllık hayat hikayesini anlatacağız. Aslında bu yalnızca onun değil, onun yaşadığı devirlerin de hikayesi. Bu, kalabalıklar içinde bir yalnızlığın, Sessiz bir tanığın hikayesi... "Kız Kulesi Efsanesi"
Tükendi
Muharrem Yılmaz; 1966da Ardahan ilinin Hanak ilçesi Koyunpınarı eski adı ile (Saskara) köyünde dünyaya geldi. Aile tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlarken, Muharremin çocukluğu tarladan tapana, danadan kuzuya ailesine yardım etmekle geçti. İlkokulu köyünde orta ve liseyi Hanak lisesinde okudu. 1986da İstanbula geldi. İlk hayal kırıklığını, hayalindeki İstanbulla bulduğu İstanbulun arasındaki çelişkide yaşadı. Ve yaşadığı sürede hayal kırıklıklarına yenilerini ekledi. Bu hayal kırıklıklarını ve yaşadığı to
Tükendi
Tasarlananla gerçek arasında yaşanan uyumsuzluk gündelik hayatta bir biriyle çelişen bir dizi görünüm oluştururken, bu sürecin içselleştirilmesi de arada kalmış durumlar yaratır. Doğu-batı, model-kopya, merkez-taşra gibi ikilikler, modernleşme deneyimini bir batılılaşma süreci olarak yaşayan Türkiyede bir dizi açmazı da beraberinde getirir. Modernlik deneyiminin açmazlarıyla ulusal düzeyde nasıl başa çıkılır? Arada Kalmak farklı toplumsal görünümlerin bir arada bulunmasından dolayı yaşanan çatışmayı anlatm
Eskiler vech-i ahar dermiş. Yani, başka sebep. Başka sebep aramaya kalkma. Bu sefer vech-i ahar yok. Satır aralarına serpiştirilmiş derin anlamlar da bulamazsın. Neyse o; soğuk kapıya dayandı ve sana bir boyun atkısı gerek. Neyse o; hem ihtiyaçlarımız hem de beklentilerimizle ilgili, yine eskilerin diliyle, sarih olmak lazım. Yani alabildiğine açık ve şeffaf olmak. Aleniyetin kimseye bir zararı olmamıştır ama tersi herkesi ve her şeyi kırıp dökmüştür. Vech-i ahar arayarak bizim ömrümüzü tükettiğimiz ne kad
Tükendi
Daha önce "Ermeni Tabusu Aralanırken Diyalogtan Başka Bir Çözüm Var mı?" adlı kitabını yayınladığımız Dr. Taner Akçam, "ilk göz ağrım" dediği bu kitabında da Türk - Ermeni ilişkilerini tarihsel bir perspektifte ele alıyor; bu ilişkilerdeki sorunları, engelleri ve bunları aşma imkanlarını irdeliyor. 5. baskısını sunduğumuz bu kitap, Türkiye"de alanında "bir ilke" imza atması nedeniyle de önemli. Türk-Ermeni ilişkilerinde yeni bir dönemin başladığı biliniyor. Bu yeni dönemi, eskisinden ayıran en temel fark,
Tükendi
..Bir gün, karı-koca tapınağın eşiğinde güneşlenirken, birbirlerinin kollarından yeşil dallar, yeşil yapraklar fışkırdığını görürler. Ayakları toprağa gömülmekte, gövdelerini kabuk sarmaktadır. Kollarını birbirlerine dolayıp vedalaşırlar. Baukis, "Can yoldaşım sen bir çınar ağacı oluyorsun,"der. Philemon Tanrıları anımsayıp gülümser; "Sen de ıhlamur ağacı" diye yanıtlar. Çok geçmeden birbirlerine sarılı iki ulu ağaç olurlar. Biri çınar, diğeri ıhlamur ağacı olurlar. Efsaneler, bu topraklarda binlerce yıl y
Tükendi
"Eylül evet. Eylüldeyiz şimdi. Ayın da on biri." Son bir çabayla başını çevirip gözlerini açarak Salih'e bakan Süleyman, sanki son cümlesinin olduğu bilinciyle; "Biz yaşadık mı Salih? Dedi tek tek sözcükleri heceleyerek. Gözlerinin son kez buluşmasında haykırarak yanıtladı Salih, Süleyman'ın artık kendisini duyamadığını anlamadan. "Yaşadık elbette dostum. Elbette yaşadık biz. Ve yaşıyoruz ve yaşayacağız. Hem de her zaman onurumuzla." Artık ne Süleyman'ın sorduklarının bir anlamı vardı ne de Salih'in yanı
Tükendi
1929 senesinde Gazi oğlu, şehit yeğeni olarak, Divriğide doğdum. Kuleli Askeri Lisesinden sonra Harp okulunu, Muhabere okulunu, İkmal okulunu bitirdim. Ulaştırma, Özel komuta kursu, Bilgisayar kurslarını bitirdim. 1962 senesinde Amerika Birleşik Devletlerinde fotoğraf ve sinema eğitimi gördüm. Mamak Muhabere okulunda yüzlerce subay, astsubay ve erbaşlara fotoğrafçılığı öğrettim. Ankara Ticaret İlimler Akademisini bitirdim. 1980 senesinde Birinci Ordu Muhabere Başkanı iken Kd. Albay olarak emekliliğimi isted
Tükendi
"1960'lı yıllarda yayımlanan bir dergiyle ilgili, Kürt sorununu tartışan yazı nedeniyle açılan davada, mahkeme heyeti, "Türkiye'de Kürtlerin olup olmadığına dair yerinde keşif yapılmasına" karar veriyordu. Bugünden bakınca komik geliyor değil mi? Ama bu traji-komik karar, Türkiye'nin geçirdiği aşamaları anlamamız açısından önemli bir örnek sayılmalı. Bugün artık hiç kimse Kürtlerin varlığını sorgulamıyor; kimse Kürtler var mı yok mu diye, keşif kararı vermiyor. Kürtler var; bugün Türkiye, Kürtlerin hak ve
Tükendi
Siyasal İslam, Türkçe ibadet, Türk İslamı; din, millet, Türkçülük, panislamizm, ateizm; tesettür, türban, şapka, sarık; kadın hakları; şeriata göre devlet laiklik... Bu meselelerin hepsi, Tanzimat, Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerinde tartışıldı, tartışılıyor. Günümüze kadar devam eden bu "bitmemiş tartışmalar"; Batıcı İslamcı, Türkçü ve Batıcı akımlar tarafından başlatıldı. Meşrutiyet dönemi; kadın, din, millet münakaşalarının en yoğun ve çok boyutlu yaşandığı dönemdir. "Bitmemiş tartışmaları" yüzyıla taş
Tükendi
İnsan, alet kullanmaya ve yapmaya başladıktan sonra, elinin becerisi ve beyni gelişti. Dayanışma ve ortaklaşa etkinlik içindeydi. Gözlemleri ve deneyimlerinden edindikleriyle öğrenmeye, sorgulamaya, araştırmaya ve bilinçli davranışlar göstermeye başladı. Kölecilik insanı, doğaya ve kendi doğasına yabancılaştırdı. Zorla kölelik, günümüzde ücretli köleliğe dönüştü. Binlerce yıldır akıl bilgiyle zenginleşirken, bir yandan da iş bölümü nedeniyle sınırlanıyordu. Çağımızda, aşırılaşmış iş bölümü tek yönlü tekn
Tükendi
Türkiye tarihinden ve güncel gelişmelerden söz edildiğinde orduyu dikkate almamak nerdeyse olanaksızdır. Sıkça duyduğumuz ordu milletiz ifadesi bu kurum üzerine her şeyin bilindiği duygusu yaratmaktaysa da, TSK üzerine ne kadar yazılıp çizildiği de ortada. Bu kitapta, ordunun siyasal alana yönelik müdahaleleri öncelikli bir sorun olarak alınmak yerine, Cumhuriyetin erken döneminden itibaren TSKnın toplum mühendisliği projesi çerçevesinde yürüttüğü faaliyetler ve ortaya çıkan sonuçlar üzerinde durulmaktadır
Tükendi
Emil Galip Sandalcı her türlü tehlikeyi göğüsleyerek yaşamını insan hakları davasına adamıştır. Onun yapıtı bundan sonra da dünyamızı aydınlatmaya devam edecektir Prof. Dr. Erdal Atabek Emil Galip Sandalcı, insanlık adresine gönderilmiş bir mektup gibidir...
Tükendi
Her gece, günün avı yakalandığında ve akşam yemeği yendiğinde, Kabbarli defterini ve kalemini alıp aşağıya, Aborjin kampına gider, çadırının altında ateşin başına oturur ve çöl yıldızları altında yaşlı erkeklerin anlattığı hikâyeleri dinlerdi. Bu folklor hazinesini keşfetmek büyüleyici bir işti. Bunlar, olağanüstü ve hayal gücü yüksek bir halkın kültürünü temsil eden harikulade masallardır. Bütün eski inanç ve mitlerde olduğu gibi, bu masallarda yalnız eğlenmek için anlatılan hikâyelerden çok daha fazlasın
Tükendi
slamiyetin Doğuşundan, Hz.Muhammed'in ölümüne kadar geçen süreç İslamın yayılma döneminin tarihidir. Hz. Muhammed'in ölümüyle başlayan halifelik mücadeleleri Hz. Ali'nin öldürülmesiyle beraber İslam Tarih İslam içi içsavaşlar tarihine dönüşmüştür. Egemen görüşün tek sesli tarih anlayışı yüzünden bu savaşlardan ya bahsedilmez ya da tarih sayfalarında bir dipnot kadar yer bulurlar.
Tükendi
Türkiye’de ordu üzerine yapılmış az sayıdaki çalışma içinde önemli bir yere sahip olan elinizdeki kitabın ortaya attığı can alıcı soru şu: Üç darbe görmüş ve her darbeden sonra toplumun büyük kısmı için yaşam koşulları olumsuz anlamda değiştiği halde, nasıl oluyor da ordu hâlâ en güvenilir kurumlar arasında sayılabiliyor, bu kadar güçlü bir meşruiyet zeminine sahip olabiliyor? Elinizdeki kitapta, toplumu yönetilmeye daha elverişli kılan bu potansiyelin oluşum süreci ve koşulları açığa çıkarılmaya çalışılıyo
Tükendi
NASIL? Peki şu Vietnamlılar Nasıl dövüştüler böyle uzun uzun Amerikalılara karşı? Doğdukları toprağı seven Vietnamlılar, Çocuğunu nasıl severse bir ana. Ama istilacı Amerikalı Güçlüdür, kuvvetlidir! Olsun, kaplan da öyle. Dişleri korkunç, Tırnakları yırtıcıdır. Ama bir avuç arı, Haklamaya yeter kaplanı.
Tükendi
Hükümete veya şirketlere ait toprakları kendilerine iş yaratmak amacıyla işgal ediyor ve işliyor, Topraksızlar. Hükümetin yapmadığı toprak reformunu onlar alttan oluşturdukları bir dalga ile gerçekleştiriyorlar. MSTliler alttan oluşturmaya çalıştıkları bu reform sürecinde hükümetin kolluk kuvvetleri, şirketlerin güvenlikçileriyle çatışmak zorunda kalıyorlar. Topraksızlar işgal esnasında silah kullanmıyorlar. Mücadelede vücutlarını ve iş aletlerini kullanıyorlar sadece. Bu çatışmalarda bazen yaşamlarını bil
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 138 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4