Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 139 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
Her şey sonsuza dek yok olmak üzere! Fincayra ve üzerinde yaşayan herkesin kaderi tehlike altında. Rita Gawr ve ordusu Öbürdünya’dan geri dönüyor! Merlin bu tehdit karşısında imkânsız olanı başarıp tüm Fincayra’yı birleştirmeli ve aniden ortaya çıkan esrarengiz bir düşmanın zarar vermeye başladığı Fincayralı çocukları korumalı. Bir seçim yapmak zorunda kalan genç büyücü herkesi kurtarabilecek mi? En uzun kış gecesi başlıyor! “Merlin hakkında kimse Barron ile boy ölçüşemez. Bu kitabıyla yedi diyara
Adım Ruby. Hepinizden farklıyım. Aklınızın derinliklerinde gezinebilir, anılarınızı hiç yaşamamışsınız gibi silebilirim. Henüz on yaşındayken Thurmond'daki bu rehabilitasyon kampına gönderildim. Hem de kendi ailem tarafından... Burada her adımımız izleniyor, nefes alış verişlerimiz bile. Yalnız değilim. Maviler... Yeşiller... Turuncular... Sarılar ve Kırmızılar... Karanlık Zihinler... Ve yaşamak için saklanmak zorunda kalanlar ve kaçanlar... "Bu kitap, distopya okuyucuları için bir baş ucu kitabı olacakt
Her büyük yazar gibi Tolstoy da insanlık meseleleri üzerine kafa yorarak eserlerinde topluma ışık tutmaya çalıştı. Ancak günlük yaşamında mevcut egemenlerin gölgesinde durarak suya sabuna dokunmadan yaşayan yazarlardan asla olmadı. Her zaman ezilen yığınların sesi olmanın ötesine geçmeye çalıştı, bu dünyayı onlar için daha yaşanılır bir hâle getirmenin yollarını aradı, değişik çözümler tasarladı ve bunları cesaretle ortaya koydu. Tolstoy’un bunca büyük bir yazar olmasının asıl nedeni,onun yorulmak b
Anıta Sılvey Tarafından “Genç-Yetişkin Okurlar İçin En İyi 500 Kitap” Arasında Gösterilmiştir. Ödüller: Georgia Kitap Ödülü Colorado Kitap Ödülü South Carolina Kitap Ödülü Massachusetts Kitap Ödülü Fincayra, her yeri yakıp kül eden bir kötülüğün etkisi altında. Ve bu şeytani gücün tek isteği Merlin’in yok olması. Genç büyücünün yurdunu ve kaderini kurtarmak için yapması gereken yolculuk ise bu gücün kendisinden de tehlikeli. Sırlarla dolu bir aynanın içindeki sislerde yolculuk edip, gör
Değişen Kişi Her Şeyi Değiştirecek Adım Ruby. Hepinizden farklıyım. Aklınızın derinliklerinde gezinebilir, anılarınızı hiç yaşamamışsınız gibi silebilirim. Henüz on yaşındayken Thurmond'daki bu rehabilitasyon kampına gönderildim. Hem de kendi ailem tarafından... Burada her adımımız izleniyor, nefes alış verişlerimiz bile. Yalnız değilim. Maviler... Yeşiller... Turuncular... Sarılar ve Kırmızılar... Karanlık Zihinler... Ve yaşamak için saklanmak zorunda kalanlar Ve kaçanlar… “Bu kitap, disto
Tükendi
Tarı köpek bir anneyle kurt bir babadan dünyaya gelen Beyaz Diş’in hikâyesidir bu. Zeki ve kurnaz bu boz renkli yavru ne denli sevgi dolu ve sevecen olsa da Yaban’ın onun için planladığı hayatta iyiye ve güzele dair hiçbir şeye yer yoktur. Açlıkla ve yalnızlıkla dolu yaşamının her anında mücadele etmek zorunda kalır; sığınabileceği birini bulamayınca kendi türü de dâhil tüm canlılara olan güvenini yitirir. Sevmenin ve sevilmenin ne olduğunu çoktan unutup artık yolun sonuna yaklaştığını düşünmeye ba
Tükendi
Bu aile sıradan bir aile değil. İyi sayılmazlar, ama kötü de değiller. Bi’dakika… “değiller” mi dedim? Elbette kötüler, hem de sandığınızdan da kötü! Ama Sunny, yani ailenin “aşırma” çocuğu fena değil. Az önce “aşırma” mı dedim? Evet, doğru… Sunny, çamaşır ipinde kulaklarından asılıyken –ki bu, kulaklarından birinin diğerinden neden büyük olduğunu açıklıyor- Bay Grunt’un çekip aldığı, pardon “aşırdığı” bir çocuk! Evet, ama dahası da var… Sunny’nin öyle yola gelmez, yana yatmaz, öne eğilmez, üzerine bo
Siz, Kafadan Kontaklar Ailesi’yle tanışmadınız mı hâlâ? Tanısanız çok seversiniz. Şaka şaka… Onlar tam bir bela mıknatısı. Her zaman olduğu gibi bütün belaları üzerlerine çektikleri bu macerada da çılgın ailemizin yolu bakın nereye düşüyor: Panayıra! Üstelik Bigg Malikânesi’nin bütün sakinleri de burada. Hatta havai fişekler, takla atan uçaklar, sinekli reçeller, turşular, doktorlar, fıstıklar, kavunlar ve yeni dostlar bile var. Ne? Bay ve Bayan Grunt’ı mı sordunuz yoksa? Bay Grunt ş
Kafadan Kontaklar Ailesi’yle tanışanlar bilir. Bu aile, öyle düşündüğünüz gibi minnoş bir aile değil. “Nasıl?” mı dediniz? Sıkı durun! Komik, Kötü, Kokuşuk… Üstelik türlü türlü afacanlık peşinde. Kocaman bir filin çektiği, dondurma arabasından bozma bir karavanda yaşar onlar. Birinci kitabı okuyanlar iyi bilir: Bu aile için sıradan bir gün, belalı bir gün demektir. Ve şimdi, yeni bir macera kapılarını çalmak üzere… Ama bu seferki çok gizli; kimse duymamalı! Bay Grunt, küçük
Evet, buraya kadarmış! Ayrılık vakti geldi. Ama sıkı durun! Seri belalı bitiyor! Yanlış duymadınız, evet; yine bela. Ama bu sefer durum ciddi. Hayır, çok ciddi. İntikam yemini etmiş öfkeli mahkûmlar kaçtı. Tek bir hedefleri var: Kafadan Kontaklar… İşte bunu duyar duymaz, çılgın ailemizin kaçış operasyonu da başlamış oldu. Peki, nereye? Bir arı kovanına saklanabilirlerdi. Jumbo’nun sırtına atlayıp Afrika’ya da gidebilirlerdi. Yok yok, sakin olun onlar sadece trenlerine yetişip H
Başkaldırmak mı yoksa itaat etmek mi? Boyun eğmenin zorunlu kılındığı bir dünyada yaşasaydınız seçiminiz ne olurdu? İyi davranışların güzellikle mükafatlandırıldığı; günahlarınsa çirkinlikle, hastalıkla ve çoğu zaman ölümle cezalandırıldığı bir zamanda yaşayan ve ömrünü iyiliğe adayan Grace Luther, kendini anlam veremediği bazı olayların içinde bulduğunda ne yapacağını bilemez. Güzelin iyi, çirkinin kötü sayıldığı bu düzenin içinde her şeyin düşündüğü gibi basit olmadığını, mükemmel bir yüzün a
“Yılların mevsimleri, değişen düşüncelerimizden başka nedir ki?” Güzellik nedir ya da çirkinlik; neye denir özlem diye ya da nasıl olur hasretlik? Hayat nedir aslında insanlar için ya da nasıl baş edilir zamanla? Nasıl kurtulmalı umutsuzluktan? Kime demeli zengin diye veyahut ne demeli ruhu aç olana? Nasıl buluşur insan yücelikle ve kim içindir cehennem? Halil Cibran, Ermişin Bahçesi’nde var olmaya dair ne varsa anlatır, yine El Mustafa aracılığıyla. Usta sanatçı, Ermiş’in devamı niteliğinde
“Elindekini avucundakini vermek değildir lütfetmek. Esas lütuf kendinden vermektir.” Sevda nedir ya da acı; nelere izin vermelidir insan ve nasıl olmalıdır yuvası? Güzellik neresindedir aslında yaşamın ya da nedir neşe dedikleri? Peki ne denir kedere, mutluluğun yanında? Ne olmalı cezası bu hayatta işlenen suçların? Kime demeli iyi diye veyahut ne düşünmeli kötü için? Nasıl hür olur insan ve nedir boyunduruğu? Halil Cibran, hayata dair düşündüğü ne varsa El Mustafa aracılığıyla aktarır biz
“Fakat sorarım size: Köylü verdiğine mukabil ne alır? Yolunu kendi yapmaya mecburdur, sokakları zavallı talihinden daha karanlıktır ve mektep, yüz köyün birinde bile yoktur. Candarma oralara asayişten ziyade vergi tahsilini temin için gider. Kendimizi aldatmayalım, köylü mütemadiyen vermiş, buna mukabil hiçbir şey, kelimenin bütün manasıyla hiçbir şey almamıştır. Bunları itiraf etmek belki, eğer bir parça vicdanımız varsa yediğimiz bir lokma ekmeğin boğazımızda kalmasına sebep olacaktır ve ihtimal vicdan
“Şimdi ilk defa bir şey istiyor, hem de korkunç bir şiddetle istiyordu. Fakat niçin bu istek bir imkânsızlıkla beraber gelmişti? Niçin hayatının bu en büyük arzusunu, şimdiye kadar belki yine içinde fakat en gizli yerlerde saklı duran bu arzuyu, hapsedildiği yeri parçalayarak ortaya çıkar çıkmaz öldürmeye mecbur kalıyordu? Niçin? Kimin için?..” Sabretmek, affetmek, koruyup kollamak doğasıdır aşkın; en büyük korkusuysa kaybetmek. İşte bu güçtür, bu korkudur temize çıkaran sevdiğinin kabahatlerini. Yine aynı
“İyilik demek kimseye kötülüğü dokunmamak değil kötülük yapacak cevheri içinde taşımamak demektir. Bende bu fena cevher fazla miktarda mevcutmuş. Belki herkeste var... Fakat insan olan onu söküp atmasını yahut boğmasını biliyor... Dokunmadan bırakmak, bir gün başını kaldırmasına meydan vermek olur...” Sabahattin Ali, modern yaşamın içinde kaybolmuş, yozlaşmış insanları ele aldığı İçimizdeki Şeytan’da manevi huzursuzluğu kendisine rahat vermeyen ve hayatta bir mana aradığını söylemesine rağmen yaşamına an
“Halk sırça köşkün enkazını çabuk temizlemiş, dünyada onsuz da yaşanabileceğini anlayarak eski hayatına dönmüş, işini yine arasından seçtiği adamlara gördürmüş ama sırça köşkün kötü hatırasını uzun zaman zihninden çıkaramamış. İhtiyarlar çocuklarına ondan bahsederlerken şu nasihati vermeyi unutmazlarmış: Sakın tepenize bir sırça köşk kurmayınız. Ama günün birinde nasılsa böyle bir sırça köşk kurulursa onun yıkılmaz, devrilmez bir şey olduğunu sanmayın. En heybetlisini tuzla buz etmek için üç beş kell
“Sen sevgiline ne verebilirsin sanki? Kalbini mi? Pekâlâ, ikincisine? Gene mi o? Üçüncü ve dördüncüye de mi o?.. Atma be adaşım, kaç tane kalbin var senin?.. Hem biliyor musun, bu aptalca bir laftır. Kalbin olduğu yerde duruyor ve sen onu filana veya falana veriyorsun... Göğsünü yararak o eti oradan çıkarır ve sevgilinin önüne atarsan o zaman kalbini vermiş olursun...” Anlatılacak hikayelere dönüşmek isteyen şeyler hiçbir engel tanımaz. Ve anlatacak hikayeleri olan insanlar sözcükleri asla bırak
Ünlü dedektif Sherlock Holmes ve dostu John Watson yine iz peşinde. Ülkeler arasında krize yol açabilecek kadar önemli bir antlaşmanın ortadan yok olması, ünlü Yunan tercümanın başına gelen sıra dışı hadise, bir albayın ölümünün ardındaki sır perdesi, Holmes’un incelediği ilk vakaya dair anılarıyla birlikte daha niceleri ve sonunda acı bir veda… Para için kurulan tuzakların, sıra dışı aile sırlarının, aydınlatılamayan ölümlerin bir araya geldiği vakaları çözebilecek yalnızca iki insan var: Sherlock H
Yolun sonu. Sherlock Holmes suç dünyasına veda ederek emekliye ayrılıyor! Ünlü dedektif açığa çıkardığı pek çok cinayetin, hırsızlığın, komplonun; çökerttiği pek çok çetenin ve yakalattığı suçluların ardından dostu Doktor Watson ile birlikte olay defterini hazırlayıp köşesine çekiliyor. Gelgelelim her şeyden önce halletmesi gereken birkaç mesele kaldı. Genç ve hayat dolu bir hanımefendiyi sonunu getirecek bir evlilikten kurtarmalı, ortadan kaybolan dostunu arayan bir askere yardım etmeli, kaybolan kr
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 139 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4