Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 106 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Buradan az ötedeki bir köyde korkunç bir cadı yaşıyor. Bir gün Harunun yepyeni kırmızı topu cadının bahçesine kaçınca Harun gidip topunu almak istiyor. Mahallenin çocukları onu uyarıyor, fakat Harun söz dinlemiyor.
Tükendi
Sevgiyi kabul etmekten duyduğumuz korku biz sahte tanrılar aramaya iter. Günümüzün "yükselen değeri" milliyetçilik içindeki kimlik oluşumları, tanrı yaratma yoluyla kendini bulma sıkıntısının ne denli ağır olduğunu ortaya koyuyor. Bugün tüm dünyada azınlıklar eziliyor ve aşağılanıyorsa, bu milliyetçiliğin sevgiyle hiçbir ilişkisi bulunmadığını; kendine ihaneti bastırmak için yaratılan şiddet duygusundan beslendiğini görmemiz gerekiyor. Sevgisizliğe karşı koymadığımız sürece kendi kimliğimize ulaşamayız.
Tükendi
Çocukların adreslerini öğrenmelerine yardımcı kitap! Jet isminde küçük bir araba, şehirde yalnız dolaşabilmek için evden kaçar. Önce oyuncakçıya, ardından şekerciye ve en sonunda bir lunaparka gelir. Lunaparkta annesini ne kadar özlediğini fark eder ve eve dönmek ister. Ancak yolu bulamaz, adresini de bilmediği için Jetin işi iyice zorlaşır. Anne-babasının söylediklerini hatırlayarak önce bir itfaiyeden yardım ister, sonra da polisten. Sonunda evine ulaşır ve adresini öğrenmeye başlar. Kitapta ayrılan boş
Tükendi
Stalin´in topraklarından Porto Riko´ya, Maltepe´den Ankara´ya uzanan insanların saklı olduğu 11 adet gizemli öykü. Masum bir aşkın kahramanı bu kadın da kim? Bir kitap nasıl olur da insanları bu denli çıldırtabiliyor? Uzaylılara karşı bir şifacı ne kadar başarılı olabilir? Tüyleriniz ürpererek tek bir solukta okuyacağınız bu kitap sizi de çıldırtabilir...
Tükendi
Ekonomik çöküntü, konjonktür gerilemesi, savaşlar, yıkım, nefret, kardeş kavgası, şiddet, uyuşturucu tüketimi, suç, kadınların ve çocukların hor görülmesi, kabalık ve zulüm neden tüm dünyada artıyor?; Arno Gruen´ın sorusu. İnsanlık, insanlığa ne olduğu, insanı insan yapanın ne olduğu; Çocukların başka çocukları öldürdüğü, insanların birbirine acımasızca davrandığı bir dünyada yaşıyoruz ve Gruen kitabında bunlara bir çıkış yolu arıyor. İlkel toplumları, ruh hastası olarak adlandırılanları ve ölüm kamplarında
Tükendi
"A couple of times, Kaan and Zehra very carefully looked over the drop-off. It was scary. There were sharp rocks at the bottom and the wall was very, very high. It was so high that no one could go down there, and if anyone ever did get down, they would never be able to climb back up again." From the book Zehra and her friend Kaan spend a lot of time riding on their tricycles. One morning when Zehra goes out to the yard she finds that her Goose and Kaan's tricycle had fallen over the drop-off. Who threw
Tükendi
Dedektif Hoke Moseley, dört kişinin hunharca öldürüldüğü bir cinayeti soruşturmakla geçen insanlıktan uzak bir günün ardından, devamlı ikamet ettiği üçüncü sınıf El Dorado Oteli´ndeki odasında bir bardak içkiyle gevşemeye çalışıyordu. Kapı vurulduğunda, bu gevşemenin de etkisiyle olsa gerek, aklına kötü bir şey gelmedi. Ertesi gün gözlerini hastanede, korkunç çürükler içerisinde ve kırılmış olan çenesi protezle tutturulmuş bir halde açtı. On yıldır üstlendiği dosyaları aklından geçirerek, onu bu hale getire
Tükendi
Ne buradaki hız, ne de oradaki yavaşlık normaldi. Jaklin Çelik, büyük şehrin keşmekeşini ardında bırakıp tek başına yollara düşüyor ve zamanın akmadığı, adeta durduğu o uzak diyarlardan bize pencereler açıyor. Dört yılda katettiği elli beş şehirden devşirdiği insan manzaraları onun hünerli ellerinde bazen iç burkan, bazen tebessüm uyandıran ve bazen de hayıflandıran öykülere dönüşüyor.
Tükendi
15 yaşındasın. Taşradasın. Liseye gidiyorsun. Annen hasta, baban zalim. Babandan nefret ediyor, menekşe kokan annene acıyorsun. Babanla aynı cinsten diye tüm erkeklerden nefret ediyorsun. Sonra karşına biri çıkıyor; farklı biri, tanıdığın erkeklere hiç benzemiyor. Hayatı birlikte keşfe çıkıyorsunuz. Ama anlamıyorlar; sen sevmek sevilmek için çırpınırken toplum baskısının pençeleri sıkıyor boğazını. Baban, amcan, dayın ya da ağabeyin; toplumun "namus bekçisi" kıldığı birileri çıkıyor ve kadınlık onurunu ayak
Tükendi
Ben Yabancı Değilim!, Lesley Ethem in Türkiye yi ilk ziyaretinde ekmeklerin üzerindeki çörekotunu fare pisliği sanmasından, yıllar sonra kendisine "köylü" denmesini en büyük iltifat kabul etmesine kadar geçen süreci anlatıyor. Bu süreçte çok şey yaşanıyor, çok şey değişiyor, ama bu sadece bir değişim hikayesi değil. Burada, gerçek insanların, gerçek yerlerin, gerçek yaşantıların hikayesi anlatılıyor ve en az bunlar kadar önemli olarak, küçük bir köyde, denizden gelen rüzgâra meyve kokularının karışmasının h
Tükendi
Beat edebiyatının, yeraltı kültürünün beşiğinden beslenen bir yazarın gezi notları... Şehirler, sokaklar, sokakların canlı kültürü, dans eden anarşistler, evsizler, alkolikler, gün boyu porno film gösterilen salonlar... Ruhu Gun Club´ın müziğiyle yüklü... Halil Turhanlı, sulara gömülen şairlerin, John Berryman ve Hart Crane´in ardına düşüyor; Haliç kıyılarından Thames kıyılarına, Londra´dan San Francisco´ya, Glastonbury´den Beylerbeyi´ne sürükleniyor. “Kimi yazarlar bize dünyayı gezdirir [...] Halil Turha
Tükendi
"Neden kendimizi cinsel davranışlarımızla açıklamakta direniyoruz?" Farklı deneyimlere sahip yeni bir okuyucu kitlesi için yazılmış olan "Eşcinselliğin Sonu ve Heteroseksüelliğin Ölümü", yukarıdaki soruya popüler ve tartışma yaratacak bir yanıt arıyor. Bert Archer´ın, Dawson´s Creek, Friends, Roseanne, Shakespeare, Madonna ve Calvin Klein´a atıf yaparak ulaştığı yanıtlar, popüler kültürden, edebiyattan, tarihten ve yazarın kişisel deneyimlerinden de beslenerek güncel ve eğlenceli olduğu kadar öğretici bir
Tükendi
Kırmızı balıklar kıvrılarak yüzüyor; kuyruksuz küçük kurbağalar “Ku vak vak vak,” diye bağırıyor; kayıkçı küreğini fış fış çekiyor; ağaçtaki tıytıy elmayı kıtıy kıtıy yiyor… Güldehan Neng, anne kucağından okul bahçesine uzanan yolda çocuğunuza eşlik etmesi için en sevilen tekerlemelerden oluşan bir seçki hazırladı. Onlara, Betül Akzambaklar´ın rengarenk ve çarpıcı illüstrasyonları eşlik ediyor. “Teker Teker Tekerleme” aynı zamanda Çitlembik Yayınevi´nin “Okullu Olduk” serisinin bir kitabı. Bu seride, ki
Tükendi
Aydınlatıcı ve zevkle okunan kitabında, Hazine Başkontrolörü Mehmet Uysal, tarihin en eski çağlardan itibaren, insanoğlunun düşünme ve işgücünü kullanarak elde ettiği ekonomik değerleri nasıl mülk edindiğini ve nasıl güvenlik altına alarak koruduğunu başka bir deyişle nasıl hazineleştirdiğini anlatıyor. Bunu yaparken canlı yaşamın evrimi sürecinin başlarına kadar giderek, toplumsal yaşamın nasıl oluştuğunu, insanlığın iktisadi ve siyasi gelişmini ve bu iki paralel gelişim arasındaki yakın ilişki ve etkileşi
Tükendi
Sri Lanka’da geçen bu roman, yedi yaşında Tamil bir çocuk olan Arjie Chelvaratnam’ın hem çocukluktan yetişkinliğe geçerken yaşadığı zorlu günleri, hem de 1970’lerin sonlarında, Budist Sinhali çoğunlukla. Hindu Tamil azınlık arasında yaşanan gerilimi konu ediniyor. Arjie, kızlarla "gelincilik" oynamayı seven, büyüklere tuhaf geldiğini bildiği halde, annesinin sarilerini kuşanıp, teyzesinin takılarını takıştırıp gelin rolünü kapmaya meraklı bir çocuktur. Ama biraz büyümeye başlayınca, ailesinin onunla ilgili
Tükendi
"İlişkiler yaşadıkça anlıyor insan; yaşadığı ilişkinin olmayacağını. Aşk dediğine inanıyor ilk önce, sonra bunun üzerine yalanlar atmaya başlıyor kendine. Karşısındaki de kendine atıyor aynı yalanları ve bir araya geliyorlar. Aslında aşklarından değil, yalanlarından bir araya gelip, söylediklerinin gerçek olmasını diliyorlar." Bir şeylerin yaşanmış olması için ille de onların yaşandığını başkalarının görüp duyması, bilmesi gerekir mi? Aşkla... ama bir yandan ölümle... ama böylece de hayatla dolup taşan, h
Tükendi
Hiç kelebek olduğunuzu hayal ettiniz mi? Bu kitabın kahramanı, bir sabah kelebeğe dönüştüğünü fark edince gerçekten çok şaşırıyor. Diğer kelebekler ona yolu gösterince, o da parlak kanatlarını çırparak mavi gökyüzünün derinliklerine doğru yol alıyor. O kadar yüksekten her şey ne kadar değişik görünüyor! "Mor Kelebekler" çocukların hayal dünyasını zenginleştirmeye yardımcı olmayı ve böylece yaratıcılıklarını pekiştirmeyi amaçlıyor.
Tükendi
İsmini cismini duyan var mıdır bilmem, ama Tarık Sipahi denilen "hakkaten nitelikli türk öykücüsü"nün ilk kitabının adı. Öykücü müdür değil midir? Tarık Sipahi yaşamış mıdır ya da bir an için yaşar görünmüş müdür bilmiyorum, ancak yazar hakkında emin olduğum tek şey, her neredeyse bir an önce ortaya çıkması gerektiği o´nu görüldüğü yerde sobelemek her türk gencinin vazifesi olmalı. Tolkien tadında hikayeler, ama assos diyor, Edirne diyor, bizantion diyor, Marmara adası diyor. Kitabın başında Ayvalık civar
Tükendi
Her şey, intihar etmek isteyen adamın bir "yanlış numaraya" cevap vermesiyle başladı. Sonra olaya diğerleri karıştı: Zengin ve yaşlı karısını öldürmeye kararlı, vasıfsız bir genç adam... Zengin ve yaşlı olsa da hiç aptal olmayan kıskanç karısı... Erkeğini yaşlı karısından koparıp almak için dünyayı yakmaya hazır, gözü kara bir metres... Psikopat katillerden oluşan dört kîşilik.bir çete... Bütün bu kadroya, nostalji hastalığından ölmek üzere olan bir baba, nostomanik babası için elli yıllık bir film afişi
Tükendi
Hurda bir Chevrolet´nin içinde yaşayan İhtiyar, etrafı tel örgülerle çevrilmiş, hep parlayan bir otoyolun çevresinde ikamet eden, aç ve sefil insanlardan biri. Otoyol çevresinin çocukları, ondan "uzaktaki şehir" ile ilgili hikayeler anlatmasını istiyorlar. Herkesin uzun yaşadığı, sorunların ortadan kaldırıldığı bu şehre kendileri gitmese de, burayı, oradan gelen, hızla önlerinden geçen zırhlı arabalardan biliyorlar. İhtiyar´ın buraya oradan geldiğini tahmin ediyorlar. İhtiyar´ın ise aklı bir şimdide, bi
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 106 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3