Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 699 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
Bütün bir Tanzimat ve Servet-i Fünun devirlerini ve hatta Meşrutiyet devrinin de ilk yıllarını eserleriyle dolduran Ahmet Mithat Efendi'nin birden çok sıfatı vardır: Gazeteci, hikâye ve roman yazarı, tarihçi, ilahiyatçı, felsefeci... O, bütün bu alanlarda ciltler dolusu eseri bulunan, edebiyattan coğrafyaya, müzikten dinler tarihine hemen her konuda kalem oynatmış ve okuyucularını her alandan haberdar etmek isteyen bir gazeteci, bir ansiklopedisttir.Felatun Bey ile Rakım Efendi, Ahmet Mithat Efendi'nin yaşa
Tolstoy’un kitapları 19. yüzyıla ve roman türüne damgasını vurmuştur. Tolstoy, amansız gerçekçiliğiyle kurgunun sınırlarını yaşam-kurgu ayrımını sorgulatacak düzeyde genişletmiştir. Metinlerinde hem yaşadığı yüzyıla kulak verir hem de kendi sesini duyabileceğimiz bir dünya yaratır. Şahsında ifadesini bulan çelişkiler, yüzyılın açmazlarıdır: Din ve büyüsünü yitirmiş seküler bir dünya, şovenist milliyetçilik ve vatanseverlik, yerlilik ve evrensellik, elitizm ve halkçılık arasında yalpalar. Batı modernitesini
Tükendi
Bu kitap ilk baskısı 2005 yılında yapılan Sözü Dilde Hayali Gözde’nin ikinci cildi sayılır. Tanıdığım, istifade ettiğim, farklı hususiyetlerini önemsediğim yahut bazı tecrübelerini, davranış biçimlerini, düşüncelerini kaydetmeyi vazife telakki ettiğim zevattan, hocalarımdan, dostlardan birkaçı… Onları bende bıraktıkları kuvvetli ve bereketli intibalarla, bir kısmı aynı zamanda ağır ve zevkli ihsaslarla, işaretlerle, “emanet”lere riayetle yazmaya çalıştım.Hatırat ve portre metinleri yazarının ötesinde ve şah
Ali Ayçil’in yeni kitabı Usta Konuşmak İstiyor çıktı. Ayçil’in, şiir ve hikâyeden beslenen kendine özgü deneme dili var. Usta Konuşmak İstiyor, şiddetsiz bir sarsıntı kitabı.“Sayfalar arasında at yarışçısı Abdullah, asabi ressam Strauch, Yayla Vaizi, hükümdar Behram, Pedro Paramo gibi adamlarla da tanışacaksın. Akrabalarımdan az bir kısmı da olsa, onları bir araya getirdiğim için mutluyum. Bu, çocukken bütün yakınlarımızın evimizde toplaştığı, gülüşüp konuştukları bayram gününün mutluğuna benziyor. Ne yapar
Yusuf Karali hoca Osmanlıdan Cumhuriyete intikal eden. iki dönemin de zorluklarını ve imkânlarını gören bir nesle mensup. Zekâsı ve çalışkanlığının da yardımıyla iyi yetişmiş. Fakat Birinci Dünya Savaşı şartlan, ardından gelen sıkıntılı yıllar, nihayet 1924 yılında medreselerin kapatılması öğrendiklerini öğretme ve mesleğini icra etme imkânlarını elinden almış, statü ve otoritesini geçersiz kılmış, nihayet onu Rize'nin sınırlı şartlarına mahkum etmişti. Çokpartili hayata geçişle birlikte dinî hayatta ortaya
Tükendi
İki kardeş, isimlerini bilmiyoruz. Birisi “Büyük”, diğeri “Küçük”. Bir kuyuya düşmüşler, kuyu derin ve yiyecek yok, çıkış arıyorlar.İspanyol yazar Iván Repila, sanki bir Kutsal Kitaptan ya da eski bir destandan çıkmış bu anlatısıyla insanın en büyük çaresizlikler karşısında tırnaklarıyla yaşama tutunma iradesine, kardeşliğe ve gerçek fedakârlığa dair bir başyapıt ortaya koyuyor. İnsanlıktan çıkaran koşullar altında insan olmayı ve dili eldeki imkanlarla yeniden icat eden kardeşlerin çıldırtan çilesine bizi 
Tercüman-ı Hakikat’te tefrika edildikten sonra 1881’de kitap hâlinde yayımlanan Henüz On Yedi Yaşında, fuhuşhanede çalışan 17 yaşında Kalyopi adlı Rum bir genç kızın hikâyesini anlatır. Ahmet ve Hulusi adında iki arkadaş beraber tiyatroya gittikleri bir akşam şiddetli yağmur dolayısıyla evlerine dönemezler. Bu vesileyle kalacak yer ararken biraz da zorunluluk gereği bir genelevde kalırlar. Buradaki hayat, burada yaşayan insanlar –özellikle Kalyopi– Ahmet Efendi’nin ilgisini çeker ve sadece hikâyesini dinlem
Tükendi
Levent Dalar’ın üçüncü şiir kitabı Ademin Duaları çıktı. Dalar, yıpranmamış bir metafizik dille konuşuyor.“ben derim ki efendim insan kendi mezartaşını kendisi yazmalı eni konu sabırla, en güzel şekilde: rüya sanmıştı uyandı şimdi burada, bu çukurun içinde”
Mısır Tarlasında Bir Eksik, Şenler Yıldız’ın ilk öykü kitabı. Farklı bir anlatım dili, eşyalarla, günlerle kurduğu sıra dışı bir bağı var Şenler Yıldız’ın.“Sonra ne olduysa birdenbire oldu. Birdenbire toprağa öylece kapaklandım. Birdenbire ıslandı kiremitler, birdenbire kayboldu tüm kavimler, birdenbire oldu her şey, birdenbire tek pabucumu yağmur suyuyla dolu arka bıraktım. Birdenbire öteki ayakkabımı da çıkardım. Koştum, koştum bulvarı olmayan şehre doğru. Yanımda yağmur sonrası toprağın dışına taşmış, up
Aysun Ellidokuzoğlu ilk romanı Bitemeyen’de kurgusu, üslûbu, ironisi ve şiirselliğiyle şaşırtıyor. Sıra dışı bir ilk kitap. Yazarına, edebiyat dünyasına hoş geldin diyoruz.“Hızla düşüyor, hızla düşüyor, hızla arabaların ortasına. Babamın ruhu lime lime göğe çıkıyor, bir kuşa benziyor, bir dumana benziyor. Fakat bedeni araba lastiklerinde, farlarda, jantlarda, tamponlarda, asfaltta. Babamı kimin öldürdüğü de meçhul, ablam, annem, şoförler, araba fabrikası sahipleri, benzinciler, trafik ışıklarındaki cam sili
İran’ın ilk büyük şairi ve Fars şiirinin kurucusu olarak kabul edilen Ebû Abdullâh Cafer b. Muhammed Rudekî, gençliğinin ilk dönemlerinden itibaren hem şiirleri hem de musiki dalındaki yeteneğiyle ün kazandı. Rudekî, Deri Farsçasında olgun şiirler söyleyen ilk şair, Farsça şiiri olgunluğa eriştiren ilk yetenektir. Yaşadığı dönemde Fars edebiyat dünyasında sadece bir tek şairin, Rudekî’nin adı egemendi. Çağdaşları arasında da kendisine yaraşır ve hak ettiği bir üne sahip “şairlerin hocası” ve “şairlerin sul
Dergâh Yayınları ve Ara Güler Müzesi Yayınları, Ahmet Hamdi Tanpınar ile Ara Güler’i, bir tarihin entelektüel hafızası ile bu tarihin görsel kayıt ustasını ‘Aynı Rüyanın İçinde’ birleştiren yeni kitabını gururla sunuyor.Aynı Rüyanın İçinde bu rüyanın izleyicisi olmayı hayal edenler için, gerçekle kurgunun iç içe geçtiği bir İstanbul hikâyesi anlatıyor. Rüya, bir İstanbul rüyası.Kitabımızın konseptini, iki ustanın rüyasını ortak kılan birinin dilsel ötekininse görsel rüya simgelerinin ardına düşmek belirledi
Tükendi
Yeni Türk Edebiyatı Tanzimat'tan Cumhuriyet'e (1839-1923) Prof. Dr. İnci Enginün'ün daha önce Dergâh Yayınları tarafından neşredilen Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı adlı kitabıyla birlikte 19 ve 20. yüzyıl Türk edebiyatına toplu bir bakıştır. Bu edebiyat tarihinde ağırlık her şeyden önce eserlere verilmiş, dönemin ve yazarların özelliklerine, ancak eserler gerektirdiği takdirde temas edilmiştir.Yeni Türk Edebiyatı 19 ve 20. yüzyılların bütün karışıklığını yansıtır. Hayatın her alanında görülen güçlü gelene
Jean-Paul Roux, bu eserinde Sibirya Ormanları'ndan Bozkırlara, Pasifik'ten Akdeniz'e geniş bir coğrafyaya yayılan bir milletin tarihini, akademik titizlikten taviz vermeden anlatıyor. Hunlar, Göçebeler, Uygurlar, Hazarlar, Kırgız ve Moğol tecrübeleri, Selçuklular, Timur, Beylikler, Osmanlılar ve Türkiye Cumhuriyeti... Bütün bu aşamaların hem siyasi hem de kültürel tarihi okuyucuya sunuluyor. Asırlara ve kadim dünyanın her köşesine yayılmış bir tarih tüm cepheleriyle veriliyor. Türklerin Tarihi, klasik bir
Hayatımın en güzel ve her fırsatta hasretle yâd ettiğim demleri, Nurettin Topçu hocamın sohbetlerinden ibaretti. Hayatımda bu güzel ve tarifinden aciz olduğum zamanlar ile kıyas edilebilecek başka hatıralar çok arkadan hafızama doğuyor. Ankara'dan cuma günü akşamları 23 veya 24 otobüsleriyle sabahları indiğim Sirkeci'deki şehirlerarası otobüs durağında ekseriya muavinler tarafından uyandırılıyordum. Sahaflar Çarşısı'nda öğleye kadar kitapçılarda vakit geçirdikten sonra Hareket mecmuasına gidip Ersoy Hanı'nd
İlk Rize müftüsü Mehmet Hulusi Efendi (Alemdar), Mustafa Kemal Paşa'ya, 1924 sonbaharında Karadeniz seyahati sırasında verdiği dilekçe ile tarihe geçti. Dilekçesinde medreselerin açılması veya yeni eğitim sisteminde medreselerden de yararlanılmasını teklif ediyordu. Bu çalışmada Hulusi Efendi'nin hayatı, dilekçe hadisesi ve bunun Türk inkılap tarihi metinlerine yansıması ele alınıyor. Müftü Efendi'nin 1949 yılı Hac hatıraları ise türünün nadir örneklerinden biri olarak kitabı tamamlıyor.
Tasavvuf ve tarikatlar sahası, yeni zamanlarda Müslüman aydınlar tarafından hem yer yer sertleşen bir tenkit ve tasfiye alanı hem de yeni şartlarda bir imkânlar ve açılımlar manzumesi olarak görülmüş ve yorumlanmıştır. Tenkit ve tasfiye hattı büyük ölçüde tasavvufun İslâm'a ve Müslümanların hayatına dışarıdan ilişmiş bir yorum, bir dinî anlayış ve hayat tarzı oluşuna odaklanmaktadır. Buna paralel olarak tasavvuf ve tarikatlara ilim-bilgi bakımından da fiiliyat ve yaşama üslubu itibariyle de imkânları ve aç
Tükendi
"Işık âleminde ruh insanlıktan ayrı, gayrişahsi bir ihtişamla kuşatılmıştır. Gençlik, yaşlılık, aile ya da arkadaşların bulunmadığı bu yerde ruh, düşen dünyalar ve parçalanan fizik kuralları arasında insanlığın ulaşamayacağı bir mekândadır ve yolculuğunu tek başına tamamlamak zorundadır." Manihaist eser külliyatının önemli bir parçası olan Huyadagmān ilahisi de bu yolculuğun aşamalarını anlatır; üstelik uzunca bir giriş faslı ile Işık âlemini de ayrıntılı biçimde tasvir ederek... Elinizdeki çalışmada, 190
Tükendi
Ömer Seyfettin'in ölümünün üzerinden yüzyıl geçti. Buna rağmen Türk edebiyatının en çok okunan yazarlarından biri olma özelliğini koruyor. Ancak onun çok okunan bir yazar olması, zaman içinde eserlerinin birtakım değişme ve bozulmalara uğramasına, eserlerinden bazıların öne çıkarak diğerlerinin unutulmasına ve yazarın sayılı hikâyenin yazarı olarak bilinmesine yol açmış görünüyor. Oysa o, edebiyat tarihimiz kadar düşünce tarihimiz açısından da önemli ve çok yönlü bir yazardır. Bu çalışma Ömer Seyfettin'in
Ömer Seyfettin'in ölümünün üzerinden yüzyıl geçti. Buna rağmen Türk edebiyatının en çok okunan yazarlarından biri olma özelliğini koruyor. Ancak onun çok okunan bir yazar olması, zaman içinde eserlerinin birtakım değişme ve bozulmalara uğramasına, eserlerinden bazıların öne çıkarak diğerlerinin unutulmasına ve yazarın sayılı hikâyenin yazarı olarak bilinmesine yol açmış görünüyor. Oysa o, edebiyat tarihimiz kadar düşünce tarihimiz açısından da önemli ve çok yönlü bir yazardır. Bu çalışma Ömer Seyfettin'in
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 699 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4