Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 101 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Ne Erdemli Şehir gibi bir ütopya oldu ne de Toplumsal Sözleşme diyebileceğimiz bir yönetilme oldu ama “gerçekçi bir idealizm” vardı. Karşıtlıklar üzerinden yönetilen bir sistemden ziyade, dağınıklıkları toparlayan, müştereklerde bir araya getiren, hayatın çeşitli boyutlarını bütünleyen bir “denge/vasatiyye” mantığı vardı. Mekân açısından orta yer ya da iki farklı değeri eşitleyerek aritmetik bir ortalama tutturmak anlamına gelmeyen bu denge; ideallerin, değerlerin, düşüncenin yaşanan gerçekliğe entegre edil
Ümmet Bilinci adını taşıyan, kuramsal herhangi bir iddia taşımayan bu kitabımızda öncelikle, içerisinde yaşadığımız dünyanın, içerisinde yaşadığımız tarihsel dönemin ve İslam insanıyla birlikte insanlığın vicdanı olmaya çalışılmıştır. İnsan hakları kavramı, Müslümanlar söz konusu olduğunda anlam ve önemini kaybediyor. Müslümanlar söz konusu olduğunda, otoriter liberalizm ya da otoriter demokrasiler savunulabiliyor. Emperyalist Batı, “demokrasileri” insani bir içerik taşıdığı için veya bir değer sistemi olar
Elmalılı, yaşadığı dönemde ilmî birikimi, üstlendiği resmî görevler ve farklı konularda verdiği yüksek tahsil dersleri vesilesiyle geniş bir kitle ile temasta bulunmuş; öğrencilerinin, ilim, sanat, edebiyat ve irfan ehlinin kendisini sık sık ziyaret ettiği ve istişarede bulunduğu bir şahsiyet olarak, farklı alan ve çevrelere etki etmiştir. Gerek yurt içinde gerek dünyanın farklı coğrafyalarında bulunan ilim ehlinin gösterdikleri rağbet ve fikirlerine verdikleri önem, kendisine yazılan mektuplarda ifadesini
Gündelik Hayatın Yapıları Türkiye Okumaları başlığıyla ilki 20010’ların başlarında şekillenen etkinlik zincirinin son halkası 6 Ekim 2020 ila 22 Aralık 2020 tarihleri arasında tamamlanmıştır. Toplam 13 haftalık bir etkinlik olarak planlanan bu çalışmanın birer atölye çalışması olarak formatlanan işleyişinde, akademik ve entelektüel dikkatlerinden ödün vermeyen pek çok katılımcının katkısı söz konusudur. Bu kitap emekleri kayıt altına alma çabasının bir ürünüdür.
Tükendi
Pandemi süreci her durumda sıra dışılığıyla, kuşkusuz istisnailiğiyle ve özellikle de ürettiği korku ve paniğiyle hemen herkes için can sıkıcı bir zaman dilimi oldu. Bizi bekleyenin ne olduğuna yönelik enformatik/endüstriyel yönlendirmeler bir kenara bırakılsa bile hemen sıklıkla gözlemlenen ve dilden dile akan korkutucu imgeler fazlasıyla baskın ve ağırdı. Öyle ki bütün bunların tek tek her birimizde hasar bırakıcı bir potansiyele sahip olduğundan kuşku duymayan yoktu. Karantina Sohbetleri bu ortamda kendi
Cenab-ı Hak nihai bilgi kaynağı olmakla birlikte, bilgiyi insanoğluna iki kaynak yoluyla açmıştır; yazılı vahiy ve yaratılmış kâinat. Ayrıca insanoğluna bilgi edinmek için iki araç vermiştir; akıl ve duyusal algı. Bu iki kaynağı anlamak ve onları insanın hilafeti emrinde kullanmak istediğimizde, akıl devreye girer. Benzer şekilde kâinattaki eşya, olaylar ve olguları gözlemlemek ve deneyimlemek istediğimizde veya vahiy metinlerinin anlamlarını insani deneyime uygulamak istediğimizde duyular devreye girer.
Elinizdeki kitap, Hıristiyan ilahiyatında tarihsel-eleştirel yorum geleneğinin Kitab-ı Mukaddes’in anlaşılmasındaki yerini konu ediniyor. Bu bağlamda eser, modern kutsal kitap eleştirisinin arka planındaki sosyokültürel, kurumsal, felsefi ve entelektüel yönelimlerin temel hususiyetlerini tartışmaya açıyor. Ayrıca üniversite kürsülerinde eğitim almış eleştirmenlerin ve ilahiyatçıların, Hıristiyan kutsal metnini, tarihsel-eleştirel çalışmalar yoluyla geleneksel formlarından ayrıştırarak nasıl
Kur’ân dilindeki yenilik; baştan sona, dikey ve yatay, kelime dağarcığı, belagat, lafız, bağlaç, terkip, deyim, biçim, ritim, tasvir ve anlatımların tamamında kendini göstermektedir. Bu yoğunluktaki bir yeniliği insanların ortaya koyması mümkün değildir, yaklaşık bir değişimin bile gerçekleştirilmesi imkânsızdır. Bu büyük yeniliğe rağmen Kur’ân, Arapçanın temellerini muhafaza etmiş ve onu işiten insanlara son derece kavranabilir gelmiştir. Kur’ân’ın mevcut Arapçadan farklı yeni bir dil getirmediği kesi
Tarihsel varoluşsal sorgulamalar yapma bilincine, birikimine, iradesine sahip olamayan toplumlar kültürler, romantik nostaljik fütuhatçı söylemlerin büyüsüne kapılarak İslami gerçekliğin değil, İslami sembollerin özgürlüğü ile iktifa eder, tatmin olurken, toplumlarımızı derinden dönüştüren, kapitalist seküler liberal derin kuşatmayı muhasarayı işgal ve istilayı konuşulması aşılması gereken bir mesele olarak görmüyor, bu nedenle İslami gerçekliğin özgürlüğünü kamusal kültürel gündeme kazandıramıyor. Toplumla
"Tanaḫ'ın ya da birçokları tarafından Eski Ahit olarak işaret edilen metnin radikal bir yeniden yorumlamasını mümkün kılacak dikkate değer bir keşifte bulunduğuma inanıyorum. Söz konusu keşif basitçe Kitāb-ı Mukaddes'in nesiller boyu araştırmacılar tarafından kabul edildiği gibi 'Filistin' değil 'Batı Arabistan' kökenli olduğu şeklindedir. Nesillerdir saygı duyulan coğrafi varsayımdan sarsıcı biçimde ayrışan iddianın kanıtı ileriki bölümlerde ortaya konulmuştur. İddiam temelde şimdiye kadar ısrarla ya
Tarihsel bir pratik olarak emperyalizmin Batı medeniyetinden ve Batı'nın evren anlayışından bir sapma olduğu iddia edilir. Yani kendi sorunlarını dünyanın geri kalanına ihraç eden ve diğer uluslar üzerinde hegemonya kuran emperyalist çözümün yönetim felsefesi olarak demokrasiyi ekonomik düzen olarak laissez-faire'yi ve evrensel felsefe olarak akılcılık ve hümanizmi benimsemiş̧ Avrupa'nın liberal insancıl ve aydınlanmış̧ bir medeniyet olma haliyle çeliştiği ileri sürülür. Biz ise bu felsefelerin emperyali
İnsan yaşamının önemli faaliyetlerinden biri edebiyattır. Bu anlamda edebiyat sahasında meydana gelen gelişim ve değişimleri, insan duygu ve düşünce dünyasının dışa vurumu olarak görmek gerekir. Edebiyatın bu özelliğe sahip oluşu; onun bireye, topluma, çevreye ve en önemlisi kişinin kendisine dönük anlatımlarından kaynaklanmaktadır. Edebiyatı özel kılan diğer bir kavram, kültürdür. Edebiyatın kültürle iç içe oluşu ve kültürü zenginleştirip sonraki nesillere aktarması, onun belirgin özelliklerind
Bir kavram ve değer olarak hakikat (truth) Batı felsefesinin, kültürünün başından beri en önemli, kilit kavramlarından biri olarak kabul edilmiştir. Batı kültürü için bu kadar hayati bir kavram etrafında son yıllarda özellikle hayatın giderek “medyatize” olması bağlamında ciddi tartışmalar yürütülmekte, hakikatin sonunun geldiği iddia edilmektedir. 2016 yılında Oxford sözlüğünün “post-truth” kavramını yılın sözcüğü ilan etmesiyle birlikte küre çapında doğruluk, hakikat, gerçe
Birkaç yıl önce babamla Mamak'ta kaldığımız evi gidip ziyaret etmiştik, henüz yıkılmamıştı. Babam hemen her şeyi hatırlıyor. Annemin dediğine göre bizim kaldığımız evin bitişiğinde Behice Boran kalıyormuş. Zaten birine adres verdiklerinde "Mamak'ta Behice Boran'ın evinin yanı" diye kayıt düşerlermiş. İlginç, nereden nereye? Annem ilerlemiş yaşına rağmen orada yaşadıklarını unutmamış. Güzel günlermiş... Eve gelince dışarıda olan her şeyden koparım ben. Ev sanki dezenfekte edilmis
Kuşkusuz Avrupa-merkezli düşüncenin belirleyici olmadığı zamanlarda Müslümanların kullandığı dilde siyasi ve kültürel bir kimlik ifadesi olarak Doğu-Batı kavramları bulunmamaktaydı. Nitekim Edward Said de haklı olarak "Doğu ve Batı"nın üretilmiş kategoriler olduğunu söylemektedir. Ne var ki günümüzde Doğu-Batı kavram çerçevesi yaygın bir kabul görmüş bulunuyor. Hatta müphem bir tarihî ve coğrafi hatlara sahip mitolojik bu "dev kimlik" tüm insanlık tarihi tecrübesini Avrupa tarihinin belli bir zaman aralı
İtiraf belki de insanın en rahat kendi içinde konuşabileceği bir şeydir. Ama değil bunun bir anlamı yoktur. "Yanlıştı yaptıklarım" "Ben bu değilim bu olamam kesin!" "Hey! Bu gidiş nereye?" "Bir dur soluklan lâ havle de!" gibi uyarıcı serlevhalarla kendi kendimize konuşmanın kime ne zararı var? Haklıyız belki ama değil. Aksine başkalarını da beraberce sürükleyip batırdığımız şeyler var. Bizim yanlışımız bizim günahımız bizimle kalmıyor ki. Attığımız adımlar toprağı kirletiyor hayatı kirletiyor zamanı berbat
Modern tarihin son üç yüz yılını insanlığın dünyası araçsal akılcılık ve araçsal rasyonalite temelinde gerçekleştirilen sömürgeci-ırkçı bir uygarlıkla sömürgeci ve ırkçı bir evrenselliğin ideolojik diktatörlüğü altında geçirdi. Bu zaman zarfında hegemonyacı güç ideolojileri kirli-sömürgeci içerikleriyle evrensel yalanları meşrulaştırdı. Evrensel yalanları meşrulaştırarak hâkim ideolojik söylem ve bu söylemin oluşturduğu yorum tekeli Batı dışı halkları-toplumları özellikle de İslam toplumlarını entelektüel/k
İnsan doğasının en önemli unsurlarından biri gelişim olgusudur. Çünkü insan hem bedenen hem de ruhen doğan büyüyen gelişen değişen ve dönüşen bir varlıktır. Fiziksel olarak geliştiğimiz gibi duygusal zihinsel sosyal inanç ve ahlaki olarak da gelişiriz. İnsanlar ahlaki olarak nasıl gelişir? Ahlak gelişimi filozoflardan din eğitimcilerine ebeveynlerden öğretmenlere uzanan geniş bir çevrenin zihnini çağlar boyu meşgul eden bir konudur. Ahlak gelişimini belirleyen dinamikler nelerdir? Fıtrat aile eğitim din
Cumhuriyet döneminde ordunun siyaset üzerinde öteden beri geçerli olan resmî gayriresmî iddia ve yönelimlerinin yol açtığı askeri müdahaleler halkasının üçüncüsü olan 12 Eylül döneminde din ehemmiyet taşıyan ve üzerinde durulan bir olgu olmuştur. Bu meyanda dikkat çeken husus Cumhuriyet iktidarları açısından başlangıçtan günümüze müdahale süreçlerini de içeren dini siyasetin imkan kabiliyet ve beklentileri ölçüsünde ve düzeyinde bir kavrayışla ele alma açısından ortak bir tutumun varlığını korumuş
İşte mevzu anlaşıldı ve sonuçta üç aşağı beş yukarı bu duraklardan herkes gibi sen de geçeceksin. Belli ki kendi hayatını mütemadiyen inşa etmek bitmek tükenmek bilmeyen bir irade kullanımını sürekli tetikte duran bir havsalayı ve her daim kullanımda olan bir idrak bütünlüğünü gerekli kılıyor. Eğer bütün bunların farkında olarak bir adım daha ileri atmaya mecalin heyecan ve hevesin varsa artık bil ki sen yeterlik düzeyi yüksek bir varlık iddiasında bulunmayı hak ediyorsun. Düzgün ve nitelikli bir ömre s
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 101 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1