Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 196 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Artık bir şey yapmam için bir neden olmadığına göre, bir şey yapmamam için de bir neden yoktu. Değer yargılarını ve sonuçları düşünemeyecek kadar zom ve mutluydum. Sadece ve sadece dürtülerimle ve arzularımla alakadar olmak istiyordum... Elia Kazan’ın bu unutulmaz romanı konforlu hayatların iç dünyasına, zenginliğin ve kurumsallığın saçmalığına ve çağdaş iş yaşamının nasıl bir hapishane olduğuna yöneltilmiş bir hançer adeta. Romanın kahramanı Eddie, Türkiye’den Amerika’ya göç etmiş Yunan kökenli bir aile
Tükendi
"Yirmi yıl kadar önce tanıştığım bir adamın, İlhami'nin öyküsünü anlatıyorum. Kaçınılmaz eksikleri tamamlayıp boşlukları dolduruyorum. Bu yolla gerçekle kurgu arasındaki çizgiyi bulandırıyorum. Bu yazdıklarımı okurken -okuyan olursa- tanıdığım ya da tanımadığım kişilerin ya da İlhami'yi tanıyan ya da tanımayan kişilerin, bir şekilde bu olaylar zincirinin benim anlattığım sırada geçmiş olduğunu, benim sadece bunu kurgulamakla yetindiğimi düşünecekler. Doğrudur da." Münir Göle, Tanıdık Bir Yüz'den yıllar son
Tükendi
Alaysama, bir anlamda okurda bir farkındalık oluşturma uğraşıdır. Yazar, deneysel yaklaşımlarla, dil oyunlarıyla, alaysama durumunu işaretler, böylelikle okurunu söylemi tersinden anlamaya da yönlendirmiş olur. Bu şekilde kurulan alaysama diliyle düşünsel saldırıya da rahatlıkla geçilebilir. Alaysama anlatımıyla dikkat çeken Tutunamayanlar, roman denilen klasik türün bütün öğelerini sarsmayı hedefler, sadece roman türünü değil, yazmayı besleyen her olguyu, her durumu. İlk kitabı Türler Arası En Güzel Yolcu
Tükendi
Ferda belki de her insan gibi, yaşadığı asrın bir fırtınalar asrı olacağına, olması gerektiğine yürekten inanıyordu. Ömrü ölülerini gömmekle geçen bu bedbaht insanlara baktı, yüreği onu heyecanlandıran bir kederle bir kez daha çarptı. Şehir daha ne kadar azapla, kaç şeytanla sınanacaktı? Tiyatroyu bir saplantı haline getiren Rüçhan, öğrencisi olduğu Tıbbiye'nin yüksek tavanlarından birine asılmış olarak bulunur. Serkomiser Reşat bu alelade intihar vakasıyla oyalanmak için bir sebep göremez. Fakat yüksekçe
Tükendi
Suat Duman'ın uzun soluklu polisiye serisini yayınlamaya başlıyoruz. Birinci Dünya Savaşı sona ermiş, dünya yeni bir kaosun eşiğine gelmiştir. Fransa'da gördüğü eğitimini yarıda kesen Ferda, gazeteci arkadaşı Miette'le birlikte Doğu Ekspresi'ne atlar ve işgal donanmalarının boğazı geçtiği gün İstanbul'a gelir. Bir yandan uluslararası bir suçlunun izini süren Ferda ve Miette bir yandan da akılcı yöntemleri sayesinde tüm suçluların korkulu rüyası haline gelecektir. Elinizden bırakamayacağınız, meftunu olacağ
Tükendi
Hayvan mezarlığına gömülmeyi yeğlerdim kesinkes. Hulusi'ye sırlanmak tabiî ilk tercihim olurdu. Bizim gibilerin yeri, sonra, orasıdır.
Tükendi
Freud, bibliyofil olduğunu ele veren yumuşak, okşarcasına bir hareketle, parmaklarını deri ciltli kitapların üstünde gezdirdi. Sonra da vitrinde sergilenmekte olan değerli bibloları uzun uzun seyretti. Cam kapakları açıp bir Fabergé yumurtasını eline aldı. Daha önce Kafka Paris'te adlı romanını yayınladığımız Xavier Mauméjean, bu kez Sigmund Freud'un "karıştığı" bir polisiye vaka ile karşımıza çıkıyor. Ünlü ruhbilimci, varlıklı bir ailenin davetlisi olarak Amerika'ya gelir ve son derece güç bir kayıp vakas
Tükendi
Olaylar o kadar hızlı cereyan etti ki gerçekten yaşandığına inanamadık. Uzaktan gelen sesler bizi silkeleyene dek cesetlerin üstünde durup aval aval seyrettik. Belli ki vahşiler ateş sesleriyle alarma geçmişlerdi ve onlara görünmeden kaçmamız neredeyse imkânsız gibiydi. Edgar Allan Poe, o müthiş anlatıcılığıyla sizi açık denizlerde, macera dolu bir yolculuğa çıkarıyor...Evden kaçıp en büyük hayalini gerçekleştiren, açık denizlere giden bir gemiye kaçak binen Arthur Gordon Pym ile birlikte fırtınaya yakala
Tükendi
Hayır, yani ağzını ara sıra açıyordu ama konuşmak için değil. O ağız açma hareketi yanaklarının bir kasılması, daha doğrusu, o sarımsı yüzünün tümünün ara ara kırışıp büzüşmesinin bir sonucuydu ki dişleri açığa çıkınca bir yüz buruşturma olarak da algılanabilirdi bu hareket. Ama avukatın kendisiyle böylesine tatlı bir dille konuştuğunu duyarken yüzünün büründüğü bu ifade, hem bir dalga geçmenin hem de bir acı çekişin yansıması olarak da düşünülebilirdi.
Tükendi
Cícero hiçbir şey olmamış gibi sakin sakin pedal çeviriyordu. Júlio adamın kanlar içindeki başıyla önüne yığıldığı andaki görüntüsünü kafasından bir türlü çıkaramıyordu. Amcası fevkalade sakindi. Bir insanın canını aldıktan sonra nasıl bu kadar sakin kalabiliyordu?
Tükendi
Bakalım Hermes; dikkat edelim de alçaklarda bir yer olmasın, sonra insanlar yardımına koşar, ne de olsa onun elinden çıktılar. Zirveye yakın bir yer de olmamalı, o zaman aşağıdan kolay görülmez. Bence ortada bir yer olsun, koyağın kenarı iyi olur, kollarını bir kayadan öbürüne uzatır, zincirlerini çakarız. Kaleme alındıkları günden bu yana neredeyse tüm Batı yazınını etkileyen, zekâyla, ironiyle, iğneyle dolu unutulmaz Lukianos diyalogları... Haluk Erdemol'un bu özenli çevirisi, Antik Yunan mitolojisini yal
Tükendi
Dünyaca ünlü aktör ve aktivist Sean Penn'in kaleminden, müthiş bir karamizah anlatısı... Romanın kahramanı Bob Honey, görünüşe göre tipik bir Amerikan erkeği ama aslında bir kiralık katil. Fosseptik depoları satmak, başka ülkelerdeki diktatörler için havaifişek gösterileri düzenlemek gibi işler yapıyor. Ama sonra işler karışmaya başlıyor ve gittikçe çığırından çıkan Amerikan siyaseti karşısında isyan bayrağını çekiyor. Muhteşem Sean Penn, bu romanıyla edebiyat sahnesine unutulmaz bir biçimde girdi. Böylesi
Tükendi
Şu attan, şu çılgın ayın ışığından, gökyüzünde gaklayıp duran şu kargaların gölgesinden uzağa... Hepsinden uzağa, çok uzağa, uzak... Uzaklara... Klasik İtalyan edebiyatının büyük ustası Luigi Pirandello'dan içinizi ısıtacak, olağanüstü güzellikte beş öykü. Dünyamız önyargılarla, bitmek bilmez mücadelelerle doludur ama bir yandan da güzelliklerle çevrilidir. Aşkın, doğa sevgisinin, sadeliğin, bize her gün iyilik fısıldayan yılmaz yanımızın öyküleri...
Tükendi
Romansal dönüşüm her zaman daha önceki bir yapıttan vazgeçer, onu sıradan bulur, ama yeniden ele alınabileceğini, üstünde çalışılabileceğini düşünür. Edebiyat düşüncesi alanında 20. Yüzyıl'ın önde gelen adlarından biri olan René Girard, bu kitabında bir araya getirilen denemelerinde sanatın dönüşümünü, edebiyatın anlam alanının genişlemesini anlatıyor. Proust, Stendhal gibi büyük ustaların romanları kendi içinde, kendi yüzyılına hangi çelişkilerle bakmıştır? Evrensel eleştirinin bu önemli yapıtını dilimize
Tükendi
Biz organları sarıp sarmalayan elastik kılıfız. Biz, jöle, ipek ve sateniz, biz, tüfeklerin namlularından yayılan salvo ve Tanrı'nın bir haziran günü alnımıza koyduğu soğuk elin rüyasıyız, bir yüzük, kamış, bir ekmek, bir kalp, biz bir mesafeyiz. Bjorn Rasmussen, yalnızca bir roman yazmamış, aynı zamanda içinizi yakıp geçecek yıkıcı bir ateş kaleme almış. Ten, Organları Sarıp Sarmalayan Elastik Kılıftır, çağımızın tüm konforunu yerle bir etmek isteyen, yerleşik ahlakı kesin ve acımasız bir dille reddeden
Tükendi
Nicelerini tanıdım ki uykularında bile bu kadar erdemli görünmemişlerdi. Lulu'ya aynen şöyle diyeceğim, evet doğru felsefe yapıyorum, bana göre uyku, tıpkı kardeşi ölüm gibi... Neyse, benim bilmek istediğim sadece... hayır, olsaydı hatırlardım... hayır, hayır, hemen divana atmıştım kendimi... ve hiçbir şey olmadı... bazı zamanlarda tüm kadınların aynı görünmesi inanılmaz bir durum... gidelim artık buradan. Arthur Schnitzler, "on diyalog" başlığını taşıyan bu oyununda aşk, zevk ve tutkunun çetrefilli ilişki
Tükendi
Mildred Pierce / James M. Cain Mildred yavaş yavaş, sürekli fren yaparak gidiyordu. İleride, molozun bittiğini, yolun açıldığını ve asfaltın simsiyah parladığını görünce gaza bastı. Fakat frene basar basmaz araba kaydı. Farlar söndü, motor durdu. Kocaman bir alana yayılan çamurlu su birikintisinin içinde yapayalnızdı. Ayağını frenden çekince arabanın çamura gömüldüğünü hissetti. Çığlık attı. Aldatıldığını öğrendikten sonra hayata tutunmaya çalışan bir kadının çocuklarından birini kaybetmesi, diğerinin kib
Tükendi
Seramis teyze binde bir mekâna uğrar, yalnızca Ömer abiyle tavlaya otururdu. Onun ziyaretinin gerçekleştiği anlarda kimsenin gıkı çıkmaz, tumturaklı laflar ağzından dökülüverecek diye herkes nefesini tutardı. Jülide, annesinin onca lafı nasıl öğrenmiş olduğuna hayret ederdi. Onur Bütün, Gülümsemeler adlı ilk öykü kitabıyla olmadık zamanlarda olmadık olaylara tanık olan, duyan, gördüğünü duyduğunu sindiremeyip içinde büyüten, öfkelenen, sevinen insanların öykülerini anlatıyor bize. Hep mutluluktan gülümse
Tükendi
Yunan yazmalarını karanlığa gömen ilahiler silindi; yeni bir yönetimin ışıltısı dünyaya saçıldı; cismani güçler yeni bir yaşam gücüyle hız kazandığında ve gözler, geleneklerden daha net görmeye başlayıp zihinler kendinden gizleneni kavramaya başladığında ortaçağcılığın buhranlı denizinden sevinç dolu yeniyetmeliğin tüm görkemiyle insanoğlunun özgür ruhu yükseldi. Tarihsel Eleştirinin Doğuşu, bugün hâlâ hayranlıkla okuduğumuz Oscar Wilde'nin bir gençlik çalışması... Wilde, Tukididis, Polibios gibi Yunan ta
Tükendi
Bu ölüm! Ürperdi! Şimdi sadece tek şey hissediyordu; bir ölüyü. "Ben ve bir ölü, o ölü de benim kucağımda." Titreyen elleriyle adamın başını kucağından çekti ve yere bıraktı. Ve şimdi de korkunç bir terk edilmişlik duygusu kapladı kadını. Neden arabacıyı göndermişti ki? Bu ne saçmalık! Burada ölü bir adamla yalnız başına ne yapacaktı şimdi. Kucağınızda yatan ölü bir adamla yakalansaydınız ne yapardınız? Ya yasak aşkınızı itiraf etmek zorunda kaldığınızda? Yıllardır birlikte yaşadığınız kardeşinizin size
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 196 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1