Neslihan Önderoğlu, okuyucusunu sıcak bir karşılama cümlesiyle selamladığı ilk öykü kitabı
İçeri Girmez Miydiniz? ile öykü severleri hiç kalkmak istemeyecekleri bir misafirliğe davet ediyor. Gerçekleşen ile dayatılanın karşıtlığından beslenen öykülerin odağındaki estetik kaygı, hastalık ve ölüm gibi zorlu durumlar, olağan gerçeklikleriyle değil bıraktıkları dolaylı ve derin izlerle okuyucuya dokunuyor. Neslihan Önderoğlu, kapısı hiç
durmadan vurulacak bir yazar
Neslihan Önderoğlu, öykülerinde, yalın bir
Elinizdeki kitap yeni, önemli bir romancının elinden çıkma.
2008 yılında yayınlanan öykü kitabı "Bay How Ne Yapmalı"dan sonra Özcan Doğan, bu ilk romanıyla yeryüzündeki şeyler üzerine düşünmeye çagırıyor bizi. Metin içinde metinler, yazarları ile derdi olan kahramanların sesleri arasında Luujik ve Lunnya'nın peşi sıra dolaşıyoruz etrafında dağın.
Edebiyatımızda az rastlanan fantastik öğeler onun kaleminde parlıyor. Göreceksiniz.
Rüya ya da
Gözleri Tamamen Kapalı
Freudun, Ruh ikizim dediği Arthur
Schnitzler, Freudun yalnızca çağdası
değil, aynı zamanda arkadaşı ve
çalışmalarından da oldukça etkilenmiş biridir.
Eserlerinde Psikanalizi mercek altına alan
yazarın, kahramanları da Freudun
teorilerinin ete kemiğe bürünmüş halleridir.
Denebilir ki, Schnitzlerin kalemi insanın
karanlıklarında gezinir, gizli saklı bir duygu
bırakmaz ve gördüklerini yazmaktan da asla
geri durmaz.
Schnitzlerin kısa romanı Rüya,
yirminci yüzyıl
basında kendi
Daha önce yayımladığımız Sherlock
Holmesün Maceralarının ardından, yazım sırasına uygun olarak şimdi de on bir öyküden oluşan Sherlock Holmesün Anılarını sizlere sunuyoruz. Sir Arthur Conan Doyle, tüm zamanların en meşhur karakteri aracılığıyla Britanya Imparatorluğunun simlerini döküp buharın, kömürün, fabrikanın toza, tere, sefalete buladığı bir yüzyılın gizli tarihini kaleme
alıyor. Sherlock Holmes, rasyonalizmin hurafe ile boguştuğu bir tarihsel dönemecin
Don Kişotu adeta.
Dr. Watsonı da yanına alarak l
Aramak, bulamamak mıdır?
Yirmi yedi yaşında hayatını kaybetmiş kâşif, gezgin ve yetenekli bir yazar olan Isabelle Eberhardt, Cezayir'e yerleşerek, kendisine "Si Mahmoud Essadi" takma adını almış, erkek
kılığına bürünerek Afrika çöllerinde dolaşıp araştırmalar ve keşif gezileri yapmıştır. Yaşamı âdeta başkaldırı ve direnişin simgesi olan yazar, genç yaşına rağmen ardında birçok kitap ve günlükler bırakmıştır.
Unutuşu Arayanlar yazarın tek öykü kitabı. İlk kez Türkçe'ye çevrilen öyküleri okurken, önünüzde
Henry James'in kaleminden bal damlıyor...
Büyük İngiliz romancısı Henry James, yalnızca devasa romanlarıyla değil, denemeleriyle de dünya edebiyat düşüncesinde izler bırakmıştı. Çağının önemli yazarlarının eserlerini incelerken yaptığı tespitler, deyim yerindeyse, hedefi hep on ikiden vurmuştur.
Bugün Balzac'ın, Flaubert'in, Turgenyev gibi o dönemde Avrupa'da yeni yeni şöhrete kavuşan yazarların yazınsal değerlerini sıcağı sıcağına tespit etmiş, kalıcı değerlendirmelerde bulunmuştur.
Elinizdeki kitap, bü
Amerikalı yazar Nathaniel Hawthorne, çağdaş Amerikan öykücülüğünün ilk klasik örneklerini vermişti. Poe'dan Fitzgerald'a, Hemingway'den Faulkner'a uzanan bu büyük öykü geleneğinin beslendiği mitsel ve toplumsal kaynakları araştırmaya başlamak için Hawthorne önemli bir çıkış noktası.
Hawthorne'un öykülerindeki ürkütücü arka plan, kaynağını Amerika'nın tekinsiz, karmaşık geçmişinden alıyor kuşkusuz. Bunun yanında, bireyin burada yaşadığı içsel gerilim, öykü
sanatının Hawthorne'un elinde parlamasını sağlıyor.
Çocukluğun sert günleri...
İzzet Dönmez, ilk romanı Yatılı Düzlükleri ile Alakarga'da.
Okumaya başlar başlamaz göreceksiniz; Yatılı Düzlükleri, başka romanlara benzemiyor. Yazarının daha ilk satırlarda ilan ettiği üzere, bu metin, sistem karşıtlarının sesi. İnsanı
"öğüten" eğitim sisteminin çürüyen yüzünü gözler önüne seriyor. Üstelik bunu, o sistemin "imlasına" da karşı çıkarak yapıyor.
Yatılı Düzlükleri, Anadolu'nun adı anılmayan bir bozkır kasabasındaki bir yatılı okulda geçiyor.
Dostlukları adına birbir
Gotik akımının ilk yapıtı olarak kabul edilen Otranto Şatosu'nun yazarı Horace Walpole, İngilizcenin ilk sürrealist metin örneği olarak tanımlanabilecek Hiyeroglif Masallar'ı, İlk olarak 1785'te sadece altı kopya olarak bastı ve bu kopyaları sadece kendisine sakladı. Kitaba yazdığı önsözde, "Hiyeroglif Masallar, hiç şüphesiz, dünyanın yaratılmasından kısa bir süre önce, henüz keşfedilmemiş, herhangi bir yerleşimin olmadığı Crampcraggiri Adası'nın dağlarında yazıldı ve o günden bu yana sözlü gelenek sayesind
Cinayet bir trajedidir, akıl oyunu değil.
Faili bir bulmacacıya, dedektifi bir matematik profesörüne dönüştüren günümüz anlatılarının tersine Cinayet Mevsimi, oyun ile gerçeği birbirinden ayırıyor. Suat Duman'ın bu ilk romanı, yayımlandığı yıl dikkatleri çekmiş, yerli siyasi polisiyenin başarılı bir örneği olarak değerlendirilmişti. Hukuk öğrencisi Mehmet Cemil'in, gönülsüz serüvenleri 2011 yılında yayınlanan ikinci romanda da devam etmişti. Cinayet Mevsimi, kent hayatının genç yaşta yorduğu, bugünle değ
İnsanın ruhu tenine batıyor...
Raymond Radiguet (1903-1923), yirmi yıl gibi çok kısa bir hayata iki roman, iki şiir kitabı, bir kısa oyun sığdırmayı başarabilmiş, Fransız edebiyatının dahi çocuğudur.
On altı yaşında bir gencin, kendisinden beklenmeyen
yaşantısı ve deneyimlerine kapı aralayan İçimizdeki Şeytan, Fransada 1923 yılında yayımlanır ve o yıllarda büyük bir sansasyon yaratır. Yazar, ' henüz çocuk denilebilecek bir yaştadır ve roman da tüm ahlak kurallarına aykırıdır. Yasak bir aşkın büyük bir u
Yepyeni,
Keşfedilmeyi bekleyen
Bir kitap
Tanrı Mandalina Ağacına Tırmanınca
ilk öykü kitabı İrem Karabaşın,
yalın dili ve özenle
seçilmiş cümleleriyle,
gündelik hayatın,
kopuşların ve savruluşların
resmini çiziyor.
Karabaş,
kendine has dili ve
üslubuyla öykücülüğümüze
merhaba diyor....
Cem Kalender'in ödüllü romanı Klan alakarga'da.
Ve sonra tarih kalemi eline aldı, "gerçekten, size diyorum ki içinizden biri beni ele verecek" sözüyle yazmaya başladı. Fısıh Bayramı'ndan önce İsa, ağzından balık yağı gibi kayarak dökülen bu sözleri söylerken durgun ve asudeydi. Bakışlarında saflığın da ötesinde acemi bir kırlangıç yavrusunun ilk uçuşundaki amatörlük vardı. Kırlangıç metaforu tamamen Petrus'a aitti. İsa'nın olmadığı bir zamanda arkadaşlarına "İsa ile bizim aramızdaki en büyük fark nedir b
İnsan ruhu çırılçıplak.
Kendisi buna sıla özlemi, anne ve babasına yeniden kavuşma arzusu gözüyle bakıyordu. Oysa gerçekte çok daha belirsiz ve karmaşık bir duyguydu bu. Çünkü özlemini çektiği anne ve babasının hayalinin bu duyguda gerçekte hiç payı yoktu artık. Demek istediğim, sadece bellekle sınırlı kalmayıp sevilen kimseye karşı insanın içinde beliren, bütün duygulara seslenip bütün duygularda kendini açığa vuran, dolayısıyla sevilen kişinin suskun ve gözle görülmez varlığını yanı başında hissetmeksizi
Derin kültürümüze doğru bir yolculuk.
Evimiz o zamanlar kocaman bir yokluktu. Neresinden bakılırsa bakılsın yok. Bu yokluk da koca bir yüktü annemin sırtında. Annem de sırtında bu yükle evi dört döner, nereye ayak bassa orası da biraz yok olurdu. Her bir yanı uçurumlarla çevriliydi bu yokluğun. Annem ki ne zaman bu uçurumlara düşse, bir zeytin dalına tutunurdu.
Erkan Aslan'ın bu ilk kitabı, genç öykücülüğümüzde yeni ile geleneksel olan arasında özgün bir sesi müjdeliyor. Avcısını Taşıyan Ceylan'da yer ala
H. G. Wells, daha çok Zaman Makinesi gibi bilimkurgu yapıtlarıyla tanınmış olsa da, birbirinden büyük ve önemli pek çok türde roman ve öykü yazmıştı. Türkçede ilk kez yayınlanan Kipps / Sıradan Birinin Hikâyesi, onun en eğlenceli romanı. Kipps'in portresi, yaşadığı çevrede nasıl görüldüğü, toplumsal ve ekonomik "merdivenleri" tırmanmak için başvurduğu akıl almaz yollar, yalnızca gerçekten sıradan birini tanıtmıyor bize. İnsanoğlunun bugün de değişmeyen, evrensel kurnazlığını ve saflığını tarif ediyor. Elbet
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.