Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 184 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Bu gün yine kendisine ait olmayan koca bir gün geçirecekti. Hep başkalarının istekleri olacaktı. Başkalarının kurguladığı oyunda başrol oynayacaktı ama kendisinin figüranı bile olamayacaktı her zamanki gibi. Başkalarının amaçları kendi üzerinde değer bulacak, kendine ait değerler başkalarının üzerinde bir sinek ağırlığı kadar etki yapmayacaktı.
Tükendi
Mesafeler diyorum çok olmaya başladılar bazı ilişkiler için. Çok zor sevilmek bu devirde. Hatta güvenmek, tutup birine kalbini vermek. Hem de kilometrelerce uzaklıktaki birine "Al senin olsun kalbim" demek zor iş sevilip sevilmediğini bilmeden. Özlenmek nadir rastlanan bir şey artık sevdiğiniz tarafından. Mesafeler önemlidir, birim bakımından değil getirdikleri açısından. Özlenmek ve unutulmaktan hangisine giriyorsunuz bilemezsiniz. Biri özlenirken biri unutuluyordur. Herkesin hikayesi farklı ve değişik
Tükendi
Zamanla sadece zaman geçer yabancı. Geçmez acılar, geçmez yalnızlıklar. Kalır kabuk bağlamış yaralar ve inceden inceye sızılar. Zamanla geçmez işte zamanla geçer dediklerimiz. Alışırız sadece. Geçer dediklerimize alışırız, Unuturuz dediklerimize alışırız.. Hiç gitmez sandıklarımızı uğurlarız sonsuzluğa. Ağlarız ama alışırız. Hayatın önsözünü okuruz ve yoruluruz başlamadan daha. Önümüzdeki sayfaları gözyaşıyla, isyanla okuruz. Sevdiklerimizden beklentilerimiz olur acıtan. Ve hiçbir sevilen beklentisini kar
Tükendi
Sardunya kokularına uyanmıştı aşk; o sabah. İnce yağmur ve soğukta şehir çok yakışıklıydı. Serinliğin görkeminde, bu sefer sessizlik; hayra alametti. Birbirini izleyen adımlar gibi, ılık ılık yudumladım aşkı. Beti benzi atmış geceler utandı, gamzesinden bir öpüş verdi gökyüzü. Düşünmek zaman kaybıydı. Gerek yoktu kilometrelerce düşünmeye... Sevdanın boyaları çalınmıştı yüzüme işte! Gölgemdeki küçük kız çocuğu büyüyordu, muzdarip bir gece bekçisi vakurluğuma çeyrek kala...
Tükendi
Kalbime acı veren çığlıkları duyabiliyorum. Hep aynı ses tonu, hep aynı şiddet, hep aynı sen... Kanatır kalbimi en masum yerinden. Sessiz gidişlerini duyabiliyorum. Sana bakıp benim olmayışın, Seni anıp sessiz duruşun, Sana tutuklanıp özgürlük oluşun, Sana sevdalanıp ayrılık oluşun... Kendi hayatımdan çalmışım, Hep seni anıp sessiz kalmışım, Hep sana yanıp kül olmuşum, Ne yazık, seni bekleyip kendi hayatımdan çalmışım. Vakit kaybını senden öğrenip yargılanmışım, Yıllarımın hesabını kendimden sormuşum, Vi
Tükendi
Salonda bulunan tüm kalabalık Barış'ı ayakta alkışlamışlar, tebrik etmek için sıraya girmişlerdi. Mezopotamya'nın kadim şehri Diyarbakır yine tarihe not düşecek bir olaya ev sahipliği yapmıştı. Tüm konuklar otelin altıncı katında Diyarbakır'ı kuş bakışı gören salondan dışarıda oluşan muhteşem havayı izledikten sonra odalarına çekildiler. Ertesi gün akşama kadar Diyarbakır'ı dolaştıktan sonra ülkelerine, şehirlerine gitmek için havaalanına gitmişlerdi. Barış artık dünya için geri dönüşü olmayan yola girdiğin
Tükendi
Altın dişlerime bakmak için güldürme beni. Kurt kurttur, alaylısı mekteplisi olmaz, kemirir yer. Sen benim küçük kurtçuğum, kalbimi yedin bitirdin. Koza gibi kaldım, sen kelebek olup uçup gittin. Kermek '' Barayeinke be dandunhayetalamnegah koni nakhandun mano Kermkermeh, ders khundehnakhundehnadare, micavemikhure To ey kermek-e kuçek, delem ü khurdi tamum kardi Melse pile mundem, to pervane şodiparidirafti...! Suyun Ayak Sesi: Koza gibi kaldım, sen kelebek olup uçup gittin..! Çok hoş. Değerli şair se
Tükendi
Ben eylersem cihândan 'azm-i hîçistân-ı vahşet-hîz, Sakın sen etme arkamdan nisâr-ı eşk-i hüzn-engiz; Ne bir gül isterim ben, sevgilim, cây-ı huzûrumda, Ne bit serv-i muvahhiş gölgesi nezdîk ü dûrumda; Bırak şebnemler, otlar varsın olsun zîver-i lahdim, Ki fikdânıyla mevcûdiyyeti hem-rütbe bir ferdim.
Tükendi
Kelimeler üşüşüyor içime, Cümleler yarım! Eksiltili söylüyorum, Eksik biliyorsun! Eyvahı var yüreğimin, İyiyim. Kapısına pusu kurmuş yorgun hayaller, Kilit vuruyorum kilit üstüne! Sımsıkı, Kırılıyor bütün kemiklerim. Aynı yerden bilmem kaçıncı kere! Yalpalıyor ömrüm, Ha düştüm ha düşeceğim! Ezberi bozuluyor hikayenin, Nereye böyle?
Tükendi
Sonuç olarak herkesin bir yerlerde biriktiği dertleri, yaşamış olduğu acıları vardır, ama en önemlisi; bunları geride bırakmamıza yardımcı olacak olan kişiyi bulabilmektir, en büyük mutluluk budur. Sende benim mutluluktan dökülen gözyaşım ol
Tükendi
Yolcu bir gece çıkmıştık yola arkamızda geçmişimiz aşkımız ve dostumuz bir gece çıkmıştık yola geride masmavi deniz geride güzel bir doğa yani çocukluğumuz gençliğimiz bir gece çıkmıştık yola yol üstünde insanlar hasret yüklü duygu yüklü insanlar sadece insanı insan olduğu için seven insanlar
Tükendi
...Ve açtım gözlerimi; ne göreceğimi, ne düşüneceğimi ve Allah'a ne kadar çok şükür ve teşekkür edeceğimi bilmeden açtım gözlerimi. Karanlık bir odadaydım, bu oda benim hayalimdi, evimdi. Yanımda başka nefesler hissediyordum, bu benim özlemimdi. Aslında eski olan, yeni bir yerdeydim. Bu ise benim hayatımdı. Şimdi hatırlıyorum ve artık anlıyorum. Yine her zamanki gibi gece olmuş ve ben gözyaşlarımın eşliğinde uykunun kollarına kendimi bırakmak üzereydim. Tek bir isteğim vardı; yeni, rahat ve eşsiz bir hayat
Tükendi
Hayâlhâne, Erken Zaman'ın ardından Can Şen'in ikinci şiir kitabı... Yaklaşık on yıllık bir aradan sonra Can Şen Hayâlhâne'yle merhaba diyor şiir severlere ve soruyor okurlarına: Ben herkese ağladım şiiri bildiğimden beri Gâh ağıt yaktım, gâh mersiye düzdüm. Şimdi düşünüyorum: Kim ağlayacak bana!? Kim derecek simsiyah göklerden toz pembe güller?
Tükendi
Bu şehirde bugün tüm evler yıkıldı, sokak lambaları devrildi, şehir küle döndü. Yazılmış şiirlerin bir harfine bile değmedin, içimde ki bitmeyen aşkı nefrete çevirdin. Umutlarımın U su bile kalmadı, son sözümü söyletmeden idam ettin. Ben artık sana değil, yazılmışların arasında kaybolan neşeme yanıyorum. Birgün bile ah demedim sana, o kadar bekledim gelmedin oysa, tövbeler olsun aşk kapısından geçmem bir daha, yalnızlıkta güzeldir, yaşarım sonsuza. Yatağımda ne kadar fotoğraf varsa yakıp attım, senle yanan
Tükendi
Kas bahçede gülleri gördüm hâbımda rüya İçinde bir bahçıvan bu da benmişim güya Bin deste gül dermişim eşe dosta rüya bu ya Neşemiz gayemiz bir derin sevdâ bu dünya Gün olur Kafdağı'na çıkar çoşar çağlarım Gün olur kaderime mahzunâne ağlarım Bu devrân güvenilmez ne var ki bel bağlarım Umuda sabrımız bir derin sevdâ bu dünya. Her kulun bu âlemde vardır elbet dileği Kim ister başucunda can alıcı meleği. Kaldı mı başı derde çâre bekler yüreği Hayata doyulmaz bir derin sevdâ bu dünya
Tükendi
Allah'ım, mutluluğun, iradelî duruşun, heyecanlı gönlün, güzelliğin sembolü, fakirlerin koruyucusu, kölelerin gururu, ibadetlerine düşkün, feraset sahibi, melek hüviyetine sahip Gürcü Hatun'a sağlık ve mutluluklar ihsan eyle, onu günahlarından arındır ve yücelt.Hasta olduğum zaman hastalığıma şifa veren Rabbime yalvarıyor ve yakarıyorum. Ey Rabbim sonsuz zengin rahmetinden Gürcü Hatun'un masumiyetini daim eyle ve insanların gözünde onu yücelt. Varlığı gariban insanlara mutluluk kaynağı olan bu insana yapm
Tükendi
Öldür beni! İçimdeki kör canavarı Yaşadığım mevsimleri En aydın günlerimi Ve tükenmemiş gençliğimi... Öldür seni! İçindeki çocuğu Gönlündeki coşkuyu En güzel rüyalarını öldür Ve adımlarındaki arzuyu... Ateşe ver evi! Kapıları kilitle! Yak beni! Yak kendini! Çek perdeleri Saklasın perdeler herkesten, Ancak sakın Akmasın yaş gözlerinden. Öldür bizi...
Tükendi
Dört el piyano eserleri, bir piyano için yazılan ve iki kişi tarafından çalınan eserlere verilen genel bir isimdir. Çağlar boyu dört el için eserler yazılmış, Mozart, Beethoven ve bunun gibi birçok büyük bestecilerin eserleri çoğu piyanistler tarafından konserlerde ve piyano resitallerinde seslendirilmektedir. Bu kitapta Geleneksel Halk Müziği ve Geleneksel Sanat Müziği türlerinden seçkin türkü ve besteler seçilerek armoni kurallarına göre düzenlenerek sunulmuştur. Bu kitap ilk olarak 7 ? 14 yaş için planl
Tükendi
İlk defa savaş sırasındaki başarı ile idare edilen bir propagandamın ne olağanüstü sonuçlar sağladığım gördüm. Esasen burada her şeyi karşı tarafın nezdinde incelemek gerekiyordu. Çünkü maalesef, bizim tarafımızdaki faaliyet çok geri idi. Alınanlarda önemli nispette propaganda yokluğu, her askerin gözüne açıkça batıyordu Propaganda ile esaslı surette meşgul olmamın sebebi işte budur. Fiiliyata gelince, düşman bize pek parlak örnekler veriyordu.
Tükendi
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM Dinle, bu ney nasıl şikayet ediyor, ayrılıkları nasıl anlatıyor: Beni kamışlıktan kestiklerinden beri feryadımdan erkek, kadın... Herkes ağlayıp inledi. Ayrılıktan parça parça olmuş, kalp isterim ki iştiyak derdini açayım Aslından uzak düşen kişi, yine vuslat zamanını arar. Ben her cemiyette ağladım, inledim. Fena hallilerle de eş oldum, iyi hallilerle de. Herkes kendi zannınca benim dostum oldu ama kimse içimdeki sırları araştırmadı. Benim esrarım feryadımdan uzak değildir, a
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 184 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3