Umursanmazlıktır yalnızlık Terk edilmişlik, bırakılmışlık eşliğinde gelir; kimsesizliğin bulunduğu yerdir.
Saygısızlığın sürekli kılınması halidir yalnızlık. Kendine saygısı olanların son direniş durağıdır yalnız kalma ihtiyacı.
Kendine yapılan bir yolculuktur aslında çıkışın anahtarı. Yeni yeni bakış açıları edinmektir, hem bir rehberle hem de kendinin rehberliğinde.
Yalnızlık Terapisi, yazarın yirmi yılı aşkın süredir gerçekleştirdiği terapi süreçlerinden seçilerek oluşturulan iç içe geçmiş ikili bir kur
Bugüne dek okuduğum en güçlü ve duygusal, en sert ve acımasız kitap. Oliver Sacks
Bir hayat öpücüğüdür Nasıl Ölürüz, ölümün kasveti, çekildiğimiz köşemize gelip çöktüğünde.
Aslında korktuğumuz ölüm değil bizi o kaçınılmaz sona götüren süreçtir. Ölümle uykuda karşılaşmayı isteriz; geldiğini hissettirmeyen, acısız ve çektirmeyen bir ölüm. Ancak çoğumuz böyle ölmeyecek. Hayatımızın bir film şeridi gibi gözlerimizin önünden geçeceği bir matineye hiç gitmeyeceğiz.
Mahşerin atlılarının silahları pek çok ama ner
Tüm kadim ve yerli kültürler tarafından müjdelenen derin ruhani dönüşümün eşiği nihayet aşıldı. Gezegenimiz Yeryüzü ile beraber insanlık, evrende daha önce görülmemiş hızda ve önemde bir değişim dönemine adım attı. 10/10/10 ve 21/12/12 tarihlerinde aşılan eşikleri takip ederek, değişimin tanığı ve kendisi olabiliriz. Yaşamakta olduğumuz sıçrayışı deneyimlemek üzere Yeryüzüne tam da bu dönemde gelmeyi seçmiş olanlar olarak bize düşen kim olduğumuzu hatırlamak, bu zamanda bulunuş amacımızı idrak etmek, bize i
Çocuklar büyüdükçe sorunları da büyüyor, diye yakınırız. Oysa büyüyen, sadece, biz ebeveynlerin çaresizliği. Ancak bu bilgi ve deneyim eksikliğine dayalı bir çaresizlik.
Çocuklardan yana bir sorun yok. Onlar gelişiyor, büyüyor, birey olma yolunda hızla ilerliyor ve bağımsızlıklarını ilân ediyorlar. Biz ebeveynler ise çocukların gün be gün hızlanan gelişim ve değişimlerine ayak uyduramıyoruz.
Tuvalet eğitimi gibi en sıradan problemleri yoluna koymakta zorlanırken, ölüm gibi bir kavramı çocuğa anlatmaya çalış
Biz % 99uz!
Wall Streeti İşgal Et eylemcileriyle aşina olduk bu slogana; Michael Zweig Amerikanın En İyi Saklanan Sırrı: İşçi Sınıfı Çoğunluktur kitabını yayınladıktan on yıl sonra, 2008 Mali Krizinin ertesinde bu sayfalardan taşıp sokaklarda yankısını buldu.
ABDde Nisan 2012de güncel verilerle genişletilmiş ikinci basımı yapılan kitabında Zweig, Amerikan toplumu hakkındaki yaygın geniş orta sınıf mitini çürütüyor. İşçi sınıfının yok olduğunu, sınıf mücadelesinin ise artık modası geçmiş bir fikir olduğunu s
Durduk yere, kendiliğinden işçi sınıfını oluşturuyorlardı, diğer milyonlarca işçiyle beraber. Şu ya da bu etnik kökenden, dinden, mezhepten, dilden kadın ya da erkekler olarak diğerleriyle beraber kendi halinde işçi sınıfını oluşturuyordu TEKEL işçileri. Adeta otobüs durağındakilerin otobüs durağındakileri oluşturması gibi.
Onlar aynı zamanda aile babası, çocuk annesi, apartman sakini, kiracı, ev sahibi, falanca takım taraftarı vb. statülere de sahiptirler ve bu kimlik ve statüleri kullandıkları sürece sını
Avuçlarımızı göğe her kaldırışımızda bize hizmet edeceğini düşündüğümüz bir Tanrı mı? Bu durumda dileklerimizin gerçekleşmesini; deprem ya da tsunami gibi felaketleri yaratan, her bir kanser hücresine hükmeden bir Tanrıdan bekliyor olmayacak mıyız?
Einstein böyle kişileştirilmiş bir Tanrı fikrini reddediyordu.
Yoksa evrim kuramının gerçekleşmesini sağlamak üzere evreni kurgulamış bir Tanrı mı? Akıllı tasarımı dolayısıyla parmağımıza batan iğneden ya da kilo almamızdan sorumlu olmayan bir Tanrı, mutluluğumuz
Bugün olan biteni "daha iyi anlamamız" için tarihe ihtiyacımız mı var?
O halde Wall Street ya da Tahrir Meydanı'ndakiler evlerinden hiç çıkmamalıydı. Çünkü tarih, insanların evde oturmalarının tarihidir, tabii sonradan "önemli" ilân edilen birkaç "an" dışında.
Bu "anlar" ise ancak bugünden bakıldığında anlamlı kılınabilirler. Benzer şekilde dünün "anlamlı anları" da bugün "komik ve çarpıtılmış" bulunarak tekrar anlamlandırılır: Lenin ya da Saddam Hüseyin heykelleri yıkılır, kağıt paraların üzerindekilerin
Kaybettiğin Aşkını Geri Al!
Nazardan Sakınmak ve Büyü Bozmak
Fal ve Kehanet
Şans, Kader, Kısmet Getir!
Şifalı Bitkiler ve Büyü
Kem Gözleri Sahibine Döndürmek!
Tütsüler ve Büyü Bebekleri
Afro-Amerikan sihir ve büyüsü dünyanın en yaygın dini inanışlarından biri olmakla birlikte halen üzeri ağır bir sır tabakasıyla örtülü ve Voodoo çoğu kez korkuyla birlikte anılıyor. Bu gölgeler dünyasına yapılacak huzurlu bir yolculuk için kuşkusuz güvenilir bir rehbere ihtiyaç var.
Ancak yine de Voodoo kolayca heyecana ka
Ormanın şifa dağıtan sakinleri olur mu? demeyin.
Haylaz mı haylaz, obur mu obur, dikkatsiz ve şaşkın
sakinleri varsa olur tabii...
Yaramazlık yapıp da hasta olanlara kim bakacak?
Otlardan, yapraklardan, yemişlerden kim onlara şifa
veren şurupları, ilaçları yapacak.
Bu iksirlerin sırrını ormanda bilen de baykuş Bilge-
Doktor. Siz de bu büyülü iksirlerden birinin sırrını
öğrenmek ister misiniz?
**
Kirazcan ve Kirazım kardeşlerden yine doğanın
içinden bir macera. Merak uyandıran, heyecanlı ve
tabii neşeli... Ş
Bir devrimi zafere ulaştıranların başına gelebilecek en
beklenmedik, en korkunç şeydir devrim sonrasında
muhalefete düşmek. Karanlık önce insanın ruhunda belirir.
1921 yılında, Sovyetler içinde diğer partilerin, Rusya
Komünist Partisi bünyesinde de hiziplerin yasaklanması tek
başına karanlığa doğru atılmış bir adım değildi ama yine de
bir ışık söndürülmüş oldu.
İç savaşın bakiyesi yıkım, sanayi olanaksızlıklar, tarımın
ülkeyi beslemekten aciz durumu, ürün kıtlığı, konut sorunu,
emperyalist kuşatma, kıvılcım
Aşk-ı Memnu kitabı bize ne anlatırdı, dizi filmi neler anlattı? Neden Yeşilçam Sineması'nda sevdiğine kavuşamayan kadınların çocukları evlendikleri değil de sevdikleri adamdandır? Reality TV mi gerçek yoksa hayat mı? Artık misafirler "Prime-Time" vakitlerinde gelmese ne iyi olur dediğinizi duyar gibiyiz! Yeni medya ne yapar mı, peki, siz orada içerik sahibi olarak ne yapıyorsunuz?
Televizyonun bizi nasıl büyülediğinin incelenmesi ve çözümlenmesi üzerine, kısa ama öz, 10 özenli çalışma.
Televizyonunuzun ay
Okul öncesi ve okula yeni başlayan çocuklar için bir doğa masalı. Kirazcan ile Kirazım kardeşlerin bitki ve hayvan dostlarıyla tanışırken, başlarından geçen heyecan dolu olayları merakla takip edilip, gülüp eğlenilecek.
Yasemin Akbaş'ın hikâyesini resimleyen Aydan Çelik.
-Ormanın sakinleri kimlerdir? Bitkiler, hayvanlar...
Ama kim kimdir, tanıyor musun onları?
Rengarenk orman sakinleri: Kimisi uzun kimisi kısa, tombulu var zayıfı; uçanı var koşanı; sallananı mı dersin sürüneni mi; neşelisi var endişelisi
Toplam 74 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 60-80 /
Aktif Sayfa : 4
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.