Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 181 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
İnsanın yaşama hakkına ve vücut bütünlüğüne yönelik ihlâllerin tazmininin sağlanması insanlıkla yaşıt bir meseledir. Suç kastı taşımayan eylemler sonucu ortaya çıkan ölüm ve cismanî zarar hallerinde iki nokta önem kazanmaktadır. Öncelikli olarak, mağdurun zararı tazmin edilmeli, giderim alabilme imkânı güvenceye alınmalıdır. İkinci olarak, genelde fâilin ödeme gücünü aşan tazminatın geniş tabanlı bir topluluğun iştirakiyle tesviyesi sağlanmalıdır. Böylece bir taraftan malî mesuliyet riskine karşı güvence sa
Bir buçuk asır süren kuruluş döneminin ardından bir buçuk asır kadar da cihanşümul bir sayeset izleyerek genişleme ve yükseliş devri yaşayan Osmanlı Devleti , 16. yüzyıl sonlarından itibaren iç ve dış etkenlerle güç kaybetmeye başlamıştır. 17. yüzyıl ortalarında baba oğul Köprülüler'in idaresinde tamamen toparlanan Devleti-i Aliyye , Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın Viyana'ya yönelik askeri hareketı ile başlayan ve Kurtal İttifak devletleriyle pek çok cephede yıllarca süren savaşlarda büyük topralkar kaybet
Ebû Mansûr el-Mâtüridi (v.333/944) bugünkü Özbekistan'ın sınırları içinde yer alan Semerkant şehrinin Mâtürîd mahallesinde doğmuş ve aynı şehirde vefat etmiş, Türk asıllı olma ihtimali kuvvetli olan bir kelam âlimidir. Mâtüridi'nin yaşadığı bölge önceleri Abbasi Devleti'ne bağlı iken, Mütevekkil-Alellah döneminde Sâmânîler'in hâkimiyeti altına girmişti. Bu dönemde çeşitli alanlarda yetkin âlimlerin yetişmesi için gerekli zemin devlet eliyle hazırlanmıştı. İmam Mâtürîdî böyle bir ortamda tahsil edip eserler
Fıkıh ve Fıkıh Tarihi İncelemeleri adını taşıyan bu eser,İbrahim Kafi Dönmez'in akademik yazılarından oluşan üç kitaplık derleme serisinin ikincisini oluşturmaktadır. Yazar makale,ansiklopedi maddesi ve tercüme şeklinde füru-i fıkıh ve fıkıh tarihi alanlarına kazandırdığı bu yazılarda,"Temel Kavramlar", "İbadetler", "Muamelat" ve Fıkıh Tarihi" adlarını taşıyan dört bölüm altında fıkıh klasiği ve çağdaş dönem ve meseleleriyle ilgili birçok kavram ve konuyu ele almaktadır. Gerek ele alınan kavramların işleniş
Her hangi bir toplumun dini kimliği, kültür ve tarihten uluslararası (veya devletlerarası) ilişkilere kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan çeşitli faktörlerin etkisini barındıran çok karmaşık bir süreçte şekillenir. Bu araştırmanın amacı, sosyoloji biliminin imkanlarını kullanarak Azerbaycan'daki Müslüman kimliğini anlamak ve anlamlandırmaktadır. Bu amaçla kitap Azerbaycan'da Müslüman kimliğinin tarihi kökenleri, özellikle de XIX. yüzyılın başından Sovyet işgaline kadar olan dönemde bölgedeki etnik ilişkileri
Osmanlı medeniyetinin anlaşılmasında ve Osmanlı Vakfı sisteminin ortaya çıkarılmasında temel kaynak vazifesi görecek belgeler, vakıfların kuruluş senetleri ve tüzükleri durumunda olan vakfiyelerdir. Vakfiyeler üzerinde en çok çalışma yapılan belge gruplarının başında gelmektedir. Fakat arşivlerimizde mevcut vakfiyeler için toplu kataloglar hazırlanamamış, bu konudaki bazı çalışmalar ise kurumların kendi bünyelerindeki vakfiyelerle ilgili yapmış olduğu kataloglarla sınırlı kalmıştır. İstanbul kadılıklarına
Osmanlı tarihçiliğinde Kanuni Sultan Süleyman'ın saltanatının ardından genellikle bir duraklama dönemi yaşandığı yaygın bir kanaat haline gelmiştir. Bunun en büyük sebebi olarak otoritesi sarsılmış, güçsüz, artık sefere çıkmayan padişah tipleri gösterilir. Bununla beraber Osmanlı siyasi tarihinin gelişme çizgisine dikkat edildiğinde bunun belirli bir ölçüye göre değerlendirilemeyeceği, pek çok parametreyi göz önüne almak gerektiği, böyle bakıldığında duraklama döneminden söz edilmeyeceği ileri sürülür. Öte
Bu kitap, kur'an-ı kerim'in anlaşılmasında büyük öneme sahip anahtar kavramlardan birinin tahliline yönelik bir çalışmanın mütevazi ürünüdür. Çalışmada "Sıdk" kavramı semantik tahlil yöntemiyle incelenmiştir. Bu bağlamda ilk önce "sıdk" lafzı yakın ve zıt anlamlı çevre lafızlarla birlikte etimolojik incelemeye tâbi tutulmuştur. "Sıdk", bireysel ve toplumsal açıdan ele alınıp incelenmeye müsait konuları bünyesinde barındırdığı için ardından "s-d-k" kök ve türevlerinin kur'an'da geçtiği 155 âyet dikkate alına
Bu çalışma, hem Türkiye'de Yahudiliğe yönelik artan ilgiye hem de Yahudiler'in ve Müslümanlar'ın birbirlerini daha iyi tanıma ihtiyacına ve gerekliliğine binaen İSAM yayınları tarafından yayımlanmış olan Yahudilik başlıklı daha geniş bir çalışmanın daraltılmış versiyonudur. Yahudiliği tarihi gelişimi, modern mezhepleri, kutsal metinleri, inanç anlayışı ve dini uygulamaları üzerinden ve kendi kaynaklarından hareketle herkesin anlayacağı bir dille ortaya koymayı amaçlayan bu kitaptan bütün okurların istifade
Bu çalışma, daha ziyade dışlayıcı yönüyle öne çıkan Yahudiliğin evrensel/dışa açık boyutuna karşılık gelen ve Türkiye'de daha önce çalışılmamış olan "Nûh kanunları" konusunu ele almaktadır. Yahudilik'te Tanrı ile ilişki "ahit" kavramı ile ifade edilmiştir. Ahit, Tanrı'nın insana hitabı, insanın da bu hitaba icabet etmesidir. Yahudi kutsal metinlerinde yer aldığı üzere, Tanrı insanlarla birkaç defa ahitleşmiştir. İlk insan Âdem ile başlayan ahitleşme, Nûh, İbrâhim ve İsrâiloğulları ile devam etmiştir. Nûh il
Temel İslam Ansiklopedisinin hedefi; pek çok farklı soru ve sorunla karşılaştığımız günümüzde İslam'ı, müslümanlara ve müslümanların dışındaki kişilere ve topluluklara sahih kaynaklara dayalı olarak tanıtmak, İslam'ın mesajını sağduyulu ve ölçülü bir üslupla iletmektir. 8 Cilt ve 1426 madde başlığını içeren ansiklopedi, farklı alanlardan 180 civarında ilim adamı ve uzmanın katkısıyla hazırlandı. Hedef kitle gözetilerek madde hacimleri olabildiğince kısa tutuldu, maddeler 383 bilgilendirici çizim (infografik
Tükendi
Şeyh Bedreddin (ö. 820/1417-18), et-Teshîl Şerhu Letâifi'l-İşârât, I-III thk. Dr. Mustafa Bülent Dadaş et-Teshîl, Osmanlı Devleti'nin kuruluş dönemi fakihlerinden biri olup yaklaşık iki yıl kazaskerlik de yapan Şeyh Bedreddin'in, Hanefî fıkhında muteber sayılan metinlerden istifade ederek hazırladığı Letâifü'l-işârât adlı kitabı üzerine yazmış olduğu şerhtir. Adı bir fıkıh âlimi olmaktan ziyade Osmanlı Devleti'ne karşı başlattığı iddia edilen isyanla anılan Şeyh Bedreddin, Teshîl'de Hanefî mezhebi imamların
Kelam ilmi, çıkış noktası itibariyle dini esasları savunma faaliyetidir. Ancak zaman içerisinde naslar tarafından ortaya konulan Allah ve alem tasavvurunu ayrıntılı biçimde işleyerek sahih ve muhkem bir dünya görüşü oluşturma yönünde ilerlemiştir. Elinizdeki eser, bir yandan kökleri Hz. Peygamber dönemine kadar uzanan bu sürecin tarihsel seyrini kişiler, görüşler ve eserler üzerinden gözler önüne sermektir. Diğer yandan da bu tarihsel süreçte oluşturulan sistematiğin kendine özgü karakteristiğini ve ayırıcı
Hiçbir din Yahudilik, hiçbir topluluk Yahudiler kadar tartışılmamıştır. Bunun en önemli sebebi Yahudilik'te din ile etnisitenin şaşırtıcı ölçüde iç içe geçmiş olmasıdır. Başlangıçta "tek tanrılı din" adına putperestliğe karşı mücadele veren yahudiler, daha sonra İbrahimi geleneği ve "sahih din"i temsil etme iddiasıyla Hıristiyanlık ve İslam ile karşı karşıya gelmiştir. Ortaçağ boyunca şehir merkezlerinde toplanan "azınlıklar" şeklinde görülen yahudiler ticaret, kültür, bilim ve siyaset alanlarındaki etkinli
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 181 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4