Kamyon camını ıskalayamaz her bıldırcın
Akşam dağın sırtına mızrak gibi saplanır
Yollar harami kesilir soyar öz oğlunu
İnsandan geriye boş bir sırt çantası kalır
Güneş alnında balçık taş kesildi gördün mü
Ağır kan kaybı masum gençlik sevdalarının
Son Çeyrek lafının tüyler ürperten derisi
Çıngıraklı olan en dürüstü yılanların
Sürer sergüzeştimiz serde duman tüttükçe
Umut kemendini sıkıca bağlamalısın
Dostça kucaklaşmalar ve fidan gölgesinden
Her seferinde yeni baştan yaratılırsın
Mısır tarlaları arasında
Beyazıt Meydanı'na saçılmış arpa daneleriyim
Bağdat'tan kovulmuş kumrularınla gel
Yuvasız kalmış serçelerinle Şam'dan
Gelinliklerden beyazca güvercinlerinle
Gel ölgün varlığımı manasına kavuştur
Onar tarumar ümidimi merhametinle
Beyazıt Meydanı'na saçılmış atlas parçalarıyım
Üzerime doğru yürü ortasında meydanın
Kulağıma bir şey söyle sesini duymayayım
Dudaklarının birbirine çarpışındaki infilakı tek
Öyle bir şey ki milat olsun savruk ömrüme
İsa'yı var eden kelime gibi
Ölüleri dirilten kelime gibi
Üzerim
Mihnetin kendisi minnet edilesi nimetti, ona da nankörlük
ettim. O Zülcelal-i Velikram, İslamcılıktan halas bulup doğru
düzgün Müslüman olmam için illüzyon perdelerini kaldırarak
bana nefsimin hakikî mertebesini göstermişti. Meselenin devrim
mevrim olmadığını, insan arınmadıktan sonra hiçbir devrimin
onu paklamayacağını, gerçek devrimin nefs-i emmarenin ve
İblis-i lainin iktidarını yıkmak olduğunu ilham etmişti. Bana düşen, sıdk ile o Rahman'a yüzümü dönüp mealci şucu bucu kirli
libaslardan beri durarak din
Benim bildiklerimle bu insanlarınkiler arasında bir benzerlik yoktu, aynı şeyleri söylediğimiz anda bile bir benzerlik yoktu. Ayrı gezegenlerin İslamcıları, farklı galaksilerin mücahidleriydik. Ben 12 Eylül İslamcısıydım, onlar 11 Eylül cihadcısı. 12 Eylül kuşağına karşı 11 Eylül kuşağı. Fark muazzamdı. ?Melâli anlamayan nesle âşinâ değiliz." Seni nelere aşina kılıp melâlden melâle sürükleyecekler, dur hele. Kemter Haci, yüreksiz İslamcılardan kaçtın, kalpsiz cihadcıların arasına düştün. ?Bir korku düştü ca
Neden iyi insanlar için bir dünya kurmuyoruz, neden hep kötüler için geniş alanlar açıyoruz? Mesela bu ülkede kapısını kilitlemeden uyuyan birini gördün mü? Ya bir baba ya da annenin gönül rahatlığıyla genç kızını ya da oğlunu okumak için başka şehirlere gönderdiğini gördün mü? Ya da 7 yaşında bir kız çocuğunu bakkala veya manava gönül rahatlığıyla gönderdiğini gördün mü? Neden ille de arabamı kilitlemek zorunda kalıyorum? Neden şoförümü yola gönderirken her defasında helalleşmek zorunda kalıyorum? Neden b
?Anlattığım senin hikayen"di, ne küçümsüyorsun?
Seni daha görmedik. ?Birisiyle dövüşmeden onu tanıyamazsın."
İnsan dövüşmeden kendini de tanıyamaz. Tanıyamaz savaşmadan.
Savaşmadan kendini tanıdığını, tanıyacağını sanır. Seni daha görmedik. Sen daha kendini görmedin. Setretmiştin kendini, settar olmuştun kendine, örtmüş, örtünmüştün, cihad o kostümlerini nasıl yırtıp atacak, nasıl üryan kalacaksın.
Kentlerde, kafelerde, konferanslarda, kalabalıkların arasında giyindiğin kostümlerin nasıl yırtılacak. Set
Mâverdi, İslâm bilginleri arasında renkli kişiliği ve siyâsetle ilgili özgün düşünceleriyle tanınır. Batı dünyasında daha çok devletler hukuku ve kamu hukuku alanındaki eserleriyle tanınan Mâverdi, ülkemizde de Ahkâmussultaniye adlı eseriyle özdeşleşmiştir.
Bu eser, yöneten ve yönetilen arasındaki ince çizgiyi koruyarak her iki tarafın hak ve sorumluluklarını, emaneti ehline vermeyi, hukukun üstünlüğünü, kazançların hakça paylaşımını, savaş ve barış stratejisini nev´i şahsına münhasır bir üslup ile işl
Siyasetçilerle yazarlar, Şark Meselesi'nin, Devlet-i Aliyye ile bazı Avrupa devletleri arasında Devlet-i Aliyye'nin yönetimindeki topraklar üzerinde süregelen mücadeleden ibaret olduğu konusunda görüş birliği içerisindedirler. Bir başka söyleyişle, bu mesele, doğrudan Devlet-i Aliyye'nin Avrupa'daki varlığıyla ilgilidir.
Doğulu ve Batılı diğer bazı yazarlar ise, Şark Meselesi'nin, İslam ile Hıristiyanlık arasında var olan kesintisiz mücadele olduğunu söylemişlerdir. Buna göre, Şark Meselesi, İslam'ı esas a
Güneş altunî ışıklarını sermiş, rüzgâr nefesini tutmuş, kâinatın bütün anilmerkez ve ilelmerkez kuvvetleri ecelin tahakkuku için Şerif'in aleyhine icma etmişti. Anası onu doğurduğundan beri en kötü günüydü.
Anası onu bugün için mi doğurmuştu? Ben bunun için mi doğmuştum? Zülfikâr'ı imal eden Rus, bunun için mi Komünist mualliminden matematik öğrenmişti? Şu tombalak rehberimin Rus işgalinden kaçan babası, oğlu beni buraya getirebilsin diye mi yirmi küsur sene evvel Veziristan'da meskûn olmuştu? Ben, sekiz ya
Tüten ocaklar, çocuk sesleriyle çınlayan sokaklar, camilere giden yaşlılar, yol kenarlarında demlenen aylaklar, siviller, insanlar yoktu, tek biz vardık. Savaş dedikleri, insanlık soyunu yersiz yurtsuz bırakan lanet bir yağmurdu. Bu yağmurdan geriye tek savaşçılar kalmıştı. Buna bir yönüyle seviniyordum da. Bombalarla can verecek olanlar sadece bunu cana minnet bilenler olacaktı. Yağmur yorulmuş, dinlenerek yağmaya başlamıştı. Bütün bu insanların yağmurdan değil, bir canavardan korkup kaçtıklarını düşündüm.
Yedi iklim sevdası bir hayat tecrübesidir.
Yirmi yıllık mesleki hayatın,
Yarım yüzyıllık ömrün yazıya dökülmesidir.
Yedi İklim sevdası
Yedi temânın
Kalemle kelâm olmasıdır.
Hayatı yedi iklimle buluşturabilirsek
Her şey daha güzel olacak.
Kuruyan sevgi pınarları yeniden canlanıverecek.
Gözbebeğimizdeki ışığı daha çok hissedecek,
Aydınlık yarınlara daha erken varacağız.
Mevlâ'nın bizi cennet sofrasına buyurması için
Son bir gayret...
Ruhumuza el sürüp Zülcelâl aşkına
Canlar eskitmeden,
Kardeşçe, sınırsız ve k
Celum'un kıyısına çekildik, ince bir ağacın gölgeliğine. Bilalî'nin değirmi nurani yüzü ve inci gibi ışıldayan dişleriyle gülümseyişi... Bana bunu zaman zalimi unutturamadı. Haci Abi'nin ciddiyetin ak bir pelerin gibi yakıştığı heybetli gövdesiyle gölgeliği adımlayışını da. Ağaca sırtımı vererek bu iki yoldaşımı gururla seyrediyordum. Bu adamlarla hayat da güzeldir, ölüm de diye düşünüyordum. Yerin üstünde olmak da yerin altında olmak da. Gitmek de güzeldir, kalmak da.
"Kararı siz verin!" dedim, "Sizin evet
Göğe doğru uzanan dağların eteğinden ovayı gerdanlık gibi kıvrım kıvrım saran ırmağın azgın suyundan patronu kurtardığı ve bundan dolayı yapılan röportaj nedeniyle zalim kahyanın hışmına uğraması bir yana kahyanın dünyalar güzeli kızına aşık olmamak için iç dünyasında verdiği mücadele...
Çiftliğin sahibine, kız kardeşinin kocası tarafından yapılan akıl almaz tezgahı...
Bir kadının kocasından dolayı çekmiş olduğu acı dolu günler...
Kışın insanın iliklerine kadar işleyen dondurucu soğuğunda evsiz ve barksız b
Hayat ürünü ve hayal ürünü öykülerin sarmaş dolaş aktığı satırlardan siz de bir damla gibi denizin kokusunu içinize çekip deniz ... illa deniz deyip sonsuzluğa yelken açacakcaksınız. Yazar bu romanda sonsuzluğu aralamış hepimiz için bize dalga dalga okumak kalıyor
Oturur ikindinin kenarına bir çocuk
Düşünür düşünür
Yerini bulamaz
Annemin gözlerinden bakarken dünyaya
Ürperirdim gördüğüm manzaradan
Annesinden doğan
Her çocuk gurbettedir
Yabancıdır bu ellere
Cennettendir O hem de tam içinden
Kapıyı aralayı
Karşılıklı suikastlar devresi başlamıştı ama korkmuşa benzemiyordu.
Namazlarda sesli olarak bu yolda öldürülmek için dua ederken Humeyni'ye uzun ömür diliyordu. 1988'in 5 Ağustos'unda duasının ilk kısmı kabul oldu. Medresesinde gece geç saatlere kadar hesap kitap işleriyle ilgilenmişti. Yeni gelen humus paraları vardı, ayrıca ?Dubaili müminler" Gilgit'teki Sünnilerle olan çatışmalara yetiştirilmek üzere acil havale yapmışlardı. Yardımın ulaştırılması için gecenin 2'sinde adamlarına talimat vermişti. Sabah n
Ben ölüyorsam sen de öleceksin. Hem de daha çok acı çekerek. Durmamı istiyorsan önce sen dur. Jetlerinle helikopterlerinle tanklarınla gelirsen bizim fedailer de yeleklerini giyer, nere gideceklerini bilirler. Sen benim coğrafyama ne kadar sokulursan senin coğrafyana da tarihine de kültürüne de dinine de o kadar sokulurum. Şimdi durmayacak olursan benim tırmandıracağım iç harpleri bir daha hiç durduramayabilirsin. İstersen devam et, ben manevralarla kendi coğrafyamda bir şekilde tutunmayı sürdürebilirim fa
Fazlullah, hanların despotizminden mustarip yığınların sözcülüğünü de üstlenir. Şeriat'ın hızlı adaleti retoriğini, sosyal adalet retoriğiyle ustaca sentezlemiştir. Kendilerini bekleyen cennetle yatışmalarını öğütleyen mollalardan farklı olarak fakirlere burada ve hemen şimdi adaleti vazeder. Svat'ın her yanında fukaralar, hanların bahçelerine, çiftliklerine, hanlarına hamamlarına el koymaya başlarlar. Karşı koymaya çalışan hanları muhtelif stillerde öldürerek. Molla FM arkalarında nasıl olsa. Svat'ın en bü
Biz onu Amerika'dan ayırmak için var gücümüzle itelediğimizde o tek başına bizimle nasıl baş edeceği korkusuyla daha fazla Amerika'ya sarılıyordu. Biz onu Amerika'nın dayatmaları karşısında dik durabilsin diye dövüyorduk fakat vurduğumuz her yumruk, onu Amerika karşısında daha fazla eğik ve ezik bir şekle sokuyordu. Pakistan'ı Amerika'nın dayatmaları karşısında eskisinden daha az mukavemetli kılan şey bizim yumruklarımızın şiddetiydi. Kaos ve istikrarsızlaştırma stratejimiz, Pakistan'ın tutunacak dallarını
Peştuların dövüştüğü orduyu İngiliz ordusu kılan kadroların kalitesi şu hususlarda temayüz ediyordu: Azim ve idealizm; tenkide açıklık ve kendi kendini tenkide yatkınlık; entelektüel hazırlık ve disiplin.
Peştu direniş kuşağı, İngiliz asker ve sivil kadroları için hakiki bir mukavemet testi sahası idi ve kumanda kademesi bunu tam da bu gaye için kullanabileceğini fark etmişti. Ancak en iyiler, en iyi olmayı öğrenenler ayakta kalmaya muktedir olabilirdi. Ordu dünyanın dört bir yanında çok zor şartlar altında
O, burada, orada, her yerde. Belki de şu an sizinle birlikte. Öyküsü hazin. Ama bilindik değil. Kocasından şiddet görmedi, annesi sefaletten terk etmedi, varoşlarda büyümedi. Güçlü bir kadın. Tıpkı eğitimi, iyi bir işi ve ailesi olan diğer kadınlar gibi. Ama yetmiyor işte!
İstanbul ve Floransa'da iki silahlı adam. Cinayet işleniyor. Neden? Zamanın derinliklerinde kaybolmuş, kıyıda köşede unutulan hikâyeleri üzerinde taşıyan bir kadın ve yürekleri sızlatan bir final.
Mitoloji, kozmik bi
Toplam 85 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.