Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 85 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Kamyon camını ıskalayamaz her bıldırcın Akşam dağın sırtına mızrak gibi saplanır Yollar harami kesilir soyar öz oğlunu İnsandan geriye boş bir sırt çantası kalır Güneş alnında balçık taş kesildi gördün mü Ağır kan kaybı masum gençlik sevdalarının Son Çeyrek lafının tüyler ürperten derisi Çıngıraklı olan en dürüstü yılanların Sürer sergüzeştimiz serde duman tüttükçe Umut kemendini sıkıca bağlamalısın Dostça kucaklaşmalar ve fidan gölgesinden Her seferinde yeni baştan yaratılırsın Mısır tarlaları arasında
Tükendi
Beyazıt Meydanı'na saçılmış arpa daneleriyim Bağdat'tan kovulmuş kumrularınla gel Yuvasız kalmış serçelerinle Şam'dan Gelinliklerden beyazca güvercinlerinle Gel ölgün varlığımı manasına kavuştur Onar tarumar ümidimi merhametinle Beyazıt Meydanı'na saçılmış atlas parçalarıyım Üzerime doğru yürü ortasında meydanın Kulağıma bir şey söyle sesini duymayayım Dudaklarının birbirine çarpışındaki infilakı tek Öyle bir şey ki milat olsun savruk ömrüme İsa'yı var eden kelime gibi Ölüleri dirilten kelime gibi Üzerim
Tükendi
Mihnetin kendisi minnet edilesi nimetti, ona da nankörlük ettim. O Zülcelal-i Velikram, İslamcılıktan halas bulup doğru düzgün Müslüman olmam için illüzyon perdelerini kaldırarak bana nefsimin hakikî mertebesini göstermişti. Meselenin devrim mevrim olmadığını, insan arınmadıktan sonra hiçbir devrimin onu paklamayacağını, gerçek devrimin nefs-i emmarenin ve İblis-i lainin iktidarını yıkmak olduğunu ilham etmişti. Bana düşen, sıdk ile o Rahman'a yüzümü dönüp mealci şucu bucu kirli libaslardan beri durarak din
Tükendi
Benim bildiklerimle bu insanlarınkiler arasında bir benzerlik yoktu, aynı şeyleri söylediğimiz anda bile bir benzerlik yoktu. Ayrı gezegenlerin İslamcıları, farklı galaksilerin mücahidleriydik. Ben 12 Eylül İslamcısıydım, onlar 11 Eylül cihadcısı. 12 Eylül kuşağına karşı 11 Eylül kuşağı. Fark muazzamdı. ?Melâli anlamayan nesle âşinâ değiliz." Seni nelere aşina kılıp melâlden melâle sürükleyecekler, dur hele. Kemter Haci, yüreksiz İslamcılardan kaçtın, kalpsiz cihadcıların arasına düştün. ?Bir korku düştü ca
Tükendi
Neden iyi insanlar için bir dünya kurmuyoruz, neden hep kötüler için geniş alanlar açıyoruz? Mesela bu ülkede kapısını kilitlemeden uyuyan birini gördün mü? Ya bir baba ya da annenin gönül rahatlığıyla genç kızını ya da oğlunu okumak için başka şehirlere gönderdiğini gördün mü? Ya da 7 yaşında bir kız çocuğunu bakkala veya manava gönül rahatlığıyla gönderdiğini gördün mü? Neden ille de arabamı kilitlemek zorunda kalıyorum? Neden şoförümü yola gönderirken her defasında helalleşmek zorunda kalıyorum? Neden b
Tükendi
?Anlattığım senin hikayen"di, ne küçümsüyorsun? Seni daha görmedik. ?Birisiyle dövüşmeden onu tanıyamazsın." İnsan dövüşmeden kendini de tanıyamaz. Tanıyamaz savaşmadan. Savaşmadan kendini tanıdığını, tanıyacağını sanır. Seni daha görmedik. Sen daha kendini görmedin. Setretmiştin kendini, settar olmuştun kendine, örtmüş, örtünmüştün, cihad o kostümlerini nasıl yırtıp atacak, nasıl üryan kalacaksın. Kentlerde, kafelerde, konferanslarda, kalabalıkların arasında giyindiğin kostümlerin nasıl yırtılacak. Set
Tükendi
Mâverdi, İslâm bilginleri arasında renkli kişiliği ve siyâsetle ilgili özgün düşünceleriyle tanınır. Batı dünyasında daha çok devletler hukuku ve kamu hukuku alanındaki eserleriyle tanınan Mâverdi, ülkemizde de Ahkâmussultaniye adlı eseriyle özdeşleşmiştir. Bu eser, yöneten ve yönetilen arasındaki ince çizgiyi koruyarak her iki tarafın hak ve sorumluluklarını, emaneti ehline vermeyi, hukukun üstünlüğünü, kazançların hakça paylaşımını, savaş ve barış stratejisini nev´i şahsına münhasır bir üslup ile işl
Tükendi
Siyasetçilerle yazarlar, Şark Meselesi'nin, Devlet-i Aliyye ile bazı Avrupa devletleri arasında Devlet-i Aliyye'nin yönetimindeki topraklar üzerinde süregelen mücadeleden ibaret olduğu konusunda görüş birliği içerisindedirler. Bir başka söyleyişle, bu mesele, doğrudan Devlet-i Aliyye'nin Avrupa'daki varlığıyla ilgilidir. Doğulu ve Batılı diğer bazı yazarlar ise, Şark Meselesi'nin, İslam ile Hıristiyanlık arasında var olan kesintisiz mücadele olduğunu söylemişlerdir. Buna göre, Şark Meselesi, İslam'ı esas a
Tükendi
Güneş altunî ışıklarını sermiş, rüzgâr nefesini tutmuş, kâinatın bütün anilmerkez ve ilelmerkez kuvvetleri ecelin tahakkuku için Şerif'in aleyhine icma etmişti. Anası onu doğurduğundan beri en kötü günüydü. Anası onu bugün için mi doğurmuştu? Ben bunun için mi doğmuştum? Zülfikâr'ı imal eden Rus, bunun için mi Komünist mualliminden matematik öğrenmişti? Şu tombalak rehberimin Rus işgalinden kaçan babası, oğlu beni buraya getirebilsin diye mi yirmi küsur sene evvel Veziristan'da meskûn olmuştu? Ben, sekiz ya
Tükendi
Tüten ocaklar, çocuk sesleriyle çınlayan sokaklar, camilere giden yaşlılar, yol kenarlarında demlenen aylaklar, siviller, insanlar yoktu, tek biz vardık. Savaş dedikleri, insanlık soyunu yersiz yurtsuz bırakan lanet bir yağmurdu. Bu yağmurdan geriye tek savaşçılar kalmıştı. Buna bir yönüyle seviniyordum da. Bombalarla can verecek olanlar sadece bunu cana minnet bilenler olacaktı. Yağmur yorulmuş, dinlenerek yağmaya başlamıştı. Bütün bu insanların yağmurdan değil, bir canavardan korkup kaçtıklarını düşündüm.
Tükendi
Yedi iklim sevdası bir hayat tecrübesidir. Yirmi yıllık mesleki hayatın, Yarım yüzyıllık ömrün yazıya dökülmesidir. Yedi İklim sevdası Yedi temânın Kalemle kelâm olmasıdır. Hayatı yedi iklimle buluşturabilirsek Her şey daha güzel olacak. Kuruyan sevgi pınarları yeniden canlanıverecek. Gözbebeğimizdeki ışığı daha çok hissedecek, Aydınlık yarınlara daha erken varacağız. Mevlâ'nın bizi cennet sofrasına buyurması için Son bir gayret... Ruhumuza el sürüp Zülcelâl aşkına Canlar eskitmeden, Kardeşçe, sınırsız ve k
Tükendi
Celum'un kıyısına çekildik, ince bir ağacın gölgeliğine. Bilalî'nin değirmi nurani yüzü ve inci gibi ışıldayan dişleriyle gülümseyişi... Bana bunu zaman zalimi unutturamadı. Haci Abi'nin ciddiyetin ak bir pelerin gibi yakıştığı heybetli gövdesiyle gölgeliği adımlayışını da. Ağaca sırtımı vererek bu iki yoldaşımı gururla seyrediyordum. Bu adamlarla hayat da güzeldir, ölüm de diye düşünüyordum. Yerin üstünde olmak da yerin altında olmak da. Gitmek de güzeldir, kalmak da. "Kararı siz verin!" dedim, "Sizin evet
Tükendi
Göğe doğru uzanan dağların eteğinden ovayı gerdanlık gibi kıvrım kıvrım saran ırmağın azgın suyundan patronu kurtardığı ve bundan dolayı yapılan röportaj nedeniyle zalim kahyanın hışmına uğraması bir yana kahyanın dünyalar güzeli kızına aşık olmamak için iç dünyasında verdiği mücadele... Çiftliğin sahibine, kız kardeşinin kocası tarafından yapılan akıl almaz tezgahı... Bir kadının kocasından dolayı çekmiş olduğu acı dolu günler... Kışın insanın iliklerine kadar işleyen dondurucu soğuğunda evsiz ve barksız b
Tükendi
Hayat ürünü ve hayal ürünü öykülerin sarmaş dolaş aktığı satırlardan siz de bir damla gibi denizin kokusunu içinize çekip deniz ... illa deniz deyip sonsuzluğa yelken açacakcaksınız. Yazar bu romanda sonsuzluğu aralamış hepimiz için bize dalga dalga okumak kalıyor Oturur ikindinin kenarına bir çocuk Düşünür düşünür Yerini bulamaz Annemin gözlerinden bakarken dünyaya Ürperirdim gördüğüm manzaradan Annesinden doğan Her çocuk gurbettedir Yabancıdır bu ellere Cennettendir O hem de tam içinden Kapıyı aralayı
Tükendi
Karşılıklı suikastlar devresi başlamıştı ama korkmuşa benzemiyordu. Namazlarda sesli olarak bu yolda öldürülmek için dua ederken Humeyni'ye uzun ömür diliyordu. 1988'in 5 Ağustos'unda duasının ilk kısmı kabul oldu. Medresesinde gece geç saatlere kadar hesap kitap işleriyle ilgilenmişti. Yeni gelen humus paraları vardı, ayrıca ?Dubaili müminler" Gilgit'teki Sünnilerle olan çatışmalara yetiştirilmek üzere acil havale yapmışlardı. Yardımın ulaştırılması için gecenin 2'sinde adamlarına talimat vermişti. Sabah n
Tükendi
Ben ölüyorsam sen de öleceksin. Hem de daha çok acı çekerek. Durmamı istiyorsan önce sen dur. Jetlerinle helikopterlerinle tanklarınla gelirsen bizim fedailer de yeleklerini giyer, nere gideceklerini bilirler. Sen benim coğrafyama ne kadar sokulursan senin coğrafyana da tarihine de kültürüne de dinine de o kadar sokulurum. Şimdi durmayacak olursan benim tırmandıracağım iç harpleri bir daha hiç durduramayabilirsin. İstersen devam et, ben manevralarla kendi coğrafyamda bir şekilde tutunmayı sürdürebilirim fa
Tükendi
Fazlullah, hanların despotizminden mustarip yığınların sözcülüğünü de üstlenir. Şeriat'ın hızlı adaleti retoriğini, sosyal adalet retoriğiyle ustaca sentezlemiştir. Kendilerini bekleyen cennetle yatışmalarını öğütleyen mollalardan farklı olarak fakirlere burada ve hemen şimdi adaleti vazeder. Svat'ın her yanında fukaralar, hanların bahçelerine, çiftliklerine, hanlarına hamamlarına el koymaya başlarlar. Karşı koymaya çalışan hanları muhtelif stillerde öldürerek. Molla FM arkalarında nasıl olsa. Svat'ın en bü
Tükendi
Biz onu Amerika'dan ayırmak için var gücümüzle itelediğimizde o tek başına bizimle nasıl baş edeceği korkusuyla daha fazla Amerika'ya sarılıyordu. Biz onu Amerika'nın dayatmaları karşısında dik durabilsin diye dövüyorduk fakat vurduğumuz her yumruk, onu Amerika karşısında daha fazla eğik ve ezik bir şekle sokuyordu. Pakistan'ı Amerika'nın dayatmaları karşısında eskisinden daha az mukavemetli kılan şey bizim yumruklarımızın şiddetiydi. Kaos ve istikrarsızlaştırma stratejimiz, Pakistan'ın tutunacak dallarını
Tükendi
Peştuların dövüştüğü orduyu İngiliz ordusu kılan kadroların kalitesi şu hususlarda temayüz ediyordu: Azim ve idealizm; tenkide açıklık ve kendi kendini tenkide yatkınlık; entelektüel hazırlık ve disiplin. Peştu direniş kuşağı, İngiliz asker ve sivil kadroları için hakiki bir mukavemet testi sahası idi ve kumanda kademesi bunu tam da bu gaye için kullanabileceğini fark etmişti. Ancak en iyiler, en iyi olmayı öğrenenler ayakta kalmaya muktedir olabilirdi. Ordu dünyanın dört bir yanında çok zor şartlar altında
Tükendi
O, burada, orada, her yerde. Belki de şu an sizinle birlikte. Öyküsü hazin. Ama bilindik değil. Kocasından şiddet görmedi, annesi sefaletten terk etmedi, varoşlarda büyümedi. Güçlü bir kadın. Tıpkı eğitimi, iyi bir işi ve ailesi olan diğer kadınlar gibi. Ama yetmiyor işte! İstanbul ve Floransa'da iki silahlı adam. Cinayet işleniyor. Neden? Zamanın derinliklerinde kaybolmuş, kıyıda köşede unutulan hikâyeleri üzerinde taşıyan bir kadın ve yürekleri sızlatan bir final. Mitoloji, kozmik bi
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 85 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1