Kendisini kimin öldüreceğini biliyordu artık. O, ölümü bir sis perdesinin arkasında gizli kalmaya mahkum, çaresiz bir kurbandı. Başına gelecekleri anlatabilecek tek bir tanık dahi yoktu. Üç kişiyi yakından ilgilendiren ve on üç senedir gizemini koruyan bir cinayet. Ablasının ölümüyle sarsılan Burçak, bir tesadüf sonucu kendisinden on üç yıl öncede yaşayan Uzay'la tanışır. Eline inanılmaz bir fırsat geçmiştir. Yaşanmış olanı değiştirmek mümkün müdür? Üçünü bir araya getiren tesadüfe inanmak istemeyen Burçak,

İstanbul Çeşitlemeleri, adından da anlaşılacağı gibi, İstanbul hakkında birçok şeyi içeriyor: Hem bir gezi rehberi, hem de içinde tarihin, efsanelerin, fıkraların, muzırlıkların, felsefenin ve yemek tariflerinin anlatıldığı farklı bir kitap. Kitabın en ilginç özelliklerinden biri de içimizde yaşayan bir "yabancı"nın kaleminden çıkmış olması. Kitabı okurken kendinizi her gün yanından geçip gittiğiniz binaların, köprülerin, camilerin, çeşmelerin vs. hikayelerinin içinde bulacak, belki de bu güzellikleri bize,

Cavendish Ailesinin Maceraları devam ediyor. Bu seferki mekan Londra. Olivia ve Jonathan Londrada geçirecekleri Noelin hayalini kuruyor. Ama Noel gecesi çok geçmeden bir kabusa dönüşecek Olivia ve Jonathanın yeni bir polisiye macerası daha başlıyor. Londra, 24 Aralık. Saat 19:30. Cavendish ailesi Londranın en gözde salonlarından birinde Pahantom of the Opera müzikalini izlemektedir. Müzikalden sıkılıp dışarı çıkan iki kardeşi korku dolu bir gece beklemektedir. Salonun girişinde Olivia ve Jonathanın karşısı

Yasin, Samuel Rawoo, palmiye ağaçları ve gölgelerinde uyuyan miskinler, sıcak, nem, eski klimalar, duvar kağıdı sökülmüş otel odası, Alaven, Kara Dodorga, gevrek mangal kömürü, Çayka, Kamaz, Ladalar, Dodorga Halk Teşebbüsü, kablolar ve daha çok kablo, vanit hurması, taç ve korner çizgisi olmayan futbol sahası, Kevfel, Richard Hoca, belediye başkanlığı seçimi, telefon adabı, Tupolevler... Murat Yılmaz, görevi gereği Dodorgada geçirdiği 82 gün esnasında gördüklerini bütün ayrıntılarıyla bizlerle paylaşıyor. H

Atlantisten İstanbula Adın burda kalacak, hatta tüm kimliklerin, Yeniden doğacağız sevda ufuklarına. Erıdıkçe beraber AŞKın ocağInda bız, Benlikleri aşacak, BİRde buluşacağIz. On bin yıl önce Atlantis kıtasında başlayıp Uygur Yurdunda ve ardından İstanbulda devam eden fantastik ve ezoterik bir öykü. Atlantislilere Altın Çağını yaşatan doğanın gizli bilgi ve güçlerinin yazılı olduğu Kadim El Yazmaları, kıtanın yok olmasının ardından Aydınlık Güçler tarafından korunan bir sandıkla yüzyıllar boyunca

Savaşın yıkıcılığından aşkın yaşam vericiliğine doğru bir yolculuk İspanyadan gelen Konkistadorlarla İnkaların acı dolu çatışması devam ediyor. Birbirlerine, iki insanın yaşayabileceği en derin aşkla bağlı olan Gabriel ile Anamayayı ayıran bu büyük savaş, aynı zamanda iki farklı uygarlığın mücadelesi. Ancak önce Gabriel, sonra da Anamaya bu umutsuz savaştan çekiliyor. Onları, bizlerle birlikte gizemin derinliklerine çeken bir yolculuğa çıkıyorlar. Savaşın yıkıcılığından aşkın yaşam vericiliğine doğru bir yo

Size eşsiz bir kardeşlik hikâyesi anlatacağım. Bu hikâyenin içinde benim hayatım da var. Hayatımın içindeyse biraz yalnızlık, çokça kalabalık; biraz neşe, çokça hüzün; biraz öfke, çokça sevgi Azıyla çoğuyla herkesin hayatında olduğu gibi Sonra kardeşim Fehmi var. Ben ne kadar varsam, o da o kadar var. Dostlarım var. Bursadakiler, Ankaradakiler. Birlikte büyüdüklerim, birlikte sevdiklerim Bursasporum var. Yeşiliyle, beyazıyla, ruhuyla, inadına sevenleriyle kendine meftun eden ve dinlenir bir hikâyem varsa bu

Dünya, kayıp İnka uygarlığıyla aşkı yeniden tanıyor... Amazon ormanlarının derinliklerindeki küçük bir köyde yaşayan Anamaya, Inka saldırısından sağ çıkarak, Dört Bucak İmparatorluğunun kuzeydeki başkenti Quitoya götürülür. Ölüm döşeğindeki Tek Efendi Huayna Capac, gözleri göl mavisi bu tuhaf kızın Ay tanrıçası tarafından gönderildiğine inanır. Acılarını hafifletmesi için onu yanında alıkoyar. Son gecesinde, İnkaların tüm sırlarını emanet ettiği Anamayaya geleceği de fısıldar. Güney Amerikanın Büyük Okyan

Avustralya Denizatlısı ile Sultan Hisar Torpidobotunun Mücadelesi Çanakkale Savaşları sırasında, Avustralya denizaltısı AE2nin oynadığı önemli rol Avustralya'da bile az bilinen tarihi bir gerçektir. AE2'yi Marmara Denizinde yakalayan Sultanhisar torpido botunun öyküsü de Türkiye'de fazla bilinmez. 25 Nisan 1915'te Anzak birlikleri Arıburnu'na çıkartma yaptıkları sırada, AE2 Çanakkale Boğazı'nı geçmeyi başardı. İngiliz ve Fransız donanmalarının 18 Mart'ta Çanakkale'yi geçme girişimleri onlar için felaketle s

OLIVIA VE JONATHANIN VENEDİKTE GONDOLLAR, SPAGETTİ, KÜÇÜK DAR SOKAKLAR VE CİNAYETLE DOLU GEÇİRDİKLERİ BİR HAFTA. CAVENDISH AİLESİ nihayet gizemlerin şehri Venedikteler. Ama daha gelir gelmez kötü bir sürpriz onları bekliyor: kalacakları binada bir ceset bulunmuştur. İntihar mı? Yüksek doz mu? Yoksa cinayet mi? Olivia tatilinin tadını çıkarmak isterken, Jonathan garip komşularının etkisinden kurtulamıyor. Turist kafileleri Saint-Marc meydanında güvercinleri beslerken, nehrin kara suları geçmişin hayaletlerin

Doksanlı yaşlarındaki Sirarpi Ninenin, oymalı sandukasının açılmasıyla ömürlük bir gizli aşk, zamanı hızla geri sarar. Kendisi toprağa gömülmüş de, sırtı, boynu ve ayağı açıkta kalmış, yürüyüş halinde bir dev hayvan heykelini andıran o kocaman görüntünün çocuk yüreğine salık verdiği endişeye benzer bir duygu yayılır Erivana. İki yanında da tıpkı kendine benzer, ikişer yavrulu ejder kayası... Bizi yutacak diye korktuğumuz taş parçası. Vaktiyle ifrit bir ejderha imiş, yanındakiler de onun yavruları, öyle der

Annesiyle birlikte yalnız yaşayan ve dünyaları yaşadıkları mahalleden ibaret olan Susannah'ın hayatı, girişimci ve sosyal yönü gelişmiş olan kuzeni Misafir'in Amerika'dan gelip onların evinde kalmasıyla değişir. O güne kadar annesinin nasihatleri ve korumacılığı altında yaşayan Susannah, yavaş yavaş bu "yabancı"nın etkisi altına girer ve muhafazakar annesi ve komşularıyla çatışmaya başlar... Çünkü Misafir ona kendisi olmayı, özgür düşünmeyi, canı sıkıldığında çekip gitmeyi öğretir ve en önemlisi bunları geç

"Tanrılar serisi" fikri bu sorudan doğdu. Dinlerin ortaya çıkışından bu yana insanoğlu kutsal bilgiyi iki seçeneğe bağlamıştır: "İnanıyorum" veya "İnanmıyorum." Başka cevaplar bulmak için soruyu başka türlü sormak bana ilginç gelirdi. O'nun veya Onlar'ın varolduğu varsayımını ele alalım ve biz basit ölümlüleri nasıl gördüklerini anlamaya çalışalım. Hareket sınırları nedir? Bizi yargılıyorlar mı? Bize yardım ediyorlar mı? Bizi seviyorlar mı? Bize ne niyetle yaklaşıyorlar? Bu varsayımları incelemek için sorum

On bin yıl önce Atlantis kıtasında başlayıp Uygur Yurdu'nda ve ardından İstanbul'da devam eden fantastik ve ezoterik bir öykü. Atlantislilere Altın Çağ'ını yaşatan 'doğanın gizli bilgi ve güçleri'nin yazılı olduğu Kadim El Yazmaları, kıtanın yok olmasının ardından Aydınlık Güçler tarafından korunan bir sandıkla yüzyıllar boyunca korunmuştu; ta ki Uygur Yurdu'nda Karanlık Güçler bu sandığı ele geçirinceye kadar. Kadim El Yazmaları'nı ele geçirmek için sandığın açılması ancak bin beş yüz yıl sonra mümkün olac

Bir ailenin etrafında gelişen, herkesin hikayesini kendi ağzından bilinç akışı tekniğiyle anlattığı, suda yayılan halkalar gibi birbirini izleyen olaylar örgüsü içinde aşk, ihanet, tasavvuf, sadakat, entrikayla örülmüş, drama ve komedinin, karanlıkla aydınlığın dozunda harmanlandığı bir zamane masalı. Hem ironik ve başkaldıran öfkeli üslubuyla, hem de hikayeyi ikinci kitaptan anlatmaya başlayan cesaretiyle üstün yetenekli bir kalemden çıktığı belli olan, modern insanın açmazlarına dair çarpıcı bir ilk roma

1924, Radyo Oyunlarının tüm dünyada miladı olarak kabul edilir. Ülkemizde, özellikle bugünlerde, her geçen gün daha da önem kazanan bu türün ilk örnekleri ilk kez bir arada ve bir kitapta okuyucuyla buluşuyor. Sahne ve iletişim sanatları tarihinde büyük önem taşıyan üç başyapıt bu kitapta toplandı; TEHLİKE Richard Hughes DENİZ DEPREMİ Pierre Cusy - Gabriel Germinet SİHİRLİ RADYO Hans Flesch 1924 yılında İngiltere, Fransa ve Almanyada yayınlanan bu ilk Radyo Oyunlarının tekstleri, hem bu sanatın dünyada geli

Tek bir sorum var. Yanıtlar mısınız? Diyelim konuştum, siz de beni iyileştirdiniz. Peki neyi yaşamak için? Bana öneriniz nedir doktor? Gerçek bir Aşk Hikayesi, öyle mi? Yoo, boş verin, çekilmez, bir aşk hikayesini yaşayabilmek için iyileşmek yerine yarı ölü bir şekilde yaşamayı tercih ederim. Hayat dersi gibi okunabilecek bir roman.

Meryem Mazar´ın karanlık sırları ve belalı geçmişi, bir sonbahar günü Londra´da, hamile kızı Sara ve yeni yetim kalmış yeğeni Sait için trajik sonuçlara yol açacak şekilde vahşice ortaya çıkar. Daha sonra suçluluktan kıvranan Meryem, banliyö hayatının rahatlığından ve İngiliz kocasından ayrılarak hikayesinin başladığı yer olan İran´ın kuzeydoğu sınırındaki Mazareh adlı köye döner. Orada, ilk gençlik yıllarında sevdiği Ali yüzünden, babası tarafından geride bırakmaya zorlandığı geçmişi ve anılarıyla yüzleşme