Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 398 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Bu çalışmamız altı bölümden ve elli dokuz başlıktan müteşekkildir. Birinci bölümde, Allah yolunun tanıtımını yaparak, onun vasıf ve özelliklerini anlattık. Onun, vahye dayandığı için yanılma ve yanlış yapma ihtimalinin bulunmadığı ve o yola uyanların, sadece ahirette değil, dünyada da başarılı ve mutlu olacaklarını anlatmaya çalıştık.
Tükendi
Şüphesiz ki İslam uleması, kılı kırk yararak, vasat dinin mahiyetini ortaya koymuş ve gereken çalışmaları yapmakta kusur etmemiştir. Ama onların ortaya koyduğu kavram ve içerikleri müruru zamanla başka tarafa çeken hurafeci veya aşırı mihraklar, farklı bir anlayışla sanki yeni dinler ihdas ettiler. O dinler, kimi çevrelerce ya hurafelerle dolu ehl-i kitabın oluşturduğu anlayışa benzer muharref bir din şeklinde tezahür etmiş veya aşırılıklarla dolu herkesi dinin dışında gören ve tekfir eden bir anlayış tarzı
Tükendi
Ey Müslüman Genç! Bu dizide beş kıssayı yahut dosyayı dikkatine sunacağım. Senden beklediğim, anlatılanları sonuna kadar takip etmendir. Bütün hedefim ve gayem sensin! Konuyu, senin hoşlanacağın şekilde ve en güzel üslupla ve uygun bir formatta sunmaya çalıştım. Sana aktardıklarımı, gücümün yettiği her tür yöntemi kullanarak en güzel şekilde hazırlıyorum. Ey Müslüman Genç! Bana şunu sorabilirsin: “Üstad bana neden bahsediyorsun? Benimle senin aranda yarım yüzyıla yakın bir zaman farkı var, yani arada tam bi
Birinci Dünya savaşı başladığında Osmanlı Devleti’nin coğrafyası, İngiltere’nin Avrupa Asya ve Afrika’da bulunan sömürge topraklarını bölüyor, Rusya’nın sıcak denizlere inme yollarını engelliyordu. Osmanlı İmparatorluğu, dünya hâkimiyeti için mücadele eden İngiltere, Fransa, Rusya ve Almanya’nın çıkar alanlarını sınırlandırıyordu. Doğrudan doğruya bu devletlerin hedefi konumundaydı. Aynı zamanda Emperyalist devletlerin kan akıttıkları, can verdikleri petrol yataklarının büyük bir kısmı Osmanlı Devletinin co
Tükendi
Kur’ân âyetlerinin ezberlenerek korunmasını amaçlayan hâfızlık eğitimi, Resûlullah Efendimiz’den (sav) günümüze kesintisiz bir şekilde devam etmiştir. Bu minvalde Türkiye’de de birçok hâfız yetişmiştir ve yetişmeye devam etmektedir. Türkiye’de resmî olarak ilk kez Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde yapılan hâfızlık eğitimi, Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı Din Eğitimi Genel Müdürlüğü koordinesi ve farklı sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla yapılmaktadır. Bunun yanı sıra özel gayretlerle de hâfızlığın
Tükendi
Resulullah (sav) Efendimizin sözleri fiilleri ve takrirlerinden oluşan Hadis-i Şerifler dinin ikinci temel kaynağıdır. Bunun içinde Resulullah (sav) Efendimizin Hadis-i Şerifleri daha ilk zamanlardan itibaren özenle korunmuş ve yazılmaya başlanmıştır. Hadis'i Şerifleri toplayan kitaplar arasında en büyük şöhrete kavuşan eser ise İmam Buhari'nin SAHİH'İ BUHARİ isimli eseridir. Hatta bu kitap İslam alimlerince Kur'an-ı Kerim'den sonra en güvenilir kitap olarak kabul edilmiştir. Elinizdeki eser ise bu büyük ha
Elinizdeki kitap, akademik usûller göz önüne alınarak ve fazlaca dipnotlar verilerek yazılmış bir kitap değildir. Samimi bir hava içinde yazılmış bir sohbet ve ders kitabıdır. Bu kitabı kaleme alırken Kur’ân-ı Kerîm âyetlerinden, hadis-i şeriflerden, Arapça yazılmış ana kaynaklardan, Türkçe yazılmış Siyer ve İslam Tarihi kitaplarından yararlandım, ama hepsini kaynak göstermedim. Okuyucularımı fazla yormamak için dipnotta âyetleri, hadisleri ve bir de önemli bulduğum bazı ana kaynakları gösterdim. Her Türkçe
Tükendi
İmam Buhari ve İmam Müslim'in birlikte rivayet etmiş oldukları (Müttefekun Aleyh) hadisi şerifler Kur'an-ı Kerim'den sonra en güvenilir kaynaktır. Tekrarları ve birbirine benzer hadisleri de dahil ederek İbni Cevzi müttefekun aleyh hadislerin sayısının 2316 olduğunu söylemiştir. Müellifimizde tekrarlanan ve birbirine benzer hadisleri ilk önce esas alıp daha sonra tekrarları çıkartarak 1906 hadis derlemiştir. Müellif bu eserde 54 bölüm başlığı ile 965 bab başlığına yer vermiştir. Bölüm başlıklarından sonra g
Tükendi
Hadis-i Şerifte: “Bir saatlik düşünce (tefekkür)”, bir senenin ibadetinden daha hayırlıdır”, buyrulmuştur. Yüce Allah kitabında çokça düşünce, ibret alma, bakma ve anlamaya insanlar teşvik edilmiştir.Bir âyeti tefekkür ve anlayışla okumak, tefekkür ve anlayışsız okunan bir hatm-i şeriften daha hayırlıdır. Kişi, bir âyette düşünce hakkında, bütün bir gece dahi olsa duraklamalıdır. Zirâ Kur’an’ın her kelimesi altında sayısız sırlar mevcuttur. Kişi ancak ince tefekkür ile muâmeleyi doğru kıldıktan sonra, kalbi
Tükendi
Hayatlarında kendilerine uyacakları, insan hayatında baş gösteren en büyük sorulara net, anlaşılır cevaplar bulacakları, karanlık ve şeytani kuvvetlere karşı koyma disiplinıni kazanacakları bir rol model arayışında olanlara, seçilmiş en hayırlı kişiler olan ulü'l-azm peygamberlerin hayatlarından daha üstün bir model yoktur. İşte elinizdeki bu eser, ulü'l-azm peygamberlerin ilki olan Hz. Nuh'un hayatını konu edinmektedir. Bu eseri, insanlık tarihinin geçmişte yaşanmış bir kesitini bilmek isteyen; insanlığın
Tükendi
Bilgi, akılla elde edilir. Fakat akıl, bir başlangıç bilgisine göre çalışır. Yani akıl, bilgiyi sıfırdan üretemez. Bunun için bir temel başlangıç yetileri olmalıdır. Bir başka ifade ile akıl doğuştan bir bilgiye sahiptir. Bilgi ilk olarak var olan şeylerin bilgisidir ve akıl, varlıkla ilişki kurup bu bilgileri alabilmek içim bir takım temel yetilere sahip olmalıdır. Bu yetiler; soyutlamalar, genellemeler, çıkarım yapma ve saklamadır. Sonrasında akıl, var olan nesneler, bireyler ve olaylarla ilişkili kurar.
‘Bilinç ve Put' isimli eserimizin ilk basımından günümüze tahminlerin ötesinde hızla gelişen olaylar bir kez daha göstermiştir ki, etrafımızda kopan kıyametlerin oluşturduğu toz duman altında neyin ne olduğunu, nereden geldiği, kime yaradığı, niçin yapıldığı gibi temel soruları havi bir yoğunluğun gittikçe artan alacakaranlığında her biri adeta farklı renk, biçim ve desenlerde yetmiş yedi kılıfla saklı hakikatin sade yüzüne ulaşmak için doğru kıstaslara olan hacetimizin de o oranda arttığı kanaatindeyim. Ri
Tükendi
Öncelikle kul, zayıf bir varlıktır. Zaman çok zor bir zamandır. Din işi, inişli ve çıkışlıdır. Boş zaman neredeyse hiç yok gibidir. Meşguliyet ise, sayıya gelmeyecek derecede çoktur. Ömür kısadır. Amel ise, hatalarla doludur. Bütün bunların hesabını görecek olan zatın gözünden hiçbir şey kaçacak değildir. Sonunda gidiş Allah'adır. Ecel yakındır, yolculuk çok uzundur
Tükendi
Kur`an-ı Kerim`in Nüzulü sayesinde beşeriyet aleminin mazhar olduğu ulvi inkılabı düşünenler, Tefsir Tarihi`nin ehemmiyetini pek güzel taktir edebilirler. Şüphe yok ki, Kur`an-ı Azim`in ulvi hitabelerini anlamaya, yüksek belagatının, i`cazının incilasına vasıta olması cihetiyle en büyük fikri, ilmi ve felsefi tetebbulara, mütealalara saha olan Tefsir`in seyr-i ilmisini, inkişaf ve i`tilasını gösteren bir tarih, böyle pek yüksek, pek kıymetli bir mevki ihzara layıktır. Bu eser iki kısımdır. Birinci kısmı
Tükendi
Ebu'l-Leys Semerkandî hazretleri Hicri 4 asırda yaşamış Ehl-i Sünnet'in meşhur fakîh ve kelamcısıdır. Eserlerinde şeriatla tasavvufu ince ve hassas bir şekilde bağdaştırmıştır. Ebu'l-Leys Semerkandî, tefsirinde ilmiyle bizlere ışık tutmuş büyük önderlerimiz Ashab-ı Kiram ve Tabiînin ayetler hususundaki nakillerini çok güzel bir üslup ile kaleme almıştır. Bütün sureleri büyük bir incelik ve akıcı bir dille takdim etmiştir. Eserinde tasavvufi ve ahlaki açıklama ve öğütlere bolca yer vermiştir. 6 cilt olarak h
Dünyanın sınırlarına yayılan kara duman, kan ve kurşun kokusu... Kara bulutların, aydın semasını kapladığı, bombaların gürültüsüyle uyanan ve savaşların en büyüğünün yaşandığı masum bir şehir... Ve bu şehirde, karanlıklara sarılmış zincirleri kırmaya çalışan bir Ebabil ve onu kararlı bir yolda takip eden nice ebabiller... Kimi zaman "Kurtuluş" tiyatrosu için kanatlanan kimi zaman mazlumların umuduyla çırpınan bu ebabillerin "Kanatlarımızı kırsalar da uçmaktan vazgeçmeyeceğiz." diye haykıran kalplerin verdiğ
Tükendi
Hasan el-Basri, Basra mescidinde âlimlerden dersler aldı. Özellikle sahabenin önde gelenlerinden olan Abdullah İbni Mesud'un ilim halkasına katıldı. İbn Mes‘ûd, Hadis ve Kur'an ilimleri sahasında olduğu gibi Fıkıh sahasında da önemli bir mevkiye sahipti. Hasan el-Basri'nin, özlü ve akıcı üslûbu, derin bir tefekkürün, mânevî bir tecrübenin ürünü olan hakîmâne sözleri özellikle zâhidler, sûfîler ve vâizler üzerinde her zaman etkili olmuştur. Onun sözleri tesir bakımından peygamberlerin sözlerine benzetilmişti
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 398 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2