Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 149 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
"Bana o kadar yakınsın ki, Sen´i ben sandım, Sana o kadar yakınım ki, beni Sen sandım", diyerek başlıyorlar söze; Ö. Tuğrul İnançer ve Ahmet Özhan. Musikî ile açıyorlar perdeleri, tasavvuf-irfan iklimlerinden süzdükleri beyitlerle, kültür ve medeniyet menbalarına akıyorlar. Eser bizleri sıradan yaşantımızın seyrinden alıp farklı bir bezme intikal ettiriyor. Aşk bezmine, muhabbet bezmine, edeb bezmine...
Tükendi
Tasavvuf edebiyatı ve tasavvuf araştırmaları dendiği vakit akıllara genellikle tabakatlar ve tezkireler gelir. Kadim kültürümüzün mihenk taşlarından olan bu gibi birincil eserlerin yanında ise günümüzde tasavvuf araştırmacıları tarafından belli başlı konular ve isimler hakkında yazılmış incelemeler mevcuttur. Bu incelemelerin ortak noktası ise ekseriyetle, bir ismin belirli bir özelliğine ya da belirli bir kavram üzerine eğilmeleridir. İşte bu noktada Cengiz Gündoğdu'nun Hacı Bektâş-ı Velî ve Kâmil İnsan-Fâ
Bu kitap, dünyada huzur içinde yaşamanın ve ölüm korkusunu üzerinden atmanın altın anahtarlarını veren eşsiz bir eserdir. Peygamberimiz aleyhisselâm buyurdular: "Bir kimse, ibadet etmemesine rağmen, güzel ahlâkı sayesinde cennette en üst derecelere erişir. Durmadan ibadet eden kimse de, sırf kötü ahlâkı yüzünden cehennemin dibini boylar." Bir sûfîye göre güzel ahlâk: "Hem insanlara eziyet etmemek, hem de eziyetlerine katlanmaktır." Ebubekir el-Kettânî: "Bir müminin gönlünü hoş etmem, bana kabul edilmiş b
"Mübarek vakitler gerçek zamanı, ebediyete ait olan saadet anlarına dönüştürür." Müslüman Saati, Annemarie Schimmel'in Müslümanların Hicret ile birlikte kabul ve tüm mübarek vakitlerini bu milada göre idrak ettikleri hicrî takvimin oldukça detaylı bir incelemesidir. Schimmel, bu tematik çalışmasını yıllar, aylar, haftalar ve günler olarak tasnif ederken haftanın günlerinin manevî önemini açıklıyor. Yas ayı Muharrem'i, Mevlid ayı Rebiülevvel'i, Mirac ayı Receb'i, Üç Aylar'ın ortası Şaban'ı, oruç ayı ve on
Bu eser, Hz. Mevlâna'nın Mesnevî'sinin çok veciz ve muhteşem bir özetidir. Bu eser, Hz. Mevlâna'nın o şaheserindeki sırların ve verdiği mesajların özlü bir açıklamasıdır. O yüzden mânevî etkisiyle okurun içine işler, yüreğine dokunur. Bu kitap, başta Hz. Mevlâna olmak üzere büyük velilerin Allah aşklarını dillendiren ve sûfîlerin bu dünya ve öte âlemle ilgili sırlarının bir kısmını okuyucularıyla paylaşan bir sırlar hazinesidir. Bu eser, insanı dünyaya ve geçici dünya zevklerine taparcasına bağlanmakt
Ünlü bir sûfî bizlere şu müjdeyi verir: "Eğer insanlar, nasıl bir Allah'ın kulu olduklarını bir bilselerdi, sevinçten uçarlardı!" Elinizdeki eser, işte o bilgiye ermiş, yani "nasıl bir Allah'ın kulu olduklarının" farkına varmış, seçkin insanların Allah'a olan sonsuz muhabbetlerini, onların tarifsiz Allah aşklarını dillendiriyor. Gerçek Sevgili'nin O olduğunu, O'nun ve Elçisi'nin dışındaki sevgililerin geçici, yanıltıcı ve boş olduğunu, bu kitabın sayfaları arasında gezinirken sizler yakinen göreceksiniz. Va
Hz. Mevlânâ'nın "birlik dükkânı" olarak tanımladığı, içinde birbirinden hikmetli hikâyelerin, kıssaların, mesellerin ve beyitlerin bulunduğu Mesnevî-i Şerîf'in günümüze kadar birçok tercümesi ve şerhi yapıldı. Mesnevî'deki bazı uzun hikâyeler de birçok dilde muhtelif girişimlerle derlenerek yayımlandı. Fakat Ben Sağırım Efendim: Mesnevî'den Hikmetli Hikâyeler, Fars dünyasının yerel ve hikemî eserler ile edebiyat alanındaki en itibarlı isimlerinden biri olup bu alanda hatırı sayılır bir ağırlığı bulunan, y
Her şeyden önce bir edebî tür olan mektuplar; bu özelliğinin yanı sıra haber verme, içinde bulunulan hali tasvir etme, bir konuyu izah etme, bir görüşü telkin ve bir vazifeyi tevdi etme gibi amaçlarla yazılan metinlerdir. İslam edebiyatında mektup türünün gelişimi ise Hz. Peygamber'in (sav) mektup yazdırmasından mülhem olmuştur. Bu durumun neticesinde dostlarıyla haberleşen sıradan insanın yanında hükümdarlar, devlet adamları, tüccarlar, toprak sahipleri, sanatkârlar, mütefekkir ve şairler de mektup yazmışl
Bu kitap İsmail Hakkı Bursevînin kaleminden farklı bir esmaül-hüsna şerhi sunuyor okurlara. Bursevî eserinde Hayy, Alîm, Mürîd, Kadîr, Evvel ve Âhir, Zâhir ve Bâtın, Rahmân ve Rahîm, Müdebbir ve Mufassıl isimlerini şerh eder. İsm-i azamı, isimlerin şehir ve mekânlarla irtibatını, eşya ve kâinattaki varlık silsilesi içinde kazandıkları anlamları, amelî karşılıklarını, kişinin bu isimlerden faydalanabilmesi için yapması gerekenleri ve daha birçok konuyu inceler. Bahse konu olan isimlerle ilgili ayet ve
"Melekler, onların iyi insanlar olarak canlarını aldıklarında, 'Selam size, yaptıklarınıza karşılık buyurun cennete!' derler." Nahl Suresi, 16:32. İnsanoğlu, bu dünyaya doğduktan itibaren hayat gailesi ve dünya nimetleri karşısında lâl olmuşçasına çabalamaya ve kendini bunlara kaptırma eğilimindedir. Bununla birlikte, Âdemoğlunun ruhuna üflenmiş o ilahî nefha, onu aslına doğru çağırır, âlemlerin ve asıl yaşamın bu dünyadan ibaret olmadığını hatırlatır. İbnü'l-Cevzî, Cennetin Davetlileri'nde bu dünyanın geli
Avrupa ve Amerikasıyla Batı dünyası hızla Müslümanlaşıyor... Bunda Gazzâlî'nin katkısı çok büyük... Çünkü Batı'da en çok okunan kitapların başında onun eserleri geliyor... Elinizdeki kitap dâhil, Gazzâlî'nin hemen hemen bütün kitapları Batı dillerine çevrilmiş bulunuyor. Ayrıca Gazzâlî, hakkında en çok tez yapılan ve kitap yazılan bir İslâm âlimi unvanını koruyor... İşte bu eserde, böyle güçlü bir âlim ve çok değerli bir sûfînin kaleminden Kur'ân'a nasıl bakılması, nasıl okunması ve nasıl anlaşılması gerekt
Bu eser, sadece Müslümanlara değil; her din, her mezhep ve her meşrepten bütün insanlığa seslenen insanca yaşama rehberidir. Doğruluğu, güzelliği ve mutluluğu arayan herkesin ruhunu yıkayıp sükûna erdiren bir pınardır. FerîdüddînAttâr hazretleri, evrensel çapta bir sûfîdir. O yüzden de seslenişiyle bütün insanlığı kucaklar. "Evlâdım, insanlara sert konuşma yoksa sana sırt çevirirler. İyi günlerinde başkasına yardım edersen, dar günlerinde o da senin imdadına koşar. Öfkesini tutmak, yüce ruhlu insanın ha
Ülkemizde daha ziyade Güvercin Gerdanlığı kitabıyla tanınan ve bilinen İbn Hazm, Erdemli İnsanın Yol Haritası'nda gencinden yaşlısına, öğrencisinden öğretmenine kadar herkesin ve her kesimin dikkate alması ve uygulaması gereken öğütlerde bulunuyor. İbn Hazm, Endülüs'te devletin karar merkezinde bir bakanın oğluyken, iç savaşta tüm varlığını ve mevkiini kaybetmiş, yoksulluğa düşmüş, ülkesini terk etmek zorunda kalmış, çok çile çekmiş bir ilim adamıdır. Onun için bu kitaptaki tespitler ve nasihatler, bire bir
Tasavvuf'u ve sufilerin yolunu anlatan en net ifadelerden biri şüphesiz "Allah'ın Ahlakıyla Ahlaklanmak" kavramıdır. Sufi psikolojisinde irade gösterip sufi yolunun yolcusu olacak kişiyi birbirini tamamlayan iki boyutlu bir süreç beklemektedir. Sufiler bu yolun iki boyutunu nefsin temizlenmesi (tezkiyetü'n nefs), ahlakın güzelleştirilmesi ve olgunlaştırılması (tehzibu'l ahlâk) olarak değerlendirir. Sufinin kendini geliştirme serüveni sadece kişinin kendinde başlayıp kendinde biten içsel bir farkındalık, uya
Dinler tarihi, Felsefe tarihi ve Bilim tarihi disiplinlerini diyakronik olarak geriye götürdüğümüzde, her üç sahanın kesiştiği bir hem-zaman (senkronik) nokta üzerinde karşımıza çıkar "Hermes" figürü. Ortaçağ'da, zaman zaman Mısırlıların Thoth'u, Yahudilerin Uhnuh'u, eski İranlıların Hûşeng'i, zaman zaman da Müslümanların İdris'i(as) ile bir tutulmuş, hangi coğrafyada olursa olsun, insanlar onu insanlığa ilâhî bir mesaj getiren ve ilimlerin kurucusu bir peygamber olarak görmüşlerdir. Prof. Dr. Mahmud Erol
Bu eser, İmâm-ı Rabbânînin tasavvufî görüşlerinin bir hulâsasını ihtiva ettiği için oldukça önemlidir ve Mektûbâtın özeti diye nitelenmesi mümkündür. Ayrıca Mektûbâtta bulunmayan birçok yeni bilgiyi de içermektedir. Prof. Dr. Necdet Tosun İkinci Binyılın Yenileyicisi (Müceddid-i Elf-i Sânî) olarak anılan İmâm-ı Rabbânî Ahmed Sirhindînin Mebde ve Meâd, Maârif-i Ledünniyye, Mükâşefât-ı Gaybiyye isimli üç risalesi, Nakşbendilik sahasında çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Necdet Tosun tarafından Farsça aslında
Osmanlı tasavvufunun XV-XIX. asırlar arasındaki en büyük mektebi olan ve kırktan fazla kolu ile bütün Osmanlı coğrafyasına yayılan Halvetiyye'nin ilk merkezi Bakü, Pir-i Sânisi Seyyid Yahya Şirvanî idi. Anadolu'dan akın akın Seyyid Yahya'nın hankâhına gelen hakikat âşıkları, buradan aldıkları ilim ve irfanı, yeni bir Yesevî ruhu ile yıllar boyu Anadolu'ya taşıdılar. Edebî ve tasavvufî kültürümüzün şaheserlerinden Şifaü'l-Esrar'ın yolculuğu böyle başladı. Aldatmayan saf hakikatten bahseden Şifaü'l-Esrar, r
Mesnevînin Fatihası Mesnevînin İlk 18 Beytinin Şerhiyle Sesleniş Mesnevînin ilk on sekiz beyti, adeta bu kıymetli eserin kalbi gibidir. Çünkü bunlar, bizzat Hz. Mevlânânın yazmış olduğu beyitlerdir. Diğer beyitler ise halifesi Hüsameddin Çelebiye söyleyerek yazdırdığı yani kaleme aldırdığı beyitlerdir. İlk on sekiz beyit için Mesnevînin Fatihası tabiri kullanılır. Bu tabir hem Kuran-ı Kerîmdeki Fatihanın sırrına işaret eder hem de ilk on sekiz beytin Mesnevîyi açan ve özünü anlatan yönüne dikkat çeker. M.
İslam irfan tarihinin en mühim şahsiyetlerinden biri olan Şeyhü´l-Ekber Muhyiddin İbnü´l-Arabî´nin, en çok tartışılan eseri Füsusu´l-Hikem (Hikmetlerin Özü)´dir. Peygamberimiz´den aldığı talimat üzerine, "ne bir harf noksan ne de bir harf fazla" olmamak üzere nakledilen bu hikmetlerin her biri, bir Peygamber´in hakikatinden süzülüp gelmiştir. Eserleri ile İslam irfanının zenginliğini ve enginliğini ortaya koymuş olan bu büyük bilgenin, mühim eseri Füsusu´l-Hikem´in yeni bir tercümesini sizlerle paylaşıyoru
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 149 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2