Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 317 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Bu topraklar üzerinde çok uzun bir tarihten beri yaşanan olay ve gelişmelerin hemen tümünün bir adım öncesi gizli servislerin manipülasyonları, ısmarlama operasyonları, sayısız cinayet ve katliamlarıyla dolu. Her yeni siyasal dönem ve hedef değişikliğinde kısmen lağvedilip yenilerinin kurulduğu, hayatiyetlerine halel getirilmeyen bu gizli yapılanmaların cinayetlerine 'faili meçhul' yıllar boyunca yakından tanık olduk. Melih Günaydın 'Sürgün Avı'nda bu izleğin peşine düşüyor. Başlangıçta çok farklı saiklerl
Tükendi
Siyasal düşünceler, dönemlerinin siyasal yapılarıyla, olaylarıyla, mücadeleleriyle doğrudan bağlantılıdır. Bu kitap, Fransız Devrim'inin öne çıkan, tartışılan halk-ulus egemenliği, insan hakları, düşünce özgürlüğü, kadınların durumu, kölecilik, dinsel yapı, cumhuriyet, savaş gibi temaları ve bu süre içinde yaşanan feodalizme son verilmesi, XVI. Louis'nin kaçışı ve yakalanması, krallığın düşüşü, Jakoben iktidarın yapılanması, bu iktidara karşı çeşitli muhalefet hareketlerinin biçimlenmesi, Devrimci Yönetim i
Tükendi
Yavuz Önen elinizdeki özyaşamöyküsünde geçmişten bugüne Türkiye ve dünya genelinde yaşanan siyasal ve toplumsal olayların kendi kişisel serüvenindeki izdüşümlerine tanık olmaya çağırıyor bizi. 1940'lı yılların Midyat'ı... Süryaniler, Ermeniler, Kürtler, Araplar... Halkların renk cümbüşü... Değişik diller, masallar, söylenceler; kültürlerin vazgeçilmezi yemekler... Özcesi doyumsuz bir muhabbet sofrası... Sonra 50'li ve 60'lı yılların İstanbul'u, Ankara'sı... Mekânlar, insanlar, siyasi ve toplumsal dalgalanma
Tükendi
"Robert Browning ise ‘Pippa Geçiyor’ şiirinde ‘iki sayfa arasında / solgun sarı çiçekler’ dizesiyle, canlı çiçek yapraklarını kitap sayfaları arasında kurutma alışkanlığına gönderme yapar. Bir zamanlar canlı olan ölü çiçek, sözel metnin ruhsal simgesidir. Fakat buradaki aykırılık, metnin ölü oluşunun, cıvıl cıvıl insan yaşamından sıyrılışının ve sabit, görsel bir boyuta indirilişinin, aynı zamanda metnin ömrünün uzamasını ve sonsuz sayıda canlı okurun sınırsız yaşam bağlamları içinde tekrar canlanmasını sağ
Tükendi
"Nefes alamıyorum!" ABD'nin Minneapolis kentinde Mayıs 2020'de siyahi George Floyd'un polis tarafından boğazına bastırılarak öldürülmesinden önce söylediği son sözdü bu. Cinayetin ardından on binlerce insan kendiliğinden sokaklara döküldü, ülkede siyahilere uygulanagelen ırkçı şiddeti protesto etti. Bu olaydan on yıllarca önce, 1960'ların başında, Frantz Fanon sömürgecilikten kurtuluş bağlamında şöyle demişti: "Biz... artık nefes alamadığımız için de isyan ediyoruz." Fanon bir kâhin değildi ama kendi dönemi
Tükendi
Gramscinin düşüncesinde oynadığı başat rolden dolayı sol içerisinde yoğunlukla tartışılagelen ve özellikle Avro-komünizme belirgin rengini veren sivil toplum kavramının kökeni Hegele ve Rousseauya dek uzanır. Sivil topluma eleştirel yaklaşan her iki düşünür doğa durumu-sivil toplum ikiliğini değil, sivil toplum-devlet ikiliğini temel alır ve bu topluma özgü ilişkilerin tarihsel olarak belirlenmiş olduğu yolunda bir vargıya ulaşırlar. Ne var ki ne Hegel ne de Rousseau sivil toplumun bakış açısının ötesine ge
Tükendi
Bu derleme, anarşizm akımının kurucularından Bakuninin üç yıllık bir zaman dilimi içerisinde ürettiği, birbiriyle tutarlı ve bütünlüklü yazılardan oluşmaktadır. Bakuninin Avrupadaki etkisinin tepe noktasında olduğu bir döneme ait olan ve Türkçede ilk kez yayımlanan bu metinler onun anarşist felsefesinin anlaşılması açısından merkezi öneme sahiptir. Daha çok eylemciliği, hiç gevşemeyen isyan ve devrim tutkusuyla tanınan düşünürün Alman idealist felsefesiyle başlayıp anarşizme evrilen düşünce serüvenini belge
Tükendi
Son otuz yılda beşerî ve sosyal bilimlerde çok az kavram "kolektif hafıza" kadar ilgi konusu oldu. Terim akademinin sınırları dışında, siyaset ve gazetecilikte de sık sık kullanıldı; dünyanın önde gelen gazetelerinin birinci sayfalarında ve iktidar sahiplerinin konuşmalarında kendine yer buldu. Mevcut toplumsal, siyasal ve kültürel durumu anlamak için anahtar bir kavram haline gelen "kolektif hafıza", farklı ama birbiriyle bağlantılı fenomenleri irdeleyip yerli yerine oturtmada bugün artık kılavuz ilke konu
Tükendi
Kültürel Kurama Giriş, kültürel kuram alanında önde gelen düşünürler ve önemli tartışmalara dair karşılaştırmalı ve kapsamlı bir incelemedir. Tamamen gözden geçirilmiş ve yeni bölümler ve alt başlıklarla zenginleştirilmiş olan bu ikinci baskıda, Durkheim ve Weber'den Foucault ve Butler'a uzanan kuramsal hattın yanı sıra ırk, toplumsal cinsiyet ve beden üzerine yeni bölümlerle birlikte Nietzche, DuBois ve Eagleton gibi düşünürler de yer alıyor. Yine, sanal gerçeklikten kozmopolitizme pek çok olgu da Kültürel
Tükendi
Thompsonın analizinin içerdiği muazzam kuramsal zenginliğin ve ileri sürdüğü savların hiç hafiflemeyen etkisinin hakkını birkaç cümleyle vermek imkânsız gibi. İdeoloji kuramı denildiğinde temel başvuru kaynaklarından biri haline gelecek olan öncü bir çalışma. Müthiş kuramsal derinliğine rağmen kitap olağanüstü derecede açık ve anlaşılır bir dille kaleme alınmış. Bu eserin hak ettiği başarıya erişemeyeceğini tasavvur etmek zor. William Outhwaite, Sussex Üniversitesi Thompson, kitle iletişiminin damgasını
Tükendi
Anneme Masallar beş feminist kadın yazarın, kadın ve feminist olmanın ne demeye geldiğini her yönüyle deşeleyen öykülerinden oluşuyor. Kitaptaki öyküler feminist kurmacanın dil, siyaset ve estetikle olan ilişkisi bağlamında üç bölüm altında toplanmış. İlk bölümdeki öyküler çalışma hayatını, kürtajı, cinselliği ve ayrımcılığı yazarların günlük deneyimlerinin süzgecinden bakarak ele alıyor. İkinci bölümde cinsellik, siyaset ve grup dinamikleri kadın kurtuluş hareketiyle doğrudan bağlantısı içinde işleniyor.
Tükendi
Hafızaibeşer, malum, nisyan ile malul. Nisyanı isyana çevirme fikrini üreten Sol bakış en başta antikapitalisttir. Ancak unutmamak artık daha önemli, çünkü bugün kapitalizmin bambaşka bir aşamasını yaşıyoruz: Hiper-kapitalizm. Küreselleşmiş, özelleştirmeye ve piyasa-tapınmacılığına dayalı günümüz hiper-kapitalizminin insanların esenliğini, toplumsal adaleti ve tüm yeryüzünü tehdit ettiğini söyleyen çizer Larry Gonick ve yazar Tim Kasser bu ortak çalışmalarında mevcut sistemin nasıl çığrından çıktığını çözüm
Tükendi
Gülnur Acar Savran, elinizdeki kitapta "yapısalcılık-sonrası" adı altında toplanabilecek yaklaşımların sosyal bilimler ve politika, ama özel olarak da feminist teori ve politika üzerinde kurduğu hegemonik etkiyle bir hesaplaşmaya giriyor. Teorik bir içerikle yürüttüğü bu hesaplaşmayı ideolojik ve politik bir zeminde bina ediyor. Kendisininkinden başka sesleri yok sayarak, duymayarak susturan büyüklenmeci bir tavır karşısında, yine de kendi söylediklerine yabancılaşmama direncini göstererek yapıyor bunu. Kar
Tükendi
Şafakta Buluşuruz Türkiye'nin çok yakın geçmişinde yaşanan siyasal/toplumsal olayların bir grup aydının kişisel serüvenlerindeki izdüşümünü deşeleyen bir roman. Kimileyin yorulup ümitsizliğe kapılsalar da insan olmaktan hiçbir koşulda vazgeçmeyen bu aydınların yolu İran'daki molla rejiminden kaçan Farzad ve kızıyla kesişir. Bu kıran ikliminde verdikleri mücadeleye bu kaçaklara yardım etme görevi de eklenir. Ama hesaplamadıkları bir şey vardır: Onca toz duman arasında bir de bütün karanlık noktalarıyla o ‘bo
Tükendi
Gayatri Chakravorty Spivak'ın "Madun Konuşabilir mi?" başlıklı yazısı çağdaş siyaset kuramı yazı-nında bir klasik statüsü kazandı. Elinizdeki kitap, bu klasik metnin yanı sıra, Spivak'ın adeta kendisiyle –yıllar sonra– diyaloğa girerek, bu yazısına verdiği yanıtları içeren başka bir makalesi ile bu baskı için özel olarak yazdığı önsözü bir araya getiriyor. Bu metinlerinde Spivak'ın peşinde olduğu şey, madunluğun genelleştirilebilir, evrensel parametrelerini tespit etmekten ziyade, bu tekilliklerin konuşabil
Tükendi
İlk yayımlanışının üzerinden beş yüz yıldan fazla bir süre geçen Utopia, radikal ve provokatif bir eser olma niteliğini hep korudu, koruyor. Thomas More bu ölümsüz eserinde insanların barış ve uyum içerisinde yaşadığı, eğitim imkânlarından kadınların da eşit şekilde yararlandığı ve mülkiyetin ortak olduğu bir ada- ülkeyi anlatıyor. Fantezi, yergi, her şeyin inceden inceye planlandığı bir yönetim anlayışı ve oyun arasında gidip gelen metin, savaşların, siyasal çatışmaların, toplumsal gerginliklerin ve ser
Gougaud, Louise Michel'in hayatını anlattığı bu romanının bir tarihsel kurgu olduğunu söyler. Louise söz konusu olduğunda mutlaka kurguya ihtiyacımız var. Aksi takdirde, Komün barikatları üzerinde, vurularak yanı başında yere düşen komüncü arkadaşlarının cansız bedenleri arasında dimdik ayakta, ateş etmeye devam eden bir Louise'i; küçük bir kız iken, avcıların öldürmek üzere oldukları bir kurdu kurtarmak niyetiyle onların namluları önünde diz çöküp göz yaşı döken bir Louise'i; doğaya her türlü haliyle, tozu
Tükendi
Çehov'un kadın eksenli bu öyküleri kadınları olanca karmaşıklığıyla anlatıyor. Kadınların kendilerini bulabile-cekleri ve onlara hitap eden öyküler bunlar. Kadınların "erkek dünyasına" katıldıklarında onlar gibi davranmakla ciddi hata yaptıklarını, böylece "kendi gerçekliklerini" göremediklerini ve dolayısıyla kadınlık durumunun yad-sınmasının bedelini ödemeye devam ettiklerini vurgulayan öyküler... Oysa kadınlar erkeklerden farklıdır; yaşama anlam katan şeylerse mizah, aşk ve çalışmadır Çehov'a göre. Çehov
Tükendi
Şırnaklı bir ailenin üç kuşağından kadınların anlattıkları bir destan elinizdeki. İçerisiyle dışarısı arasındaki sınırın kanla, ölümle, savaşla, sürgünle çizildiği bir destan. Ruken'in büyüme hikâyesi, bir coğrafyanın kuruluş hikâyesi aynı zamanda. İnsanların, değerlerin, umut ve korkuların, kayıpların, ihanetlerin, direncin coğrafyası. Öyledir destanlar, fiziksel bir mekânda, tarihsel bir zamanda geçerler ama bunları aşan bir gerçeklikleri vardır. İnsanın en derin hakikatlerinden bahsederler. Hakikatin eğ
Tükendi
Anarko-feminizmle ilgili yayınlanmış az sayıdaki eserden biri olan Sessiz Rivayetler, farklı perspektiflerden yazılmış manifestolar, kolektif metinler ile makalelerden oluşan harika bir antoloji. Emma Goldman'dan Caty Levin'e, Bolivyalı feminist grup Mujeres Creando'dan silahlı mücadele grubu Rote Zora'ya farklı coğrafyalardan kadınların direnişini tüm coşkusuyla yansıtmanın yanı sıra kesişimsellik, queer feminizm, örgütlenme sorunları, anarşizm ve feminizm arasındaki bağlantı gibi başlıklar üzerinden de k
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 317 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3