Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 166 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
Cihan, iki polis tarafından kucaklanarak, ambulansa taşınıyordu, Zeynep arkasından koşuyor, ağlıyor... ağlıyordu. "Ne olur. Cihan, ne olur aşkım, dayan, bitti, geçti, ne olur aşkım" dedi Zeynep. Ambulansa ilk olarak Zeynep bindi, ardından Cihan`ı aldılar ambulansın arkasına. Zeynep elinden tutuyordu Cihan`ın. Cihan nefes almakta güçlük çekiyordu. Serum bağladılar, nafile Cihan kendisine gelemiyordu! Ülke çapında operasyon başlamıştı. Büyük kararlılıkla teker teker yakalanıyorlardı. Cihan`ın aldığı diske
"Sana bir eski zaman şarkısı söyleyeceğim, dinle; bütün sabahların, gecelerin ve bilmecelerin sahibini arayanların arasında ben de vardım. Ben; değme hastalıkların birbiri ardınca gelen bir felaket müneccimi. Kimi zaman korkuluk katından bir afrasiyab çıbanı, kiminde de sırtını saklamaktan başka rahatsızlığı olmayan, rahatına düşkün, şehirli, kambur bir çengi!.. Ellerinden bir beddua dilenmekten bıkıp usanan kederli bir davetkar gibi, bütün şıklığını içinde taşıyan yarım ağız bir ıslıkla söylüyorum kelimele
Nietzsche`yi bir filozof (varlığın, yaşamın ya da ölümün filozofu) olarak ya da bir bilgin ya da bilim adamı olarak okumayacağım belirtilmelidir, eğer bu üç tipin, biyo-grafik- olanın soyutlanmasını ve yazılarından yaşamlarının ve isimlerinin çıkarılması iddiasını paylaşacakları söylenebilirse. Şimdilik, Nietzsche`yi, Ecce Homo`dan bir sahne ile başlayarak okuyacağım. Bu sahnede Nietzsche, özel isimler olmaksızın, maskeler ve takma isimlerin arkasında ilerlemesine rağmen, kendi bedenini ve kendi ismini seyi
Suç ve Ceza`dan kısa süre önce yazılmış olan Yer Altından Notlar (1864), Dostoyevsky`nin edebi çıraklığının bitişini gösterir. Sonraki eserlerinde ahlaki sorularının birçoğunu, çekirdek halinde bu kitapta ele alır. Dostoyevsky, insanlığın bütün hastalıklarının düzensizlik ve mantıksızlıktan kaynaklandığına ve mantık yürütmek yoluyla düzeltilebileceğine inanan çağdaşları arasında yaygın olan pozitivizme, gözü peklik ve psikolojik kavrayışın eşi örülmemiş bir şekilde saldırır. Geniş zekasının, isyankar ve geç
Tükendi
Dakika geçmiyor ki, ağaca yeni kargalar doluşmasın. Kargalar aralarında hararetle bir şeyleri tartışıp duruyorlar sanki. Kalabalık giderek artıyor, ağacın dalları artık kargaları alamayacak duruma geliyordu. Meraklı gözlerle kargaları seyretmekten kendini alamıyordum. Kargaların bazıları gidiyor, bir süre sonra yeni kargaları da peşlerine takmış olarak geri geliyorlardı. Kargaların yüzleri birbirlerinden farklıydı. Gidenlerin yeniden geldiklerini anlayabiliyordum. En sonunda en yaşlıları olduğu belli olan b
Bir toplumda tarih bilinci yoksa o toplumun olayları sağlıklı bir şekilde değerlendirmesi mümkün olmadığı gibi, o toplum, geleceğini belirlemede de etkili olamaz. Tarih bilinci olan birey ve toplumlar, olayları sonuçları ile değil, nedenleriyle değerlendirirler. Bireyi özgürleşmiş, sivil toplumu gelişmiş ve toplumu örgütlenmiş ülkelerde, insanlar tarihi hamak olarak değil, sıçrama tahtası olarak kullanırlar. Tarih bilinci, insanı güncel olandan çıkartır ufku geniş bir alana taşır. Aynı zamanda yaşadığı sür
Bu kitap, tarihin en eski çağlarından günümüze dek insan, din, doğa, devlet, hukuk kavramlarına eğilmekte. İnsanlığın tarihsel ve toplumbilimsel süreçler içinde laik düzene nasıl ulaşıldığını irdelemektedir. İnsanlığın dünden bugüne geldiği nokta; felsefi, bilimsel, ekonomik, siyasal, sosyal değişimlerin süratle hukuka yansıdığını göstermektedir. Başka bir deyişle hukuk, gelişim ve değişimin yasal metinlerle portresini çizmekte, toplumun kültürel kabulünü "sonuç" olarak ilan etmektedir. Bu da hukukun; ilgi
Tükendi
Düşünce, edebiyat ve sanat alanında yüzden fazla kaleme aldığı eserleriyle birçok ödül aldı. Bazen gerçekçi bazen psikolog olan, bilerek sade bir üslup belirleyip yazılarında yerel lehçeyi de sık sık kullanan yazarın eserlerinin çoğu başta Fransızca ve İngilizce olmak üzere çeşitli dillere çevrilmiş olup, özellikle tiyatro alanında yazdığı elliye yakın eserle o, modern Arap tiyatrosunun öncüsü sayılır. Gezegenle Sohbet, Tevfik el`Hakim`in; varlık-yokluk, kişilik, akıl, gerçek, gerçeğin bileşimi gibi konula
"Önce içinden gelen sese kulak ver." İç sesin seni, güzelliklere, enginliklere, sevgi dünyasına götürüyorsa; "sen" iyi bir yoldasın. Yok, hayır, iç sesin, sürekli seni yıldırıyor, olumsuz şeyler fısıldıyor, şüphe ve vehimlerle uğraşıyorsa, yolunda büyük bir engel var demektir. Bunun da ötesinde, fısıldamalar, hal ve harekete dönüşüyorsa, senin halini sen dahi kimse düzeltemez vesselam!.. "Sonra duyu organlarını bir bir yokla." İçinde, hala bir yerlerde, saklı, gizli kalmış kine dair, düşüncelerin, küslük
Tükendi
Bu kitap, "Odaktaki Sosyoloji" (Sociology in Focus) ismi altında İngiltere`de yayınlanmış bir sosyoloji serisi içerisinde yer alan ve din sosyolojisine giriş amacıyla kaleme alınmış önemli bir eserdir... Birinci bölümde, ele alınacak temel konular tanıtılmakta, din sosyolojisinin sorunları ile ilgili genel bir çerçeve çizilmektedir. Sosyoloji ve Din başlığını taşıyan ikinci bölümde, din sosyolojisi de dahil olmak üzere, tüm din araştırmalarının temel sorunlarından biri olan dinin tanımlanması problemi; sekü
Yaşanan her aşk kendi efsanesini yazar. Kendi vatanının, kendi insanının, kendi kültürünün kokusu vardır efsanelerde. Kişiler, olaylar, sebep ve sonuçlar değişse de her aşk birbirine benzer aslında. “Aşk Efsaneleri” bu evrensel duyguyu anlatmak için çıktığı yolda, büyük ilgi gören ilk cildinin ardından serinin devamı olan II.Cildiyle yoluna devam ediyor. “Aşk Efsaneleri” isimli bu eserin en önemli özelliği yılın her günü için bir efsanenin olması. İlk cildinde Ocak, Şubat ve Mart efsaneleri yer alan kit
Tükendi
Osmanlı Devleti`nin son 200 yılı bir bakıma, batıda meydana gelen değişmeler karşısında alınan tavrın bir görüntüsüdür. Çeşitli sosyo-politik menfaat gruplarının düşünce, tavır ve eylemleri ile modernleşmenin başarı derecesi arasında bir bağlantı vardır. Bu gruplar içinde, geleneksel değerlerin taşıyıcısı ve temsilcisi olarak etkili bir rol oynamış olan ilmiyye zümresinin tutum ve tavırları bu kitapta incelenmiştir. Değişmeler bakımından dönem iki periyottan oluşuyor. 1830 yılına kadar devam eden birinci p
Tükendi
`Yüz Yıllık Türk Şiir Atlası, Türk edebiyatında bir ilki gerçekleştirmeyi hedefliyor. Bugüne kadar hazırlanan antolojilerin düştüğü ciddi hataları tekrarlamamaya çalışırken, belli bir kesimin, grubun ve ideolojinin sözcülüğünü yapmamaya da özen gösteriyor. Türk şiirine katkı sağlamış, eserleriyle okuyucularını bulmayı başarmış bütün şairlere sayfalarını açmayı deneyen Yüz Yıllık Türk Şiir Atlası, basit algı körlüğü ve kan davası haline getirilmiş ideolojilere iltifat etmeden ve hiçbir komplekse girmeden Tü
"Nasreddin Hoca ile Bozoğlan, dünyanın da bilgeliği ve mizah ustalığıyla kabul ettiği Nasreddin Hoca`nın başından geçenlerin bir kısmını konu ediniyor. Yaşamı boyunca hiç yanından hiç ayırmadığını düşündüğümüz, kendi tabiri ile can dostu Bozoğlan ile birlikte karşımıza Hoca`nın ailesi, komşuları ve o zamanın bilginleri de çıkıyor. Müziklerle bezeli çocuklar için yazılmış, eğlenceli bir oyun. 1996 yılının Unesco tarafından oyunumuzum kahramanı olan Nasreddin Hoca`ya adandığını da hatırlarsak yapmak istediği
`Yüz Yıllık Türk Şiir Atlası, Türk edebiyatında bir ilki gerçekleştirmeyi hedefliyor. Bugüne kadar hazırlanan antolojilerin düştüğü ciddi hataları tekrarlamamaya çalışırken, belli bir kesimin, grubun ve ideolojinin sözcülüğünü yapmamaya da özen gösteriyor. Türk şiirine katkı sağlamış, eserleriyle okuyucularını bulmayı başarmış bütün şairlere sayfalarını açmayı deneyen Yüz Yıllık Türk Şiir Atlası, basit algı körlüğü ve kan davası haline getirilmiş ideolojilere iltifat etmeden ve hiçbir komplekse girmeden Tü
Tükendi
İşte karşımdasın. Konuşmalarının ne anlama geldiğini anlamadan onaylıyorum sözlerini. Aklım sözlerinde değil. Varlığını sindirmeye ve seni, dünyanı yeniden gözden geçirmeye çalışıyorum. Senin beni anlayacağından kuşkulanarak. Seni anlamak işime gelmiyor. Senin de beni anlamadığını ortada. İyisi mi şu anın zevkini çıkarmak. Sevgiye susayan ruhlarımızı teselli etmek. Yapacak daha güzel bir uğraş olamaz zamanın kısa anında...
bir şair seyrederken ülkesini yakalayacak diye bir sayha korkuyor yüreği ülkesi kadar ama ülkesi yüreği değil üflenmiş nefeslere tutulmuş çılgın yüzler ellerinde tuttukları şehirler kocaman firavunlar nemrutlar yunus yine terk etti ülkeyi musa dağdan dönmüyor isa`dan ümidi kesti havariler ne yuhanna ne de barnabas durduramıyor çılgınlıkları kimseler görmüyor şairi görse de birileri şairi yüreği saklı şairler de sorguya çekilecek elbette ülkesini seyrederken bir şai ansızın gelen bir say
Hezeyanların ve içinden çıkılmaz sıkıntıların yaşandığı dönemlerin insanlarıyız. Yaşadıklarımız, çektiklerimiz, aslında en küçük ayrıntısına kadar aynı. Zamanın, teknoloji ile donatılmış yanlarını yaşayan insanlık, bir gün kendi sıkıntılarına da derman bulunacağı ümidini taşıma gafletine düşmüştür. Hem sığınılan, hem de korkulan haline gelen bilim ve teknolojinin son harikası olarak, geçen yüzyılla birlikte boy gösteren kentlerin varoşlarında yaşayanların bile artık farkına vardıkları, köyleşen bir dünyada
Batılılaşma sürecindeki Türkiye, çağdaş Türk hayatının çeşitli yönleri analiz ve tetkik edilerek bu kitapta anlatılacaktır. Fakat bunun birbuçuk asır önceden, Türk veya batılı zeki bir gözlemcinin zor tahmin edebileceği bir devrim hareketi olduğu dikkate alınmayacak olursa, Türkiye`nin batının yörüngesine girmesinin önemi anlaşılamaz. Fakat Türkiye`yi hakkıyla anlamak için bugünkü hali kadar geçmişteki halini de dikkatle gözden geçirmeliyiz ve eski derisini üzerinden nasıl attığını, yeni derisini nasıl üze
"Sufi Geleneği insanoğlunun kendi içinde niteliksel bir değişimi gerçekleştirmesini sağlayan birçok araçtan yalnızca biridir. Aslında Sufi, belirgin denlikler ve bunlara uygun benzerlikler dünyasında yaşar. Bu dünyanın amacı, Ulvi bir Varlık olarak düşünülebilecek yerden gönderilen sürekli mesajlar dizisine karşı, kişinin bilincini daha hassas olarak biçimde değiştirmektir. Bizim işimiz, bir şeyin ansiklopedik bilgisini edinmekten çok, bilgi alanımızda yüzen şeylerin, gerçek ve saklı boyutunu fark edebilme
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 166 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4