Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 166 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Dünyayı, yaşadığım coğrafyayı, insanları, sesleri, renkleri, kokuları velhasıl çevremde var olan tüm canlıları algılayıp, tanımaya başladığım dönemlerde, onun ismini de duymuştum. Siirt'te doğup büyüdüğüm evin yanı başındaki değirmen irisi un fabrikamızda, ordu için öğütülen buğdayı korumakla yükümlü askerlerle yaptığım hoş sohbetlerde, "Koçero"yu 'eşkıya' diye tanımlıyorlardı. Aynı evimizin yanında belirli dönemlerde konaklayan göçer Kürtler de, onu peygamberleştirip, adeta koruyucu melekleri gibi görüyorl
Tükendi
Osmanlı sarayı (Yavuz Sultan Selim zamanı) İran Şahına bir elçi gönderecektir. Yalnız bu elçinin o sarayda hakarete uğrama ve öldürülme tehlikesi olduğundan, çok yiğit, çok cesur bir elçi (adam) aranmaktadır. Sadrazama Muhsin Çelebi adında birini haber verirler. Bu adam hakikaten kimseye minnet etmeyen, yiğit birisidir. Elçi olarak giderken devletten bir kuruş dahi almaz, bütün masrafı kendi serveti ile karşılar. Üzerine de o sırada Üsküdar'a yeni gelmiş olan Pembe İncili Kaftan'ı alır. İran Şahı, bu adamı
Tükendi
"Ben artık her mevsim hüzünlü bir şehrin evladıyım. Gözyaşlarımı tutmayı öğrenmeliyim... O kente dair hatıralar son kez ziyaret edildi... Son kez tebessüm edildi, saklambaç oynadığım binanın önünde... Ve o hatıralara dair insanlar, eğer yaşıyorlarsa, oradalarsa, bulunabiliyorlarsa, ziyaret edildi son kez. Artık bu sahne derleniyor, grayderler, koca iş makinaları çocukluğumuz üzerinde geziniyor, onları vura vura parçalıyor ve kamyonlara dolduruyorlar... Yarın oralarda sadece boşluk kalacak, bir süre sonra "
Okunduktan sonra ses olup kaybolmayan kaç şiir var? Kaç şiir kitabının; kelimeleri, mısraları zihnimizi sarsar, yüreğimizi titretir? Günümüzde duygudan uzak, kelime oyununa dönüştürülen şiirler, okunduktan sonra iz bırakmadan kaybolup gidiyor. Halil Cibran`ın şiirlerini okudukça, düşünmek için durmak; şiirden aldığınız lezzetin kıvamını tamamlamak için devam etmek isteyeceksiniz. Nitekim bir duygu şelalesinin akıntısına kaptıracaksınız kendiniz. Lirizmle dolup taşan ve öncelikle aşk, ölüm, doğa ve yurt öz
Tükendi
Twashtri kadını yaratacağı zaman erkeği yarattığı maddenin tamamen bittiğini ve kadını yaratmak için hiç bir elemanın var olmadığını görür. Uzun süre düşündükten sonra sonunda şöyle bir çare bulur. Ay'ın yuvarlağını, sürüngenlerin kıvrımlarını, sarmaşıkların yapışkanlığını, sazların titreyişini, kamışın zarafetini, çiçeklerin tomurcuklarını, yaprakların hafifliğini, filin hortumunun ucunun inceliğini, ceylanın bakışını, arıların toplaşmasını, güneş ışıklarının neşesini, bulutların ağını, rüzgarın dönekliğin
Tükendi
Yaşlı cadı onu alıp doğru evine götürüp kafese kapatmış. Akşama doğru eve geleceğini söyleyip kafesin anahtarını da kızı Fatma'ya bırakmış. Ateşte kaynayan tencereyi gösterip çocuğu burada pişirmesini salık verip evden ayrılmış. Akşam ev dönünce kaynayan tencerede Serçeoğlan yerine kızını görünce şaşkına dönmüş. kafasını kaldırıp tavana baktığında tavanda Serçeoğlan'ı görünce şaşkınlığı tünden artmış: A serçe oğlan demiş oraya nasıl çıktın. Serçeoğlan: Bana ne bana ne söylemem demiş. Bunun üzerine yaşlı cad
Tükendi
Değişim hem haz verir, hem de korku. Değişim aynı zaman da ezberimizi bozan bir kavramdır. Fütüroloji (gelecek bilimi) ile tanışmayan birey ve toplumlar değişim karşısında hazırlıksız yakalandıklarında yaşamları altüst olur. Fütüroloji, bütün ileri sanayi toplumlarında büyük beyinleri çeken bilim dalı olmuştur. Birey, ilkeli, kurallı ve duyarlı "Aydın" kişidir. Dünyayı, yaşadığı coğrafyayı ve toplumu yerel değil, evrensel değerlendirir. Çağdaş birey, geçmişini hamak gibi değil bir sıçrama tahtası olarak kul
Tükendi
Yazarlarımızdan Mehmet Barlas kurtlar sofrasına dönüşen iş ve siyaset hayatına dair sıra dışı tüyolar vererek tecrübe ve derin bilgisini okuyucularıyla paylaşıyor. Kitap, kalite, yönetsel-siyasi sorunlar, yerleşimlerde sosyal ve psikolojik boyutlar, kentsel mekanlarda yaşam kalitesi, konut-insan-mekan ilişkisi, sivil kuruluşlar vb. konu başlıkları altında sorun ve çözüm önerilerinin yer aldığı bir çalışmadır. Küreselleşme yolundaki dünya ülkelerinin ortak sorunları olan bu konuları, Mehmet Barlas`ın bilgi
İngiltere'de ailesiyle birlikte sakin bir hayat yaşayan Güliver gemiyle uzak ülkelere gezintiye çıkar. Bu maceralı gezi sırasında cüceler ülkesine gider. Daha sonraları devler ülkesinde tutsak olur. Tuhaf olaylar, garip yaratıklar, esrarengiz canlılarla karşılaşan Güliver'in Maceraları sizi değişik bir hayal dünyasıyla buluşturacak.
Tükendi
İman, büyücüler, şeytan ve mucizeler tarafından doğrulanan dinsel gerçekleri, tarihsel olarak yargılamaya çalışmıyoruz. Rahiplerin, ermişlerin, papazların ya da ayinlerin halkla ne kadar barışık olduğunu tahmin etmeye de uğraşmıyoruz. Sadece kiliseye katılım ya da bağışta bulunanların sayısında bir azalma olup olmadığını ve bunun da insanların düşüncelerinde bir gelişmeye yol açıp açmadıklarını, Tanrıya inanmayı reddeden insanların sayısındaki artışın, insanların dine bakış açılarında önemli bir değişiklik
Doğu ve batı…iki ayrı coğrafya; birbirinden farklı insanları, farklı kültürleri barındırdı kucağında. Peki ya kuzey ve güney? Evet orada da aynı öyküler yaşanıyor. Çünkü insanlığın kaderi hep aynı. Aşk bu kaderin en merkezinde bulunuyor. Serkan Özburun’un hazırladığı “Aşk Efsaneleri…”inde dünyanın bütün diyarlarından yüreğimize hitap ediyor. Aşk efsanelerini okudukça kah Afrika diyarından Cosi-Sancta’ın hikayesine, kah Grek diyarından Hamur Adam ve Aşığı’nın hikayesine tanık olacaksınız. Norman diyarında
Tükendi
ÖLÜNÜN KAVALI Cambazına çelme takan ip bir idamlığa söyler sırrını ve denizin yelelerini yalayan ölü ne çok arar adını söyleyecek bir mezartaşı ve rüzgardır ölünün mezarlıkta kavalı.
Aşka düştü yolum narınla yaktığın bu beden seni arındırıp kirden örttü üstüne eskiyi kaybetmedi hiç bir yeni cana canan diye seçti kendine narınla yaktığın bu beden seni... renkler bozulunca başlar değişim evren büyülenir boş bir telaşla sehpaya bağlanır eldeki sicim yüreğinde kopar kopar vaveyla... renkler bozulunca başlar değişim... aldandığım ne varsa, içinde seni.
´20. yüzyılın sonlarında yüksek bilgi, iletişim ve teknoloji çağının etkinliği yalnızca coğrafi küçülmeyi sağlayarak sınırların zamanla ortadan kalkma eğilimine katkıda bulunmakla kalmamış, aynı zamanda kültür, sanat, tarih ve edebiyat bağlamında da etkisini göstermiştir...´ ´.....Karşılaştırmalı edebiyatın nerede ve nasıl başladığı konusunda hemen hemen hiçbir belirsizlik bulunmazken, nereye gideceği konusu oldukça sorunludur. 19. yüzyılın başlarında dönemin koşullarına uygun biçimde Avrupamerkezci b
Tükendi
Goethenin bütün kuramlar bozdur yaşamın altın ağacı ise yeşil özdeyişi bu çalışmanın insan felsefesi üzerine yönelmesine öncülük etmiştir. Çalışmanın merkezini ise köleliğin meşru sayıldığı bir dönemde bedeniyle köle, bilgeliğiyle özgür olan Epiktetos ve Platonun Filozof-Kral örneğini tarihte ilk gerçekleştiren Filozof-İmparator Marcus Aureliusun insan anlayışı oluşturmaktadır. Her şey senin düşüncene bağlı, düşüncen de sana sözleri ile onlar öznesinden bağımsız, kendi başına var olan ne bir insanlıktan ne
Politikada bir "üçüncü yol" bulma fikri yakın zamanlarda sadece Birleşik Krallık`a değil, aynı zamanda Birleşik Devletler`d, Kıta Avrupası`nda ve Latin Amerika`da son derece yoğun bir şekilde tartışılmaktadır. Üçüncü yol ne anlama gelmektedir? Bu kavramın savunucuları ortak bir tanımda buluşmamaktadırlar ve eleştirmenler de bunun olabileceğine dair kuşkular beslemektedirler. Anthony Giddens üçüncü bir yol fikrini geliştirmenin modern politikada bir olasılık değil, aynı zamanda bir zorunluluuk olduğunu da gö
Dur gitme bekle Hiç kimse kalmasın çekilsin sular Binlerce yılın ağırlığı var omuzlarımda Aşktan yana kazanan kim? Bırak onlar gitsin Ama sen gitme.
Aile içi şiddet konusunun dini bir reform teşkil edip etmediği daima tartışılmıştır.Erkeklerin kadınlara yönelik getirdikleri çeşitli kısıtlamaları dine dayandırmaları, öteden beri yaşana gelen bir sosyal vakıadır.Şiddet vakıasının aile içi şiddet boyutuna nasıl cereyan ettiği ve bu olgunun yapısallaşmasında dinin etkisini araştırmak bu çalışmanın temel amacıdır.Diğer bir deyişle aile içi şiddet olgusu ile din arasında bir ilişki bulunup bulunmadığı, varsa bu ilişkinin ne yönde cereyan ettiği ve dinin aile
KÜRT MESELESİNE CESURCA BAKIŞ Kürt meselesiyle ilgili yazdıkları bir çok çevrde tartışılan İki cesur kalemden ezber bozacak görüş ve öneriler. birey yayıncılık farkıyla. Kürt Meselesi Nasıl Çözülmez? -Demokratik Çözümden Milli Birlik Projesine- Mümtazer Türköne - Hüseyin Yayman birey yayıncılık kasım 2009 Seri: güncel kitaplar fiyatı: 5,90 sayfa sayısı: 160 Yazarların kitapla ilgili görüşleri: Prof. Dr. Mümtazer Türköne: Kitabın ismi, literatürü yakından takip edenlerin çok iyi bileceği gibi rah
Tükendi
ÇANAKKALE -ZIĞINDERE-SARIGAZİ ŞEHİDLİĞİ KİTABESİNDEN Bu gördüğün ıssız vadide, her ağacın ve her taşın altında binlerce, gencecik şehidmizin kemikleri bulunmaktadır. Mart ve Nisan yağmurlarında bu kemikler ortaya çıkar. Sonra çiçekler ve çimenler arasında kaybolurlar. Tekrar gelecek baharı beklerler. Derelerden ve vadiden toplanan şehid kemikleri fatihalarla toprağa gömülmüştür. Şehidliği gezerken bastığın her zerre toprakta, vatan ve bayrağımız için ölen kahraman ecdadımızdan ve senden bir parça bulunmakt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 166 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1