Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 385 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Elinizdeki kitap din psikolojisi, din sosyolojisi ve din eğitimi gibi alanlarda gerçekleştirilen nicel araştırmalarda kullanılan en temel istatistiksel analizleri içermektedir. Konuyla ilgili örnekler de bu alanlarda yapılan araştırmalardan verilmektedir. Kitabın amacı, söz konusu alanlardaki araştırmacılara giriş niteliğinde bilgiler sunmak ve nicel metotların din bilimleri alanındaki uygulanabilirliğine dair fikirler vermektir. Kitapta nicel analizler belirlenirken Türkiye’de söz konusu alanlarda en sık r
Sünnetin bünyesindeki önemli meselelerden biri de İslâmi edebiyatta muhtelif yönlerden ele alınmış, zamanın şart ve imkânları nisbetinde işlenmiş olan nesih konusudur. Ancak bu konu, zaman zaman yeniden ele alınma ve yeni çalışmalara ihtiyaç duyma istidadındadır! Bu bakımdan gerek teorik nesih meseleleri ve gerekse örnekler üzerinde oldukça toplu, mukayeseli bilgi edinmek isteyenler için bu eserin hizmet vereceğini ümit etmekteyiz. Ayrıca bu çalışmanın en mühim neticelerinden birisi belki de birincisi sünn
XVII. yuzyıl Osmanlı alim ve burokratlarından Beyazizade Ahmet Efendi de ifade ettiğimiz bu kanaati taşıdığı için, Ebu Hanifenin inanç sistemini ve duşunce dunyasını ortaya koymak uzere çalışma içine girmiş ve eserlerinden derleyip, konularına göre tertip ederek el-Usulul-munife lil-İmam Ebi Hanife adıyla bir telif meydana getirmiştir. Herkesin şerh ve haşiye ile meşgul olduğu bir dönemde böyle bir çalışma yapmakla da buyuk bir hizmet görmuştur. Biz de bu duygularla söz konusu eserin edisyon kritiğini yapıp
Şîa ile diğer İslam mezhepleri arasındaki en önemli uyuşmazlık konusu olan imamet, mutedil ve müfrit Şîa fırkaları arasında da birbirinden farklı düşüncelerin doğmasına sebep olmuştur. Günümüzde Şîa’nın en önemli temsilcisi sayabileceğimiz, adını imametten alan İmâmiyye Şîası da, konuya verdiği önemden dolayı imameti usulu’d-din içinde zikretmektedir. Hz. Peygamber’den sonra gelecek imamların on ikinci imamla son bulacağı, bu imamın kaybolduktan sonra geri dönüp el-Kâim el-Mehdî sıfatıyla dünyayı ıslah edec
Mûcize, Allah’ın kendilerini tasdik etmek amacıyla peygamberlerinin elinde yarattığı, insanların gücünü aşan ve hiçbir şekilde benzerini yapamadıkları olaylardır. Peygamberin nübüvvetinin bilinmesinde mûcizenin zorunlu olduğunu kabul eden Mu‘tezilî âlimler, yaratılmışların faydasına olması nedeniyle peygamber göndermeyi Allah’a vâcip kabul etmişlerdir. Onlar, Allah’ın elçisini diğer insanlardan ayrışması maksadıyla elinde olağanüstü bir olay ızhar etmek suretiyle doğrulaması gerektiğini ve bunun Allah’a vâc
Hz. Peygamber'in İslam'ı bir inanç ve hayat nizamı olarak insanlığa tebliğ edip yaşantısıyla örnek bir biçimde uygulamaya koymasını kendilerine rehber edinen Müslümanlar ilk günden itibaren onun bildirdiği esaslardan yola çıkarak fıkıh ve hukuk sistemlerini ortaya koymaya çalışmışlardır. Hz. Peygamber'den sonra sahabe ve tabiin dönemlerinde İslami ilimler bir bütün halinde, birbirinden ayrılmamış haldeyken, İmam Ebu Hanife'nin (150/767) yaşadığı dönemde bu ilimler gelişerek müstakil ilim dalları ha
XIX. asrın sonuna doğru hadis ve Sünnet tartışmalarında daha önce hiç görülmeyen haricî unsurlar etkili olmaya başlamış, birçok temel hadis yazmaları oryantalistler tarafından neşredildikleri gibi, hadisin sübûtu, delil olma değeri, sıhhati gibi birçok konu gayr-i müslimler tarafından tartışılır olmuştur. Günümüzde, oryantalistik çalışmalar hadis ilminin vazgeçilmez bir parçası hâline gelmiştir. Türkiye’de ve İslâm dünyasında oryantalistik hadis çalışmalarına yönelik tenkit, tanıtım, tahlil, tercüme-telif v
Kur’ân lafızlarının muhafazasını amaçlayan kırâat ilmi, ilâhî vahyin manalarını korumak ve orijinal hâliyle nakletmek üzere zaman içerisinde önemli bir literatür geliştirmiştir. Gerek teorik gerekse pratik ve teknik çözüm önerileri ortaya koyulan bu telifât bünyesinde yer bulan eserlerin müellifleri, alana mahsus terminolojiyi kullanarak kendilerine özgü bir üslup ve düzen içinde konuları işlemişlerdir. Bu açıdan kırâat sahasının muhtelif meselelerinin ele alındığı eserler, kırâat ilmini tahsil edenlere, ih
Kur'ân-ı Kerîm'in mü'minlere çağrısı; inançlı, ihlaslı, vasıflı, tavırlı, sabırlı, saygılı, aktif, söylem- eylem bakımından tutarlı, her türlü düşmana ve eyleme karşı uyanık ve hazır, haddini bilen, hakka taraf, âhiret hazırlığı içinde, Allah'ı hatırından çıkarmayan, Allah ve Resûlüne saygılı ve hükümlerine râzı, yaratıklara şefkatli, hürmetli, gayretli, Allah'ın rızasını hayatının gâyesi bilen bir kimlik oluşturma dâvetidir. Bunun anlamı İslâm'da, İslâm ile diriliştir. Bu kitapta Yâ eyyühellezîne âmenû diy
Tükendi
Tarihleri II. Abdülhamid döneminde 01 Eylül 1900’de İstanbul’da kurulan Dâru’l-Fünûn-i Şahane bünyesinde açılan Ulûm-i Âliye-i Diniyye Şubesine dayanan İlahiyat/İslami İlimler Fakülteleri 2020 yılı itibariyle 120. yıllarını idrak etmiş bulunmaktadır. Bu uzun zaman dilimi içerisinde bu kurumlar açısından çok faklı dönemler geçirilmiş, gelgitler yaşanmıştır. Din eğitimi tarihimizin özgün ve oldukça gelişmiş bir aşamasını temsil eden bu Fakülteler, ülkemizde din eğitimini ve din hizmetlerini yürütecek kadrola
İslamî ilimlerin oluşum seyrinde önemli bir role sahip olan erken dönemdeki ilmî birikimin ilerleyen dönemlerdeki süreçleri de genellikle etkilediği görülmektedir. Kur’an tilavetinin kadim köklerini anlayabilmek ve okuyuş farklılıklarının özellikle tefsir, fıkıh ve kelam ilimlerindeki yansımalarını gözlemleyebilmek kıraat alanındaki çalışmalarla mümkün olabilmektedir. Bu tespit sadece sahih/mütevatir addedilen kıraat vecihleriyle sınırlı olmayıp şâz kabul edilen kıraat vecihleri hakkında da geçerlidir. Zira
Bu eser İslâm’ın modern döneme hitap etmesi gereği üzerinde duran Fazlur Rahman’ın düşüncelerinden hareket etmektedir. Düşünürümüz metot olarak çalışmalarında eski ile yeninin telif edilmesini amaçladığından sistemini Kur’an’dan hareketle temellendirmektedir. Bu çalışma, onun tüm sisteminden ziyade yalnızca Allah, insan ve vahiy ilişkisi çerçevesindeki görüş ve yorumlarını esas almaktadır. Allah’ın insana nispetle farklı varlıksal düzlemde bulunması O’nun mutlak manada anlaşılmasını ve bilginin konusu olma
Rahmetli muallim Mahir İz, İstiklal Marşı şâirimiz Âkif merhum için "Çelik karakterli içtimâî mürşidimiz" der ve Âkif hakkında tanıklığa dayalı pek veciz ve çok yerinde özgün bir kimlik tarifi yapar. Bu kitap, ümmetin tarihini fikren, coğrafyasını fiilen görüp mü'min yüreği ve ferâsetiyle, san'atkar fesahatiyle değerlendiren, hayatı şiirle dile getirip izlettiren Mehmed Âkif'in "içtimâî mürşid"liğini kavramak ve "İstiklâl Marşı ve Mehmed Âkif Yılı"nın ürün bereketine mütevazi bir katkıda bulunmak amacıyla
Bir isnâdda aile fertlerinin bulunmasının hadis tarihi bakımından anlamı nedir? Gerçekten oryantalistlerin iddia ettiği gibi aile içi bilgi aktarımıyla bize ulaşan hadislere güvenemez miyiz? Aile isnâdlarını çevreleyen sosyal ve tarihî şartlar nelerdir? Elinizdeki çalışma mezkûr soruları hicri ilk bir buçuk asırda ailenin hadis naklinde icra ettiği rolü ve aile isnâdlarının oluşum sürecini ortaya koyarak cevaplamaktadır. Aile isnâdlarının oluşumunda dikkat çeken ve aynı zamanda tedvin öncesi ve sonrası hadi
This book entitled ‘Imām al-Juwaynī’s Lumaʾ al-Adillah fi Qawāid ʿAqāid Ahl al-Sunna wa al-Jamāʿa (The Luminous Proofs behind the Principle Creeds of the People of the Sunnah and the Majority of Scholars)’, or in short, ‘Imām al-Juwaynī’s Lumaʾ al-Adillah - The Luminous Proofs’ is an attempt to provide the reader with an English introduction and translation of a classical Arabic work in the subject of ʿilm al-Kalām. The Lumaʾ al-Adillah was written by the Ashʿarī Imām ʿAbd al-Mālik al-Juwaynī with the aim t
Elinizdeki eserin başlıca özellikleri şöyledir: • Seçilen metinlerin hem edebi güzellik taşımasına hem de talebeyi manevi yönden geliştirici olmasına dikkat edildi. • Şiirler dâhil, seçilen metinlerin sade ve anlaşılır olmasına gayret gösterildi. • Bütün metinlerin Türkçe çevirisi kitabın sonunda verildi. • Kitapta Câhiliye, Sadr-ı İslam, Emevi, Abbasi, Endülüs, Memlük, Osmanlı ve Modern olmak üzere toplam sekiz edebî döneme ait metin bulunmaktadır. • Her bir dönem, ikisi nesir, biri de şiir olmak üzer
Kıraat ilminin amacı, sahih kıraatları şâz olanlardan ayırarak Kur'an metninin ve telaffuz keyfiyetinin nesilden nesile orijinalliğinin korunarak aktarılmasını sağlamak ve onun en güzel şekilde tilavet edilmesini sağlamaktır. Yine O'na hamd olsun ki, her asırda bu işi üstlenen kıraat âlimleri olagelmiş, Kur'an Cibril'den Hz. Peygamber'e (sav) indirildiği gibi günümüze ulaşmıştır. Kıraat İlmi Eğitim ve Öğretim Metotları adıyla hazırladığımız bu çalışma, Kıraat İlmi tarihi, tasnif ve tedvîni ve önemli kaynakl
Özgün adı ed-Dirâsâtü’s-Savtiyye inde Ulemâi’t-Tecvîd olan ve Türkçe’ye Kur’an Fonetiği üzerine Tetkikler: Tecvid Âlimleri Özelinde ismiyle aktarılan Prof. Dr. Ğânim Kaddûrî el-Hamed’e ait bu eserin, tecvid ve Kur’an fonetiği alanındaki en yetkin çağdaş akademik metinlerden biri olduğu rahatlıkla söylenebilir. Tecvid ilmini gerek tarihi gerekse temel meseleleri itibariyle ve de alanın kaynak metinlerinde geçen hemen hiçbir özgün bilgiyi dışarıda tutmaksızın kapsamlı bir biçimde ele alan, yanı sıra da tecvid
Bu kitapta Allah Resûlü’nün peygamberlik öncesi hayatı müstakil bir çalışmaya konu edilmektedir. Kitabın temel amacı, Hz. Peygamber’in ilahi vahyin gelişinden önce Cahiliye toplumunda sergilediği ve bütün insanlığa örnek teşkil eden şahsiyetini ortaya koymaktır. Hz. Peygamber’in altmış üç yıllık hayatının kırk yaşına kadar olan kısmını içeren bu dönem, onun güvenilirlik, doğruluk ve dürüstlük gibi erdemli vasıflarıyla dikkat çektiği bir dönemdir. Onun bu dönemde muhatapları üzerinde bıraktığı olumlu izlenim
İlahî bir kılavuz olarak insanlığı iki cihan saadetine ulaştırma potansiyeline sahip; insan fıtratıyla uyumlu böylesine muazzam bir metni anlama - yorumlama iddiası taşıyanların, işin ciddiyetinin farkında olup olmadığı kuşkuludur. Tefsir denildiğinde, -sadece Kur'ân'dan hu?ku?m çıkartan Kelâm, Fıkıh ve Tasavvuf gibi disiplinlerin değil, bizzat Tefsir alanında faaliyet gösterenlerin dahi kafasının karışık olduğu bir vâkıadır. Bu bakımdan, Kur'ân-ı Kerim nasıl doğru anlaşılır ve nasıl doğru yorumlanır; işin
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 385 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1