Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 447 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
1883 yılında Prag'da dünyaya gelen Kafka yapıtlarıyla modern dünya edebiyatında bir köşe taşı olmuş, kendisinden sonra gelen pek çok yazar üzerinde belirgin izler bırakmıştır. 41 yıllık kısa ömründe yazdığı ve her biri birer klasik haline gelmiş olan eserlerinde toplum, ekonomi-politik dünya ve iktidarın kuşatmasında, kendine ve hayata yabancılaşmış insanı çarpıcı bir dille anlatmıştır. Martı Yayınları olarak bu büyük edebiyatçının yazıldıkları günden bu yana keyifle okunan yapıtlarını bir araya geti
Tükendi
Kaçıp ona sığınmadığı sürece insan hayattan nasıl zevk alabilir ki?Aforizmalar, 20. yüzyılın en etkili yazarlarından Franz Kafka’nın düşüncesini anlamak için bir anahtar olan temel felsefi metinlerdir.Kafka, Ağustos 1917’de kendisine tüberküloz teşhisi konduktan sonra iyileşmek için kız kardeşinin Bohemya’nın Zürau Köyü’ndeki kır evine taşındı. Eylül 1917’den Nisan 1918’e kadar kaldığı bu evde zamanını hem yaşamının sonunu hem de sonsuzluğun olası yansımalarını düşünerek geçirdi. Burada kaleme aldığı ve yüz
Franz Kafka, 20 yüzyıl edebiyatının önemli figürlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Yazar eserlerinde gerçekçilik ve fantastik unsurları birleştirmiştir. Elinizdeki kitapta Franz Kafka’nın en çok okunan ve sevilen Dönüşüm, Milena’ya Mektuplar, Dava, Babaya Mektup isimli dört kitabı yer almaktadır. Eserlerinde varoluşsal kaygı, suçluluk, özgürlük, yabancılaşma gibi dönemin edebiyatında sıklıkla işlenen temalara ve konulara yer veren Kafka birçok yazarı, eleştirmeni, sanatçıyı ve filozofu etkilemeyi başa
Kafka’nın arkadaşı Max Brod tarafından yayıma hazırlanan ve ölümünden üç yıl sonra, 1927’de yayımlanan ilk romanı Amerika, sonraki yapıtlarına nazaran daha akıcı anlatısıyla, daha fazla umut ve mizahi unsur barındırmasıyla dikkat çeker. Yeniyetme bir göçmenin, henüz on altı yaşındaki Karl Rossmann’ın şaşkın bakışından yansıyan Amerika, rastlantıların da önemli rol oynadığı ultramodern bir medeniyet olarak dehşetengiz bir büyülenmeyle gözlerimizin önüne serilir. Gökdelenleriyle, makineleriyle, büyük servet v
Elinizdeki kitap, Kafka’nın sağlığında yayımlanan öykülerinden oluşuyor. Yazar kısa metinlerinin dışındaki yapıtlarını yayımlamaktan kaçınmış, hatta ölümünden kısa bir süre önce yakın dostu Max Brod’dan yazdığı her şeyi yakmasını istemişti. Ancak Brod onun engin dehasının farkındaydı. Kafka’nın vasiyetini yerine getirmedi ve ölümünden sonra toplu yapıtlarını yayımlayarak günümüze ulaşmasını sağladı. Kafka’nın öyküleri kaynağı belirlenemeyen bir kaygı ve utancın hâkim olduğu, atılan her adımın engellerle kar
Kafka Şato’da, tıpkı Dava’da da olduğu gibi şeffaflıktan yoksun, işlemeyen kurumlarla, otorite ve bürokrasiyi hicveder. Esrarengiz bir kont, ona ait bir şato; diktatörce eğilimler gösteren, hiyerarşi içindeki çok sayıda bürokrat… Roman, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun modern ulus devletlere ayrışmasının ertesinde yazıldığından, Kafka geleneksel otoritenin nasıl bir düzene evrileceğini sorguluyor olsa gerektir. Okur, romanın muammalarını çözmek için her türlü karmaşa, ikilem ve belirsizlik arasından y
Tükendi
Franz Kafka bu mektubu Kasım 1919'da babası Hermann Kafka'ya yazdı. Kafka'nın edebi vasisi Max Brod, Kafka'nın mektubu aslında babasına teslim etmesi için annesine verdiğini, bu mektupta kendini kaybetmiş olan bir ilişkiyi yenileyebileceğini umduğunu anlatıyor. Ancak Kafka'nın ilişkilerindeki bu derin kusuları irdelemesi, ne babasını ne de kendisini kurtardı. Baba ve oğul arasındaki iletişimin başarısızlığını, çalışmalarının çoğunda tasvir edilen daha büyük varoluşsal çıkmazda başka bir an olarak görmekten
Birbirimizle sessiz sakin geçinemememizin doğal sonuçlarından bir diğeri ise benim konuşma yeteneğimi kaybetmemdir. Gerçi her türlü koşulda muhtemelen iyi bir konuşmacı olamayacaktım zaten ama hiç değilse doğru düzgün bir şekilde akıcı bir dil hâkimiyeti edinebilirdim. Ne var ki sen çok erken yaşlardan itibaren konuşmamı yasakladın: Bir elini havaya kaldırarak beni "Tek bir itiraz istemiyorum!" diyerek tehdit edişin, hatırladığım en küçük yaşlardan beri yakamı bırakmıyor. Beni neredeyse hiç dövmediğin d
Kafesin teki bir kuş aramaya çıktı, adamın biri anlaşılmayı her şeyden çok istedi. Yazdı, sildi, yine yazdı, yine sildi. Nasıl özgürlüğe kavuştururdu başka türlü yüreğinden, zihninden kopup gelen hisleri, düşünceleri? Küskün bir çocuk, yalnız bir adam, kalbi kırık bir gençti. Hem anlaşılmayı istedi hem de kendini hiç var olmamışçasına yok etmeyi. Derdi hem içini dökmekti hem döktüklerinden uzaklaşmak. Yazdıkları, içindekilerin esaretinden kurtulan bir adamın kırdığı zincirleriydi. Franz Kafka, kosko
"Kafka'nın en tartışılamaz erdemi, dayanılmaz durumlar yaratmasıdır. Ebediyen yaşayan yapıtlar yaratmak için birkaç satır yazmak onun için yeterlidir. Örneğin, ?Hayvan, sahibinin elinden kırbacı çekip alır ve kendisi sahibe dönüşmek için kendini cezalandırır ve bunun kırbaçta oluşan yeni bir düğümün yarattığı bir yanılsamadan başka bir şey olmadığını anlayamaz.' Ya da, ?Tapınağı leoparlar istila eder ve kadehlerden şarap içerler; bu birçok kez tekrarlanır, sonunda ne olacağı önceden bilinir ve tapınaktaki a
Milena'ya Mektuplar; çeviriler ile başlayan, yaklaşık 2 yıl sürecek mektuplaşmalarla örülen ve sonunda kangren haline gelecek bir aşkın hikâyesidir. Franz Kafka, Prag'da tanıştığı gazeteci Milena Jesenska'dan hikâyelerini Çekçe'ye çevirmesini ister. Çevirilerdeki ustalık ve içtenlikten etkilenen Kafka, 1920 Nisan'ında Milena'ya bir mektup yollar. Mektuplaşmalar, zamanla yoğun bir aşka dönüşür. Ne var ki, zihinsel bir yolculuk olarak yaşanan bu aşk zamanla Kafka'nın ruhunda derin yaralar açacaktır...
Tükendi
Kafka’nın babası Hermann Kafka’ya Kasım 1919’da yazdığı bu mektup, alıcısına hiçbir zaman ulaşmadı. Yazarın yapıtlarına ve esin dolu dünyasına adım atmak için mükemmel bir giriş metni olan mektup, aynı zamanda 20. yüzyıl edebiyat tarihinin büyük itiraflarından biri sayılabilir. Kafka, suçlayıcı bir tonla hafif bir ironinin birbirine karıştığı mektubunda, babası tarafından kabul görme talebini dillendirir. Aslında babasıyla arasındaki yabancılaşma ve iletişimsizliği, yapıtlarının çoğunda kendine mesele edi
İşinde gücünde saygın bir banka şefi olan Josef K., bir gün umulmadık bir biçimde iki muhafız tarafından tutuklanır. Bu durumun başına neden geldiğini bilmiyordur, ona bu konuda tatmin edici bir açıklama da yapılmaz ve ardından kendini dolambaçlı ve boğucu bir yargılama sürecinin içinde bulur. Yirminci yüzyılın edebiyat tarihine damga vuran Franz Kafka’nın en önde gelen yapıtlarından olan Dava, birçok yazara esin kaynağı olduğu gibi, sayısız yorumlama ve çözümleme çabasının da konusu olmuştur. Bürokratik v
Kafka'nın babası Hermann Kafka'ya Kasım 1919'da yazdığı bu mektup, alıcısına hiçbir zaman ulaşmadı. Yazarın yapıtlarına ve esin dolu dünyasına adım atmak için mükemmel bir giriş metni olan mektup, aynı zamanda 20. yüzyıl edebiyat tarihinin büyük itiraflarından biri sayılabilir. Kafka, suçlayıcı bir tonla hafif bir ironinin birbirine karıştığı mektubunda, babası tarafından kabul görme talebini dillendirir. Aslında babasıyla arasındaki yabancılaşma ve iletişimsizliği, yapıtlarının çoğunda kendine mesele edin
“Bir sabah, huzursuz düşlerden uyanan Gregor Samsa kendini şipşirin bir kediye dönüşmüş olarak buldu.”Franz Kafka’nın Dönüşüm adlı ölümsüz eserinden yola çıkılarak yazılan Kafka’nın Kedisi işte böyle başlıyor. Ailesine destek olmak için bir fabrikada satış elemanı olarak çalışan Gregor Samsa, bir sabah uyandığında kendini bir kediye dönüşmüş olarak bulur. Olanlara anlam vermeye çalışan ailesi, Gregor’un mırıldandığı tek bir sözcüğü bile anlamaz! Tüm bu şaşkınlığın üzerine maddi imkânsızlıklar da eklenince G
Dava yazılışından bir süre sonra dünya sahnesine çıkan, yurttaşlık haklarının askıya alındığı, bir sivil itaatsizlik imasının dahi zulümle karşılandığı totaliter rejimlere dair bir öngörü ve eleştiri olarak yorumlanır çoğunlukla. Nazi Almanya'sına dair bir "önsezi" barındırdığı söylenebilir belki. Erişilmez bir otorite tarafından yöneltilen ve ne olduğu hiçbir zaman açıklanmayan bir suçlamayla karşı karşıya kalan Josef K.'nın davasında, mahkemeye dinsel ya da metafizik bir otorite de atfedilebilir. Kafka D
Dava yazılışından bir süre sonra dünya sahnesine çıkan, yurttaşlık haklarının askıya alındığı, bir sivil itaatsizlik imasının dahi zulümle karşılandığı totaliter rejimlere dair bir öngörü ve eleştiri olarak yorumlanır çoğunlukla. Nazi Almanya’sına dair bir “önsezi” barındırdığı söylenebilir belki. Erişilmez bir otorite tarafından yöneltilen ve ne olduğu hiçbir zaman açıklanmayan bir suçlamayla karşı karşıya kalan Josef K.’nın davasında; mahkemeye dinsel ya da metafizik bir otorite de atfedilebilir. Kafka D
İlk kez 1915’te Die Weissen Blaetter adlı aylık dergide yayımlanan Dönüşüm, Kafka’nın en uzun ve en tanınmış öyküsüdür ve yayımlanmasının üzerinden nerdeyse bir asır geçmesine rağmen hâlâ tüm dünyada en çok okunan kitaplar arasındadır. 17 Ekim 1912’de Felice Bauer’e gönderdiği mektupta Kafka, Amerika romanı üzerinde çalıştığını, ilerleyemediğini görünce sıkıldığını ve yataktan kalkamaz hale geldiğini, bu nedenle bir öykü yazarak ara vermek istediğini yazar. Dönüşüm işte böyle ortaya çıkar. Kumaş pazarlamacı
Tükendi
Bu eser, insanların etkisiyle bir süre sonra kendine yabancılaşan bir köpeğin, başka bir köpek üzerinden yaşamı anlatmasını konu alır. Buradaki verilmek istenen düşünce aslında insanın, insana, topluma, kendine… Nasıl yabancılaştığıdır. Özünde insanın kendini kaybetmesini ve toplumun iletişimsizliğini baz alan kitap dönem toplumunun birbirinden uzaklaşmasını ve duyguların yoksunluğunu akıcı bir dille kaleme almıştır.
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 447 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1