Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 216 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
İlk kez 1898 yılında İkdam Gazetesi'nde yayımlanan Mürebbiye romanında, Fransa'dan yolu İstanbul'a düşen Anjel'in geleneklerine bağlı, eğitimli Dehri Efendi'nin konağında mürebbiye olarak işe başlaması ve ardından da ailenin amacından sapmış mürebbiyelik kavramının altındaki ezilişleri, kimi zaman okuru güldürerek kimi zaman da düşündürerek vardıkları acıklı son; zarif ve alaycı bir üslûpla anlatılmıştır.
"İyi saatte olsunları kızdırmamak için emirlerine uymak lazım... Bu iyi saatte olsunlar tabiri niçin onların isimleri olmuş? Onlara niçin böyle deniyor? Allah korusun kötü saatte olsalar dünyayı birbirine katarlar da onun için... Demek perilerin hayırlısına da hayırsızına da pek güvenmemeli..."
Bir kadının gönlüne cidden sahip ve hâkim olamadıktan sonra onu zorla, baskıyla kendinize boyun eğdirmiş görünmekte ne lezzet bulunur? Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın uzun yıllardır gölgede kalmış, değeri anlaşılmamış bir başyapıtı olan bu roman, kadın-erkek ilişkilerinin bugüne göre bile ileri bir noktada tartışıldığı bir eser. Rızasız evlilikler, deliliğe varan kıskançlıklar ve yasak aşkla örülen hikâye, edebiyatımızda kadın haklarının konu edildiği en önemli romanlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Edebiya
Bir kadının gönlüne cidden sahip ve hâkim olamadıktan sonra onu zorla, baskıyla kendinize boyun eğdirmiş görünmekte ne lezzet bulunur? Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın uzun yıllardır gölgede kalmış, değeri anlaşılmamış bir başyapıtı olan bu roman, kadın-erkek ilişkilerinin bugüne göre bile ileri bir noktada tartışıldığı bir eser. Rızasız evlilikler, deliliğe varan kıskançlıklar ve yasak aşkla örülen hikâye, edebiyatımızda kadın haklarının konu edildiği en önemli romanlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Edebiya
Doğalcı ve gerçekçi anlatımın klasik yazarı Hüseyin Rahmi Gürpınar,bütün sanat yaşamı boyunca hep aklın,bilimin ve mantığın yanında olmuş;bütün roman ve öykülerinde yobazlığa,gericiliğe,bağnazlığa,insanın insanı ezmesine karşı çıkmış;halkı aydınlatarak toplumun çağdaşlaşmasına çalışmıştır.Hüseyin Rahmi,kısa ama etkileyici bir anlatı olan "Hyattan Sayfalar"romanında da açlık ve sefilliğin getirdiği zorunluklarla fuhuşa sürüklenen bir kızın ve onu bu yola iten annesinin serüvenini kimi zaman güldürücü,ama çoğ
Tükendi
Türk edebiyatına birçok önemli eser kazandıran, romanları günümüzde de değerini ve özgünlüğünü koruyan Hüseyin Rahmi Gürpınar, toplumun çeşitli sınıf ve tabakalarına mensup kişilerin belirli özelliklerini ustalıkla ortaya koyar, olayları abartılı olmayan bir güldürü ve anlatım rahatlığıyla okuyucuya sunar. Yazarın ilk romanı olan ve Batı'nın gerçek değerleri yerine onun zevk ve eğlencesini, kılık kıyafetini taklit eden kişilerin düştüğü gülünç durumları konu alan Şık, Öner Yağcı tarafından günümüz Türkçesi
Türk edebiyatına birçok önemli eser kazandıran, romanları günümüzde de değerini ve özgünlüğünü koruyan Hüseyin Rahmi Gürpınar, toplumun çeşitli sınıf ve tabakalarına mensup kişilerin belirli özelliklerini ustalıkla ortaya koyar, olayları abartılı olmayan bir güldürü ve anlatım rahatlığıyla okuyucuya sunar. Türk Klasikleri serimize Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın batıl inanışların egemen olduğu toplum yapısındaki ahlak anlayışını ortaya koyduğu romanı Efsuncu Baba ile devam ediyoruz. Öner Yağcı'nın günümüz Türkç
Muhsine geçimini sağlamak üzere şehrin epey dışındaki bir köşke hizmetçi olarak gider. Bu "netameli" köşkün sakinleri arasında çalışanları ve delirdiği söylenen zengin hanımının yanı sıra türlü çeşit periler, yaratıklar, bir de gulyabani vardır. Muhsine, sonunda öldürülmek, delirmek, iyi saatte olsunlara karışmak ihtimalleri olmasına rağmen merakını susturamaz ve kapalı kapıların ardına geçer. Hüseyin Rahmi cin, peri, cadı gibi doğaüstü varlıkları konu edinerek masalın romana, romanın masala dönüştüğü bir t
"Gulyabani bugünkü korku romancılığı ile kıyaslandığında basit bir öyküye ve kolay bir yapıya sahip olmasına rağmen korku edebiyatımızın adından bahsedilmeden geçilemeyecek bir eseridir." Veli Uğur Kimsesiz ve parasız kalan Muhsine Hanım, bir konağa hizmetçi olarak girer. Ancak konakta garip ve esrarlı bir hava vardır. Çeşmifelek Kalfa ile Ruşen Kadın konakta cinler, periler olduğunu iddia edince Muhsine Hanım oradan ayrılmak ister. Fakat bu imkânsızdır çünkü Ruşen Kadın, Muhsine'nin artık onlara karıştığı
Tükendi
"Türk romanında hakiki konuşma Hüseyin Rahmi'yle başlar. Onda her cins adam ve her cins konuşma vardır. Hüseyin Rahmi'nin büyük kuvveti insan yaratmasını bilmesidir. Kahramanları, kitabın ortasında tabii muhitlerindeymiş gibi yaşarlar. Biraz fazla saçılır, dökülürler! Ama yaşarlar. O, halkımızı ve hayatımızı tanıyan yazarlardandır. Ama asıl edebiyatımıza sokak onunla girmiştir..." -Ahmet Hamdi Tanpınar
Tükendi
"Hüseyin Rahmi'nin batıl itikatları kendine mevzu edindiği romanlarının arasında bir romancı gözüyle en kusursuzu, bir okuyucu gözüyle en eğlencelisi Gulyabani'dir." - Halide Edib Adıvar "İçinde hakikaten bütün bir âlem yaşayan ve çok kudretli tekniği sayesinde en olamayacak şeylere en mümkün vaziyetler mahiyeti veren bu romanı, muharriri büyük bir Garp lisanıyla yazsaydı mühim bir servet kazanırdı." - Nahid Sırrı Örik Basıldığı günden bugüne birçok kuşak tarafından zevkle okunan Gulyabani, bugün de ko
"Yaşamanın girdiğimiz her iki devresinde bir anlık huzur aramak ne abes bir ümittir. Biçare hayvan, sahibinin malı olmak eziyetinden kurtuldu; ama insanların işkencesinden kaçamadı. İnsan, insanın canavarlığından nereye sığınabiliyor ki bu emniyetli yeri o aciz mahlûk keşfedebilsin?" "Hüseyin Rahmi, komiği bir yerde durdurmasını bildiği için güzeldir. Bunu bazen adeta farkında olmaksızın yapar. O zaman bir Meftun Bey'in, bir Raci'nin gülmekten daha başka bir şeye, daha yüksek bir şeye layık olduğunu anları
Tükendi
Hüseyin Rahmi Gürpınar Hazan Bülbülü'ne yazdığı önsözde kendisini romancı olarak üne kavuşturan ilk önemli eseri Mürebbiye'nin sahneye uyarlanışında karşılaştığı sonuçlardan şikâyet eder ve dönemin tiyatro anlayışını eleştirirken, Hazan Bülbülü'nü sahneye konmak yerine roman gibi okunacak bir oyun olarak yazdığını belirtir. İç içe geçmiş ilişkilerin eski İstanbul'un konak hayatı dekorunda sergilendiği oyun, yetmişlik hasta bir adamla genç karısı üzerine kurulmuştur. Gençliğinde kavuşamadığı sevgilisine tıpa
Karbon Kitaplar Dünya Klasiklerini birçok dilde yayımlamaya devam ederken, Türk Edebiyatının önemli klasiklerini de dikkatli edisyonlardan geçirip, ona yeni okurlar kazandırma misyonuna ara vermiyor. Usta kalemlerden Hüseyin Rahmi'nin daha önce yayımladığımız dört kitabı, bu sette bir araya getiriliyor. Set İçeriği; İki Hödüğün Seyahati Mürebbiye Kuyruklu Yıldız Altında İzdivaç Efsuncu Baba
Tükendi
"Ta karşıdan, bahçenin derinliklerinden, servi ve kavaklar ile bir boyda bir minare belirdi. Bu, taşlaşmış, cansız bir sütun değildi. Yürüyordu... Şimdi artık mehtabın yardımıyla görünüşünü bütün ayrıntılarıyla seçebiliyordum... En korkulu rüyalarda bile görülemeyecek bu dev azmanını perdenin kenarından seyretmeye başladım." Olağanüstü varlık ve olaylara dair yerel inançlarla mizahı ustaca bir araya getiren Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın Türk edebiyatının klasikleri arasında yerini almış romanı Gulyabani'yi, ese
Tükendi
Hüseyin Rahmi Gürpınar yaptığı gözlemlerden faydalandığı gibi hayalî olaylar ve kahramanlar da icat eden bir yazarımızdır. Batıl inanç konusunu ele aldığı Gulyabani'de çözülmesi gereken esrarlı bir durum vardır. Özellikle kadınların batıl inançlarından faydalanmak isteyenlerin bir oyunu sonucu gelişen olayların anlatıldığı Gulyabani'de cin ve peri gibi konularda batıl inançlara sahip Muhsin, Çeşmifelek, Ruşen ile hanımefendi başarıyla canlandırılmıştır. Hüseyin Rahmi'nin, romanlarında gittikçe sadeleş
"Kuyruklu yıldız gelip geçinceye kadar aşktan, sevdadan bahsolunmayacak." Kenan Akyüz'ün ifadesiyle, "Türk romanındaki Fransız natüralizminin ilk büyük temsilcisi" olan Hüseyin Rahmi Gürpınar, bu kitabında Halley Kuyruklu Yıldızı'nın Dünya'ya çarpacağı söylentisine karşı İstanbul sakinlerinin verdiği tepkileri İrfan Galip'i merkeze alarak işler. Diğer kitaplarında olduğu gibi yine mizahi unsurları kullanarak insanların toplumsal yaşayışta kendi kendilerini bilmeden nasıl sıkıntıya soktuklarını eleştir
Son Söz Şu hikâyeyi yazmaya başladığım zaman bütün medeniyet dünyası Halley'in çarpma tehlikesine karşı heyecanla titreyip duruyordu. Bu korkunun pek yersiz olduğunu, bu kötülük ister gibi yayılan haberlere rağmen kimsenin başı bile ağrımayacağını önsözde temin etmiştim. İş dediğim gibi oldu. Göz korkutucular, Halley'in dünya insanlarına bir şey duyurmadan nezaketle geçip gittiğini görünce kaç zamandır yaygın bir hastalık haline giren umumi korkuyu yeniden yaratmak için dünyaya çatmak üzere yıldızın bir da
Tükendi
Hüseyin Rahmi'nin birbirinden farklı birçok hikâyesinin derlenmiş olduğu bu kitap, daha çok, dönemin İstanbul sakinlerinin aslında hiç de sakin olmayan hayatlarını, evlerin içinde yaşanan tuhaf şeyleri, garip dedikoduları ele alır. Ustalıkla anlatılan bu hikâyeler, eski İstanbul'un evlerine, konaklarına, hayatlarına misafir eder okuyucuyu.
Tükendi
Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç Hüseyin Rahmi'nin pek çok romanında olduğu gibi ikili bir yapılanma sergiler: Bir yanda eski İstanbul mahalle hayatını yansıtan ve temelde mahallenin kadınları arasında geçen konuşmalardan oluşan renkli tablolar, diğer yanda yazarın öykülediği olay. Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç güncelden nasıl ustaca yararlanılabileceğine dair renkli bir örnektir. Hüseyin Rahmi Gürpınar (1864-1944) Dönemini ve çevresini romanlarında yaşatıp, genç yaşlarından itibaren geniş halk kitl
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 216 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4