Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 295 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
“Hayır, ana! Bıktım ben bu sarsak dolaşmalardan. Çıkıp gitmek, başka yerlerde ne olup bittiğini görmek istiyorum. Sakın, ‘Küçük Kara Balık’ın aklını çeldiler.’ deme, ana. İnan bana… Uzun bir zamandır düşünüyorum bütün bunları. Tabii ki anlatılanlardan da bazı hisseler kapmışım. Hele, boşu boşuna ömür tükettiklerinden yakınan yaşlı balıklar var ya, beni en çok da onlar düşündürmüştür… Hayat, sadece bir avuç suyun içinde durmaksızın dolaşarak zaman doldurmak mıdır gerçekten? Ya da bir oltanın ucunda takılacağ
Azeri asıllı İranlı yazar Samed Behrengi (1939-1967), kısa süren yaşamı boyunca köy öğretmenliği yapmış, halk masallarını ve efsanelerini derlemiş, yeniden yorumlamıştır. Yazdığı çocuk hikâyeleriyle ise başka bir dünyanın mümkün olduğuna işaret etmiş, bu yönüyle çocuk edebiyatının niteliğini artırarak hem çocukların hem büyüklerin gönlünde taht kurmuştur. İçinde yaşadığı nehrin sonunda ne olduğunu merak eden ve bu nedenle uzun bir yolculuğa çıkan Küçük Kara Balık'ın başından geçenleri anlatan bu hikâye, en
Tükendi
Yılın en uzun gecesiydi. Yaşlı bir balık, sayıları on iki bini bulan torunlarına masal anlatıyordu. Dünyanın sığ sulardan ibaret olmadığını bilen, denizlere sevdalı, başka bir yaşamın mümkün olduğuna inanan Küçük Kara Balık'ın macerasıydı bu. Dünya keşfedilmesi gereken bir yerdi ama büyükler bunu anlamıyordu. Küçük Kara Balık kararlıydı, hayallerinin peşinden gidecek kadar da cesur. Yaşamın korkulardan daha büyük olduğunu tüm küçük balıklar ondan öğrenecekti. İran çocuk edebiyatının usta yazarı S
amed Behrengi 1939'da Tebriz'de yoksul bir işçi ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babasının adı İzzet annesinin adı da Sârâ idi. İran'ın Azerbaycan kesiminde on bir yıl köy köy dolaşarak öğrelmenllk yaptı. Diğer taraftan da Tebriz Üniversitesi'nde İngiliz dili ve edebiyatı eğitimi aldı. Behrengi. çocuklar İçin 12 hikâye yazdı ve bunlar eleştirmenlerce oldukça başarılı bulundu. Sevgi Masalı Bir Şeftali Bin Şeftali Bu Gelen Köroğlu'dur Güvercinci Keloğlan Ulduz Kız ve Konuşan Bebek Ulduz Kız ve Kargalar
Tükendi
“Biliyorsun, anne; aylardır bu derenin sonu nerededir diye düşünüp duruyorum. Ama işin içinden bir türlü çıkamadım. Bütün gece gözüme uyku girmedi. Sonunda karar verdim; gidip derenin sonunu kendim bulacağım. Başka yerlerde neler olup bittiğini bilmek istiyorum.” Küçük Kara Balık, uykusuz geçen bir gecenin sabahında işte böyle diyerek herkesi aldı karşısına… Ve düştü yollara…
İranlı yazar Samed Behrengi'nin bir yapıtıdır. Masal türüdür. Kitapları dünyanın birçok diline çevrilmiştir ve hala çevrilmeye devam etmektedir. Küçük Kara Balık, Denizin en derin sularında yaşayan yaşlı bir balığın, 12 çocuğu ve torununa anlattığı öyküde, bir ırmakta yaşayan küçük kara balığın, çevresindeki bütün baskılara, tutucu düşünce yapısına karşı, denize, özgürlüğe ulaşma çabası, karşılaştığı zorluklara karşı direnerek yaşamı pahasına amacına ulaşmasını ve geride kalıp onu engellemeye çalışan bütün
Tükendi
In this book, you will find the two other stories of Samad Behrangi, which are not known so much. In the Tale of Love, he tells us the impossible love of a lackey who serves the King’s daughter. And The Little Sugar Beet Vendor, Tarvardi, will make your hearts warm.
A curious little black fish wants to discover the world. Against all the opposition from her kind, she sets off to see it. ?The World?!" they ask her, ?The world is here, where we live." But that doesn't stop her; she is sure there's more to life. She meets all different members of the river, of the sea; the good ones, and the bad ones, and she goes on. Many dangers await her, but the little black fish has the courage to fight them. And does she! She survives a frog, a crab, a pelican... And maybe a he
Tükendi
“Eğer bir gün birisi güneşi incitip, güneş de bizlere küserse, o zaman biz ne yapacağız?” Eğer bir gün güneş gibi, birisi ya masalları da incitirse ya masallar da bize küserse, o zaman biz ne yapacağız? Bütün çocuklar ve büyükler bu soru karşısında bir an telaşa kapılsa da, bilirler ki, yanı başlarında daima Behrengi Masalları vardır. Behrengi masalları küsmenin narinliğine bazen hak verse de, soylu incelikleriyle küsmeyi bilmezler. Çünkü çocuklardan ve masal severlerden ayrılmayı bilmezler. Kısacık hayatın
Tükendi
“Ben bilmek istiyorum; gerçekten de yaşamak dediğimiz şey şu bir avuç yerde yaşlanıncaya kadar dolaşıp durmaktan mı ibaret...” Samed Behrengi, çocukların ve hatta büyüklerin gözündeki erişilmezliğiyle artık Masal Behrengi’ye dönüşmüştür. Onun masallarında kötülüklerin kurnazlıkla el ele verdiği yerde iyilik olanca gücüyle parıldar, yürekleri sevda ateşiyle, yeni yerler keşfetme ateşiyle doldurur. O masal ülkelerinde dünyayı kara bir rengin ardına saklamak isteyenlerin foyası açığa çıkar; dürüstlük, güzellik
Tükendi
´Sevgili çocuklar, bu masalı, masaldaki çocuğa öykünesiniz diye yazmadım. İstedim ki, ülkemin çocuklarını daha yakından tanıyasınız; o yoksul çocukların dertlerini acılarını bilesiniz; bu dertlerin, acıların nasıl giderileceği konularında düşünesiniz. Amacım buydu.´ İran´lı ünlü masalcı Samed Behrengi, bu masalı için böyle bir açıklama yapıyor. Püsküllü Deve adıyla sunduğumuz bu masal, yazarın en sevilen masallarından biri. Bu masalda, babasıyla büyük kente gelen küçük yoksul bir çocuğun, büyük bir oyuncak
Meyvelerini yoksul çocuklarla paylaşmak isteyen bir şeftali ağacının öyküsü: İki yoksul köy çocuğu olan Ali ve Polat; meyveleri köylülerle paylaşmayan ağanın bahçesine gizlice girip birkaç şeftali aşırmaya karar vermiş. Uyanık ağa, bahçesine silahlı bir bahçıvan tutmuş. Bahçıvan bir tane bile koklatmıyormuş.
Nehrin sonunu ve büyük denizleri merak ediyordu Küçük Kara Balık. Nehrin nereye aktığını öğrenmeye kararlıydı! Ne pahasına olursa olsun bu yolculuğa çıkmalıydı! Önünde zorlu bir yol vardı: büyük balıklar, yengeçler, kılıç balıkları ve pelikanlar… Küçük Kara Balık yılmadı, dünyayı izleyerek ve öğütlere kulak vererek yolculuğuna devam etti.
Kışın en uzun gecesinde, denizin derinliklerinde yaşlı bir balık, yaklaşık on iki bin yavru balığı etrafında toplayıp onlara unutamayacakları bir masal anlatır. Bu, başka yerlerde neler olduğunu bilmek isteyen Küçük Kara Balık'ın hikâyesidir. Çocuk edebiyatının unutulmaz klasiklerinden Küçük Kara Balık, Samed Behrengi'nin dünyaca tanınmasına yol açmış ölümsüz bir masal.
Biraz sonra kapının ardından ince bir ses duyuldu.Pancar getirdim çocuklar!... Sıcak, tatlı pancar getirdim!...Okulun hizmetlisine sordum:Meş Kazım, bu da kim?Yabancı değil, öğretmenim... Tanrıverdi... Kışları pancar satar... Çağırayım mı içeri?Kapıyı açtım. Tanrıverdi pancar kazanıyla sınıfın içine girdi.
Koç Ali:Rahat uyudun mu? Kız Hanım:Çok rahat uyudum. Tatlı bir uyku, bal gibi, şeker gibi. Şimdi beni götürüyor musun? Koç Ali:Evet şimdi hazırsın gitmeye. Ama önce kalk, bahçede yıkan bi temizlen son kirlerinden. Sonra gideriz.Güneş yeni doğmuştu. Havuz kenarındaki nar ağacından iki beyaz güvercine dönen iki sevgili güneşe doğru kanat çıparak uzaklar uçtu.
Tanrı, Dumrulun sözlerinden hoşlandı ve Azraile emir verdi:Azrail, bu karı-koca yüz kırk yıl daha yaşayacak. Git, Dumrulun anasıyla babasının canını al, gel.Azrail kalkıp gitti. Dumrulun anasıyla babasını canını alıp geri döndü.Durul karısıyla çocuklarını kucaklayıp doyasıya öptü. Hepsi sevinç içinde yiğitlik şarkıları söylediler, mutluluk şarkıları söylediler, bağırdırlar, çığırdılar, karı-koca dans ettiler, at bindiler.
Küçük balık başını kaldırmış.Merhaba, sevgili ay! demiş.Merhaba, küçük kara balık. Seni buraya hangi rüzgar attı? Senin buralarda ne işin var, hayırdır?Dünyayı dolaşıyorum.Ay:Dünya çok büyüktür. Her yere gidemezsin.Olsun. Yine de gidebildiğim her yere gideceğim demiş küçük balık.
Tükendi
Bir Şeftali Bin Şeftali - Samed Behrengi - Maviçatı YayınlarıSürekli su içtiğim için o kadar çok şiştim ki sonunda kabuğum parçalandı. Sonra minicik beyaz kökümü kabuğumdaki aralıktan dışarı çıkardım. Bu köklerimi toprağa sapladım. Böylece gelişiğ kök salacaktım ve bir süre sonra dik durup boy atabilicektim. Bir süre sonra da minik gövdemi toprağın üzerine gönderdim. Başını eğip yukarıya doğru toprağı deldi. Boy attı ve güneşi buldu. Minik gövdemin ucunda küçücük de bir filizim vardı artık.Topraktan çıktığı
Tükendi
Samed Behrengi Seti 10 Kitap - Ulduz ve Kargalar - Ulduz Kız ve Konuşan Bebek - Sevgi Masalı - Bir Şeftali Bin Şeftali - Deli Dumrul - Püsküllü Deve - Pancarcı Çocuk - Küçük Kara Balık - Köroğlu Geliyor - Güvercinci Keloğlan
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 295 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1