Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 419 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
İsevi öğretiyi insanlık için bir kurtuluş olarak gören Tolstoy, Birinci Dünya Savaşı arifesinde kaleme aldığı bu kitapta, bu öğretiye yüz çevirmiş ulusların ‘şiddet' eğilimlerinin bir analizini yapmakta. "İnsan hayatının en yüce sabit yasası" olarak nitelendirdiği ‘aşk'tan uzaklaşıldığında cinayetlerin, katliamların nasıl hızla çoğaldığını; düşmanlık, tahammülsüzlük gibi insanlara artık ‘sıradan' gelen alışkanlıkların ne gibi facialara neden olabileceğini anlatıyor. Gandhi ve Martin Luther King JR. başta o
"Remember then: there is only one time that is important - Now! It is the most important time because it is the only time when we have any power." Not only knowing the human nature very well, but also being able to reflect that in his works, Tolstoy contemplates on the questions that human beings ask themselves and look for their answers for centuries. In this short but impressive book, he makes a story out of them with his philosophical approach. Consisting of several short stories, it displays a literary
Kendisini parlak bir geleceğin beklediği Yevgeniy Irtenyev, babasının ölümü üzerine köye döner ve hem tüm mülkün yönetimi hem de babasını dağlar kadar borcunu devralır. Ağır bir işin altına giren bekar genç adam, sırf fiziksel ve zihinsel sağlığı için bir köylü kadınla ilişki yaşar ve istediği zaman bitireceğini düşündüğü, önemsiz olduğunu sandığı bu ilişki, onun tüm yaşamını ele geçirir ve hayatını alt üst eder. Artık evlidir ve çocuk sahibidir, ancak şeytan, onu bir kere baştan çıkarmıştır. Önünde iki seç
İşinde hep yükselmeyi hedeflemiş, itibarlı ve iyi bir mevki sahibi olabilmek için var gücüyle çalışan, toplumun kendisine biçtiği her role giren İvan İlyiç tam her şeyi yoluna koymuşken son derece ağrılı, amansız bir hastalığa yakalandığını öğrenir. Son günlerini geçireceği evinin küçük odasındaki yatağında ölümü beklerken ardı arkası kesilmez tedaviler umut verici olmaktan çok uzaktadır. Çevresindekilerin ona karşı tutumunu huzursuz bir şekilde gözlemlerken en büyük hayal kırıklıklarının hayatını o noktaya
Bir tren yolculuğunda başlayıp bir aile dramına dönüşen bu hikâyede Tolstoy karı koca ilişkilerine acımasız fakat bir o kadar da gerçekçi bir bakış getiriyor. Pozdnişev'in hikâyesi kıskançlığın bir insana neler yaptırabileceğini gözler önüne sererken, ruhsal bunalımını da bir tren vagonuna sığdırıyor. Kreutzer Sonat, kadın-erkek ilişkileri üzerine sarsıcı bir eser.
Tükendi
Bu çarpıcı uzun öyküde, Tolstoy sahte bir kupon metaforuyla Çarlık döneminde yaşanan yoksulluğu ve adaletsizliği köylü, memur, esnaf, yani tüm ezilenlerin gözünden aktarmıştır. Sahte Kupon'da, egemen sınıfların hep haklı olduğu ve hiç zarar görmediği, sıradan halkın ise kendi yaşam mücadelesini din sömürücülerinin ihanetinden kurtarmaya çalıştıkları acı bir tabloyla karşılaşırız, ama ufukta ışığın görüldüğü bir tablo...
Tükendi
Birbirinden güzel ve öğretici dört hikayeden oluşan İnsan Neyle Yaşar'da, Tolstoy kah cennetten düşen bir meleği, kah cevaplar arayan bir kralı anlatırken, aslında tek bir soru soruyor: Nasıl iyi insan olunur? Tolstoy her hikayede ahlaki bir ders verirken, bir yandan da insan olmanın gereklerini sorguluyor.
Tükendi
Kafkas Esiri, 1850'lerde orduda görevli bir subay olarak görev alan Tolstoy'un kısmen kendi deneyimlerine dayanan romanlarından. Rus ordusunda subay olan Ivan Jilin, annesinin gönderdiği mektuptaki eve dön çağrısına kulak verip yola düşer. Ancak Kafkaslarda savaş sürmektedir ve Jilin ile arkadaşı esir alınırlar. Jilin, annesinin isteğini gerçekleştirmek için kaçmak zorundadır... Tüm zamanların en iyi romanlarından Savaş ve Barış ile Anna Karennina'nın yazarı Tolstoy, yüzlerce sayfada sergilediği ustalığını
Üç yıl içinde yazılmış üç farklı öykü. Tolstoy külliyatı içinde küçük ancak büyük yapıtlarını vereceği, çok uzak olmayan gelecekteki yaklaşımı açısından ince kırılmalara işaret eden son derece önemli üç işaret fişeği. 1857'de basılan ilk öykü, İngiliz turistlerin akın ettiği İsviçre'nin güzide şehri Luzern'de bir sokak şarkıcısının maruz kaldığı horgörü üzerinden, uygarlık denen kibirli topluma yöneltilmiş Rousseau'vâri bir eleştiri. • "Albert'in anlayışa değil doktora ihtiyacı var." Toplumun alkol bağımlıs
Tükendi
"Tolstoy 1870'lerin sonunda derin bir ruhsal arayış krizine girmişti. Birkaç yıl süren ve onu fiziksel olarak da etkileyen bu kriz onun varlığında derin bir iz bıraktı; çağını, kendisini ve sanatını, sanatın kendisini derinden sorgulamasına yol açtı. O yüzden Holstomer, İvan İlyiç'in Ölümü, Kreutzer Sonat gibi şaşırtıcı teknik ustalıkların dışında bu dönemin sanatsal eserleri tekrarlarla, çözümsüzlüklerle yüklüdür, hatta başkalarının eserlerini yeniden yazma çalışmalarında olduğu gibi konu ve teknik arayışl
Tolstoy'un son büyük romanı olan Diriliş, Dostoyevski'nin Ölüler Evinden Notlar'ından Gorki'nin Ana'sına uzanan etkileyici bir köprüdür. "Diriliş'i bir oturuşta okudum ... bu roman beni gücü, zenginliği ve enginliğiyle etkiledi. Enfes bir sanat eseri." –Çehov "Tolstoy'un bütün yapıtı tek bir temaya indirgenebilir: Knyaz Nehlüdov'a yeryüzünde bir yer, hayatın onun için ahenkli bir hal alacağı, kendisinin de dünyanın en güzel ve yüce insanı olacağı yeri bulmak." –Gorki
Tüccar Vasiliy Andreyiç ve uşağı Nikita’nın yolculuk öyküsünü, Tolstoy’un hayran edici kaleminden okurken, o dönem Rus toplumunun, ağır ekonomik ve sosyal bunalımını iliklerinize kadar yaşayacaksınız. Gözü bir türlü doymayan, hırslı, kibirli efendi soğuk bir kış gecesi, koruluğu rakiplerinden daha önce satın alabilmek adına uşağı ile birlikte yollara düşer. Öykü, okuru hırsın ve aç gözlülüğün insanı nerelere sürüklediğini sorgulattırmaya zorlarken, yaklaşan ölümün hissettirdiği duyguları ve pişmanlıkları
Tolstoy için edebiyat ve sanat her zaman halk için edebiyat ve sanat demekti. Bu yüzden de halk eğitimi en başından beri onun temel hedeflerinden biri oldu. Yurtdışında seyahate çıktığında buna "Avrupa okulları seyahati" dedi ve döndükten sonra Yasnaya Polyana'da bir köy okulu kurdu. Sivastopol Hikâyeleri'ni, Savaş ve Barış'ı, Anna Karenina'yı yarattığı dönemde bir yandan hep eğitimle ilgilendi. Bu amaçla alfabe hazırladı, okullarda bu alfabeyle birlikte okunacak çocuklara yönelik yazılar yazdı, çevirdi, ye
Tolstoy'un tiyatroyla ilgilenmesi edebiyatta tarihsel roman ile destan arasında bir geçiş noktası bulmak üzere arayışlara girdiği döneme denk gelir. İlk oyununu yazmaya tam da Savaş ve Barış üzerine çalıştığı dönemde başlamıştır; yayımlanmadan kalan ilk tiyatro oyunu Bozuk Aile, 1864 tarihini taşır. Bu kitapta yer alan diğer oyunlar olan İlk Damıtma Ustası (1886), Karanlığın Gücü (1886), Aydınlanmanın Meyveleri (1886-1889), Ve Işık Karanlıkta Parlar (1890), Fırıncı Pyotr (1894) ile ölümünden sonra yayımlana
Lev Nikolayeviç Tolstoy (1828-1910): Anna Karenina, Savaş ve Barış, Diriliş'in büyük yazarı, yaşamının son otuz yılında kendini insan, aile, din, devlet, toplum, özgürlük, boyun eğme, başkaldırma, sanat ve estetik konularında kuramsal çalışmalara da verdi. Bu dönemde yazdığı roman ve öykülerinde yıllarca üzerinde düşündüğü insanlık sorunlarını edebi bir kurguyla ele aldı. Tolstoy otobiyografik özellikler taşıyan Şeytan öyküsünü yaşanmış bir olaydan yola çıkarak kısa bir sürede yazar ve eşinin bulmasından çe
Lev Nikolayeviç Tolstoy (1828-1910): Anna Karenina, Savaş ve Barış, Diriliş'in büyük yazarı, yaşamının son otuz yılında kendini insan, aile, din, devlet, toplum, özgürlük, boyun eğme, başkaldırma, sanat ve estetik konularında kuramsal çalışmalara da verdi. Bu dönemde yazdığı roman ve öykülerinde yıllarca üzerinde düşündüğü insanlık sorunlarını edebi bir kurguyla ele aldı. Tolstoy otobiyografik özellikler taşıyan Şeytan öyküsünü yaşanmış bir olaydan yola çıkarak kısa bir sürede yazar ve eşinin bulmasından çe
Tükendi
"Önceden Tanrı'nın insana yaşaması için nefesini ve arzularını verdiğini biliyordum; şimdi öğrendim ki gerçek bunların ötesindeymiş. Öğrendim ki Tanrı, insanların birbirlerinden ayrı ayrı değil, tek vücut hâlinde yaşamalarını istediğinden, herkese kendi ihtiyaçlarını değil, herkese gerekli şeyleri ilham veriyor. Öğrendim ki insanlar kendilerini düşünerek yaşıyor gibi görünse de gerçekte onları yaşatan tek şey sevgi. Kim severse Tanrı'ya yaklaşır, Tanrı da ona yaklaşır. Çünkü o sevgiyi yaratandır." "Tanrı'yı
Tolstoy için edebiyat ve sanat her zaman halk için edebiyat ve sanat demekti. Bu yüzden de halk eğitimi en başından beri onun temel hedeflerinden biri oldu. Yurtdışında seyahate çıktığında buna "Avrupa okulları seyahati" dedi ve döndükten sonra Yasnaya Polyana'da bir köy okulu kurdu. Sivastopol Hikâyeleri'ni, Savaş ve Barış'ı, Anna Karenina'yı yarattığı dönemde bir yandan hep eğitimle ilgilendi. Bu amaçla alfabe hazırladı, okullarda bu alfabeyle birlikte okunacak çocuklara yönelik yazılar yazdı, çevirdi, ye
Sahte Para Kuponu, Tolstoy'un Türkçede ilk kez yayımlanan öykülerini ve torunlarına yazdığı bir masalı içeren özgün bir seçki. 1900'lerde ihtiyarlık döneminde yazdığı "Sahte Para Kuponu", "Çocukluğun Gücü", "Yabancı ve Köylü", "Bereketli Topraklar" gibi öykülerinde Tolstoy, kötülüğün iyilik sayesinde yok edilebileceği ana tezini işler. Küçük bir suçun tıpkı kartopunun çığa dönüşmesi gibi büyük bir felakete yol açabildiğini kendine has kurgusu ve sade üslubuyla anlatan Tolstoy, bu geç dönem eserlerinde yüz
Tükendi
Tolstoy, 9 Eylül 1828'de Tula'da doğdu. İki yaşında annesini ve dokuz yaşında babasını kaybetti. Anne ve babasının olmaması sebebiyle eğitimini halaları üstlendi ve 1943 yılında Doğu dilleri okumak üzere Kazan Üniversitesi'ne gönderildi. Fakat uzun bir süre geçmeden buradaki eğitimini yarıda bıraktı ve Hukuk Fakültesi'ne geçti. Bu fakültedeki eğitimini de yarıda bıraktı ve 1847 yılında, doğduğu yere geri döndü. Aradan üç yıl geçtikten sonra, 1851'de Rus ordusuna yazıldı ve 1854-55 arası Kırım Savaşın'da top
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 419 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4